Bugün İzmir’in sevilen ve saygı duyulan oldukça tanıdık bir siması ile sizlerle birlikteyim. İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayın Tuncay Sayılkan. Pademik Salgın yayılımında Ülke bazında 2. Sırada İzmir. Bu zor günlerde herkesi dinledik, gözlemledik, alkışladık. En büyük alkışı bir de Eczacılar ve Eczaneler hak etmiyor mu sizce? Eczaneler Covid-19 pandemisinde hastalarla temas eden risk altında çalışan birinci basamak sağlık kuruluşlarıdır. Bu pandemik süreçte yayınlanan kronik hastaların ve raporlu hastaların ilaçlarını eczaneden teminiyle ilgili genelge ile iş yükleri çok daha fazla arttı.  Bu zorlu süreçte yaşanılan sıkıntıları, tedbirleri, olumlu, olumsuz birçok gidişatı İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayın Tuncay Sayılkan Beyefendiden dinlemek istedim. Tuncay Bey öğretmen bir anne babanın ilk çocuğu olarak Sivas’ta dünyaya gelmiş. İlkokulu Sivas’ta ortaokul ve liseyi İzmir’in Ödemiş ilçesinde yükseköğretimi ise İzmir E.Ü. Eczacılık Fakültesi’nde tamamlamış. İzmir’de 30 yıldır serbest eczacılık yapmakta. 17 yıldır İzmir Eczacı Odası başkanlığını sürdürüyor.

Aslı Hanım; Eczacılar, Türkiye’nin dört bir yanında 27 bin eczane ve yüzlerce hastane eczanesinde aldıkları eğitimin ve ettikleri yeminin bilincinde görev başındalar. Sağlık hizmetini sürdürürken ciddi oranda risk ile karşı karşıya çalışmakta ve özveriyle danışmanlık hizmetini sürdürmekteler. Son dönemde maske ve dezenfektan fiyatları üzerinden eczacılık mesleğinin yıpratılmasını doğru bulmuyoruz. Eczaneler halkın en kolay ulaştığı sağlık merkezleridir. Korona virüsle mücadele sürecinde isimleri çok anılmasa da en riskli görevi eczacılar ve eczane çalışanları üstlenmiştir. Özellikle kronik hastalıklarda raporlu ilaçların reçetesiz olarak eczanelerden temini sonrasında hastalarla temas ve yoğunluk ciddi ölçüde artmıştır. Standart bir uygulama ya da merkezi bir karar bulunmadığı için her eczane kendi olanakları dâhilinde önlemler alarak mesafe kuralı ya da teması azaltan aparatlarla zor şartlarda özveriyle hizmeti sürdürmeye çalışmaktadır.

İzmir’de meslektaşlarınız bazında Covid-19 durumları nasıl dedim Tuncay Bey’e?

Aslı Hanım; Şu ana kadar İzmir’de iki meslektaşımız ve bir eczane çalışanımızın Covid-19 testinin pozitif çıktığı bilgisi odamıza iletildi. Hepsinin sağlık durumu genel olarak iyi, tedavi süreçleri devam ediyor. Olası karantina süreçleri için oda olarak maddi manevi gereken desteği sağlayacağız ifadelerini kullanan Sayın Sayılkan ile röportajımız sizlerle.

 

Tuncay Bey öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Tuncay Sayılkan?

Öğretmen bir anne babanın ilk çocuğu olarak Sivas’ta dünyaya geldim. İlkokulu Sivas’ta ortaokul ve liseyi İzmir’in Ödemiş ilçesinde yükseköğretimi ise İzmir E.Ü. Eczacılık Fakültesi’nde tamamladım.

İzmir’de 30 yıldır serbest eczacılık yapmaktayım. 17 yıldır İzmir Eczacı Odası başkanlığını sürdürüyorum. Evliyim ve bir oğlum var.

Korona virüs illeti hayatımızın tam ortasında. Siz tarif edecek olursanız bu virüsle ilgili neler söylemek istersiniz?

Korona virüs insanlık tarihinde yaşanmış en ciddi salgınlardan biri olarak değerlendirilmelidir. Gerek çok hızlı yayılması gerek ise tedavisi ile ilgili somut bir çözüm üretilememiş olması durumun vahametini artırmaktadır. Virüsün hangi yolla bulaştığı tam olarak bilinemediği için çözümü de evde kalmaya ve teması azaltmaya yönelik önerilerde aranmaktadır.

İzmir bazında konuşacak olursak Eczacıların şu pandemik süreçte en büyük sıkıntıları nelerdir?

İzmir özelinde halkın kolayca ulaşabildiği sağlık merkezleri olan eczaneler danışmanlık hizmeti görevini başarıyla yerine getiriyorlar. Gerek eczane çalışma koşulları gerek ise ekipman anlamında herhangi bir destek göremediğimiz için İzmir Eczacı Odası olarak imkanlarımız dahilinde meslektaşlarımıza katkı sunmaya çalışıyoruz.

Covid-19 vakasına yakalanan meslektaşınız oldu mu İzmir’de Tuncay Bey?

