Seyhan müzik etiketiyle Sözü Canan Sezgin, Müzik Ali Cem Çehreli imzası taşıyan “Kumanda” isimli eseriyle sevenlerinin karşısına çıkan Reyhan Cansu, şarkısıyla büyük ilgi görüyor. Yaza büyük damga vuracak olan bu şarkı için bir araya geldiğimiz Reyhan Cansu hayata, müziğe ve kendisine dair konuştu. Şimdi sizlerle…
Merhaba Reyhan Hanım nasılsınız?
Süper Elif’ciğim. Heyecanlı ve mutlu :)
‘Kumanda’ adında etkileyici bir yaz şarkısıyla çıkış yaptınız. Şarkı nasıl hazırlandı?
‘Kumanda’nın enerjisi ve sözleri beni cezbetti şarkının sözü ve bestecisi olan arkadaşlarım Canan sezgin ile Ali Cem Çehreli de müthiş pozitif kişiler öncellikle, bu enerjini oluşumu bizi güzel bir projeye itti. Sonra Febyo Taşel aranjör olarak şarkıya imzasını attı. Tabii ki şarkıya muhteşem bir ruh geldi. Hemen klip çalışması Ferit Çetinkaya yönetiminde çekildi. Danscılar, styling, makeup, ve bir çok arkadaşım ciddi bir ekip çalışması ile Seyhan müzik etiketiyle dinleyici ile kucaklaştı. Hemen de büyük beğeni aldı.
Çok iddialı bir şarkısı olmuş. Siz ne diyeceksiniz?
Bir kere yaz şarkısı enerjisi bol hepimiz sevgiyle çalıştık. Herkesin kendinden bir şey bulduğu bir şarkı.
Klip çekimleri nasıl geçti?
Klibi Kilyos sahilinde çektik. Çok eğlenceli geçen çalışmada sadece bir şansızlık oldu; sandalda bazı sahnelerimiz çekileceği sırada denizin ortasında ve drone kamera ile çekim yapıldığı sırada büyük bir dalga gelerek sandalın ve benim üzerimden geçti, benim denizi boylamam oldu. Ciddi bir panik yaşadık Kilyos sahili çok dalgalı bir sahil, saç makyaj hiçbir şey kalmadı ve batan tekrar hazırlık yaptık doğal olarak çekim uzadı ama bu da bizim enerjimize etki etmedi.
Şarkıda da dediğiniz gibi insanların var olan bencil kalıpları nelerdir?
Empati duygusundan yoksun ve kendi menfaati çıkarı uğruna sizin hayatınızı hiçe sayarak insanlık duygularını kaybetmiş kişiler, gün geçtikçe çoğalıyor. Doğal olarak böyle bir insanla ne yaşanır ki hiç bir şey! Böyle birine denk geldiğiniz anda kendinizi ele almalısınız diye düşünüyorum. Aksi taktirde “bu küçük dünyaları ben yarattım” tipler, sizi kumanda etmekten büyük haz alacaklardır..
Peki, kadınlar elindeki kumandayı bırakınca neler olur?
Sonuçta bir erkeğin de bir kadına ihtiyacı var. Dolayısıyla bir kadının güzel bir ilişki kurabilmek için önce kendi benlik bilincine sahip olması sonrada hayatı paylaşacağı erkeği, kendisini anlaması konusunda desteklemesi gerekiyor. Çünkü bir erkek bir kadını, kadın anlatmadığı sürece asla anlamayacaktır.
Freud, “İnsanı anladım ama kadını anlayamadım” der. Biz kendimiz bile anlayamıyoruz. Çünkü insanlığın soyunu devam ettiren kadını, yaradılış itibariyle yaradan üretmek için yaratmıştır. Kadın üretemediği takdirde farklı ve karmaşık bir yapıya sahip duygusal zekâsı ile erkeğe göre gelişmiş olan kadında oto kontrol başlar ve hayatta yapması gereken çok şeylerin olduğunu düşünür ve kumandayı eline alması gerekir.
