RÖPORTAJ: Habib BABAR

Türk Sineması’nın efsane oyuncularından Ahu Tuğba’nın kızı Anjelik Calvin, başarılarıyla isminden sıkça söz ettiriyor… Annesiyle birlikte Amerika’da yaşayan Anjelik, Florida'daki Everglades University'nin Siyaset ve İletişim bölümlerini bitirdi. Florida'daki polis akademisinde eğitim alan Calvin, zorlu dersleri başarıyla tamamladı ve silah, yakın dövüş ve ilk yardım gibi eğitimler alarak polis akademisinden mezun oldu... Bir dönem sinemada şansını deneyen Anjelik,’Oyunculuk en büyük hayalimdi,  sinemaya yıllarını veren oyuncuların yayınlanan filmlerdeki telif haklarını bile almadığını, zor günler geçirdiklerini görünce vaz geçtim’diyor…  Anjelik Calvin ile keyifli sohbetimize buyurun…


SİZ FİLMLERDE OYNADINIZMI HİÇ?

Evet oynadım… Efsane bir yıldızı görerek büyüyorsunuz.  Çocuklar, anneleri ve babalarına her daim hayranlık duyarlar. Ben anneme hep hayranlık duymuşumdur… Onu örnek aldım hep… Ergenlik dönemimdi, yani daha çocuktum diyebilirim…(Gülmeye başlıyor…) ‘Arka Sokaklar’başta olmak üzere bazı dizilerde oynadım. Okulumdan dolayı ufak rollerde yer aldım. Oyunculuğun yanı sıra bir süre modellikte yaptım… İlk başrol filmimi annem ile oynadım. Fuat Özkan’ın yönetmenliğini yaptığı ‘Sırtlan Sofrası’film büyük beğeni toplamıştı. Annem ile aynı filmde oynamak çok keyifliydi…

PEKİ DAHA SONRA NEDEN DEVAM ETMEDİNİZ?

Oyunculukta emeğin karşılığının tam olarak alınmadığını, oyuncuların hiçbir hakkının verilmemesi beni bu meslekten soğuttu. Düşünsenize birçok TV kanalında filmleriniz oynuyor, siz telif hakkından faydalanamıyorsunuz. Oyunculuk en büyük isteğimdi, devam etmek istedim ancak sonuçta sürünmek istemedim… Bu piyasadan korktum ve bıraktım… Sinema dünyası bitti bence, her önüne gelen oyuncuyum deyip geçiyor kamera karşısına… Yani bu işin bir önemi kalmadı. Son 10 yılda hızlıca ilerleyen dijital platform Hem dünya sinemasını, hem de  Hollywood ‘u bitirdi. Türk Sineması’nda bir Türkan Şoray Ahu Tuğba ve Müjde Ar bir daha çıkmadı, çıkmıyor… Düşünsenize onca Yeşilçam oyuncusu var ve ne yazık ki hiç birisi telif hakkı alamıyor… Bu durumları gördükçe oyunculuktan çok soğudum… Hindistan’da, Pakistan’da, Romanya’da sanatçı olmak gibi bir şey... Dünya’da tanınıyor sunuz, ama telif hakki yok.. Proje gelmezse açsınız.

ANNENİZ OYUNCULUK ANLAMINDA SİZE DESTEK OLDU MU?

Tabi ki.. Çok fazla destekledi hem de… Annem ABD’nin en iyi okullarından New York film Akademisi ve Studio Tiyatrosu’na kadar Başkent Washington 'da eğitimler aldırdı.

7 CİHAN GELSE CANIM TÜRKİYEM ETMEZ

TÜRKİYE’Yİ ÖZLÜYOR MUSUNUZ?

