RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA

Başarılı yazar Fatih Şeker ile yazın hayatına ve “Bir Aşk Devrimi” adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle… 

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Fatih Şeker kimdir?

1981 yılında Sivas'ta doğdum. İlköğretim, lise ve ön lisans eğitimini Sivas ilinde; çalıştığım dönem içerisinde ise AÖF’de lisans eğitimini tamamladım. Halen bir kamu kuruluşunda çalışmaktayım. 

Yazın hayatınız nasıl başladı?

Lise yıllarında edebiyata karşı bir sevgim vardı. O dönemlerde şiire ve şarkı sözlerine ilgi duyuyordum. Birçok insan gibi ben de o yıllarda bir ajandaya yazmaya başladım. Aklıma ne gelirse hemen ajandama yazar ve yazdıklarımı saklardım. Bazı dönemler yazamasam da hiçbir zaman yazmaktan uzaklaşmadım. Aklıma ne zaman nerede ne gelirse gelsin, birkaç kelime dâhi olsa yazardım. Yazın hayatım, bu şekilde başladı.

Yazarken nelerden esinlenirsiniz? Örnek aldığınız yazar veya şairler var mı?

Tabii ki var. Değerli üstat Ümit Yaşar Oğuzcan’ın yeri çok başkadır bende. Yazmaya başladığım ilk zamanlarda şiirlerini okur ve çoğu zaman “Keşke şu şiiri ben yazabilseydim, benim olsaydı…” dediğim olmuştur. O kadar değerli şairler ve bu şairlerin o kadar duygu yüklü şiiri var ki burada tek tek ayırt etmek, aklıma gelmeyenlere haksızlık olur. Biz; onların o güzel hatıralarını okuyarak, paylaşarak yaşıyor ve yaşatmaya çalışıyoruz. Şiir, öyle bir şey ki aynı şairin birden fazla şiirini okuduğunuzda o insanı tanıdığınızı hissediyorsunuz. İçindeki duygu, size bazen öyle derin yansıyor ki zaman zaman o şairle şiirler üzerinden konuştuğunuzu ve ona cevaplar verdiğinizi görüyorsunuz. Bir bakıyorsunuz, bu cevaplardan ve dertleşmelerden ortak hislerle bir yazı veya bir şiir büyümüş. Ben, şiirlerin bir bakıma zihin mahremiyeti ve empati kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında kimi zaman toplumsal olaylar, kimi zaman içinizde büyüyen bir duygunun yoğunluğu, kimi zaman yaşanmışlıklar, kimi zaman da izlediğiniz bir film veya dinlediğiniz bir şarkı… Kısacası içinde kendinizi bulduğunuz her şeyden esinlenebiliyorsunuz.  

Geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşan “Bir Aşk Devrimi” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

2020 yılının şubat ayında “Bir Haysiyet Meselesi” adlı kitabım çıktıktan sonra gerek çevremden gerek sosyal medya ve başka platformlardan güzel geri dönüşler aldım. İlk kitabımda uzun bir dönemi kapsayan şiirleri toplamıştım. Kitabım çıktıktan sonra da yazmaya devam ettim, hâlâ devam ediyorum. Maalesef toplum üzerinde “Şiir okunmak için değil; yazılmak içindir.” şeklinde genel bir yargı var ve bu yargı ile beraber insanların okunma kaygısı değer görmeyeceği kanısı ile yazdıklarını bir ajanda veya bilgisayara mahkûm ettiğini düşünüyorum. Bu sebeple yazdıklarımın bir köşede unutulması yerine insanlarla paylaşılarak anlaşılması ve duyulması için kapağı dâhil olmak üzere her şeyini benim tasarladığım “Bir Aşk Devrimi” adlı kitabımı hazırladım. Eminim ki kitabı okuyan herkes, mısralarda kendinden bir şeyler bulacaktır.

“Bir Aşk Devrimi” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

Kendi kendime hep şunu söylerim: Aşk bir devrimdir; çünkü bu, herkeste olması gereken bir duygu ve herkeste olduğu gün aşk devrimi gerçekleşmiş olacaktır. Belki herkeste olmasını düşlemek, zihnimde bir distopya yaratmak gibi; ama bu yüzden “Bir aşk devrimi…” diyorum ben buna. Her şey aşkla yapılmalı, her şeyde aşk olmalı; çünkü aşkla yapılan her şey güzeldir. Her ne kadar aşk denince akla ilk olarak iki karşı cins insanın hissettiği bir duygu gelse de bence bundan daha fazlası olmalı. “Ben Bir Aşk Devrimi” adlı kitabımı okuyan herkesin aşkı kendi dünyasında birkaç kez daha sorgulayacağını düşünüyorum.

Kitabın ismi nereden geliyor?

Genellikle şiirlerimi yazdıktan sonra bir süre öylece bırakırım. Daha sonra tekrar okuduğum zaman bana hissettirdiği en yoğun duygudan bir isim bulmaya çalışırım. Ayrıca yazdığım şiirleri bazen de seslendirerek YouTube kanalımda paylaşırım. Bir gün şiirimi seslendirirken şiirimin bir fon müziği ile çok iyi uyuştuğunu düşündüm. O esnada aklımda “Bir Aşk Devrimi” ismi uyandı ve “Bu olmalı.” dedim sonrasında bu ismi kitabıma vermeye karar verdim.  

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Bence ulaşacak. Bugün veya yarın; ama bir gün duyulacağına ve hissedileceğine inanıyorum.

Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?

Şair, mısralarda zihnin sınırlarını çok zorlamış. Şiirlerin içinde kimi zaman kayboldum, kimi zaman da kendimi buldum, derim.

Hazırlık aşamasında olan farklı bir eseriniz var mı?

Hazırladığım bir şiir kitabım daha var. Buna ilave olarak yazmaya başladığım bir romanım var.

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Birçoğumuz, istediğimiz hayatı yaşayamıyor ve daha ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz. Bu sebeple ömür denen kısa zaman diliminde hayatı daima aşkla, sevgiyle ve hoşgörüyle yaşamalarını diliyorum; çünkü bunlar, bizi insan yapan değerler ve bizim en kıymetli duygularımız.

Son olarak bu keyifli sohbet için Önce Vatan Gazetesi ailesine çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın...