FİLİZ BAHÇIVAN

Herkesin günlük yaşamında yaptığı bazı şeyleri yapamıyorsunuz, sokağa çıkmak ya da kalabalık bir ortama girmek, uçağa ya da asansöre binmek gibi. Kaygılanıp korkuyorsunuz. Korkularınızın herhangi mantıklı bir nedeni olmadığını biliyorsunuz ama yine de bu duygunuzla baş edemiyorsunuz. Aklınızı yitireceğinizi, tümüyle kontrolünüzü kaybedeceğinizi, bayılacağınızı hatta kalp krizi geçirip öleceğinizi düşünüyorsunuz.

Çoğu zaman bu duygu ve düşüncelerinizi en yakınınızdakilerle paylaşıyorsunuz.

Sanırım ölmek üzereyim

"Kalp krizi geçiriyorum

Aklımı yitirmek üzereyim

Kendimden geçmek üzereyim

Nefes alamıyorum

Şimdi inme inecek, felç olabilirim

Kontrolümü kaybediyorum

Tansiyonum çok yükseldi ve beyin kanaması geçirmek üzereyim.

Bunlardan bazıları siz de mevcutsa, ve ciddi anlamda fiziksel bir hastalığınız yoksa korkmayın.

Büyük olasılıkla siz de Türkiye'deki her dört kişiden biri gibi panik atak'sınız.

Hemen panik yapmayın! Size iyi haberlerim var!

Bu konuda yalnız değilsiniz.

Ve çok daha iyisi

Bunu yenebilirsiniz!

Daha iyi olacaksınız.

Nasıl mı?

Nedenleri, nasılları dahası panik atak hakkında tüm merak edilenleri bugünkü röportajımızda Psikiyatrist Uzman Dr Yunus Hacımusalar'a sorduk.

O halde buyurun hep beraber röportajımızın devamını okuyalım.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Psikiyatri uzmanıyım. Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Doktor Öğretim Üyesi olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda anabilim dalı başkanı ve dekan yardımcısıyım. Ayrıca Türkiye Psikiyatri Derneği’nde merkez yönetim kurulu üyesiyim. Psikiyatride anksiyete bozuklukları, uyku bozuklukları, intihar davranışı ve adli psikiyatri ilgi alanlarım.

Röportajımıza En çok merak edilen soruyla başlamak istiyorum. Panik atak nasıl bir hastalıktır, belirtileri nelerdir, bunun tanımını yapar mısınız?

Öncelikle sık karıştırılan tanımlamalara açıklık getirmek isterim.

Panik atak, Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması, terleme, titreme, soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik, bayılacak gibi olma, üşüme, ürperme, ateş basması duyumu, denetimini yitirme, çıldırma ve ölüm korkusu gibi belirtilerin bir kısmının birlikte görüldüğü yoğun sıkıntı ataklarına denir. Panik atak bir belirtileri topluluğunu tanımlamak için kullanılır ve bir hastalık değil bazı hastalıklarda görülen durumdur.

Panik bozuklukta ise yineleyen beklenmedik panik atakları görülür. Birden yoğun bir korku ya da yoğun bir içsel sıkıntının bastırdığı, dakikalar içinde artan şiddetli kaygı olur. Kişiler panik ataklarının olacağı ve bu ataklar sonucu denetimimi yitirme, kalp krizi geçirme, çıldırma ilgili olarak sürekli bir kaygı duyarlar. Ataklarla ilgili olarak kişilerde davranış değişiklikleri olur. Kişiler panik atağı yaşayacakları korkusu ise bazı ortam ve davranışlardan kaçınabilirler. Bu durum başka bir psikiyatrik ya da fiziksel hastalıkla ilgili değildir.

Panik atak belirtileri açısından kalp krizi ile kolayca karıştırılabilecek bir hastalık. En azından hastalar için böyle. Panik atak yaşayan insanın bunu anlaması mümkün müdür yoksa bir uzmanın teşhisi mi gerekir?

Panik bozukluğu hastalarının en sık yaşadıkları belirtilerden birisi ataklar sırasında kalp krizi geçirdikleri düşüncesi ve korkusudur. Bu nedenle hastalar sıklıkla acil servislere ve kardiyoloji kliniklerine başvurur. Hastalığın ilk belirtilerinde kişilerin bu sıkıntılı durumun panik bozukluktan mı yoksa bir kalp hastalığından mı kaynaklandığını ayırt etmesi mümkün olmayabilir. Ancak bu kişilere ayrıntılı kalp muayeneleri sonucunda kalple ilgili bir hastalıkları olmadıkları söylense bile hastaları her atakta kalp krizi geçirdikleri düşüncesi ile tekrarlayan kardiyolojik muayene ve tetkik yaptırabilirler. Ancak bu hastaların psikiyatrik tedavileri ve hastalık hakkında psikoeğitim ile bu davranış azaltılabilir.

