Op. Dr. Fakı Akın ile birlikte çalışan Obezite Cerrahi Koordinatörü DİDEM YILDIRIM ile bir araya geldik. Didem Hanım geçmişte obezite ile mücadele etmiş ama şimdilerde fiziğiyle ve güzelliğiyle dikkat çeken kusursuz bir kadın… Obezite hastaları ve kilo problemi olanlar, bu röportaj sizler için…

Hoş geldiniz Didem Hanım, nasılsınız? Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, hoş buldum teşekkür ederim Yağmur Hanım. 1985 İstanbul doğumluyum, memleketim Sivas. Aktif olarak 17 yaşından bu yana sağlık sektörünün içindeyim. Yaklaşık 13 sene eczane teknisyeni olarak sektörde görev aldım. 8 senedir de Obezite Cerrahi Koordinatörü olarak görev yapmaktayım.

Peki bu işe nasıl başladınız?

Uzun seneler eczane teknisyeni olarak çalışmaktaydım. Çocuk yaşlardan beri obezite ile ailece ciddi bir mücadelemiz vardı. İlk defa bir endokrin doktorunun bana önermesiyle mide küçültme ameliyatlarını duydum. 2014 senesinde ameliyata karar verdim ve oldum. Sonra bir vesileyle 8 senedir birlikte çalıştığım hocam Op. Dr. Fakı Akın ile yollarımız kesişti. Kendisinin hem koordinatörü, hem de hastası oldum. Ayrıca kendisi annemi, babamı, kız kardeşimi de ameliyat edip hem kilo vermemizi, hem de çeşitli hastalıklarla vedalaşmamızı sağlamıştır.

Size başvuran hastalarla birlikte nasıl bir yol izliyorsunuz?

Hastalarımızın tüm süreçlerinde planlama ve sonrası destekte aktif bir yol izliyorum. Randevu, ön görüşme, chekup süreci, diyet süreci, ameliyat ve sonrası destek şeklinde her süreci koordine ediyorum.

Kaç kilo aralığına ameliyat öneriyorsunuz? Ameliyatsız kilo verme hakkında neler söylersiniz? Diyet ve sporla da istediğimiz sonuca ulaşmamız mümkün olabilir mi?

Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan diyetisyen gözetiminde beslenme, egzersiz, medikal tedavi gibi yöntemlerle kilo veremeyen obezite hastalarına doktorun değerlendirmesiyle ameliyata karar verilir. Kilonuz artık belirttiğim gibi belirli bir sınırı geçtiyse yani obez bir bireyseniz spor ve diyetle bunu başarıp sürdürebilmek gerçekten imkânsız gibi. Kısır bir döngü oluyor veriyorsunuz, alıyorsunuz. Zaten tüm dünyada obezite cerrahisi bunun için var. Obezite bir hastalık ve bunun en son çözümü cerrahi operasyonlardır. Vki 35’in altında ki herkese diyetisyen ve spor desteği öneriyoruz. Zaten bu işin bir kuralı var, uygun olmayan hiçbir hasta ameliyat edilemez.

Bir zamanlar siz de kilo problemi yaşan biri olarak şimdilerde aynı konuda başkalarına yol gösterici olmak nasıl bir duygu? Siz kendi sürecinizde neler yaşamıştınız?

Bu işe ilk başlama sebebim ve gayem zaten buydu. Kilolarla senelerce mücadele eden birisi olarak ameliyata karar vermem ve sağlığıma kavuşmam mükemmel bir olaydı. Her obez hasta bunu öğrenmeli ve ameliyat olup sağlığına kavuşmalı şeklinde düşündüm hep. Şuan birilerine örnek olup cesaretlendirebiliyorsam benim için büyük mutluluk. Kendi sürecimi ailemin ve hocamın desteğiyle güzel ve sorunsuz atlattım.

Kilo verdikten sonra sizin hayatınızda neler değişti? Değişim fotoğraflarınıza bakıyorum da, zaten güzelmişsiniz ama şu an kusursuz görünüyorsunuz gerçekten…

Çok teşekkür ederim güzel bakışınız için. Bedenen, psikolojik, sosyal açıdan, çevre, iş hayatım aslında benim her şeyim değişti diyebiliriz. Yeni bir beden, yeni kıyafetler, daha aktif ve sosyal olabilmek, insanlar tarafından dışlanmamak, ağır söylemlere maruz kalmamak ve kendine olan öz güvenin artması şeklinde hayatımda çok güzel değişimler oldu. Senelerce hayalini kurduğunuz bir şeye ulaşmak muhteşem bir durum.

Keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bana zaman ayırdığınız ve bu güzel platformda yer verdiğiniz için ben teşekkür ederim Yağmur Hanım. Obezite hastalarına söylemek istediğim bir kaç şey var. Bu hayat ve beden sizin. Obezite cerrahının tecrübesi, deneyimi, eğitimi bu işte çok önemli. Etraf veya çevrenizin bilinçsiz söylemlerinin yerine ameliyatları ve doktorları iyi araştırın, emin ellere kendinizi teslim edin. Her obez hastanın sağlığına ve hayallerine kavuşması dileğiyle…

Röportaj: Yağmur Tanyıldız