Röportaj: Ferhat GÖKTAŞLAR

Soru: Kalp anjiyosu nedir nasıl yapılır?

Cevap: Kalp anjiyosu kalp damar tıkanıklıklarını görüntülemek için yapılan bir görüntüleme yöntemidir vücudumuz da herhangi bir atar damarlarımız dan girilerek buradan kalbe ulaşılır ve kalp damarlarının içerisine özel bir ilaç enjekte edilir, bu ilaç damarların içinin şeklini aldığı için röntgende damarların şeklini görmüş oluruz. Aynı işlem birkaç kez değişik açılardan röntgen çekilerek yapılır ve daha sonra bütün bu görüntüler kaydedilip tekrar oynatılarak incelenir, bu işleme koroner anjiyo (kalp anjiyo grafisi) denilir.

Soru; Peki Hocam Anjiyonun çeşitleri nelerdir?

Cevap: Aslında, bu sorunuzu şöyle cevaplayım biraz önce ilk sorunuzda bahsettiğim anjiyo yöntemi klasik anjiyo yöntemidir, bir de sanal anjiyo dediğimiz aslında ilaçlı tomoğrafi ile yapılan kalp anjiyo gırafisi vardır şu şekilde söylediğim de daha açıklayıcı olacak. Birinci klasik anjiyo yöntemi anjiyo grafi larotuvarında yapılır, ikinci yöntemimiz ise radyoloji bölümünde tomografi ile yapılır yani aslında bildiğimiz ilaçlı tomografidir.

Soru: Peki günümüze gelecek olursak sizin önerdiğiniz anjiyo yöntemi nelerdir?

Cevap: Benim önerdiğim klasik anjiyo grafidir, fakat mutlaka el bileğinden yapılmasını öneriyorum. Şöyle düşünüyorum el bileğinden yapılan anjiyo hastalarımız için hem daha güvenli hem de günlük hayatlarını aksatmayacak konforu sağlar bu da hastalarımız için çokça sık tercih edilme sebebidir. Bu nedenle, biz bu yöntemi hastalarımıza ilk tercih olarak kullanmaktayız.

Soru: Bu konuyu biraz daha açarmısınız, bilekten anjiyonun diğerlerinden farkı nedir mesela?

Cevap: Eskiden kasıktan anjiyo yapardık, hastalarda da bizde de bir tedirginlik olurdu. Çünkü kasıktan anjiyo sırasında hastanın iç kanama geöirme ihtimali vardı, bu yüzden çok zorda kalmadan anjiyo kararı da veremezdik. Ama artık teknoloji ve tecrübelerimizin artması sayesinde her hastaya rahatlıkla bilekten anjiyo yapabilmekteyiz. Bilekten anjiyoda iç kanama riski yoktur. Dolayısıyla hastalara güvenle anjiyo yapabilmekteyiz. Ben son 6 yıldır çok özel durumlar dışında kasıktan anjiyo yapmıyorum.

Soru: Murat Bey özel olarak bahsettiğiniz durumlar nelerdir?

Cevap: Bilekten anjiyo yapamadığımız durumlar sadece bilek damarları tıkalı olanlar ve diyaliz hastalarıdır. Diyaliz hastalarında bilekteki damarı fistül için kullandıkları için bilekten anjiyo için uygun değildir. Eskiden baypaslı hastalara da bilekten yapılmazdı ama uzun süredir baypaslı hastalara bilekten anjiyo yapabiliyoruz. Hatta göğüs damarlarından ikisi kullanılmış bypaslı hastalar için özel bir yöntem geliştirdik. Sonuçta artık bilekten anjiyo yapamadığımız hasta neredeyse yok gibi birşey.

Soru: Bilekten anjiyo ile ilgili deneyimlerinizi bize anlatırmısınız?

Cevap: hastalarımız anjiyo kararı verildiğinde önce çok korkarlar, işlemi büyük bir ameliyat gibi görürler. Hastaların geçmişte yaşadıkkarı kasıktan anjiyo tecrübeleri de olayı iyice kötüleştirmektedir. Anjiyo kararı verildiklerinde ağlayan hastalar ertesi gün masamızda gülerek otururlar, biz de onlara ne kadar gereksiz evham yaptıklarını hatırlatırız. Hatta bilekten anjiyo sayesinde anjiyo olan hastalar kendi arabalarını kullanarak evlerine sanki hiç birşey olmamış gibi dönebilmektedirler.

