Başarılı yazar Nilsu Emre ile yazın hayatına ve “Eren ile Selin’in Gezi Takvimi”  adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…

RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Nilsu Emre kimdir?

Üç kız kardeşin en küçüğü olarak İstanbul'da doğdum. Boğaziçi Üniversitesi'nde Mütercim Tercümanlık Bölümü’nü; Galatasaray Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansını bitirdim. 2011’de anne olunca İstanbul’daki 10 yıllık iş hayatımı geride bırakıp Bulgaristan'a yerleştim. Bulgaristan’da bir ayakkabı firmamız var. Burada bir yandan eşimle birlikte çalışırken bir yandan da çeşitli anne-çocuk blogları ve dergiler için gezi yazıları ve şehir rehberleri hazırladım. Bu gezi yazılarını da “Eren ile Selin’in Gezi Takvimi” kitabıyla çocuklarımın dilinden bir araya getirmeye başladım. 

Yazın hayatınız nasıl başladı? Size öncülük etmiş isimler var mı?

Yazmak, gerek lise yıllarında gerek üniversite yılları ve sonrasında hayatımın hep bir parçası oldu. Okudum, yazdım, tercümeler yaptım.  Rahmetli babam İbrahim Denktaş, çocukluğumuz boyunca -henüz evlerde bilgisayarların olmadığı o yıllarda bile- kütüphanesindeki daktilosunun başında hep hikâyeler yazar ve bizlere anlatırdı. Yaratıcılığımızın gelişimini ve sanata, edebiyata olan sevgimizi her zaman teşvik ederdi. Bana öncülük eden ve ilham veren ilk ismin o olduğunu söyleyebilirim. 

Yazarken nelerden esinlenirsiniz? Örnek aldığınız yazar veya şairler var mı?

Ben, gezi yazarlığı dışında yakın Türkiye ve Dünya tarihine de meraklı bir nostaljiseverim. Eski İstanbul hakkında kaybolan adetler, meslekler, eski filmler ve benzeri konularda dergi ve romanlar okumayı severim. Hatta bununla ilgili sosyal medyada @eski_zaman_pikapcisi adı altında bir grubumuz da var. Ben de eski gazete ve dergi koleksiyonlarımızdan hem bu sayfada paylaşımlar yapıyorum hem de Efemera Dergisi’nde o eski güzel günlere dair yazılar yazıyorum. Bu bağlamda en çok Ayşe Kulin veya Hıfzı Topuz gibi dönem hikâyeleri anlatan, tarihi ve biyografik eserler okumayı sevdiğimi söyleyebiliriz. Tabii Ahmet Ümit’in İstanbul’da geçen sürükleyici romanlarını okurken şehirde gezer gibi hissetmekten çok keyif aldığımı ve akıcı anlatımını çok sevdiğimi de ekleyeyim. 

Geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşan “Eren ile Selin’in Gezi Takvimi” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

0-12 yaş aralığında çocukları olan aileler bilirler; anne-babaların bir yandan sosyalliklerini korurken bir yandan da yerinde durmak bilmeyen küçük yaştaki çocuklarla rahatça gezinebilmeleri ve çocuktan önceki hayatlarının konfor alanlarına erişebilmeleri, zaman zaman biraz daha zor olabilmektedir. Ben, kitabımda ailenin her ferdi için mutlu tatilin ipuçlarını paylaşmaya çalıştım. Kitabı okuduktan sonra küçük çocuklu aileler görecekler ki; çocuklarla şık bir restoranda huzurlu bir akşam yemeği yemek de bilmediğiniz diyarlarda ailece huzurlu şehir turları atmak da aslında hayal değil. Dolayısıyla ben, bu kitabı “Çocuklu ebeveynler yolculuklarında daha mutlu ve ailece daha kaliteli zaman geçirebilsinler.” diye yazdım, diyebiliriz. 

