MELİKE BİRGÖLGE'nin röportajı için tıklayınız...
Repartuvarındaki dört oyununa, iki yeni oyun daha ekleyen Tiyatro Keyfi’nin Genel Sanat Yönetmeni Kemal Başar’la; Haziran ayında Özbekistan’da yönettiği Tuncer Cücenoğlu oyunu olan ‘Helikopter’in prova sürecini, prömiyeri ve hemen sonrasında Seul’a geçerek Dünya Tiyatro Forumu'nun tek Türk delegesi olarak yaptığı ‘Geleneği Korumak’ adlı sunumunu konuştuk.
2023 – 2024 sezonunda; ‘Cyrano de Bergerac (Cyrano Rock), Çılgın Zamanlar, Amy Winehouse, Öykülerden Oyunlar’ adlı dört oyunla, 13.yılına ve yoluna devam eden Tiyatro Keyfi, yeni sezonda, bu repertuvarına iki yeni oyun daha ekleyip yelpazesini genişleterek seyircisiyle buluşacak.
İlki; Kaktüs Çiçeği'nin kadrosunda; Engin Benli, Azra Akın, Ercüment Aydın, Şilan Makal, Köksal Ünal, Kerem Gökçer ve Emin Olcay var.
Sezonun ikinci oyunu ise ölümsüz yazarımız Haldun Taner'in "Vatan Kurtaran Şaban" adlı metni Kemal Başar'ın dramaturjisi ve yönetmenliğinde, geleneksel tiyatromuzdan yola çıkan çağdaş bir sahnelemeyle, Naşit Özcan ve Osman Doğan’ın rol alacağı, Kasım ayında prömiyer yapacak.
Biz bu iki oyunu; sezonun heyecanında, yakın zamanda Kemal Başar’la konuşacağız. Ama şimdi, Haziran ayında Özbekistan’da yönettiği Tuncer Cücenoğlu oyunu olan ‘Helikopter’in prova sürecini, prömiyeri ve hemen sonrasında Seul’a geçerek Dünya Tiyatro Forumu'nun tek Türk delegesi olarak yaptığı ‘Geleneği Korumak’ adlı sunumunu konuştuk.
TİYATRO KEYFİ VE BUHARA DEVLET AKADEMİK DRAM VE MÜZİKAL TİYATROSU ARASINDA BİR İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALADIM!
Bu yaz sizin için çok hareketli ve üretken geçti. İlk olarak Haziran ayında, Özbekistan'da, Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı ‘Helikopter’ oyununu yönettiniz. Nasıl bir süreçti?
Özbekistan'da Haziran ayında yönettiğim Tuncer Cücenoğlu'nun yazdığı Helikopter'in prömiyerinden hemen önce Tiyatro Keyfi sanat yönetmeni olarak, Buhara Devlet Akademik Dram ve Müzikal Tiyatrosu Genel Müdürü Gulnora Badalovna Khusenova ile, Özbekistan'la Türkiye ve sonra diğer Türk Cumhuriyetleri ile de devam edecek, tüm Türk dünyasını içine alan projemle ivme kazanacak olan tiyatro münasebetlerinin bir başlangıcı olarak, Özbekistan Kültür Bakanlığı görevlilerinin de katıldığı seyircili törenle Tiyatro Keyfi ve Buhara Devlet Akademik Dram ve Müzikal Tiyatrosu arasında bir işbirliği anlaşması imzaladım. Türk Cumhuriyetleri tiyatrolarıyla imzalayacağımız memorandumlar ve gidiş gelişler hızlanarak sürecek.
Gelelim ‘Helikoper’in prömiyerine…
Prömiyer öncesinde, seyirciyle dolu 1500 kişilik salonda, Özbekistan Kültür Bakanlığı adına Buhara Kültür Müdürü Sayın Tilavov'un, yönettiğim eser ve ‘Master Class’larımla Buhara Tiyatrosu’na yaptığım katkılar nedeniyle bir teşekkürname takdim etti. Törende Taşkent'ten gelen proje rehberi ve Türk Cumhuriyetleri temsilcim Aybek Veysaloglu Kopadze de vardı. Taşkent Büyükelçimiz Sayın Olgan Bekar'ın adım adım takip ettiği çalışmalarımın sonundaki törene TRT ve Özbek Devlet Televizyonu katıldı, TRT (TRT AVAZ) canlı yayın yaptı.
Özbekistan’daki prömiyerden üç sonra ver elini Seul dediniz. Dünya Tiyatro Forumu'nun tek Türk delegesi olarak ‘Geleneği Korumak’ adlı bildiriyi sundunuz. Nasıl bir deneyimdi?
Geçen yılki toplantıda sunduğum "Neden Minimalizm" başlıklı bildirinin de etkisiyle çok ilgi gördüm. Tiyatro Keyfi'ni NWTN (Yeni Dünya Tiyatro Ağı)'na üye yapan anlaşmayı kurucu üye olarak imzaladım. Böylece Türk Cumhuriyetleri'nin yanı sıra Güney Kore, Çin, Hindistan, Tunus, Sri Lanka, Ukrayna ve Makedonya'dan tiyatrolar ve önemli tiyatro insanlarıyla bağımız kuvvetlendi. İşbirliği ve karşılıklı organize destek anlaşmalara bağlandı.
BATI’NIN KÜLTÜR EMPERYALİZMİNİN ETKİSİ BİR TEK BİZİM TİYATROMUZDA HİSSEDİLMİYOR!
Bir süredir, özellikle son zamanlarda, Türk Tiyatrosu’nun kendine has bir tarzı hâlâ bulamayışı gündeme geliyor. Neler düşünüyorsunuz bu konuda?
Batı’nın kültür emperyalizminin etkisi bir tek bizim tiyatromuzda hissedilmiyor. Batı hayranlığı ve taklitçiliğine karşı yine evrensel nitelikte, ama toplumların kendi kültür ve geleneklerinden yola çıkarak sanat yapması ve bizim de Batı’ya evrensel normda kaliteli eserler satmamız mümkünken sürekli onların eserlerinin satın alınması ve kültürlerinin büyüklüğünün, eserlerinin ulaşılmazlığının kitlelerce kabul edilmesi bana hep tuhaf geldi. Avrupa'daki sahnelemelerimde geleneksel orta oyunumuzu baz aldığım ‘Hamlet, Romeo ve Juliet, Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü’ gibi pek çok eser yönettim, çeşitli ödüller aldım. Demek ki onları yönetebiliyoruz. Yine geleneksel tiyatromuzdan yola çıkarak Tiyatro Keyfi'nde yaptığım eserlerle de Londra'dan Berlin'e, Amsterdam'dan Lahey'e, Tel Aviv'den Seul'e pek çok turne yaptık, önemli başarılar kazandık.
Bana öyle geliyor ki, yakında yurt dışı turnelerinizin devamı gelecektir?
Cyrano Rock ve Amy Winehouse'un pek çok uluslararası turnesinin öngörüşmeleri şimdiden yapıldı. Tam bir çağdaş orta oyunu olarak sahnelenecek olan, Haldun Taner'in yazdığı, benim yöneteceğim Vatan Kurtaran Şaban'ın ise uzun Türk Cumhuriyetleri turnesi için çalışmalar, görüşmeler yapılıyor.
