MEHMET ALİ BABAR'ın röportajı için tıklayınız...

"Yaklaşık 5 yıl önce ülkemize gelen 25 yaşındaki Özbekistanlı Azizbek Ziyadullaev Crosfit,Plates ve Fitness üzerine aldığı eğitimlerle başarıdan başarıya koşuyor. Bu spor dallarında elinde sertifikaları bulunan genç adam, Ülkemizde spor salonları açacağını Özbek ve Türk  gençlerini spora yönlendireceğin söylüyor...

Bir çok spor merkezlerinde antrenörlük yapan Azizbek Ziyadullaev Orta Asya Türklerinin ata sporlarını iyi bildiğini bu kültürü ölümsüzleştirmek, dünyaya duyurmak istiyor..."

Spor Sevgisi uğruna Hekimlikten Vazgeçtim!

Özbekistan'ın Semerkant  şehrinde (12 Aralık 1998) dünyaya geldim. Çocukluğum köy yaşantısı ile geçti. Tarım ve hayvancılık konusunda çok iyiyim diye bilirim. Veteriner Hekimliğini kazandığım halde spora olan sevgim nedeniyle eğitimime ara vermek zorunda kaldım...

Atlara olan merakım Çocukluk yıllarıma dayanıyor !

Atlara olan merakım çocukluk yıllarıma dayanıyor. Bizim köy evinde dedemin iki tane atı vardı. Yemini,suyunu ben verirdim. Her bakımını ben üstlenirdim. Dost gibilerdi bizim atlarımız... Asla nankör hayvanlar değillerdir. insanlara en çok yakın olan hayvanlar dır. Atlar sahibinin sözünü çok iyi dinleyen ve sahibine dost olan bir hayvandır. Bu yüzden at sahibi olmak hem eğlenceli hem de faydalı bir deneyimdir. Atınızı yarıştırmak ya da sadece bir hayvan olarak beslemek istiyorsanız elbette ki farklı bakımları olacaktır.

Burada bilinmesi gereken en önemli nokta hayvanlar bize emanettir ve bizim onlara iyi bir şekilde bakmamız gerekmektedir.  Dolayısı ile anlatmak istediğim nokta bir hayvana sahip olmanın bazı sorumlulukları beraberinde getireceği gerçeğidir. Bir at sahibi olmak çok uzun vadede kendini o hayvana adamak demektir. Bu yüzden at sağlığı sizin için öncelikli olmalıdır.. Yani işin velhasıl"ı ne ekersen onu biçersin. Atların dilini, huyunu,suyunu çok iyi bilmek gerekir.

Bir çok maçta bir çok ödül aldım !

Crosfit, Plates ve Fitness, body building eğitimi Antrenörüm Mehmet ali Babar dan aldım. Zaten benide keşfeden oydu. Ninbudo aikijutsu Federasyonumuz  tarafından bir çok dalda maçlara çıktım.

Çoğunu kazandım diye bilirim. Fedarasyonumuzun ve hocalarımızın çok desteği oldu bana..

Çok istiyordum Spor hocalığını. ALLAH'a şükürler olsun nasip oldu.

Yarışmalar bize atalarımızdan yadigar !

Ana dağcılık, kaya tırmanışı ve buz tırmanışı Özbekistan'ın dağcılık ve kaya tırmanışı açık yarışmaları her yıl buralarda düzenlenmektedir. Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan ve "buzkaşı", "kökbörü", "gökböri", "kökperi", "kokkeri", "oğlak" oyunu olarak da bilinen, binicinin at üzerinde oğlağı kapmasının ardından rakibinin kalesinden geçirerek sayı kazanılması üzerine kurulan gökbörü, asırlar geçmesine rağmen Bir çok Türk devletin de olduğu gibi bizde de oynanmaya devam ediliyor.

SOYDAŞ ÖZBEKİSTAN !