 “Eren ile Selin’in Gezi Takvimi” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

Biz, eşimle seyahat etmeyi zaten severdik. Çocuklu ilk yolculuğumuza ise oğlum Eren 40 günlükken çıktık. Bunun devamında da 2 çocuğumuzla birlikte belirli aralıklarla hep yeni yerleri, farklı kültürleri keşfetmeye gayret ettik. Amacımız, onları bir şekilde evde bırakıp daha rahat gezmek değil; onlarla birlikte öğrenip gelişmek oldu her zaman. “Aman!” veya “Sakın!” diyenlere bakmadan çocuklarla birlikte nasıl gezilebileceğini, hangi ülkenin hangi şehrinde ‘çocuk dostu’ neler yapılabileceğini, uçakta veya trende çocukları nasıl oyaladığımızı bu gezilerden sonra çeşitli mecralarda yazıp, anlattım ve diğer ebeveynlerle paylaşmaktan mutluluk duydum. İşte “Eren ile Selin’in Gezi Takvimi” hayattan geriye o endişelerin değil de böyle güzel anıların ve neşeyle hatırlanacak fotoğrafların kalacağına inanan bir kitap oldu. 

Kitabın ismi nereden geliyor?

Oğlum Eren, 9 yaşına gelmek üzere. Kızım Selin ise 7 olacak. Onlar -biraz ön hazırlıkla- bizim için her zaman çok iyi birer yol arkadaşı oldular. Kitabın ismi de onlardan geliyor. Kitapta yer alan (yurtiçi ve yurtdışından) toplam 12 kenti Eren ile Selin’in gözünden onların yardımlarıyla ve onların beklentilerini dikkate alarak anlattım. 

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Benim kitapla ilgili iki beklentim var: Bunlardan birincisi ve benim için en önemlisi, Eren ile Selin’in ileride kitabın onlara çocukluklarını ve çocukluk gezilerini hatırlatacak güzel bir anı olarak kalması. İkinci beklentim ise kitabın diğer ebeveynlerin yardımlarına dokunmuş olması. Eğer kitabım diğer ailelere de dokunur ve birkaç aile daha “O kenti sizin tavsiyelerinizle çok daha rahat gezdik.” veya “Falanca özel günümüzde bir restoranda sizin kitaptaki ‘Sırt çantamızda neler var?’ tavsiyelerinize uyup çocuklarla çok daha rahat bir yemek yiyebildik.” derlerse bu, benim kitabı gönül rahatlığıyla “İyi ki yazmışım.” demem için yeterli olacaktır. 

Kitabınıza bir okur gözüyle nasıl bir yorum yaparsınız?

Nilsu Emre; “Çocuklarla kolay tatilin formülünü yazmış; meğer çocukların eline telefon veya tablet vermeden de eski günlerdeki gibi ailece keyifle gezmek mümkünmüş.” derim. Çocuklar mutlu; siz huzurlu… İnsan, aile tatilinde başka ne ister ki? 

Hazırlık aşamasında olan yeni bir eseriniz var mı?

Kitabın devamı için şimdiden bir teklif aldım ve çok mutlu oldum. “Bu kez tek seferde 12 şehri değil, tek bir şehri anlattığım, daha kısa ve yine bol görselli bir çocuk kitabı olur.” diye düşünüyorum. Diğer bir projemiz de bir dönem gezisi hikâyesi anlatmak üzerine. Bu uzun vadeli proje, daha çok benim yukarıda da bahsettiğim tarih merakımla gezi yazılarımı bir araya getiren bir çalışma olacağa benziyor şimdilik. 

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

“Eren İle Selin’in Gezi Takvimi” çocuklarıyla gezmenin tadını çıkarmak isteyen ebeveynler için çocuk dostu 12 kenti 0-12 yaş arası çocuklara gezmeyi sevdirecek onlarca faaliyet, bilmece ve bulmacayla bir arada tanıtıyor. Şu an gündemdeki içimizi burkan, yüreğimizi acıtan malum virüs salgını aşılır aşılmaz tüm çocuklu ailelere imkânları dâhilinde yaşadıkları şehirden başlayarak hep birlikte güzel vakitler geçirecekleri geziler ve yeni keşifler planlamalarını diliyorum.