Dr. Serdar Savaş: Her mutasyonda aşı etkisini kaybetmez

RÖPORTAJ: GİZEM YILDIZ

Merhaba Serdar Bey 1 yılı aşkın bir süredir covid-19 bütün hayatları felç etmiş durumda Uzun bir süredir gündemde olan koronavirüsü mutasyona uğraması ile bulaşırlığın daha fazla attığı ortaya çıktı. Bu mutasyona uğramış koronavirüsle karşı karşıya kaldığımızda bizi neler bekliyor?

Çok farklı bir şey beklemiyor. Mutasyon, hastalığın seyrini etkileyen bir mutasyon değil. Hastalığın ciddiyetini, öldürücülüğünü, ağır seyretmesine yineleyen bir değişimi yok. Sadece daha fazla bulaşıyor. Artışı hızlandıracaktır. En büyük zararı bu olur.

Avrupa’da Çeşitli ülkelerde sokağa çıkma yasağı hakları uzatılır. Hatta üzerine eklemeler yapılırken Türkiye'de yasakların çoğu kaldırıldı kafeler açıldı. Sokağa çıkma saatleri esnetildi. Türkiye'nin tablosu Sizce bu karar için uygun mu?

Birçok Avrupa ülkesinde belirli günler içerisinde 15 -20 günlük gibi sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. O sırada da aşılama çalışmaları yapılıyor bizimki gibi anlamsız kısıtlamalar yapılmıyor. Yani Avrupa bir şeyi ya tam yapıyor ya da insanları serbest bırakıyor. Avrupa'da çoğu okullar açık, geçici olarak kapatıp tekrar açıyorlar. Avrupa rasyonel, akılcı ve bilimsel tedbirler alıyor. Biz tesadüf tedbirler alıyoruz. Ben şuan Türkiye’de 20 yaş altı ve 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağını doğru bulmuyorum. Hafta sonları yapılan sokağa çıkma yasaklarını da doğru bulmuyorum. Tedbir anlamsız yasak koymak yerine anlamlı kontrol yapmaktır. İnsanlara maske ve mesafe kurallarını kontrol edecek bir faaliyet gösterilmelidir. Zaten şu andaki tedbirler ülkeye yeterince zarar vermektedir. Ek bir tedbir almaya gerek yok.

Evet şu an 20 yaş altı ve aşısızlar için 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı hakları var ama ben ne hafta sonu ne de hafta içi bu yasakların hiçbirine uyulmadığını düşünüyorum çünkü saat 10'dan sonra bile hala Sokaklar insan dolu.

Aynen dediğiniz gibi uyulmayacak yasak getirip de zarar verileceğine, uyulacak yasaklar koyup bunların denetlenmesi lazım. Benim sokağımın önünde kar yağarken, çocuklar sokağa çıkma yasağının olduğu gün kar oynarken polisler geldi evlerine götürdü. Öbür taraftan haberlerde izliyoruz kongreler insan dolu. Bunun bir mantığı yok. Yani parası olan istediği gibi gezer tozar tatil yapar. Paran yoksa da evinde hapsolursun. Evden çıkma demek kolay. Hükmetmek hükümet demek değil. Biraz çalışmayı gerektirir, biraz yorulmaya gerektirir. Uzaktan 85 milyona emirler vererek, komut vererek covid yönetilmez.

Henüz vakalar  yeni yeni düşmeye başladı. Bu rakamlar daha da yükselecek midir?

Vakalar hiçbir zaman düşmedi aksine dünya ülkelerine göre her zaman vaka sayısı pik noktalarında seyretti. Zaten gerçek vaka sayısını bilmediğimiz için, önümüzdeki aylarda da yükselerek devam edecektir. Covid sürekli pik noktasında seyrederek devam ediyor. 

Sizce ne zaman koronavirüs hayatımızı terk etmeye başlar. En azından eski düzenimize yakın bir düzen içerisinde olabiliriz?

2024 30 Haziran. İnsanları birtakım tedbirlerden uzak tutabilmek için Dünya nüfusunun yüzde 65'i aşılanması lazım. Dünya nüfusunun yüzde 65'inin aşılanması içinde gereken aşı miktarı 10 milyar da dozun üzerinde. Tabii bu aşılar nasıl yapılacak insanlara nasıl ulaşılacak? Bunu hesap ettiğiniz zaman en iyimser tablo 2024  30 Haziran demek.

Peki, Koronavirisün ters bir mutasyona uğrayıp, bulaşırlığını kaybetme gibi bir olasılığı var mı?

