Dilara Karaca ile özel etkinlik sunumları, dijital dönüşüm ve medya üzerine 

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Tam da bu ay,  aşık olduğum şehir, İzmir’de doğdum. Ankara'da, Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı okudum. Daha sonra mesleğimle alakalı eğitimleri aldım. Sanırım annemin karnındayken yanımda bir mikrofon vardı. Kendimi tanıdığımdan beri başka bir meslek hayal etmedim.  TRT Ankara Radyosu ve özel TV kanallarındaki programların ardından şuan mesleğime yeniden taşındığım memleketim İzmir'de devam ediyorum. Sunucu ve dondurmacı olmak isteyen iki kızım var. Pembeye inanıyorum. Bir de sevmeye. Çok sevmeye. 

Son dönemde daha çok özel etkinlik ve protokol sunumlarında da yer aldınız. Bu tip etkinliklere dair neler söylersiniz? 

Sahne seyirciyle birebir temasta olabildiğiniz, sürekli anda olduğunuz, alkışlarla taçlandırdığınız bir  Açılışlar, bayramlar, konserler, protokol sunumları, hepsinin kendilerine has bir büyüsü var. 

Özel etkinlik ve protokol sunumlarında sunucunun önemi nedir ? Bu tip etkinliklerdeki sunucunun özellikleri neler olmalı sunucu nelere dikkat etmeli? 

Sunucu baştan sona tüm süreci olması gerektiği gibi götürür. Tüm detaylarla tek tek ilgilenir. Sunucu duruşuyla, konuşmasıyla, konuya hâkimiyetiyle, seyircinin nabzını tutarak, sunumun en verimli şekilde sonuçlanmasında büyük rol oynar. Sunucu her sunum için hazırlığını yapmalı ve işleyişi çok iyi bilmelidir. 

Dijital bir dönüşüm yaşanıyor. Bu her alanı etkiliyor en çok da medyayı medyadaki dijital dönüşümü nasıl yorumlarsınız?

Dünya dijitalleşiyor. Her şey dijitale dönüyor. Medya da diğer her şey gibi dijitalleşmeye ayak uyduruyor haliyle. Geleneksel medya araçları artık hatıra olarak saklanmaya yüz tutmuş durumda. Öte yandan dijitalleşen medya doğasına uygun olarak geleneksel medyaya göre çok daha fazla kişiye ulaşıyor. Bu da amacına uygun bir gelişme. 

İzmir Medyasında son dönem kapanmalar el değiştirmeler vs oldu..İzmir Medyasını nasıl değerlendiririsiniz ? İzmir Medyasının neye ihtiyacı var?

İzmirim gerek aşık olunası kent yaşamı, gerek ses getiren sosyal etkinlikleri, gerek doğal güzellikleri gerekse özgür ama sıcacık insanıyla medyanın göz bebeği olması gereken şehirlerimizden. Ancak bu anlamda hakkettiği noktayı bir türlü yakalayamıyor. Ülkemizde medya deyince İstanbul'dan başka yer gelmiyor aklımıza. Planlı bir işleyiş, akıllıca bir yatırım, işini ve İzmir'i çok iyi bilen insanlarla, İzmir'in medya da çok ses getirebileceğine inanıyorum. 

Dilara Karaca günlük yaşamında neler yapıyor. Özel Hayatınıza dair neler söylersiniz?

Özel hayatımın en özel yeri evim. Ailemle geçirdiğim vakitler çok kıymetli. Yanı sıra dostlarımla   zaman geçirmeyi de çok seviyorum. İzmir'i yaşamayı çok seviyorum. Doğayla ve hayvanlarla olmayı seviyorum. Pilates yapıyorum.  Çeşitli danslar denemeyi seviyorum. Uzun yıllar halk oyunları oynadım şimdi topuklu hiphopa hızlı bir geçiş yaptım. Kitap ve film zamanları da çok keyifli. 

İyi sunuculuğu  nasıl tarif edersiniz?

Ne yaparsan yap aşk ile yapmalısın önce. Konuşmanla, duruşunla, konuya hâkimiyetinle, giyiminle, mimiğinle, kısacası her şeyinle mikrofonunun en iyi dostu olmalısın. 

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?

Samimiyetten yansıyan güzellik evet şart. Ekran sahteliği hiç kabul etmiyor. 

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

PK hayatımın filmi diyebilirim. Sophie Kinsella ve Sarah Jio'nun kitaplarını severek okuyorum. 

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz?

Kırmızı Türk bir ilk olarak sadece sunucu ve spikerlerin nabzını tutarak, gerek yaptığımız işleri tanıtmak gerekse ödüllerle onurlandırmak suretiyle varlığından mutluluk duyduğumuz bir platform. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Hayallerin bir niyet kadar yakın olduğunu unutmayalım hiç. Sevginin, gülümsemenin sihrini yaşayalım bütün bir dünya. 

Bu keyifli röportaj için size de çok teşekkür ediyorum. 

Röportaj ve fotoğraflar: Cengizhan KAYA