Bu hafta röportaj konuğum, Allah’ım sana çok şükürler olsun bugünleri de mi görecektim dediğim, kıymeti pek derin ve mühim değerli dostum Elçin Işıdan. Kendisini artık birçoğunuz tanıyorsunuz. Eminim ki birçoğunuzun da duasında var. Geçtiğimiz günlerde Covid -19 teşhisi ile yüreğimize elim bir şekilde hüzün saran lakin en güçlü tarafıyla hastalığı eze eze yenen bir isim. Elimiz yüreğimizde, acaba bir iyi haber gelir mi diyerek günlerce uyumadığımız o muhteşem insan.

18 Nisan’da nikâhı vardı. Nikâhına 2 hafta kala bu illete yakalandı. Şuan taburcu oldu kendisi evde tedavi görüyor ve karantinada. Uzun uzun süreci konuştuk. Nasıl bulaştığını, tedavi sürecini, ruhsal ve psikolojik etkilerini ve çok yanlış bilinen doğruları tüm gerçekliğiyle herkesin duyması için dile getirdi.

Ve sonra ekledi: Aslıcığım, hastanede 9 gün kaldım ve bu 9 gün benim hayatımın büyük bir kısmını kapsadı. Tek başınıza bir odadasınız. Yanınıza tam korumayla girip çıkan doktorlar ve hemşireler var sadece. Herkesle görüşmeniz yasak. Odadan asla çıkamazsınız. Bir yandan da çıkan ateş, halsizlik, mide bulantısı ve aşırı kötü hissetme durumu. 3 gün özellikle geceleri çok ağır geçti. Ateş sürekli çıkıp iniyordu. Çok yorulmuş ve yeter artık diyecek konuma gelmiştim. Ama aşırı direniyordum. Yemek yiyemiyor, midem bulanmasın diye sadece ekmek yemeğe çalışıyordum ağlayarak. Ama serum, ilaç ve sevdiklerimin " ne olur bırakma kendini " mesajları, notları beni toparladı ve ateşi kontrol altına aldılar. Yavaş yavaş iyi olmaya başladım ve 9. günde hastaneden çıkarıldım.

 İlk teşhis koyulduğunda hissettiklerin nedir dersen; tarifi çok zor. Karşımda ağzı kurumuş elleri titreyen ve yaşlı gözlerle bana bakan hayatımın anlamı nişanlım, telefonun ucunda feryat figan ağlayan annem ve sesi titreyip " sakin ol kardeşim,  Elçinim sakin " diyen abim ve gözyaşlarımı tutamadığım, çığlık çığlığa bağırmak istediğim o an. Nasıl yani... Ben de mi? Ne yapacağım, bana ne yapacaklar? Neler olacak? Ölecek miyim? Bu acının tarifi çok zor. Şu an bile boğazım düğüm düğüm.

Karantinada 17. Günüm. Sağlık adına hastane sürecime göre elbette daha iyi hissediyorum. Ama psikolojik olarak sanırım pekiyi değilim. Geceleri uyumakta zorlanıyorum. Sanki ateşim çıkacak ve hemşire gelip serum takacak. Sürekli kendimi dinliyorum. Bilemiyorum. Geçecek inşallah ifadelerini kullanan sevgili dostum Elçin Işıdan ile duygusal röportajımız sizlerle.

 

Elçin sevgili dostum öncelikle seni tanımayanlar için kendini tanıtabilir misin?

Aslıcığım İstanbul doğumluyum. 39 yaşındayım. Yengeç burcuyum. Eğitimci ve yazarım aynı zamanda. Öğrencilerimle ve velilerimle yıllardır eğitimin içerisin de olmaktan onur duyuyorum. Eğitimciliğimin ve yazarlığımın dışında spiker ve sunucu geçmişinde var. Tv’lerde program yaptım. Halen daha sunuculuğa özel gecelerde, seminer ve konferanslarda devam ediyorum.  Nişanlıyım. Yaklaşık 1 ay sonra sevdiğim Adam Enver Şahin'in eşi olacağım.   

Maalesef bu yaşadıklarımızdan dolayı düğünümüzle ilgili hayal ettiğimiz her şey iptal oldu. Gerçek nikâh tarihimizde benim hastalığım yüzünden ertelendi. Şimdi 30 Nisan yeni tarihimiz. Sadece nikâh memuru ve iki şahitle olacak. Umarım iptal olmaz yine. Her şey bittikten sonra inşallah içimizde kalan her şeyi ailemizle ve sevdiklerimizle beraber yapacağız.

Çok geçmiş olsun, şuan nasıl hissediyorsun?

