Günlük hayatımız da vücut ve ruh sağlığımızı geliştirmek, diri tutmak, sağlıklı kılmak için ne çok oyunlar oynar, oyunlara müdahil oluruz. Oyun oynamak iyidir, sağlık bilimiyle, ruh sağlığı bilimiyle uğraşanlar da öyle diyor. Bedeninizin sağlıklı olması için egzersiz yapın, ruh sağlığınızı zinde tutmak için de akıl oyunları oynayıp bulmaca çözün, sohbetlere katılın. Toplumumuz da oyun oynamak denilince bir başka manayı da içine almış, kurnazlık yapmak, aldatmak, aldatılmaya dâhil olmak gibi.

..

Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir başka cambaz yanaşmış:

“Kaça bu eşek?”

“Bin lira!”

“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”

Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:

“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için ucuza verdi!”

“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. Bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”

Eşeği satana koşmuşlar:

“Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”

Satıcı gülmüş:

“Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!”

Alıcıya koşmuşlar:

“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”

Alıcı dövünmeğe başlamış:

“Vay namussuz vay! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı! ...

..

İnsan ruhunda kurnazlık, art niyet barındırıyor ise, tüm ilişkilerinde, diyaloglarında kurnazca yaklaşımlara denk gelebileceğini düşünür, bu düşünceyle hareket eder, davranış sergiler. Zor olan, belirsizlik taşıyan ise dürüst, doğru insanın olası kurnazlıklara karşı farkında olması, farkındalık içinde hareket edebilmesi. İnsan doğruluk ve gerçekler üzerinden bir kişilik elbisesi edinmiş ve giyinmiş ise çoğunlukla kurnazca yaklaşımları hisseder, farkına varır. Doğru insan karar verirken sadece aklını, zihnini kullanmaz, hislerini, duygularını, vicdanını da kullanır, kullanmalı.

Mir Murat Demir