Her zaman var. Tabii bu iş dua meselesi, sürekli dua ediyoruz ki öyle bir şey olsun diye.

Aslında virüslerin geçmişine baktığımızda bu şekilde bir düzen sağlanmış. aşıyla, ilaçla virüsü ne kadar durdurabiliriz bilmiyorum… 

Virüsler bizi öldürmek üzere hareket etmezler, bizi öldürmek virüsün yapacağı en yanlış iştir. Kendisinin üremesi için, kendi devamlılığının sağlanması için bize ihtiyacı var. Şu anda bu da onun farkında değil,  virüs de bunun farkına vardığında insana zarar vermemek üzerine evrimleşir.

Şu anda virüsle ilgili umut olarak görülen açılardan bahsetmek istiyorum ilk önce Türkiye için açısı getirdi ve dünyada kimse bu aşıyı kullanmaya tercih etmezken Türkiye'nin Öncelikle Çin aşısını alma ve aşılamaya başlama nedeni nedir?

Oradan elde edilecek avanta, karar vericiler tarafından bölüşülmesi, her zamanki aynı sebepler… Hükümetin bugüne kadar insanların sağlığımızla ilgili doğru karar verdiğini düşünmüyorum Tamamen duygusal sebeplerden şu anda halka fayda sağlayacak hiçbir gelişme yapılmıyor.

Şu an Biontech ve Sinovac aşıları arasında hangileri güvenilir?

Tabii ki tartışmasız Biontech… On binlerce insanın üzerinde denenmiş, 1,2,3 Faz çalışmaları yapılmış, FBI tarafından, Dünya Sağlık teşkilatı tarafından, Avrupa Aşı Ajansı tarafından, İngiltere, Almanya tarafından onaylanmış bir aşıdır. Bütün araştırma verileri ortada; kaç kişiye aşı yapıldı, kaç kişide komplikasyonlar görüldü, aşının koruyuculuğu ne kadar oluşturuldu? Bunların hepsi biliniyor. Sinovacla ilgili bunların hiçbiri bilinmiyor. Sinovac aşısı SÇMK aşısı, Yani saldım çayıra mevla kayıra aşısıdır. 

Peki bu aşı fazlalığı farklı farklı ülkelerden aşılar gelmesi ve bunların arasından seçim yapılarak aşı yapılıyor olması ne kadar doğru? Bu aşı kalabalığı ilerleyen zamanlarda tek aşıya düşer mi?

Hayır, bilakis zamanla daha çok aşılar çıkar. Ne kadar çok aşı çıkarsa o kadar iyidir. Önemli olan aşıların güvenli olması ve etkili olmasıdır. Bunun da ortaya konması için yapılmış olan araştırmaların şeffaf olarak incelenip, öğrenilmesi lazım. Bugün Biontech ve Moderna’yla ilgili aşıların bilgilerine ulaşabiliyoruz, ama Sinovacla ilgili ulaşamıyoruz. 

Türkiye’nin gündeminde aşı zorunluluğu getirilme ihtimali var. Böyle bir zorunluluk getirilebilinir mi?

Böyle bir zorunluluk getirilemez. 

Virüs mutasyona uğradıktan sonra aşının etkisiz kalma olasılığı hala tartışılıyor. Her mutasyonda aşının etkisi kayıp mı olacak?

Her mutasyonda değil, önemli mutasyonlarda aşı etkisini kaybedebilir. Şuan öyle bir mutasyon olmadı. Mutasyonun ne derece ciddi olduğu önemlidir.

2021 yılında bu tarz bir mutasyon bekleniyor mu?

Onu bilemeyiz. 

Şu an Türkiye’deki koronavirüs tablosuna baktığımız zaman siz bu tablo için ne düşünüyorsunuz?

Resmi verilere göre 200 kişi hayatını kaybediyor. Bir uçak kazasında 20 kişi ölse bu bile büyük bir olay olurken günde 200 kişi (O da resmi rakamlara göre) ölmesi kabul edilemez. 

Koronavirüsün ilacı çıkacak mı?

Evet, özellikle bu virüse karşı öldürücü etkisi olan antiviral ilaçlar üzerinde çalışılıyor. Bir yıla kadar çıkacağını düşünüyorum. 

Son olarak bu söyleşiye katıldığınız için teşekkür ederim. Şu an için halka hangi önerilerde bulunursunuz?

4 M kurallarına dikkat etsinler. 1- Maske, 2- mekan - 3- mekanlarda kaldıkları müddet 4- Mesafe. 

Yeni Çağrı Gazetesi’nden alıntıdır.