Çok teşekkür ederim. Hastanede kaldığım günlere oranla çok şükür daha iyiyim. Gün içerisin de değişkenlik gösteriyor aslında. Zaman zaman halsiz olabiliyorum. Sanırım kullandığım ilaçlar da ağır geliyor. Zaman zaman da iyi hissedip şükrediyorum.

Nasıl oldu nasıl fark ettin bu durumu tarihlerle beraber çok yorulmadan açıklayabilir misin? İlk şüphelerin nasıl oluştu?

23 Mart pazartesi günü halsizlik ve vücut ağrısı ile uyandım. İşe gittim. Gün için de buna baş ağrısı da eklendi. Ertesi gün biraz daha fazlalaştı. Çarşamba ve perşembe günü baş ağrım inanılmaz dayanılmayacak hale geldi. Vücut ağrımdan hareket etmekte zorlanmaya başlamıştım. Hava çok soğuktu. Is ortamım soğuktu. Açıkçası üşüttüğümü düşündüm. Cuma sabaha karşı tüm bu semptomlara başka şeyler de eklenince nişanlımı aradım ve hemen hastaneye gittik. Sonrası malum.

HOŞ GELDİN COVİD-19   

Sence kimden ve neden bulaştı?

BU BANA EN ÇOK SORULAN SORU

Bu bana en çok sorulan soru. Bu durum dünyada, ülkemizde, yaşadığımız şehirlerde ayyuka çıkmaya başladığı andan itibaren herkes gibi bende her şeye dikkat etmeye başladım. Bu süreçte sadece iş yerime gidip geldim. Başka hiç bir yere gidişim olmadı. Kimden, neden bulaştı? Ne diyebilirim ki...

Münasebetinin olduğu düşündüğün çevrenden vaka var mı? Bilgin var mı?

Yok, çok şükür. En çok korktuğum ailem,  annem ve nişanlımdı. Bana teşhis konduğu an onlara da hastanede hemen test yapıldı.  Çok şükür negatif çıktılar. Doktorun söylemiyle sağlıkla 14 gün karantina süreçlerini tamamladılar. Ama annem yaş yasağından halen daha evde karantinaya devam ediyor.

Hastalığın kaçıncı gününde hastaneye gitmeye karar verdin?

5. Günde semptomlarım çoğalınca zaten duracak halde değildim. O ağrılardan, titreme ve ishalden ölecek gibiydim. 5. Günün sabahında hastanedeydik.

Corona testi nasıl yapıyorlar sonuçlar nasıl çıkıyor?

TOMOGRAFİ EN NET VE DİREK SONUCU VERİYOR

Corona testini boğazdan ve burundan alınan sürtünme testi ile yapıyorlar. Önce kan tahlili yapıyorlar. Ama benim gidişatım pek parlak olmadığı için testin sonucu beklenmeden tomografiye alındım. Anında sonucu çıkan bir test bu. Ve doktorların kanısı bu yönde ki; tomografi en net ve direk sonucu veren bir durum. Maalesef ki sonuç hemen pozitif olarak çıktı.

Sigara kullanıyor musun? Herhangi bir kronik rahatsızlığın var mı?

Kullanmıyorum. Her hangi bir kronik rahatsızlığım da yok çok şükür.

İlk teşhis koyulduğunda hissettiklerin nelerdi?

ÖLECEK MİYİM?

Tarifi çok zor. Karşımda ağzı kurumuş elleri titreyen ve yaşlı gözlerle bana bakan hayatımın anlamı nişanlım, telefonun ucunda feryat figan ağlayan annem ve sesi titreyip " sakin ol kardeşim,  Elçinim sakin " diyen abim ve gözyaşlarımı tutamadığım, çığlık çığlığa bağırmak istediğim o an. Nasıl yani... Ben de mi? Ne yapacağım, bana ne yapacaklar? Neler olacak? Ölecek miyim?

Bu acının tarifi çok zor. Şu an bile boğazım düğüm düğüm.

Peki, doktorlar nasıl bir yol izledi tedavide? Ne gibi ilaçlar kullanıldı?

TEDAVİ BİRAZ AĞIR BİR TEDAVİ

Bana teşhis konduğu anda nişanlımın çok güvendiği ve doktorlarını tanıdığı hastaneye Esenler Özel Güney Hastanesinde yatışım gerçekleşti. Nişanlım sağlıkçı olduğu için ona güvenim, ailemin de güveni Aşırı sonsuzdu.

