Deray Yurdakul ile Sunuculuk ve Medya Üzerine

RÖPORTAJ: CENGİZHAN KAYA

Son dönemde pek çok özel etkinlik ve protokol sunumları yaptınız bize son dönemde gerçekleştirdiğiniz özel sunumlardan bahseder misiniz?

Mektebim Okullarında "kadının toplumdaki yeri",  Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında düzenlenen "Kostüm Tasarım Yarışması Final Gecesi Sunumu", Altın Kalpler Derneği' nin Şehit aileleri yararına düzenlediği gecenin sunumu, 5 Ocak Gazetesi yılın en iyileri ödül töreni sunumu, Engelsiz Yaşam Vakfı Yılın En İyileri Ödül Töreninde Sevgili Volkan Severcan ile gecenin sunumu, Datça Altın Badem Film Festivalinde sevgili Yavuz Seçkin ile gecenin sunumu, Magazinci.com. internet medyası yılın en iyileri ödül töreninde sevgili Erhan Ertürk ile gecenin sunumunu gerçekleştirdim. Bunun dışında siyasi partili gruplara "öfke kontrolü, etkili iletişim ve beden dili, stresle başa çıkabilme, diksiyon ile ilgili bilgi ve tecrübelerimi anlatan sunumlar yaptım. 

Özel etkinlik sunumlarında nelere dikkat etmek gerekiyor? 

Sunumun içeriği hakkında detaylı bilgiye sahip olmak ve mutlaka önceden hazırlıklı gelmek, gerek diksiyon, gerek kıyafet, gerekse mekanı görüp prova yapmak.

Bu tip özel etkinliklerde sunum başarısının püf noktaları nelerdir? 

Başarılı olmak için kural şudur diyemem zira hepimizin başarıdan kastı farklı olabiliyor, bana göre doğru ve düzgün bir dil ile ortama göre giyinip, tavır ve duruşu sergilemek, hem sunumun içeriğine hem de gelen konukların memnuniyetine saygın bir şekilde layık olabilmek. 

Etkinlik organizasyon yapanlar bu noktada sunumla ilgili nelere dikkat etmeli sizce? 

Organizasyon yetkilileri sunum yapılacak mekanın ses kontrolünü, sahnesini, konuşma metnini mutlaka önceden prova edip, etkinlik anında olası bir aksamaya karşı önlem almalı. 

İyi sunuculuğu  nasıl tarif edersiniz?  

Anlaşılır bir dil ve duruş çok önemli diye düşünüyorum. Zira son dönemlerde düzgün Türkçesi olmayan, ya da sadece "ünlü" olduğu için sunum yaptırılan birçok isim görmekteyiz. Özellikle yabancı uyruklu tanınmış isimlerin tercih edilmesi, üstelik bu isimlerin kendi ülkelerinde kendi dillerinde bile bu işi yapmıyor olması da trajikomik buluyorum. Sunum ve sunuculuk ciddi bir iş. Erkan Yolaç Halit Kıvanç gibi gerek diksiyon, gerek konuklara olan saygı ve duruştaki ağırlıklarını ne yazık ki son dönemde görmek pek de mümkün olmuyor. 

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Sunuculuğun stresli yanları neler? 

Yaptığınız işi seviyor, önem ve emek veriyorsanız heyecan duyarsınız, stres olarak görmezsiniz. Ben stresli değil heyecanlı buluyor her seferinde de ayrı bir mutlulukla sahneye çıkıyorum. Her meslekte olduğu gibi bir takım aksaklıklar çıkabilir, etkinlik ya da organizasyon sizin dışınızda gerçekleşecek terslikleri barındırabilir. Ancak bu olabilir endişesi ile hareket ederseniz yaptığınız işin hakkını veremez sürekli endişe içinde olursunuz. 

Son dönemde yaptığınız sunumlardan sizin için en özeli hangisiydi? 

Her sunumumun yeri ayrı ve özel zira her organizasyonda ayrı anlamlı bir projenin içine dahil olmanın mutluluğunu da yaşıyorum. Bununla birlikte; Engelsiz Yaşam Vakfının yılın en iyileri ödül törenini geçen yıl aramızdan ayrılan sevgili dostum Vatan Şaşmaz ile birlikte sunmuştuk. Televizyondaki ilk canlı yayın sunumumdu ve birlikte güzel bir sunumu gerçekleştirmiştik. Bende yeri hep çok farklı olacak...

Kitap çalışmanız olacak mı? 

Yeni kitap için yazılarımı biriktiriyorum ancak aceleye de getirmek istemiyorum, köşe yazarlığı ve aldığım eğitimler zamanımın büyük bir kısmını alıyor. Elbetteki ailemden ve dostlarımdan sonraki kalan süreçte. 

