RÖPORTAJ: FİLİZ BAHÇIVAN

Aleviler kimdir, Alevilik nedir? Bu sorunun gerçek cevabını bilen zaten biliyor. Bilmeyenler ise kulaktan dolma bilgilerle yetinmeyi yeğliyor.

Neydi o gerçek dışı bilgiler? Hemen bakalım isterseniz?

Aleviler ne yaparlar, ne yapmazlar?

Aleviler pistir, banyo yapmazlar!

Alevilerin kestikleri yenmez.

Alevilerin yaptığı yemek yenmez:

Alevilerin suyu içilmez!

Aleviler Müslüman değildir!

Alevilerden kız alınmaz: Alevilere kız verilmez!

Aleviler oruç tutmaz!

Alevilerin bastığı yerde ot bitmez!

Eh ama, cehaletinde, yobazlığın da bir sınırı olmalı değil mi?

Aleviler hakkında yukarıda saydıklarımın tümü cahil bir güruh tarafından bilinenler.

Alevilerin gerçeği nedir, ne değildir? tüm bu merak edilen soruları bugünkü röportajımızda Tunceli Cem Evi Başkanı Ali Ekber Yurt’a sorduk.

Buyurun röportajın devamını hep birlikte okuyalım.

Merhaba. Hoş geldiniz. Bize kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba. Teşekkür ederim. Hoş bulduk.

Adım Ali Ekber Yurt.

1076 Tunceli Hozat doğumluyum. İlk ve orta lise öğrenimimi Tunceli'de tamamladım. Yüksek okulumu Diyarbakır, Dicle Üniversitesinde okudum. Yüksek lisansımı ise Munzur Üniversitesinde, işletme bölümü ve yönetim organizasyonunda tamamladım.

1999 da Tunceli Cem Evi başkanı seçildim. Ve o tarihten beri de, cem evinde başkan, dede olarak hizmet yürütmekteyim. Bunun yanı sıra Sarı saltık ocağına mensubum. Ayrıca bir devlet kurumunda kurum müdürü olarak görev yapmaktayım.

Alevilik nedır?

Alevilik, İslam'ın içerisinde doğmuş, İslam'ın arap yorumunun dışında- Arap yorumunun baskısından kaçan ve özellikle Horasan bölgesine gitmiş, oradaki yerel milletlere sığınmış "Ehlibeyt" taraftarlarının oradaki İslam’a yapmış oldukları yeni bir yorum, yeni bir inanış biçimi olarak adlandırılır. Bu yer tabi ki de, Horasan diye adlandırdığımız bölgeye yerleşen Abbasi ve Emevi baskısından kaçan ehlibeyt evlatlarının geliştirdiği yeni bir İslam, yeni bir İslami inançtır.

Alevilik nasıl doğdu?

Alevilik bir taraflılıkla doğdu aslında. Bu taraf ne tarafıydı? Bu taraf Hz. Muhammed (s.a.v) in hemen vefatından sonra Hz Ali'yi, Peygamberimiz Hz Muhammed'in vasisi, halifesi olarak gören ve onun etrafında örgütlenen kesim ile Hz Ali'ye, bu hakkı layık görmeyip onun karşısında toplanan kesim arasında Hz Ali' tarafında olanlara Şii "Şiah" dendi. Karşısında olanlara ise Sünni dendi.

Aleviler Müslüman mı?

Aleviler tabi ki Müslümandır. Hz Ali'nin yarenleridir, tarafıdır. Hz Muhammed sav, Hz Ali için demiştir ki, "Ene medinetü'l-ilm ve Aleyyün babuha fe men erade'l ilme fel ye'tihi min babih" buyurmuştur.

"Ben ilim şehriyim. Ali'de onun kapısıdır. Kim ilmi talep ederse kapısından gelsin" demektir.

Biz Resullah'a varabilmek için Hz Ali'nin kapısından giriyoruz. Allah, Muhammed diyen biri Elbette Müslümandır.