Tedavi biraz ağır bir tedavi. Çok büyük bir serum sabah akşam hastanede kaldığım sürece sürekli takıldı. Bunun yanı sıra saatli ilaçlar, ateş çıktığında ayrıca takılan serumlar. Ellerimin üzeri, kollarım delik deşik ve mosmor. Kullanılan ilaçların isimlerini çok bilmiyorum ama bu hastalıkta kullanılan özel ilaçların nişanlım tarafından bulunarak kullanıldığını biliyorum. Çünkü hemşirelerden birinin bir gün " Elçin hanım bu ilacı biz bile bulamıyoruz, siz nasıl buldunuz? Bize verildi, takip edip size içiriyoruz " dediğini hatırlıyorum. Çünkü ben çok şanslıydım. Gecesini, gündüzüne katmış, üzüntüsüyle, stresiyle benim için uğraşmış, didinmiş bir eşim var. Allah ondan razı olsun.

ÇOK SEVİYORUM SENİ ENVER ŞAHİN

Bulunduğun hastanedeki vakalar ile bilgin var mıydı? Taburcu ya da yoğun bakımdaki artışlar ne düzeydeydi?

Hastane de kaldığım kat korona katıydı. Aslında herkesin semptomu farklı olduğu için farklı şeyler yaşıyorduk. Odadan çıkmam yasaktı ve sadece hemşireler gidip geldikçe, sohbet edebildikçe bende neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Taburcu olan hastada vardı. Aniden yoğun bakıma sevk edilen de vardı. Bildiğim şey bu hastalığa yakalanan çok fazla kişi olduğuydu.

Sence sen hafif atlatanlardan mısın?

Yani çok şükür yoğun bakım sürecim olmadı. Daha ağır yaşayanları gördüm. Ama herkesin yaşadığı kendine.

Unutulmamalı ki; bu hastalık çok sancılı ve oldukça ağır yaşanan bir hastalık. Lütfen hafife almayın lütfen.

Hastane günlerinden biraz bahsedebilir misin? Ateş halsizlik v.s süreç nasıl ilerledi nasıl toparlama aşamasına geçtin?

Hastanede 9 gün kaldım ve bu 9 gün benim hayatımın büyük bir kısmını kapsadı. Tek başınıza bir odadasınız. Yanınıza tam korumayla girip çıkan doktorlar ve hemşireler var sadece. Herkesle görüşmeniz yasak. Odadan asla çıkamazsınız. Bir yandan da çıkan ateş, halsizlik, mide bulantısı ve aşırı kötü hissetme durumu. 3 gün özellikle geceleri çok ağır geçti. Ateş sürekli çıkıp iniyordu. Çok yorulmuş ve yeter artık diyecek konuma gelmiştim. Ama aşırı direniyordum. Yemek yiyemiyor, midem bulanmasın diye sadece ekmek yemeğe çalışıyordum ağlayarak. Ama serum, ilaç ve sevdiklerimin " ne olur bırakma kendini " mesajları, notları beni toparladı ve ateşi kontrol altına aldılar. Yavaş yavaş iyi olmaya başladım ve 9. Günde hastaneden çıkarıldım.

Anlatılan ve TV de abarttılar dediğimiz kadar var mı bu hastalık? Yani abartılmalı mı?

ASLA AFFI YOK BU HASTALIĞIN

Var. Gerçekten var. Ölebilirsiniz. Asla affı yok bu hastalığın. Asla. Dikkat edin ve neler olabileceğini düşünerek önlemlerinizi alın.

Maske tak sevgili arkadaşım.

Eldivenlerini çıkarma.

Dezenfekte ol. Sık sık sabunla dakikalarca ellerini yıka.

Zorunda değilsen evden çıkma. Hem kendin hem sevdiklerinin sağlığı için.

Zorundaysan da önlemlerini asla atlama.

EVDE KAL TÜRKİYE

Şuan evdesin taburcu edilme sürecinden bahsedebilir misin?

Hastaneden 9. Günde çıkmamla doktorum karantinaya hiç kimseyle temasımın olmaması gerektiği bir evde kalmama izin verdi. Tek uygun yer evlendikten sonra eşimle kalacağım evdi. 4 Nisan cumartesi günü hastaneden çıktığım gibi evime yerleştim. Karantinaya evimde tek başıma devam ediyorum.

 Ailenle görüşemiyorsun doğal olarak şuan nasıl sağlıyorsun bakımını? Yemeklerini kendin mi yapıyorsun?

Hastaneden çıkışım belli olunca abim ve nişanlım evi hazırlamaya geçtiler. Hazırdı ama bir kaç eksik vardı. Nişanlım alış-veriş yaparak buzdolabına her şeyi temin etmişti. Yemek olayımı da annem yapıyor, nişanlım kapıya bırakılan yemekleri alıp yine evimizin kapısına bırakıp gidiyor. Sadece camdan el sallayabiliyorum. Bunun acısını size tarif edemem. Çok özledim. Bu şekilde evde yaşamımı devam ettiriyorum.