2015 yılında ‘Adam Mısın’ albümü ile karşımıza çıkmıştınız. Nasıl olmuştu geri dönüşleri?
‘Adam Mısın’ albümüm benim ilk göz ağrım çok çok istediğim bir şeydi ve yine profesyonel aranjör ve bestecilerle çalışılmış bir iş oldu. Ben çok iddialı olmama rağmen bana bir çok ödüller ve müzik adına iyi bir çizgi, kariyer kazandırdı tabi ki bu ödüller bana bu piyasada daha iyi işler yapmak gerektiği ile ilgili büyük sorumluluk verdi.
‘Alıştı Bu Yürek’ adlı slow şarkınızla büyük beğeni toplamıştınız. Güzel de klibi olmuştu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müziğe 9 yaşında modern bale dans ile başladım Elif’ciğim. 11 yaşında Dokuz Eylül Üniversitesi devlet konservatuarı yetenek sınavlarını kazanarak girmeye hak kazandım. Sonra sahne sanatları görsel sanatlar ve özel Türk müziği dersleri alarak devam ettim.
Nasıl bir albüm asla yapmazsınız?
Her türden albüm yapabilirim. Belli olmaz her şeyi seslendiren bir insanım şükür :)
“SEKTÖR HAREKETLENSİN”
Günümüzdeki müzik sektörünü nasıl buluyorsunuz? Yeni çıkış yapan isimler yeteri kadar kendini gösterebiliyor mu?
Müzik sektörüne emek vermiş insanlar, duayenler yeni isimleri iyi tanımalı ve başarılı kişilere yol açıp sektörü hareketlendirmeli.
Bale eğitimi almış biri olarak ülkemizdeki insanların baleye olan ilgisini nasıl buluyorsunuz?
Öncelikler şuna dikkat çekmek istiyorum bale ve modern bale arasında ki farkı insanların ayırt etmesi gerekiyor. Klasik balenin uluslararası ölçülerde kabul görmüş matematiği ve kurallı bir yapısı vardır. Klasik balede doğru ve yanlış vardır. Modern balenin ise keskin çizgileri yoktur. Bale, modern dans arasındaki farklar iki türün dansa bakışı ile keşfedilebilir modern balede müziklerde özgürdür. Hareketlerde dans zaten ruhun özgür bırakılmasıdır ben bunu seviyorum ve ömür boyu dans etmek istiyorum.
Bir çocuğun bale yapmasının sağlık ve sanat açısından ne tür artıları var desem neler söylersiniz?
Tabii ki bütün aileler bir kız çocuğunun bale giysileri içinde süslü giysilerle görmek istiyor fakat bu yeterli değil. Burada disiplin çok önemli devamlılık sonra zarafet, duruş estetiği, zarif vücut hatlarına sahip olan güzel nesiller illaki bunu meslek haline getirmese de her kız çocuğunun iskeletinin biçimli oluşması adına yapması gereken bir spor diye düşünüyorum.
“AVRUPAİ BAKIŞ AÇISINDAYIZ”
İzmirlisiniz ve İzmir’in kadınlarının ne kadar güzel oluğu aşikâr sizce bu neyden kaynaklanıyor?
Güzeller çünkü güzellik bir bütündür. Güzel deyince aklımıza güzel fizik, güzel yüz, güzel saçlar gelir fakat İzmirli kızları saymakla bitmez Avrupai bir bakış açısı ,özgüven, sadakat, saygı, farkındalık, açık yüreklilik daha saymakla bitmez.. En önemlisi çok yetenekliler ve iyi besleniyorlar...
Sizce müzik camiasının en büyük sıkıntı ve zorlukları nelerdir?
Ben bu camiaya 15 yaşında girdim onun içinde öncesi ve sonrası hep aynı diyebilirim.10 tane sanatçı etrafında bir sektör bu kadar büyük sektöre bakabilir mi? Bir solist en az 300 kişiye ekmek kapısı açıyor. Siz düşünün artık! Hele bir de sahne yapıyorsa simitçi, kahveci, gazozcu aklınıza kim geliyorsa ekmek yiyiyor onun için. Müzik otoriteleri iyi düşünmeliler aksi halde bindikleri dalı kesmeye devam edecekler.