Türkiye'de toplamda kaç Alevi vardır?

Çok net söylememekle beraber kanaatimce 10 ila 15 milyon Alevi bulunmakta. Tabii toplam sayı için, yedi milyon diyen de var, yirmi milyon diyen de. Sonuç itibariyle Türkiye'de hatırı sayılır Alevi nüfusu olduğu kesin.

Alevilik bir din midir?

Alevilik; İslam'ın özü. Din değildir. Kur'an'a dayalı ve Peygamber'in yaşantısına dayalı, Hz Ali'nin velayetine dayalı. O yüzden din değildir.

İslam içindeyseler Aleviler neden camiye gitmiyor?

Çok sık karşılaştığımız bir soru bu. Aleviler neden camiye gitmiyor?

Peygamber Efendimiz döneminde mescitler vardı. Bunlar toplumsal ihtiyaçları karşılıyordu. İbadet de vardı bunun içinde, fakir fukaranın yemek yiyip gecelemesi de var. Camiler Peygamber Efendimizden sonra Emeviler döneminde oluştu. Emeviler'in iktidarında Hz. Ali'nin camide veya mescitte şehit edilmesiyle beraber camilerde Ehlibeyt düşmanlığı başladı. Ehlibeyt bilindiği üzere Peygamber Efendimizin sülalesi. Yani Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz Hasan ve Hz Hüseyin'den oluşmakta. Hz. Ali'den sonra yapılan Emevi zulmüne karşı cami'ye gitmezler. Hz. Ali'ye 83 yıl boyunca camilerde hakaret edilmiştir. O hakareti duymamak için camiye gitmediler evlerinde ibadet ettiler. Ve o dönem haklı olarak camiye gitmeyen Aleviler, bunun bedelini çok ağır ödediler.

Cem evi ve cami arasındaki fark nedir?

Cami ve Cemevi, her iki yerde toplanma yeri, ibadethane olarak geçiyor. İkisi arasında bir fark var mı? İçerik olarak bakarsak evet var. İçindekilerin ne yaptığına bakarsak evet fark var.

Onun dışında pek bir fark yok. Her iki yerde de Hakk’ı ibadet olarak tanımlanıyor ki, bu da arada bir fark olmadığını gösteriyor. Tabi Cem evleri biraz daha fonksiyonel, biraz daha sosyal, kültürel faaliyetlerin, çalışmaların olduğu bir yerdir. Bazı kesimlerce küçümsenen Cem evlerinde Aleviler Allah aşkıyla, Allah nidalarıyla coşarlar ve Ehlibeyt için göz yaşı dökerler.

Cami kişisel ibadettir, bireyseldir. Gidersiniz namazınızı kılarsınız çıkarsınız. Cem Evinde sorgu vardır, sual vardır. Siz birine zulmetmişseniz Cem Evine almazlar. Kul kuldan razıysa, Allah o kuldan razıdır.

Cem Evine biz birbirimizden razı alarak ibadete gidiyoruz.

Cami Şeriat ibadetidir. kimse kimseden rızalık sormaz. Üzerinde kul hakkı var mı, yok mu sorulmaz.

Cem Evinde sorarlar. Dede başlarken derki: Sizin kırdığınız, döktüğünüz, üzerinde kul olan varsa çıksın, ikrar etsin. Yoksa Allah, eyvallah desin.

Halk arasında çok fazla dillendirilen ve merak edilen, “Mum söndü” olayı nedir?

Mum söndü olayı: Kızılbaşlara yani Alevilere Osmanlı'dan bu yana atılan çirkin bir iftiradır. Alevilerin Hacı Bektaş Veli'den öğrendikleri desturu, "Eline, diline, beline sahip ol" dur.