Karantinada kaçıncı günün ve kendini nasıl hissediyorsun?

PSİKOLOJİK OLARAK SANIRIM PEKİYİ DEĞİLİM

Karantinada 17. Günüm. Sağlık adına hastane sürecime göre elbette daha iyi hissediyorum. Ama psikolojik olarak sanırım pekiyi değilim. Geceleri uyumakta zorlanıyorum. Sanki ateşim çıkacak ve hemşire gelip serum takacak. Sürekli kendimi dinliyorum. Bilemiyorum. Geçecek inşallah.

Bu hastalığın senin üzerinizde bıraktığı etkiler nelerdir ve pek umursamayan insanlara son olarak neler tavsiye ederdin?

Benim üzerimde bıraktığı etkileri saatlerce anlatsam yetmeyebilir. Korku, endişe, hüzün, özlem, kaygı. Bütün duyguların aynı anda yaşandığı bir süreç. Ne olacak? İyileşecek miyim? Hastaneden çıkabilecek miyim? Sevdiklerime tekrardan sarılabilecek miyim? Ya ben hastanedeyken onlara bir şey olursa? Ben ne yapacağım? Bana ne olacak? Sürekli aklımdan geçen sorular. İnanın zor. Aşırı zor. Umursamayanlara, hatta çevremden beni çok yanılgıya uğratan hiç aramayıp sormayan ya da canları isterse arayan dost dediğim ama aslında olamamış, dost olamamış kişilere ( artık hayatımda yerleri yok ) sadece şunu söyleyebilirim.

ALLAH BU HASTALIĞI DÜŞMANIMA VERMESİN.

KIMSEYI AILESININ SAĞLIĞIYLA, EVLADININ SAĞLIĞIYLA, EŞİNİN, SEVDIKLERINİN SAĞLIKLARIYLA SINANMASINLAR!

Umarım benim bu yaşadıklarımı yaşamazlar.

Umarım!

Covid-19 sebebiyle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum. Başları sağ olsun. Tedavisi halen hastanede süren tüm hastalara da acil şifalar diliyorum. Sakın kendinizi bırakmayın. Sakın. Direnin, iyileşeceksiniz.

Umudunu kaybetme Türkiye. HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK.

Seni çok özledim sevgilim Enver Şahin

Seni çok özledim annem Cahide Akkaya

Seni çok özledim abim Emre IŞIDAN

Seni çok özledim yengeciğim Esra IŞIDAN

Seni çok özledim yeğenim, halasının bitanesi Lena’m

Teyzem, halam, kuzenlerim, kayinvalidem, görümcelerim, akrabalarım ve gerçek dostlarım, kardeşlerim.

Pınar’ım, Duygu’m, Sema’m, Bihter’im, Hale’m... Her an telefonun diğer ucundan bana uzanan o sesinizi, söylediklerinizi ve yardımlarınızı asla unutmayacağım asla.

Anneme, nişanlıma ve abime ulaşarak sürekli benimle ilgili bilgi alan ve özellikle annemi yalnız bırakmayan gerçek dostlarım. Var olun.

Hiç tanımadığım ama benim için dua eden, sosyal medya hesaplarında her an beni takip edip beni yaşatan ve mesajlarıyla her dakika, her saat başı bana ulaşan siz yüreği güzel insanlara, velilerime, öğrencilerime çok teşekkür ederim çok. ALLAH sizden bin kez razı olsun.

HEPİNİZİ ÇOK ÖZLEDİM

Ve Aslıcığım sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Bir an bile beni yalnız bırakmadın. Her an aradın, her an mesaj attın. O kadar moral verdin ki. Hakkını ödeyemem. Allah senden razı olsun canım dostum. Eşin Hüseyin abim sende iyi ki varsın iyi ki. Hayatım da hep var olun.

Esenler Özel Güney Hastanesine, Doktorum Ali Dirik ve bizim canımız doktorumuz, nişanlımın manevî babası Doktor Kaşif Küçük'e, hemşire arkadaşlarıma, tüm hastaneye çok teşekkür ederim. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin.

Bir teşekkürümde ilgilerinden dolayı medya grubu arkadaşlarıma. Takıp eden ve sürekli sorgulayan, canlı yayınlarına konuk olduğum Tv’lere ve röportaj verdiğim tüm ajanslara, gazete ve dergilere, gazeteci dostlarıma çok teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık.

HÜRMETLE

Değerli dostum tüm yüreğimizle yanındayız. Çok geçmişler olsun dualarımız seninle. Teşekkür ederiz verdiğin röportajın için.