Tiyatro, çocuklara yaşadıkları toplumun bir bireyi olma bilincini aşılar. Çocuklarımız sanatı tanıyarak eleştirel düşünceyi, farklı yaşam tarzlarını, karşısındakiyle empati kurmayı öğrenirken diğer taraftan da entelektüel yanlarını geliştirmeye başlarlar.

Çocuk Tiyatrosunun sevilen yüzü sevgili Serkan Akarslan’dakendisini toplumumuzun vazgeçilmez birer bireyi olan çocuklarımızaadamış,hem çok iyi bir baba hem de çok değerli bir tiyatro oyuncumuzdur. Sahnelediği birbirinden güzel oyunlarla çocukların yüzünü her daim güldürmeyi başaran Serkan Akarslan ile keyifli röportajımız…

Sizi tanımayanlar için kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Doğuma büyüme İstanbul Cerrah paşalıyım. Aslen Üsküp göçmeni Arnavut kökenliyim. 2016 yılında yerleşik olarak Çorluda ikamet etmeye başladım.Kısa bir süre sonra ÇORLU FM’de ‘’SERKAN’la KUŞLUK VAKTİ ‘’ sabah programı yapmaya başladım. Daha sonra SAHNE MAHNE yetişkin tiyatro topluluğunu kurdum ve iki yetişkin oyunu yazıp, yönetim oynadım. Hemen ardından SAHNE SANATLARI DERNEĞİ’ni kurarak Trakya’daki ilk özel kabare formatında sahneyi açtım. Derneğimde 50 çocuk 10 yetişkin ile ilk “MELEK MÜZİKALİ” denemi gerçekleştirdim. Tam beş ay çalıştık; her şey hazırdı ama olmadı çünkü pandemiortaya çıktı ve biz oyunu sahneleyemedik. Ardından pandemi döneminde ÇORLU FM ‘de ikinci programı yapmaya başladım. Artık akşamlarıda “BABADUL‘’ programımla dinleyiciyle buluşmaya devam ediyorum.

Tiyatro oyunculuğu hayatınıza ne zaman dahil oldu ve bu mesleği seçme nedeniniz nedir?

Sahne ile buluşmam eniştem Ceyhun ÇİFÇİLİ sayesinde oldu.Kendisi Taksim AKM’de sahne müdürü olarak görev yapmaktaydı. Eniştemle birlikte çok küçük yaşta temsillere gide gele ALKIŞLAYAN DEĞİL ALKIŞLANAN olmam gerektiğini hissettim. Sahnede olmak o ışığın altında olmak hayallerim oldu. İlk sahneye çıkışım ilk okul 2. Sınıfta “Aile Bağları” isimli oyunla gerçekleşti.

Bahsettiğin üzere tiyatro oyunculuğunun yanı sıra radyo programcılığı da yapıyorsun. Tiyatro sahnesinde ve radyoda olmak arasındaki farkı kendi adına nasıl tanımlarsın? İki ayrı disiplin sana neler hissettiriyor?

Açıkçası iki farklı heyecan… Sahnede seyirci ne yaparsanız hepsini görebiliyor ama radyo öyle değil nasıl hareket edersen et sesine dikkat edip ağzından çıkana hâkim olabilirsen çok rahatsın.

Gerek sahnede gerekse radyoda, her iki mecrada da ne anlattığınız önemlidir. Disiplin her ikisi içinde geçerliolmakla  birlikte samimiyette çok önemli.

Oyunculukta hayatımın dönüm noktası dediğin bir olay veya gelişme oldu mu?

Uzun yıllar çocuk oyunları yaptım; okullarda bir çok performans gerçekleştirdim. Dönüm noktası ilk yazdığım yetişkin oyunu oldu. Beğenilir mi, olur mu? derken ortaya güzel bir performans ve oyun çıktı.

İlk oyun sonunda verdiğim selam yeni hayallerime hoş geldiniz selamı olmuştu.

Profesyonel bir oyuncu olarak çocuk tiyatrosuna yönelme sebebiniz nedir?

Çocuklarla bir bağım olduğuna inanıyorum. Ayrıca sokaktan karakterler meslekler isimler olmalı diye düşündüm ve kurgularım bu yönde oldu. ARİF USTA, BALIKÇI OSMAN, ACEMİ FIRINCI gibi... Bir yandan oyunla çocukların gerçek hayattan kesitler öğrenmesi bence doğru bir yaklaşım. Öyle yaptım, öylede oldu. J

Çocuk tiyatrosunun önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Küçük yaşta bir çocuğun izlediği oyun ilk ve son oyunu da olabilir ya da hayallerine hayal eklediği de… Belkide bir çocuğun hayallerini şekillendiriyor olabilirsiniz. O yüzden ince düşünülüp iyi kurgulanmalıdır.

Sizce çocuk tiyatrosunun ana problemleri nelerdir? Çözüm önerileriniz var mı?

Ana problem çocuk oyunlarında çocuk gibi davranmaları J nefret ediyorum. Aslında en net seyirci kitlesi çocuklardır. Sen oyununu yazarsın sahnelersin onlarda ya çok eğlenir ya da hiç eğlenmez arası yoktur yani. Çocuk samimi olanı ve sever ister. Bizler ayıp olmasın diye eline sağlık falan deriz ama çocuk öyle değil asar suratını koyar tepkisini.

Hangi oyunları sahneye koydunuz?

LAN OĞLUM BÖYLE OLMAZ (yetişkin)

BİLLUR HANIMIN KONAĞI (yetişkin)

ELMALI KORSAN

TÜRK DENİZCİ BARBAROS

BALIKÇI OSMAN

TATANTA KIZILDERİLİ KABİLESİ

TAŞ DEVRİ

ARİF USTA

TÜRK ASTRONOT MEHMET ve daha bir sürü.

Bir oyuncu olarak oyunun sahneleneceği gün sahne öncesi motive olmak ve günü enerjik geçirmek için neler yaparsınız?

Valla açıkçası dekor tamam mı, kostüm oldu mu, eksik var mı, telaşından başka bir şey yaşamadığımdan gün stresli geçer. Ancak en büyük motivasyonum o son selamı hayal etmek. İşte oan beni çok mutlu ediyor.

Sahne veya set öncesi role nasıl hazırlanıyorsunuz? Ritüelleriniz var mı?

Tek ritüel stres J

Beş yıllık plan yaptığınızı varsayarsak 5 yıl sonra tiyatro da kendinizi nerede görüyorsunuz?

5 yıl çok uzun kısa bir süre sonra kendi sahnem kendi oyunlarım... Kendimi görmek istediğim tek yer orasıdır.

Son olarak size tek cevaplık sorular sormak istiyorum.

Çocuk: MASUMİYET

Tiyatro: HAYAT

Sahne: MUTLULUK

Başarı: UYKUSUZ GECELER

Radyo: ŞIMARDIĞIM YER

Disiplin: MUTLAK BAŞARI

RÖPORTAJ: YEŞİM DEĞER ÜSTÜNKAYA