Başkan filmi vizyona girdi. Eğlenceli bir filmin içinde sizi izliyoruz. Filmi biraz kendi gözünüzden anlatır mısınız?

Vizontele, Hükümet Kadın gibi güçlü projelere benzer bir film. Senaryoyu okuduğumda “Ben bu işin içinde olmak isterim. İlla oyuncu olmama gerek yok, yapımın, prodüksiyonun içerisinde bile olabilirim. Ben bu hikayenin parçası olmak istiyorum.” dedim. Ben şu ana kadar filmi izleyenlerden hep olumlu yorumlar aldım.

Ahmet karakteri, başkan adaylarından Fikrî’nin sağ kolu, renkli bir karakter. Bu karakterin en çok hangi özelliği ilginizi çekti? 

Ahmet, sette oluşan bir karakter. Ben karakteri okuduğumda, sürekli başkana yardım eden bir tip olarak görüyordu. Setin içinde Ahmet tam anlamıyla bir yalaka karakterine döndü. Ahmet, başkanın her dediğine “Siz bilirsiniz, siz en iyisini bilirsiniz, siz harikasınız” diyerek karakter karikatürize bir hal aldı.

Ovacıkta çekimleri gerçekleştirdiniz. Şehir dışında çalışmak nasıldı? Ekibi nasıl etkiledi? 

Şehir dışında çalışmak kadar eğlenceli bir şey yokmuş. Hepimiz iç içeydik. Bu durum sete de yansıdı. Set dışındaki etkileşimimiz, enerjimiz setimizi eğlenceli bir hale getirdi. Bazen seyirciler filmi çok seviyorlar ya da nefret ediyorlar, bunun setin havasına bağlı olduğunu anladım. Biz set dışında da o kadar iyi anlaşıyorduk ki, bu oyunculuğumuza ve filmin enerjisine de yansıdı.

Yakın zaman içinde belediye seçimleri gerçekleşecek, sizin filmde bir seçim hikâyesini anlatıyor. Sisteme değinmek gibi amacınız var mı? 

Elbette bir farkındalık yaratmak istedik, ama sistem açısından ya da siyasal açıdan değil. Biz varoluş içinde bulanan sisteme ufak ufak göndermeler yaparak filmi eğlenceli bir şekilde bitirdik.

Filmin sonunda seyirciye bir açık kapı bıraktınız. Filmin ikincisi çekilecek mi? 

Buna izleyici karar verecek. Biz çok istiyoruz. Şimdiden Ovacık’ı çok özledik. Bence ikinci film de çekilecek.

15 yıldır sektörün içindesiniz hem yazarlık, hem tiyatro, hem dizi film olarak birçok iş yaptınız. Cavit Özer ‘in en mutlu olduğu yer neresi?

Sahne. Ben tiyatroda kendimi çok mutlu hissediyorum. Sahnede ölmek değil, ama sahnede yaşamak istiyorum. Biraz Ferhan Şensoy gibi düşünüyorum. Kendi yazdıklarımı daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum. Ben hayatta yaşadığım şeylerin gerçekliğini katarak bazı şeyleri yapıyorum. 

Genelde komedi dizi filmlerinin içinde izliyoruz sizi. Bu alandaki başarınızdan dolayı bir etiket yapıştı diyebilir miyiz? 

Çukur, Arıza, Akıncı dizilerinde ağır karakterlere hayat verdim. Aslında benim istediğim komediydi. Kendimi daha iyi ifade edebileceğimi hissediyorum. Tövbeler Olsun dizisiyle başlayan bu süreç, Başka filmiyle devam ediyor. Bir etiket yapışsın istemiyorum, ama Cavit bunu da başarmış desinler istiyorum.

Bir röportajınızda gerçek hikâyelerle hayal ürünü olan hikayeleri birbirine karıştırdığınızı söylemişsiniz. Sizce izlediğimiz hikayeler gerçek mi hayal mi? 

Ben gerçek hayat hikayelerinin tamamıyla kurgusal olduğunu düşünüyorum, yapılan şey gerçek hayattan kesitler vermek. Bu yüzden bazı hikayeler daha çok seviliyor. Her hikayenin içinde gerçeklik var.

Yeni filminiz çıktı, Kızılcık şerbeti dizisindesiniz. Çok hareketli bir döneminize denk geldik. Güne nasıl bir motivasyonla başlıyorsunuz?

 Bugün çok şanslıyım diyerek (gülerek). Her sabah alarmımı kurarım, alarmın açıkalması “Bugün çok şanslıyımdır”. Başkan’ın fragmanının yayınlanacağı sabah alarm çaldı, kalktım, fragman yayınlandı, akşam menajerim aradı Kızılcık Şerbeti dizisine girdiğimi söyledi. Bu moda devam etmeye çalışıyorum. Bir şeyi kırk defa söyleyince olurmuş ya, bende öyle devam ediyorum (gülerek)

Son dönemin popüler işlerinden Kızılcık Şerbeti’nde günümüzde çok da yabancı olmayan sosyal medya fenomenlerini konu alan bir hikayeniz var. Diziye girmeden önce siz de Kızılcık şerbeti izliyor muydunuz?

Değildim, ama arada bakıyordum. Fırsat buldukça dizileri takip etmeye çalışıyorum. Ben Kızılcık Şerbeti dizisinin ceza aldığını, sonrasında devam ettiğini ve bu durumun diziye nasıl artılar getirdiğini de gördüm. Bir oyuncu olarak bunları takip etmek zorundayız. Ben dizilerin hayranı değilim, ama hayranı olduğum oyuncular var.

Bu isimler kimler?

İlker Kaleli, Diren Polatoğlu, Perihan Savaş, Aras Bulut İynemli, Halit Ergenç, Haluk Bilginer, Erdal Beşikçioğlu bu isimler ne yapsa izlerim.

Kızılcık Şerbeti her bölüm bizi şaşırtmaya devam ediyorsunuz. Sizin hikayeniz nasıl ilerleyecek?

Karakterin kim olduğu, nasıl gideceği de az çok biliniyor, ama şuan için nasıl ilerleyeceğimizi ben de bilmiyorum. Bence şaşırtmaya devam edecek.

Bir izleyici olarak Kızılcık Şerbet dizisinde sizin ilginizi ne çekerdi?

İki farklı zihniyetin çatışması beni içine çekti. Bence seyirciyi de bu çekiyor. İki farklı düşüncenin bir noktada buluşup, neler doğurabileceğini gösterdiler.

Gündeme mesaj veren projelerin içindesiniz. Bu durum oyunculuğunuzu nasıl geliştirdi?

Oyunculuğumu geliştiren şey, karakterin kendisi. Özellikle yönetmenler, oyuncuya sette kendi karakterini yaratmak için izin verdikçe, oyunculuklarımız gelişir, yeni benlikler kazanır.  Kızılcık Şerbeti ve Başkan filminde yönetmenler oyuncuya kendilerini ispatlamak için alan bırakıyor.

Tüm bunların içindeyken sahneyi özlüyor musunuz?

Seyirciyle buluşmayı, onlarla iç içe olmayı, emeğimizin karşılığını hemen almayı çok özlüyorum.

Bundan sonra nasıl bir projede oynamak istersiniz? 

Behzat Ç gibi bir karakter gelse veya komedisi yüksek bir seri katili oynamak çok isterim.