“MÜZİKLE YAŞAMAK İSTERİM”
Tekrar dünyaya gelseniz yine müzikle mi uğraşmak istersiniz?
“Dünyada her şey olabilirsiniz fakat sanatçı olamazsınız” diye bir sözü var Mustafa Kemal Atatürk'ün. Evet, müzikle yaşamak isterim.
Birçok sosyal sorumluluk projelerinde olmaya çalışıyorsunuz. Toplumsal farkındalıklarımız için neler anlatırsınız?
Sosyal sorumluluk toplumsal fayda sağlamaktadır. Kişisel çıkarlar gözetmeksizin kar amacı güdülmeden empati, farkındalık, hayırseverlik adına yapılan yardım kuruluşlarıdır. Fakat bu projelerin işleyişleri çok düzenli işlenmediği kanaatine varan vatandaşımız bu yardımın nereye gittiği kaygısı yaşıyor. Benim bu projelere canla başla destek olduğumu yardımlarını esirgemeyen insanlarımızı bizi desteleyen herkese teşekkür ederim.
Bir sanatçının en büyük hediyesi sevenleri ve ödülleri olmalıdır diye düşünüyorum. En son kalkınma bakanlığından alkışı hak eden sanat ve dostluk ödülü aldınız. Neler söylersiniz?
Sosyal sorumluluk projelerine vermiş olduğum destek bana verilen (İnternaional Radio Broacasting Unıon) alkışı hak edenler dostluk ödülüne layık görüldüm. Bunun yanında daha birçok ödül ve plaketler verildi.
Sosyal medyanın bu kadar hayatımızın içinde olması sizce doğru mu?
Sosyal medya siz ne kadar kapılarınızı açarsanız o kadar hayatınıza girebilir nasıl kullanıldığına bağlı. Bence güzel…
“SANATÇI DOĞRU YANSITANDIR”
Tam anlamıyla bir sanatçı nasıl olmalı sizce ülkemizde bunun örneği kimdir?
Sonuçta hepimizin özel bir hayatı var sanatçıların ki biraz fazla merak ediliyor bana kalırsa yaptığı eserlerle gündemde olmak, daima doğru ve içindeki sanat aşkını saptırılmadan doğru yansıtabilmeli.
Şu sıralar dinlediğiniz ilk 5 şarkı desem?
Biraz pop, biraz Sezen ve Yıldız Tilbe; Yıldızlı Şarkılar.
Yakın gelecekte ne tür projelerle karşımızda olacaksınız?
Ne kadar Türkçe pop albüm yapmış olsam da gönlümde (TSM) Türk sanat müziği yatıyor Bülent Ersoy, Muazzez Ersoy, Coşkun Sabah gibi usta yorumcularla düet yapmak ve Türk müziği eserlerini seslendireceğim bir albüm yapmayı yürekten istiyorum. Projelerimi de çok açıklamayım, sürpriz.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Sana ve okuyucularınıza teşekkür ederim Elif’ciğim. Bizi izleyen ve dinleyenlerin desteği çok önemli. Ben işimi hakkıyla yapıyorum. Bundan sonrada böyle olacak..
Doğum tarihi: Sanatçının yaşı olmaz sanatçı 7'den 70'e hitap eden bir kişi olduğu için yaşı değil yaptığı işler önemlidir. Bu dünya böyledir.
Burcu: Oğlak
En sevdiği huyu: Pratik çözüm üretebilmek
En sevmediği huyu: fazla fedakâr ve sabırlı olmak
Uğurlu günü: Her gün yeni umuttur onun için ayırt etmem
En sevdiği renk: Beyaz
En sevdiği çizgi film: Heidi
En sevdiği söz: İnsanların seni en çok sevdiği zaman senin onların işine yaradığın zamandır.
Söyleşi: Elif Günay
Fotoğraf: Umut Anıl Süslü