Ben 11 Kasım 1993 ABD’de dünyaya geldim. Ama ezan sesi ile büyüdüm. Ben anne tarafından Bedestenzadelerin torunuyum… Pars Tuğlacı, annemi kitap çalışmalarına eklemişti .. Gazi torunuyum . Saray kökenli bir aileden geliyorum.. Atatürk 'ün kızı Ülkü hanımla büyümüşüm.. Türkiye kalbimin içinde sakladığım bir yara.. Geç mezun olmamın sebebi Türkiye’den kopamamamdı.. . İstanbul’a, Alanya’ya aşıktım. 7 cihan gelse canım Türkiyem etmez. Ama şartlar burada kalmamı gerektirdi.

AHU TUĞBA’NIN KIZI OLMAK NASIL BİR DUYGU?

Annem benim her şeyim. Onun kızı olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.  Amerika’daki doğumumu , okullarımı  ve bu röportaji dahi anneme borçluyum. Annem son derece ileri görüşlü bir ok adar zor ama beni sabırla bekleyen ve başarmam için daha çok koşturan bir anne.. Tek çocuk olmanın güzelliği anneyi paylaşmamak. Çocukluğum en renkli senelerimdi.. Annem bana dünyayı gezdirdi. Reality TV show çekerken dahil yanından ayırmadı, hep benimle uyurdu… 4 dadıyla büyüdüm… Sanat dünyasının ünlü isimleri, politikacılarla, iş adamlarıyla, yani kısacası ülkenin ileri gelen insanlarıyla iç içe büyüdüm. Ama bunlar hep yetişkinlerdi, hiç akranım yoktu .. Sadece okulda vardı... O yüzden çok mutsuz olduğum zamanlar vardı.. Yalnız hissettim hep. En güzeli sürekli ananemle olmaktı Babam 9 lisan biliyor. Ailemizde 4 lisan konuşuluyordu. Makedon Arnavutlar... Kökenimiz de biraz İtalyanlık da var… Avrupa okulları daha fazla lisan öğretiyor bu açıdan çok şanssızım… Ama İspanyolcamı geliştiriyorum… Maalesef özel okulda İngilizce bile zor konuşulurdu İstanbul’da. Belçika’da büyüseydim simdi 6 lisan konuşuyordum olacaktım... Ben  3 lisan konuşuyorum.

HAYATTA EN BÜYÜK KEŞKENİZ NE?

Hayatta en büyük ‘Keşkem’ Türkiye’deki özel okulların ortamının etkisinde kalmak. Maalesef o pembe gözlükleri çıkarmak çok zor oldu.. Adaptasyon olarak ta Türkiye’yi daha fazla özledim.. Erken yaşta çalışmam gerekirdi. Şimdiki aklım olsa okumazdım... Erken yaşta çalışırdım. Ve para savurganlığı yapmazdım. 


AHU TUĞBA’NIN KIZINA MENFAAT İÇİN YAKLAŞILDI HEP

ANNENİZE DE ÇOK BENZETİLİYORSUNUZ NELER SÖYLEYECEK SİNİZ?

Annem ayrı bir güzellik… Daha oval renkli iri gözler ve hakiki sarışın. Bence annem gelmiş geçmiş en iddialı sarışın güzellerden biri… Dünya sineması standartlarında doğuştan bir güzellik... Ben daha cok büyük ananem ve babama benzetiliyorum ailede.. Tabi ki onun evladıyım… Onun hatlarına ve havasına benzetenler oluyor. Ahu Tuğba’nın kızı olmak sanıldığı gibi şaşalı asla değil. Aksine çok zor. Arkadaşlarım beni hiç bir zaman benimsemedi hep bir aşağılık kompleksi ve ayrımcılıkla yanaştılar. Ahu’nun kızına menfaat için yaklaşıldı hep.  Ne bir hakiki dostum oldu ne de candan kıskanmadan yaklaşan… Hep hainlik gördüm. Bu da sanatçı kızına duyulan hırstı… Ekmeğimi yiyen herkes hainlik yaptı. Hiç kalpten sevilmedim.

BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTERMİSİNİZ?