Atağın sayısı var mı, günde kaç kez atak yaşanabilir?

Atakların sayısı hastalığın şiddeti ve kişilere göre değişkenlik gösterebilir. Günde birkaç ataktan ayda birkaç atağa kadar değişebilir. Bazı hastalarda atakların sık olması nedeniyle kişiler gün boyu sürekli sıkıntılı olduklarını ve çok sayıda atak yaşadıklarının ifade edebilir.

Panik atağın türleri var mı?

Daha önce de belirttiğim gibi panik atak bir belirtileri topluluğudur ve birçok durumda ortaya çıkabilir. Örneğin herhangi bir fobisi olan kişinin fobik nesne ile aniden karşılaşması (örneğin hayvan fobisi olan birinin o hayvan ile karşılaşması) kişide panik ataklara neden olur.

Panik bozuklukta ise panik ataklar kendiliğinden ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda kimsenin kendisine yardım edemeyeceğinin düşündüğü ortamlara girmesi atakları tetikleyebilir.

Panik atak nasıl bir mekanizmada işliyor?

Panik ataklardaki mekanizma yanlış çalışan ya da aşırı duyarlı bir alarm sistemine benzetilebilir. Yani ortada gerçek bir tehlike yokken ya da tehlike çok şiddetli değilken bu kişiler bunları çok şiddetli bir tehlike olarak algılar ve kişiyi aslında korumaya yönelik olan mekanizmaları hızlıca devreye sokar. Ancak ortada gerçek bir tehlike yokken ortaya çıkan bu koruma amaçlı mekanizma çok sık çalışması ve tekrarlanması nedeniyle kişi için onu sıkıntıya sokan zarar verici bir sisteme dönüşür

Panik atak daha çok kimlerde görülür?

Panik bozukluk anksiyete bozuklukları grubunda tanımlanmaktadır. Kişilerin, biyolojik, genetik yapıları, kişilik özellikleri, geçmiş yaşantıları, çevresel faktörler ve diğer fiziksel ve psikolojik hastalıklar gibi birçok etken kişilerde panik bozukluğun daha sık görülmesine neden olabilir.

Kadınlar mı yoksa erkekler mi daha fazla risk altında, neden?

Anksiyete bozuklukları ve panik bozukluk genel olarak kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Bunda biyolojik ve hormonal etkenlerin yanında, yaşam olayları ve çevresel faktörler de etkili olabilmektedir.

Panik atağa neler sebep olabilir mesela iş stresi, iş değiştirme, işten atılma korkusu, boşanma, terk edilme gibi önemli değişim ve travmalar mı sebep olur?

Yaşam olayları tek başına panik bozukluğun nedeni değildir. Bu hastalık çok faktörlüdür ancak stres olayları, travmalar ve önemli yaşam olayları kişileri panik bozukluğu yatkın hale getirebilir ya da yatkın olan kişilerde hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasın tetikleyebilir.

Panik atak bir psikolojik rahatsızlık mıdır? diğer ruhsal hastalıklara dönüşme riski var mıdır?

Panik bozukluk ruhsal bir hastalıktır ve başka bir psikiyatrik hastalığa dönüşmez. Ancak bazen birden çok psikiyatrik hastalık birlikte görülebilir. Panik ataklar ise psikolojik faktörler yanında başka biyolojik nedenler, fiziksel hastalıklar ya da kullanılan ilaçların bir etkisi olarak da ortaya çıkabilir

Panik atak esnasında vücutta neler olur, nasıl tepki verilir? Bunlar yaşanıyormuş gibi mi hissediliyor yoksa gerçekten yaşanıyorlar mı?

Panik atak sırasından vücut tehlike olarak algıladığı bir duruma kişiyi korumak için verilen tepkiler bütünüdür. İnsanlarda tehlike karşında kişinin savaşması ya da kaçması için bazı biyolojik değişiklikler olur. Örneğin kalp daha hızlı çarpar ve daha hayati organlara daha fazla kan göndermeye çalışır. Bu durumda kan ihtiyacının acil olmadığı bölgelerde damarlar daralarak oraya daha az kan gitmesini sağlar. Vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak için kişi daha sık nefes alıp vermeye başlar. İşte bu ve benzeri çok sayıdaki değişiklik kişide panik atak belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Kişide gerçek bir tehdit yokken ortaya çıkan bu belirtiler ve bunların çok sık tekrarlaması ve yersiz bir şekilde ortaya çıkması hastalık durumunda neden olur.