Soru: Peki Murat bey hangi durumlar da anjiyo önerirsiniz? 

Cevap: Şiddetli göğüs ağrısı olan hastalarda, kalp krizi geçirenlerde, poliklinik tetkiklerinde damar tıkanıklığından şüphe edilen hastalarda, efor testi pozitif çıkanlarda, ekokardiyografi sırasında kalp kasılmasında problem olanlarda, sintigrafi sırasında kalp damar tıkanıklığı yönünde bulgu tespit edildiğinde, ciddi kalp kapak hastalığı olanlarda,Böbrek nakli olacak hastalarda, kalp ameliyatı dışında, şeker hastası olup önemli bir ameliyat geçirecek olanlarda, anjiyo uygulanır.

Soru: Peki El bileğinden anjiyografi ile damar tıkanıklığı tespit edildiğinde nasıl bir tedavi yöntemi uyguluyorsunuz?

Cevap: Damar tıkanıklığı beli bir dereceye gelene kadar müdahale gerektirmez bu hastalara sadece kolestrol ilacı ve kan sulandırıcı başlanır eğer mümkünse spor yapmaları önerilir. Kritik olan damar tıkanıklarına müdehale ise iki şekilde olur birinci yöntem el bileğinden damar içerisine Stend uygulama ile damarın açılması ikinci yöntem ise bypass ameliyatı bu ilk seçeneğimizdir eğer bu yöntem uygun riskli veya uygun. Değilse o zaman ikinci yöntem bypass ameliyatını yapmak gerekir benim Tercihim her zaman hastayı ameliyatsız tedavi etmektir, bu yüzden anjiyo masasın da mümkün olduğunca hastaya stend takıp tedavisini bitirmiş şekilde masadan kaldırmayı tercih ederim.

Soru: Anjiyo sırasın da yaşadığınız aklınıza gelen enteresan durumlar ile karşılaşıyor musunuz?

Cevap: Bu kadar çok anjiyo yaptıktan sonra elbette ki anılarımız oluştu mesela anjiyo sırasında şarkı söleyen hastalarımız oldu bazen de fıkra anlatan hastalarımız da olmadı değil. Anjiyo masasına yatarken ağlayıp damarları temiz çıktığını öğrendiğinde mutluluktan çığlık atan hastalar ile de karşılaştım arka arkaya babası ve kızını anjiyoya aldığım da oldu. Eşi ile aynı anda yan yana anjiyo olan da bunların arasında. Beni en derinden etkileyen olaylar genelde kalp krizi geçiren hastalardı. Özelikle kalp krizi sırasında anjiyo masasında yatarken şahadet getiren hastalarım damarını açtıktan sonra rahatlayıp minnettar gözlerle bakması beni hep derinden etkilemiştir. Birçok kez de başarılı geçen işlemlerin sonrasında hasta yakınkarına bilgi verirken onların mutluluktan ağlaması da beni ayrıca etkilemiştir. 

Soru: Peki Murat bey hastalarınız anjiyo öncesi stres yaşıyorlar mı süreç nasıl gelişiyor? 

Cevap: Öncelik ile hastalarımızı efor testi ve ekg ve muyane sonuçlarını değerlendirmesine göre anjiyo kararı veriyoruz. Su süreçte kendilerini iyi hissetmeleri adına yakından takip ettiğimiz için sanırım bu da kendilerini güvende hissettiriyor diye düşünüyorum tabi ki her hastamız bizim için çok kıymetli ve ayrı bir değerdedir, yapılan teknik testler sonucu herhangi bir engel durumu sözkonusu değil ise işlemlerini başlatıyoruz aslında hastanın genel psikolojisinin ne kadar iyi olur ise, biz de o kadar başarılı sonuç ile bitiriyoruz diyebilirim, çünkü sağlımız bizim en kıymetli yaşam felsefemizdir.