ŞU ANA KADAR İZMİR’DE İKİ MESLEKTAŞIMIZ VE BİR ECZANE ÇALIŞANIMIZIN COVİD-19 TESTİNİN POZİTİF ÇIKTIĞI BİLGİSİ ODAMIZA İLETİLDİ

Şu ana kadar İzmir’de iki meslektaşımız ve bir eczane çalışanımızın Covid-19 testinin pozitif çıktığı bilgisi odamıza iletildi. Hepsinin sağlık durumu genel olarak iyi, tedavi süreçleri devam ediyor. Olası karantina süreçleri için oda olarak maddi manevi gereken desteği sağlayacağız.

Hastayla doktor arasında kalan kesimsiniz işiniz hayli zor. Peki, nasıl çözüm önerileri sunulabilir bu süreçte eczanelerin yoğunluklarına?

İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak pandemi sürecinin başlangıcında eczanelerde oluşan yoğunluk için İzmir İl Sağlık Müdürlüğümüzün de onayı ile mesai saatlerini kısalttık ve eczane çalışanlarının dönüşümlü çalıştırılması önerisini meslektaşlarımızla paylaştık. Bu süreçte bizi ve çalışanlarımızı en çok bazı ürünlerin bulunamaması ve yüksek fiyatlı olması yıprattı.

Bu pandemik süreçte yayınlanan kronik hastaların ve raporlu hastaların ilaçlarını eczaneden teminiyle ilgili genelge de bir sıkıntı mı var? Bu soruyu sormamın sebebi henüz birçok eczane bu genelgeye uyamıyor aksaklıklar çıkıyor ilaçları tedarik edemiyorlar. Bu hususla ilgili neler söylemek isterdiniz?

Kronik hastalıklarla ilgili raporu olan hastalara eczanelerden reçetesiz ilaç verilmesi yerinde bir karar oldu. Başlangıçta sadece bir aylık ilacın verilmesi yönündeki karar üç ay olarak düzenlenmiş ve doğru bir noktaya gelinmiştir. Başlangıçta uygulamanın net olarak anlaşılamamasından dolayı kimi aksaklıklar yaşansa da bugün uygulamada herhangi bir sorun görülmemektedir.

Bu süreçte en çok şikâyet aldığım konulardan birisi;  Kronik birçok hastalar ve İnflamatuvar bağırsak hastalarının ilaçlarının depolara gelmesine rağmen eczanelerden temin edemiyoruz diyorlar. Bunun sebebi depoların seçici olması mı yoksa altında yatan başka sebepler var mı?

Adı geçen ilaçların depolara çok az sayıda gelmesi ve eczanelerden gelen talepleri karşılayamaması uzun zamandan beri yaşadığımız önemli bir sorun. Temelinde bu ilaçların tamamının ithal olması ve döviz kurundaki artışın etkisi bulunmaktadır.

Kronik hastaların özellikle kullandığı Anti-Tnf ilaçları bazı eczaneler vermek istemiyor. Bunun sebebi nedir?

ANTİ-TNF İLAÇLARININ VERİLMESİNDE ÇOK ÖZEL VE TEKNİK KURALLAR BULUNMAKTADIR

Anti-Tnf ilaçlarının verilmesinde çok özel ve teknik kurallar bulunmaktadır. Bu tür ilaçları sıklıkla veren hastane civarındaki eczanelerde herhangi bir sorun tespit edilmemiştir.

Eczacılar ve eczane çalışanları korona virüsle mücadele sürecinin isimsiz kahramanları şüphesiz. Risk tablosu Eczanelerde şuan ne düzeyde?

İSİMLERİ ÇOK ANILMASA DA EN RİSKLİ GÖREVİ ECZACILAR VE ECZANE ÇALIŞANLARI ÜSTLENMİŞTİR

Korona virüsle mücadele sürecinde isimleri çok anılmasa da en riskli görevi eczacılar ve eczane çalışanları üstlenmiştir. Özellikle kronik hastalıklarda raporlu ilaçların reçetesiz olarak eczanelerden temini sonrasında hastalarla temas ve yoğunluk ciddi ölçüde artmıştır. Standart bir uygulama ya da merkezi bir karar bulunmadığı için her eczane kendi olanakları dâhilinde önlemler alarak mesafe kuralı ya da teması azaltan aparatlarla zor şartlarda özveriyle hizmeti sürdürmeye çalışmaktadır.

Herkes korana virüsün kendisine de bulaşma ihtimalinden çok korkuyor. En azından birçoğu dikkat ediyor gibi görünse de umursamayanlarda çok. Bu işin sonu nereye gidecek?

Uzmanların görüşüne göre bu virüs hemen herkes ile tanışacak. Büyük bir çoğunluk bu süreci belirtisiz atlatırken belli yaş gruplarında olanlar ve kronik hastalığı bulunanlar biraz daha sıkıntılı geçirecekler. Burada önemli olan vakaların kısa bir zaman dilimine değil daha uzun bir zamana yayılması ve hastanelerdeki yoğunluğun makul ölçülerde tutularak tedavilerin sağlıklı olarak sürdürülebilmesidir.