Türkistan Türk boyları arasında dilleri ve edebiyatları üzerinde ençok çalışılan etnik gruplardan birisi Özbeklerdir. Bugünkü Özbekistan’ın doğusunda Tacikistan ve Kırgızistan, batısında ve kuzeyinde Kazakistan, güneyinde ise Afganistan ve Tacikistan bulunmaktadır. Aral Gölü, Kazakistan ve Özbekistan içinde kalmaktadır. Amu Derya Nehri’nin bir kısmı Türkmenistan ile olan sınırını teşkil etmektedir. Ülkenin doğusunda Üst Yurt Platosu bulunmakla beraber Turan Çöküntüsü ve Kızıl Kum Çölü önemli bir yer işgal etmektedir. Ayrıca Zerefşan Irmağı da bu ülke toprakları içerisindedir. Ülkenin doğusunda Üst Yurt Platosu bulunmakla beraber Turan Çöküntüsü ve Kızıl Kum Çölü önemli bir yer işgal etmektedir. Tanrı Dağlarının bir ucu Özbekistan’a kadar ulaşmaktadır. Bununla birlikte tarihi belgelerde Çingiz Han’ın ölmeden evvel torunu Şiban’a Uralların doğusu, Aktübe ve Turgay civarlarını yurt olarak verdiği yazılıdır. Dolayısı ile Öz Bek Han’a yardımcı olmaları sebebiyle Şibanlılar ile Öz Bek Han’ın emrindeki kitlelere daha sonradan Özbekler denmeye başlandığını belirtmekte fayda vardır. Bugün Özbekistan Cumhuriyetinde pamuk üretilen toprakların genişliği 30 milyon hektarı aşmaktadır. Pamuk ekilen arazilerin miktarı yiyecek üretiminin artırılması yararına biraz azaltıldı ise de, Özbekistan yönetimi pamuğu ülkenin dünya ekonomisine sunabileceği temel mal olarak görmektedir. Bunun yanısıra hayvancılık da önemli bir gelir kaynağıdır. Özbekistan bütün bu kısa süre içinde birçok yenilik yapmıştır. Herşeyden mühimi kendi parasını tedavüle çıkarmış, yabancı sermayeler ve yatırımcılar teşvik edilmiş, ticaret, bankalar ve sigorta kanunları değiştirilerek, yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca Özbekistan coğrafyası Türk dili ve merkezi olması hasebiyle yüzyıllarca Türk kültürünün ve folklorunun gelişmesine yataklık etmiştir. Özbekistan bölgesi, Türkistan’ın eğitim bakımından en köklü yapısına sahiptir. Özellikle bağımsızlıktan sonra Özbekistan’da kültür ve eğitim faaliyetleri çok hızlı gelişmeye başladı. Özbek Türkleri Türk kültürüne bugüne kadar binlerce eser kazandırmıştır. Bugün eski Rus kültür politikaları sebebiyle, Özbek Türklerinin ayrı bir millet olma hevesleri söz konusu ise de, tarihi hakikatler hiçbir zaman değiştirilemez. Sovyet Rusya bütün Türkistan’da olduğu gibi Özbekistan’da da milli bir kimlik yaratmış olmasına rağmen, onlar Türk milli kültürünü özümsemişlerdir. Sovyetlerin dağılmasıyla Özbekler, Rus ve Bolşevik yönetimin baskısından kurtulmuş olmanın verdiği coşku ve heyecanla zaten hiçbir zaman kaybetmedikleri benliklerini daha da güçlendirmek için olanca hızlarıyla köklerine dönmeye yöneldiler. İktisadi zorluklarına rağmen özlerinin ve parlak geçmişlerinin bir parçası olan tarihi yapılarını, mescitlerini, türbelerini, medreselerini tamir ediyorlar, yeni camiler yapıyorlar. Yıllarca süren ateist propaganda kampanyaları sonucu, dini bilgileri eksik kalan eski ve yeni kuşaklara İslâm dininin kurallarını, Kur’an-ı Kerim’in esaslarını öğretmeye çalışıyorlar. Özellikle bağımsızlıktan sonra Özbekistan’da kültür ve eğitim faaliyetleri çok hızlı gelişmeye başladı. Bunun göstergelerinden biri de Türkiye ile yaptıkları eğitim andlaşmalarıdır. Özbekistan egemenlikten sonra 2000 civarında talebesini Türkiye’ye göndermiş, bunlar Türkiye’de iki yıl kadar eğitim almıştır. Özbekistan’ın nüfusu 2020 yılı tahminlerine göre 34.5 milyon civarındadır. Yüzölçümü 447.400 km² olan bu Türk cumhuriyetinin önemli kentleri başşehir Taşkent, Semerkant, Fergana, Buhara, Karşi, Ürgenç, Nukus, Andican ve Namangan gibi yerlerdir. Sınırları içerisinde ayrıca Karakalpak Özerk Cumhuriyeti bulunur ki, 165.000 km² kadar olan bu bölgenin nüfusu da 1.850.000 civarındadır. Özbekistan’da 80’in üzerinde şehir mevcut olup, ülke idari yönden 12 vilayete (oblast) ayrılmaktadır. Yeni bağımsızlık kazanan Türk Cumhuriyetleri arasında Azerbaycan’dan sonra en çok Türk ve Müslüman nüfusa (% 80) sahip ülke Özbekistan’dır.

Ülkenizin kültürü ve yaşantısı ile ilgili bilgi verir misiniz?

Özbek mutfağı çoğu ulusta olduğu gibi yerel tarımdan etkilenmektedir. Orada büyük bir anlaşma tahıl böylece Özbekistan'da tarım, ekmek ve erişte önemlidir ve Özbek mutfağı "noodle zengini" olarak karakterize edilmiştir. Koyun eti, ülkede koyun bolluğu nedeniyle popüler bir et çeşididir ve çeşitli Özbek yemeklerinin bir parçasıdır. Kurumsal imzası çanak palov (Plov veya osh), tipik olarak yapılan bir ana yemek pirinç, parçaları et ve rendelenmiş havuç ve soğan. Oshi Nahor veya Morning Plov, genellikle devam eden bir düğün kutlamasının bir parçası olarak, büyük misafir toplantılarına sabahın erken saatlerinde (6 ile 9 arasında) servis edilir. Diğer önemli ulusal yemekler şunlardır: shurpa (shurva veya shorva), büyük parça yağlı etlerden (genellikle koyun eti) ve sebzelerden yapılan bir çorba; norin ve lagman, çorba veya ana yemek olarak servis edilebilen erişte bazlı yemekler; mantı, chuchvara ve somsa, meze veya ana yemek olarak servis edilen hamur cepleri; dimlama (et ve sebze güveci) ve çeşitli kebaplar, genellikle ana yemek olarak servis edilir. Yeşil çay, gün boyunca alınan ulusal sıcak içecektir; teahouses ( chaikhanas ) kültürel öneme sahiptir. Taşkent'te daha yaygın olan siyah çay tercih edilir hem yeşil hem de siyah çaylar tipik olarak süt veya şekersiz olarak alınır. Çay her zaman bir yemeğe eşlik eder, ancak aynı zamanda her konuğa otomatik olarak yeşil veya siyah olarak sunulan bir konukseverlik içeceğidir. Soğutulmuş bir yoğurt içeceği olan Ayran, yaz aylarında popülerdir, ancak sıcak çayın yerini almaz.