Aleviler Cem ibadetlerine başlamadan önce iki tane mum yakarlar. Bu mumları Hz Muhammed Mustafa'yı ve Şahımerden Ali'yi temsil eder. Ayrıca türbelerde yatan evliyaları ziyaret ettiğimizde orada yatan evliyaların Ehlibeyt ışığı, piri olması dolayısıyla ışığının sönmediğini anlatmak için temsilen mum yakarız ve Evliyanın yüzü suyu hürmetine hem o pirden hem de Hak Muhammed Ali'den dilek dileriz.

İbadet için yakılan mumların dışında: "Mum söndü" gibi aşağılık bir hareket yoktur ve olamaz da.

Mum söndürmek gibi gayri ahlaki bir davranış varmış gibi yüzyıllardır süregelen iftiralara cevap vermek bile abes ve gereksizdir.

Aynı soruyu veya iftirayı birinin size sorduğunu düşünür müsünüz? Nasıl bir cevap verirsiniz?

Hangi akıl, hangi vicdan, hangi din böyle bir rezilliğe izin verir ki?

Alevilere neden Kızılbaş deniliyor?

Bu konu hakkında birden fazla görüş vardır. Ancak en önemli ve yaygın olanı şudur.

Hz. Muhammed S.A.V, Uhud Harbinde Mekkeliler tarafından yaralanınca, akan kanlar başını tamamen kızıla boyar. Adeta bu hatırayı yad etmek isteyen Hz. Ali, iştirak ettiği diğer savaşlarda başına kırmızı bir taç takar. Kızılbaş tabiri de bundan ötürü verilmiş ve kullanıla gelmiştir.

Sünni ile Alevi evlenebilir mi?

Bu soru çok hassas bir konu. Nisa suresinde evlenmenin çok net bir açıklaması var. İmanlı bir bayan, imanlı bir erkek: Allah'a, Kur'an’a inanan, Peygamber efendimizi kendine Peygamber kabul eden her bayanla, her erkek evlenebilir. Burada önemli olan birbirine hoş görüyle bakan, makul düşünceye sahip, din adı altında ayırımcılık yapan, düşmanlık besleyen Yezidlerden uzak çağdaş, bir yapıya sahip, kadını seven sayan her Sünni, Aleviyle evlenebilir.

Aleviler abdest alır mı?

Abdest demek ellerin, bedenin suyla yıkanmasıdır. Yani dış temizlik demektir. Dış temizliğini yapmayan insan kalmış mıdır bu devir de? Allah'ın huzuruna çıkarken temiz çıkmak, tabi ki bizler için de çok önemlidir. Ve her daim Allah'ın huzuruna çıkarken temiz pak şekilde çıkarız. Aleviler abdest alır ancak, kuralcı, şekilci değildir. Yok efendim, idrar kaçırdım abdestim bozuldu, parmağım kanadı abdestim bozuldu gibi kurallarımız yoktur. Aleviler abdesti daha çok iç temizlik olarak görürler. Abdesti böyle algılarlar. Abdest bize göre önce iç temizliğidir. İçin kokuşmuş bir haldeyken, dışın temiz bir şekilde Allah'ın huzuruna çıksan ne fayda. Önce iç temizliği dış temizlik kolay olanı.

Aleviler oruç tutmuyor mu?

Aleviler oruç tutar, Aleviler bir yıl içerisinde 48 perşembe oruçludurlar. İkincisi: Muharrem ayı vardır.

Üçüncüsü Ramazan ayı vardır. Ramazan ayında da oruç tutarız. Çünkü farz-ı ayındır. Bakara suresi 184, 185 ve 186 Ayetlerinde oruç nettir. Hz Ali'nin: Hz Hasan ve Hz Hüseyin'in hastalandığı zamanda tuttuğu üç gün oruç vardır. Kadir Hun bayramında 1 gün oruç tutarız. Bir de Hızır orucu vardır.

Dersim ve diğer Alevi katliamları için neler söyleyeceksiniz?

Bana göre sadece Dersim katliamı değil, dünya da yaşanmış tüm katliamlar insanlık dışı yapılmış eylemlerdir ve bu kabul edilemez bir durumdur.