Eğitimle ilgili ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? 

Lise ve dengi okullardan gelen öğrencilere meslek seçimi, kariyer üzerine söyleşiler yapıyorum. Ayrıca bireysel ya da kurumsal olarak başvuran danışanlarıma da yaşam koçluğu, etkili iletişim ve beden dili, stresle başa çıkabilme gibi konularda aldığım eğitimleri aktarıyorum. Bu konuda kendimi geliştirecek eğitimler almaya da devam ediyorum. 

Sosyal sorumlulukla ilgili bu yıl ne tür çalışmalarınız olacak? 

Geçen yıllarda olduğu gibi desteğe ihtiyacı olan her yaştan bireye maddi manevi gerek Vakıf olarak gerekse bireysel olarak destek vermeye devam edeceğim.

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo–tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek? 

Yeni Medya ile Geleneksel Medya arasında ciddi farklar olduğu gibi benzerlikler de var. Yenileşmek ve çağa ayak uydurmak bir gereklilik olduğu kadar, özünden ayrılmadan yenilikçi, çağdaş bir anlayışla hareket edebilmek de gerekli. Önemli olan amacına uygun, doğru ve tarafsız habercilik anlayışı içerisinde, kaliteli yayın yapabilmek. Böyle olduğu takdir de her ikisi de değerinden bir şey kaybetmeyecektir. Fast food tadında tüketilen duygu, bilgi, yaşam tarzları, Yeni Medyaya ne yazık ki hakim olmaya başladı. Bilinçli ve gelecek nesillere doğru aktarım yapılıp, haber kirliliği yerine donanımlı, kültürlü, keyifli, fayda sağlama amaçlı bir yayıncılık anlayışı ile yeni nesillere kalıcı, doğru yayın anlayışı sağlanabilir. Hala radyo dinlemeyi, gazete ve kitap okumanın hazzını bilen biri olarak bazı değerlere sahip çıkılması gerekliliğine inanıyorum. Parayla satın alına bilinen takipçi ile değil, gerçekten değer gören ve emek verip bunu hak ettiği için takdir gören, işine saygı ve sevgi duyan bireylerin olduğu bir medya anlayışı ile ilerlenmesi arzusunda ve umudundayım. 

Televizyonla ilgili bir proje düşünüyor musunuz? 

Televizyon sesinizi daha büyük kitlelere duyurabileceğiniz güçlü bir yayın. Hayata duruşuma uygun, bilgi ve deneyimlerimi aktarırken topluma fayda sağlayan, örnek ve kaliteli  bir proje olursa içinde yer almaktan büyük mutluluk duyarım. aklımda buna dair birkaç proje var, ilerleyen günlerde görüşmelerimin devam ettiği ekip ile hayata geçirebiliriz. 

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zaman kavramı yoktur, boşa geçirilmiş zaman vardır diye inanırım. Çocuklarım, ailem, dostlarımla bir arada olmak, köşe yazılarım, Üniversitedeki işim, Engelsiz Yaşam Vakfı adına yaptığım "sosyal ve vicdani sorumluluk"  etkinliklerim ve  kişi-kurumlara danışmanlık gibi rutinde yaptığım işlerimin dışındaki zaman dilimlerini kitap okuyarak, yeni eğitimler alıp kendimi geliştirerek zamanımı doğru değerlendirmeye özen gösteriyorum. 

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz? 

Kırmızı Türk kaliteli ve yenilikçi anlayışı ile takip ve takdir ettiğim, kendini geliştiren, yaptığı işin de hakkını veren , son derece titiz ve özenli çalışan bir ekip. Bu ekibin şahsıma göstermiş olduğu ilgi ve destekten dolayı da son derece müteşekkirim. 

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Her günüme şükrederek, kendime ve topluma fayda sağlayabilecek yeni bir şeyler öğrenip deneyimlemeyi seviyorum. Daha çok ekran önünde olup, iyi işlere imza atmak ve elbette kendimi daha çok geliştirip daha mutlu bireylerin olması için destek vermek ideallerim arasında. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Ailem başta olmak üzere, aslında takipçi değil de hayatıma, yazılarıma, paylaşımlarıma karışan, kendinden bir şeyler bulup duygu ortaklığı yaptığım herkese sonsuz teşekkürler. Beni besleyen, olgunlaştıran her duygu ve durum bu günümün ve yarınlarımın tecrübesi oluyor. diliyor ve umuyorum ki; saygıyla, sevgiyle, hoşgörü içerinde, iyiyi ilke edindiğimiz, kendimize ve yaşama değer katan nice anılar biriktiririz hep birlikte.  

Röportaj ve fotoğraflar: Cengizhan KAYA