Velev ki bu illetin aşısı bulunsa bile Eczanelerde satışı da olacak mı bununla ilgili herhangi bir dedikodu var mı? İşleyiş ve süreç nasıl işler sizce?

Henüz çok yeni ve tedavisi belli olmayan bir virüs için koruyucu bir aşı veya etkin bir ilaç bulunabilmesi ne yazık ki çok kısa bir sürede mümkün görülmemektedir.

Mesela Tuncay Bey eczanelere hasta geldi ama korona virüs pozitif olduğunu bilmiyor nasıl bir karşılama söz konusu hastanızı? Nasıl korunuyorsunuz? Ne gibi tedbirler alındı eczanelerde?

Biz eczanemize gelen tüm hastalara eşit muamele ve eşit hizmet vermekteyiz. Ancak korona virüs sürecinde hasta ile direkt teması ortadan kaldıran bazı düzenlemeler ve mesafe kuralına uyarak temastan kaçınıyoruz.

Gözlemlerinize dayanarak İzmir’de önlemler ve tedbirler nasıl halk bazında? İlave olarak alınabilecek tedbirler nelerdir?

Başlangıçta olayın ciddiyetinin tam anlaşılamadığını ancak günler geçtikçe virüsün ne denli tehlikeli olduğunun anlaşıldığını düşünüyorum. Bugün herkes mecbur kalmadıkça evden çıkmıyor, sosyal ortamlarda mesafe kuralına uyuyor ve maske takıyor ise bu doğru bir yaklaşımdır.

Bu süreçte yetişkinlerin ve çocukların aldığı vitamin takviyeleri işe yarıyor mu?

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve direncin artırılması için vitaminler ve diğer destek ürünleri çok önemli. Televizyonlarda her uzman farklı önerilerde bulunuyor. Ancak hangi ürünün gerekli olduğu ve hangi dozda kullanılması için mutlaka eczacı danışmanlığında alınması gerekiyor.

Eczanelerin geneline bakıldığında satışlarda en çok patlama maske eldiven dezenfektandan sonra nelerde yaşandı özellikle şu guruplar yok satıyor diyebileceğiniz?

Maske ve dezenfektan dışında vitaminler ve doğal kökenli destek ürünleri çokça talep edildi. Şu anda bazı vitamin gruplarını temin etmekte güçlük çekiyor bazılarına ise hiç ulaşamıyoruz.

Eczanelerde maskeler ve birçok dezenfektan çok uç fiyatlarda satılıyor bununla ilgili denetim olmuyor mu? Ya da kimler tarafından yapılıyor bu denetimler?

MASKE VE DEZENFEKTAN FİYATLARININ YÜKSEK OLMASI ECZANEYE GELİŞ FİYATININ YÜKSEK OLMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR

Maske ve dezenfektan fiyatlarının yüksek olması eczaneye geliş fiyatının yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Daha önceleri çok uygun fiyatlara bulduğumuz ürünler ne yazık ki virüsle mücadele sürecinde çok yüksek fiyatlara eczanelerimize gönderilmektedir. Dolayısıyla fiyatlarda ki yüksekliğin sorumlusu kesinlikle eczacılar değildir.

Hem çocuklar hem yetişkinler bu vahim günlerde hasta olmasa da psikolojik hastaymış gibi hissediyorlar. Bunun önüne nasıl geçilebilir? Eczanelere bu şikâyetlerde gelenler hangi düzeyde?

Bu son derece doğal. Dünyanın mücadele ettiği ve önemli ölçüde can kaybının olduğu bir virüsten söz ediyoruz. Önlemlerimizi eksiksiz alsak da psikolojik olarak bazı endişe ya da korkuların olması normaldir. Ancak olayı fazla abartmadan gerektiğinde sağlık kuruluşlarına başvurarak bu süreci aşmak zorundayız.

Son olarak söylemek istedikleriniz tüm Eczacılar adına nelerdir? Bu süreci rahat atlatmak için küçükten büyüğe üzerimize düşen görevleri bir de sizden duymak isteriz?

SON DÖNEMDE MASKE VE DEZENFEKTAN FİYATLARI ÜZERİNDEN ECZACILIK MESLEĞİNİN YIPRATILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ

Eczacılar, Türkiye’nin dört bir yanında 27 bin eczane ve yüzlerce hastane eczanesinde aldıkları eğitimin ve ettikleri yeminin bilincinde görev başındalar. Sağlık hizmetini sürdürürken ciddi oranda risk ile karşı karşıya çalışmakta ve özveriyle danışmanlık hizmetini sürdürmekteler. Son dönemde maske ve dezenfektan fiyatları üzerinden eczacılık mesleğinin yıpratılmasını doğru bulmuyoruz. Eczaneler halkın en kolay ulaştığı sağlık merkezleridir.

Bu zorlu süreçte başta hijyen ve mesafe olmak üzere uzmanların önerilerine kulak vermeli, belirtilerin görülmesi halinde ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Korona virüs mücadelesini en az hasarla ve en hızlı sürede hep birlikte sağlıkla aşacağımıza inanıyorum.

Röportaj: Aslı M. Sarı