"Çektiğim fotoğraflar için şunu düşünüyorum; belki de o fotoğraflara kaç kuşak akrabaları bakacak ve “bu fotoğrafı da çok güzel çekmiş” diyecekler. Belki de bunlar söylenirken ben yaşamıyor olacağım. Bu bir imzadır."

Hoş geldiniz, biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar Yağmur Hanım. Ben 1988 yılında İstanbul Beykoz’da doğdum ve büyüdüm, hala Beykoz’da yaşıyorum. Eşim Aylin ve Alaz adında da bir oğlumuz var. Üniversite zamanına kadar birçok sektörde çalıştım ancak yaptığım işler hiç bir zaman okuduğum bölümle alakalı olmadı. Fotoğraf çekmeyi ve otomobillerle ilgilenmeyi çok seviyorum. Şuan sevdiğim işi yaptığım için mutluyum. 

Farklı bir hobiniz de var mı peki?

Düzenli olarak haftanın 5 günü spor yapıyorum. Bu da en büyük motivasyonum.

Ne zamandan beri fotoğraf çekimleriyle uğraşıyorsunuz? 

Lise zamanlarımda hobi olarak evde duran ufak bir dijital makine ile her şeyi çekerek başladım ve 2003 yılından beri fotoğraf çekiyorum. Sonra da mesleğe dönüştü. Otomobil sektöründe ise ilk 2010 yılında profesyonel fotoğraflarıma başladım. O dönem Facebook çok popülerdi. O zamanların en büyük otomobil sayfasına sahip olan bir arkadaşım, bu işi neden kendine bir sayfa açıp herkese tanıtmıyorsun dedi. Onun sayesinde bir sayfa açtım ve ilk olarak çektiğim arkadaşlarımın araba fotoğraflarını sayfama yükledim. Bu fotoğraflar çok beğenildi ve ilgi gördü ve bu durum beni daha çok teşvik etti. Sonra her güne 3 - 4 tane araba çekimi almaya başladım. Facebook sayfam o zamanlar en güncel sayfa haline geldi ve birçok haber sitesinde haberlerim çıktı. Bu beni bir adım daha öne attı.

Peki, düğün fotoğrafçılığına nasıl geçtiniz?

Düğün sektörüne eşimle başladım diyebilirim. Birlikte bir marka kurduk, “Rüya Kareler” adında. Beraber birçok çiftin en özel anlarına imzamızı attık. Şuan eşimle aynı zamanda iş ortağıyız. İyi bir takımız.

Profesyonel makine ile nasıl tanıştınız peki?

İlk profesyonel makineyi elime almamın hikâyesi ise ablamın eşi Amerika’ya iş gezisine gidecekti, ben de kendisinden bir makine istedim. Önce “oğlum bu kadar profesyonel makineyi ne yapacaksın” dedi ama ben “olsun enişte sen al” dedim. Eniştemin getirdiği o makine bu günlerimin en büyük girişiminin ilk adımıydı.

Çektiğiniz bir fotoğrafın iyi olduğunu nasıl anlıyorsunuz? İçinize sinmeme durumu oluyor mu hiç?

Çektiğim fotoğraflarda zaten o kişiyi ya da objeyi öncesinden görüyorum, onun iyi olacağını biliyorum ve çekiyorum. Bu aslında göreceli bir şey herkes için. Anlık fotoğraflarda ise kişinin değişik giyim, yürüyüşü ya da yüzündeki ifadeler direkt beni çekiyor. İçime sinmeyen fotoğraflar tabiî ki de oluyor ama telafisini yapıyorum.

İnsanların en özel anlarına fotoğraflarınızla eşlik ediyorsunuz. Bu size neler hissettiriyor?

Çok mutlu ediyor. Şu anda fotoğraf ve organizasyon firmalarımız var. Birçok çalışanımız, ekip arkadaşlarımız var ve firmamız Türkiye’nin sayılı firmalarından biri haline geldi. Ekibimde çalıştırdığım fotoğrafçılarımızı özenle seçip ve onlara en ince detayına kadar işin püf noktalarını anlatıyorum. İnsanların en mutlu anlarını çekmek bizleri mutlu ediyor. Şunu düşünüyorum; belki de o fotoğraflara kaç kuşak akrabaları bakacak ve “bu fotoğrafı da çok güzel çekmiş” diyecekler. Belki de bunlar söylenirken ben yaşamıyor olacağım. Bu bir imzadır.

Tiktok’ta insanların habersiz çektiğiniz fotoğraflarını da paylaşıyorsunuz ve çok da beğeniliyor…

Sokakta özellikle habersiz yaptığım çekimlerde insanların en doğal, saf anlarını çekiyorum, bu yüzden de doğal kareler çıkıyor ortaya. Bunu gördüğümde mutlu oluyorum. Tabi üzüldüğüm zamanlarda oluyor. Özellikle sokaklarda yaşamak zorunda olan, çalışmak zorunda olanları çektiğimde onların hayatını herkese göstermek istiyorum. Belki de insanların benliklerini unutmamasını sağlıyoruzdur.

Çekim yaparken zorluk yaşadığınız oluyor mu?

Sokak çekimlerimde çok nadir oluyor. Bizim halkımız her ne kadar içten bir halk olsa da, bu aralar çok sinirli ve agresifler, birinin beni terslemesinden korkuyorum bazen. Birçok ekipmanım yağmurun atında heba olmuştur, bu da yaptığım işin kötü yanı diyebilirim. 

Instagram’da 1 milyon takipçiniz var ve Tiktok’ta da videolarınız çok izleniyor. Bu kitle nasıl oluştu? Sizi mutlu ediyor mu?

Aslında dediğim gibi, asıl kitlem Facebook zamanında vardı. Otomobil fotoğrafları çekerek, otomobil severlerin dikkatini çekmeyi başarmıştım. Şu anda Instagram ve Tiktok’ta yeni yarattığım seri doğal sokak çekimleri çok beğenildi ve her gün tebrik mesajları alıyorum. İnsanlarımızın bunları gerçekten görmeye ihtiyacı varmış. İzlenmelerim beni şuan tabiki ki de mutlu ediyor. Amacım yaptığımız sanatı herkese göstermek.

Sohbetiniz için teşekkür ederim, son olarak neler söylemek istersiniz?

Sokakta bir fotoğrafçı gördüğünüzde lütfen ona gülümseyin, onlar sizlerin o anınızı ölümsüzleştiriyor. Güzel mesajlarınızla beni çok motive ediyorsunuz. Beni severek takip ettiğiniz için hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Size de teşekkür ederim Yağmur Hanım.