Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz gün çok üzücü bir olay yaşandı. Henüz 3,5 yaşında olan Pamir adlı bebek evden kaçtı. Tam otuz saat boyunca bulunabilmesi için neredeyse tüm İstanbul seferber oldu.
Sosyal medyada fotoğrafları paylaşıldı. Birçok ünlü isim de bu arama çalışmalarına destek olmak için kişisel twitter ve Instagram hesaplarından Pamir’in fotoğrafını yayınladı.
Halkımız bu duruma duyarsız kalmayarak Pamir’in kaybolduğu Zekeriyaköy’e akın etti. Hava karardı ellerinde fener alan gönüllüler aramaktan vazgeçmeyerek Pamir’in peşine düştü.
Ve sonunda o acı haber elbette hepimizi çok üzdü. Pamir semtte aranırken oturduğu evin yan havuzunda boğularak hayatını kaybettiği anlaşıldı.
Peki İlk Aramada Havuzda Neden Bulunamadı?
Şimdi acımızı bir kenara bırakıp biraz soru sorma vakti. Birincisi Pamir o kocaman çitleri nasıl aşıp dışarı çıkabildi? Daha önce de evden kaçmış olan bir çocuk için bir takım önlemler (en basitinden ev kapısının kilitlenmesi gibi) neden alınmadı? Babasının ağzından dökülen sözcüklere bakılırsa o da bunu doğrular nitelikte konuşuyor. “Benim boyum 1.90cm. Ben bile bu çitleri aşamadım. O nasıl çıktı aklım almıyor”…
Evet bizim de aklımız almıyor doğrusu… Devam edelim, “ilk aradığım yer yan evin havuzuydu” diyor Pamir’in babası Serkan Diktik… Fizik kuralları gereğince ölen bir insanın cesedi zaten suyun yüzeyine çıkar öyle değil mi? Peki hadi o sırada bulunamadı sonrasında oraya giden jandarma ekibi havuza girip arama yapıldığı esnada da mı hiçbir ize rastlamadı? Dalgıçların daldıktan sonra ancak bulabildiklerini söylüyorlar. Peki aynı havuzu neden üçüncü kez arama gereği duyuldu?
Türkiye’de kayıp oranlarını göz önünde bulunduracak olursak bir gün içerisinde onlarca kişinin kaybolduğu gerçeği karşısında bu kadar titiz bir çalışma başka kim için yapılıyor diye de düşünmüyor değilim.
Başbakandan Taziye
İşin bir diğer boyutu ise düşün düşün içinden çıkılamayacak cinsten…
Gezi Parkı eylemlerinde başından gaz fişeğiyle vurularak günlerce hastanede yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybeden 13 yaşındaki Berkin Elvan’ın ardından Tüm Türkiye ayağa kalktı biliyorsunuz. Ellerinde ekmekler, ağızlarında sloganlarla binlerce kişi sokağa döküldü. Ama Başbakanımız acılı aileye taziyede bulunmak şöyle dursun “O çocuğun orada ne işi vardı?” dedi. Ama diğer taraftan Pamir’in ailesini arayıp başsağlığı dileklerini eksik etmedi Sayın Recep Tayip Erdoğan. “Peki o çocuğun yan evde ne işi vardı? Bu bir ihmal değil miydi” diye de sorarlar adama öyle değil mi? “Bu ülkede kaybedilen bütün evlatların acısı birdir” diyerek soru işaretlerinin bir an önce yerini bulmasını temenni ediyorum.