8 Ekim 2018 yılında bir suikast sonucu genç yaşta öldürülen  efsanevi rapçi  Tupac Shakur,  eski Prodüktörü olan Suge Knight’in oğlu bana bir Hiphop haber sayfasından ulaştı.. Yaptığım yorum dikkatini çekmişti.. Tupac'ın outlawz grubundan ve yeğenlerinin babası olan yakın dostu Edı Mean, ise bana kendi markaları ve Iheart New York Radyosu’ndaki showlarının model yüzü olmam için teklif getirdi... Daha sonra yeni açtıkları New Death Row için Pr'lik yaptım. 3. Point Festivali’nde Asap Rocky, Migos gibi efsane isimlerle bir araya geldim. Hiphop zor bir alemdi… Tupac’ın filmini çekip yapımcılığını üstelen bu adamın kim olduğunu, amacının ne olduğunu  benimle aylar boyu saatlerce telefondan konuşmasından sonra çözdük... Annem bana ‘Neden yanında kimseyi istemiyorlar, avukatsız, aile bireyi olmadan neye imza attırmaya çalışıyorlar, niçin onların evlerinden birinde kalacakmışsın, neden bu kadar ısrarcılar’ demesi üzerine bu konuyu polis teşkilatımızdan dostlarımla paylaştım. Yapılan araştırmanın sonucunda meğerse saat, şapka, marka tanıtımı altında  pek çok çete bağlantısı olan ve kara para aklanan bir olaymış. Pek çok genç  kızı ise dikkat çekmemek için ağlarına düşürüyorlarmış. Ben Tupac, dinlerdim ama hayatını detaylı bilmezdim.. Araştırıp her şeyi birleştirince büyük bir örgütün içinde buldum kendimi... 

AHU TUĞBA; ‘SİNEMAYI ÇOK ÖZLÜYORUM’

SİNEMAYI ÖZLÜYOR MUSUNUZ?

Sinema özlenmez mi hiç… Çok özlüyorum tabi ki o ortamı, o kişileri,  ben çok güzel insanlarla film çektim ama maalesef Türk Sineması’nı bitirdiler. Ne mesleğe saygı duyuldu ,ne o kadar çok hayatlarını bu işe adayan insanlara… Bir dizide Cüneyt Arkın’ın oynayacağını duyunca ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz. Diziyi de onun için seyrettim. Ama maalesef  çok kısa sürdü. Sen gel onca yıl sinemaya ömür veren usta bir isme bunu reva gör. Sinemaya hayatını veren insanların el üstünde tutulması lazımdı. Bu sözlerim tüm oyuncular için geçerli…

KIZINIZIN HAYATINIZDAKİ YERİ NEDİR?

Kızımın eğitim hayatı için görevimi yapacaktım. Doğurmak önemli değil, önemli olan hayatınızda ona ne kadar destek verip anne olarak arkasında durmanız. Ben okula götürüyordum 2 saatlik mesafeye ehliyeti yoktu Amerikan otobanları çok büyük. Ona korkusuz otobanda yol tutmayı alıştırdım. Ama saatlerce okul kapısı önünde bekliyordum bir anne olarak kızıma helali hoş olsun.

KEŞKE BİZİM DEV VE GÜVENİLİR HAKİKİ PATRONLARIMIZ İŞİN BAŞINDA OLSAYDI

TÜRK SİNEMASINI NASIL BULUYORSUNUZ?

Keşke Bizim dev ve güvenilir hakiki patronlarımız işin başında olsaydı. O zaman bilirdim ki hakkıyla mesleğini icra edebilecek... Şimdi ise ne olduğu belirsiz bir kaç yapımla çıkıp sonra yok olan genç kızları delikanlıları kullanıp hunharca harcayan bir dizi sektörü oldu .

HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

Sahnede atla çıktığım zaman halkın arasından birisi acımasızca atın bacağını bıçakladı. At acıdan şahlandı. Ben atın üzerinden yere çakıldım. Atın ayağının kesilmemesi için elimizden geleni yaptık. Atın yanında uyumuştum, çok ızdırap çektim. Böyle bir vicdansızlığa çok isyan ettim. Bende o düşmenin etkisiyle yıllarca acı çektim. Hala boynumdan o düşmenin acısını yaşıyorum.