Dersim katliamına gelirsek; Bana göre insanlığın öldüğü gündür. Göz yaşıdır, acıdır, kadınların, çocukların çığlıklarıdır. Kaybolan Dersim'in kızlarıdır. Kısaca Dersim katliamı içimizde sönmeyecek olan bir ateştir.

Geçmişten günümüze toplamda kaç Alevi katliamı yapıldı, bunlar nelerdi?

Alevilerin uğradığı ayırımcılık ve hak ihlallerinin, yaşadıkları baskı ve katliamların uzun bir geçmişi var. Osmanlı dönemi bir yana, Dersim Katliamında öldürülen 13 bin insan: Erzincan, Malatya, Hatay, Elazığ, Maraş, Çorum, Sivas ve İstanbul Gazi Mahallesi'nde yaşanan olaylarda öldürülen yüzlerce insan.

Alevi katliamlarından bir kaçını şu şekilde sıralayabiliriz:

Mart 1921, 20 Haziran 1921 Koçgiri Soykırımı

4 Mayıs 1937/1938 Dersim Soykırımı,

1937 Alişer ve Zarife Ana’nın katli (Dersim)

15/17 Kasım 1937 Pir Seyit Rıza (Elazığ- Buğday Pazarı Meydanı)

1938 Zine Gediği Katliamı (Dersim, Erzincan arası, 95 kişi kurşuna dizilir.)

2 Haziran 1966 Ortaca (Muğla) Saldırısı 1968 Hekimhan (Malatya) Saldırısı

11 Haziran 1967 Maraş/Elbistan Saldırısı. (Mahsuni Şerif Konseri Sonrasında)

1 Mart 1971 Hatay/Kırıkhan Saldırısı

18 Nisan 1978 Malatya Katliamı

4 Eylül 1978 Sivas Katliamı

19/24 Aralık 1978 Maraş Katliamı

3-4 Temmuz 1980 Çorum Katliamı

12 Eylül 1980 Kenan Everen Askeri Faşizminin gerçekleştirdiği katliamlar.

2 Temmuz 1993 Madımak/Sivas Katliamı

12 Mart 1995 Gazi/İstanbul Katliamı

14/15 Mart 1995 Ümraniye/İstanbul

Alevileri neden ve kimler tarafından sevilmez?

Alevileri sevmeyenleri iki gruba ayırabiliriz.

1) Aleviler: Ön yargıyla yaklaşan içi boş sıradan cahil insanlar tarafından sevilmez. Ancak bu tip insanların Alevilere herhangi bir zararı dokunmaz. Yaptıkları, yapacakları tek şey, arkamızdan atıp tutmak olur.

2) Aleviler: kendini dindar zanneden, dini işlerine geldiği oranda kullanan münafıklar tarafından sevilmez. Bu tip insanlar dini kendi tekerinde sanırlar. İnsanları cehenneme doldurma misyonunu yüklenmişlerdir. Yani onlara göre biz Aleviler cehennemlik, kendileri ise cennetliktirler.

Son olarak Alevi vatandaşlarımız adına ne söylemek istersiniz?

Ben Alevi kardeşlerim adına değil de kendi adıma bir dede olarak bir şeyler söyleyebilirim ancak, başkalarının adına konuşmayı pek sevmem o nedenle bir Alevi olarak, bir kanaat önderi, dedesi olarak kendi adıma şunları söyleyebilirim. Toplumumuz Aleviliğe sahip çıkmalı. Alevi kardeşlerimize Aleviliğini yaşatmalı, çocuklarına anlatmalı, doğru bir şekilde aktarmalı. Çünkü Aleviliği ben, İslam’ın aydınlık yüzü olarak görüyorum ve böyle tanımlıyorum.

Ayrıca şu hususu da eklemekte fayda var. Aleviler ülkelerine, din, dil, ırk ayırımı yapmadan tüm ülke halkının bütünlüğüne bağlı aydın insanlardır.