Panik atak günümüzde çok yaygın bir hastalık. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Çalışmalarda panik bozukluğun yaşam boyu sıklığı %1.5-4 arasında bildirilmiştir. Panik ataklar ise panik bozukluk dışında durumlarda görüldüğü için daha sıktır. Zamanla panik bozukluk sıklığının belirgin derecede arttığını söyleyemeyiz. Ancak tanımlama sistemlerine ve çalışmanın yöntemine göre oranlar farklılık gösterebilir. Burada daha önemli olan Panik bozukluk ve diğer psikiyatrik hastalıklarda hastanelere başvurunun artmasıdır. Bu eskiden psikiyatrik hastalıklara karşı ön yargıların ve damgalayıcı yaklaşımların azalması ve ruhsal sıkıntıları olan kişilerin diğer fiziksel hastalıklarda olduğu gibi daha kolay yardım araması ile ilgilidir.

Özellkle son günlerde ülkemizde meydana gelen depremler hepimizde yoğun olumsuz duygulara yol açtı. En ufak bir baş dönmesini depreme bağlıyoruz, saat başı gözlerimizi tavana dikerek ampülün sallanıp sallanmadığını kontrol ediyoruz, geleceğe dair planlar yapmak yerine kendimizi ölüme hazırlıyoruz, uyurken uykularımız kaçıyor ve uyuyamyoruz. Bu saydıklarım ben dahil çevremde bulunan bir çok insanın genel şikayeti. Biz panik atak mıyız? ya da panik atak olma yolunda mıyız? bu ve benzer korkuları yaşayanlar ne yapmalı?

Deprem gibi büyük doğal afetler kişilerde yoğun endişe, gelecek kaygısı, kişilerde depremle ilgili korku, davranış değişikliklerine neden olabilir. Daha önce ruhsal hastalığı olmayanlarda hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına ya da hastalığı olanların belirtilerinin alevlenmesine neden olabilir. Deprem sonrası travma sonrası stres bozukluğu dediğimiz bir başka anksiyete bozukluğunu daha sık görülür. Genel olarak ruhsal sıkıntılar kişilerin sosyal, mesleki işlevlerini bozuyor, günlük yaşamda kişiler belirgin bir zorlanma yaşıyor, aile, arkadaş ve çevresi ile ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkıyor ve kişideki bu değişiklikler yakın çevre tarafından da farkediliyorda mutlaka bir uzmandan yardım alması gerekir.

Tedavi yolları hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Panik bozuklukta psikoterapi ve ilaç tedavisi iki temel tedavi yöntemidir. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağına ayrıntılı bir psikiyatrik muayene sonrasında karar verilir.

Panik ataklı kişinin bu durumdan kurtulmak için kendi kendine yapabileceği şeyler var mı?

Panik bozuklukta kişinin gayreti ataklardan kurtulmak için yeterli olmayacaktır. Ancak psikoeğitim dediğimiz hastalık hakkında ayrıntılı ve doğru bir bilgilendirme ve psikoterapilerle kişi panik bozukluk belirtilerini azaltma ve tamamen ortadan kardırma konusunda bir beceri kazanabilir.

Panik atak tedavi edilmezse ne olur?

Panik bozuklukta tedavi ile genellikle belirtiler büyük oranda azaltılabilir ve tamamen ortadan kaldırılabilir. Ancak hastalık tekrarlayıcı özellik gösterebilir. Bu nedenle tedavi bir uzmanla birlikte yürütülmelidir.

Son olarak panik atak hastalarına ve panik atak olmaktan korkanlar için ne gibi tavsiyeleriniz olur?

Panik bozukluk hastaları mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmeli ve uygun bir tedavi yöntemini kullanmalıdır. Bu hastalıkta belirtiler direk olarak kişide fiziksel bir olumsuzluğa yol açmaz ancak yoğun bir kaygıya neden olur. Bu nedenle günlük yaşamları olumsuz etkilenebilir. Bazı hastaları uzun süre fiziksel hastalıkları olduğu düşüncesi ile çok sayıda hekime muayene olur ve aynı tetkiklerin tekrar tekrar yapılmasına ve fiziksel bir hastalığı olmadığı konusunda defalarca bilgilendirilmelerine rağmen her atakta yeniden fiziksel hastalık olacağı korkusunu yaşarlar. Uygun ve yeterli tedavilerle hastalıkla ilgili belirtiler büyük oranda tedavi edilebilir ve kişiler normal yaşamlarına dönebilir.