Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı yobaz kesimin öteden beri sembolüdür fes… Atatürk düşmanı kafaya sorsanız “şapka” ecnebi/Hıristiyan başlığı, “fes” ise Müslüman/Osmanlı başlığıdır! Bu düşüncesi nedeniyle Atatürk düşmanı yobaz, adeta şapkanın üstünde tepinip, sabah akşam şapkaya küfrederken, fesi din ve iman simgesi sanarak sevip sayar, hatta bugün 21. yüzyılda kafasına kalıbı bozulmuş bir vişneçürüğü fes takıp, püskülünü gururla dalgalandıra dalgalandıra arz-ı endam eder! Onu bu fesli haliyle gören cemaat mensupları da “Adama bak amma Müslüman!” diye takdirlerini belirtmekten kendilerini alamazlar!… 

Unutmayalım ki her şeyden önce fesin Müslümanlıkla uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur. Fesi üretip Osmanlıya satanlarda, fesi ilk kullananlarda Müslüman değildir. Fes Osmanlının Şer'i yapısının değişerek modern batıya dönmeye başladığı bir dönemde 19. Yüzyılın başında yenilikçi Osmanlı padişahı II. MAHMUT tarafından bir reform bir yenileşme hareketi olarak kullandırılmaya başlandı. Bu Osmanlı İmparatorluğunda devlet ricalince yapılan ilk DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ  REFORM du 

İngilizler tarafından üretilip satılan ve çok kısa zamanda tüm dünyada insaların giysisi haline gelen pantolon ceket ve gömlek de Osmanlı halkına bu dönemde kullandırılmaya başlanmıştır... Artık  Osmanlıda kullanılan Sarık cübbe kavuk şalvar entari çarık tarihe terkedilerek halk modern giysilerle buluşmaya başladı. Tabi ki Osmanlı halkı ecnebi kıyafetlerine kolay adapte olamadığı için kendisine giydirilen gömleğe FİRENK GÖMLEĞİ adını koymuştur.   

II.Mahmut Asaker-i Mansure-i Muhammediye adı ile kurduğu  (Yeniçeriliğin lav eddilişinden sonraki ilk düzenli ve modern ordudur.) ordudaki tüm askerlerede fes giydirmiştir. 1829 dan sonra kadınlarla din adamları haricindeki herkes bu giysileri giymesi zorunlu kılınmıştır. o dönemin yobazları Bizans Yunan fesi için ve ingiliz pantolon ve ceketi ile gömleği için biz ecnebi giysilerini giymeyiz Sarık ve cübbeden ayrılmayız diye baş kaldırmak istediler... II.mahmut'un ismi o dönemlerde gavur padişaha çıkmıştır.

Bunun üzerine II. Mahmut Feste değişiklik yaptırıp püskül ilave ettirdi, renk kırmızı ve  püsküllü olarak benimsendi ayrıca ileri gelen din adamlarına da bu giysilerin giyilmesinin CAİZ olduğu yolunda fetfalar verdirtmiş ve yayınlatmıştır.

bizim dinle kandırılmış yobazlarımızın din ve iman sembolü sandığı FES aslında İngiliz emperyalizminin Osmanlı’yı daha çok sömürmek için Osmanlı’ya pazarladığı bir ihraç malından başka bir şey değildir. Bugün OSMANLICI olduğunu göstermek için fes giyenler de aslında OSMANLICI değil OSMANLI’YI fesle sömüren İNGİLİZCİ olduklarının bilincinde değillerdir. Ayrıca fes, Osmanlı’nın haşmetli dönemlerini değil, Batı karşısında her bakımdan geri kalıp, emperyalizme sömürüldüğü dönemleri çağrıştıran bir semboldur.

Büyük Önder Atatürk, kılık-kıyafet devrimini yaptığı 27 Ağustos1925 İnebolu’da yaptığı konuşmada fesi “din ve iman sembolu” sananlara şöyle seslenmiştir: “Bunu (şapkayı) caiz değil diyenler vardır. Onlara diyelim ki, çok bilgisizsiniz, dünyadan habersizsiniz. Ve onlara sormak isterim. Yunan başlığı olan fesi giymek caiz olur da şapkayı giymek neden olmaz? Yine onlara ve bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının özel kılığı olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?”

Gerçekten de Bizans-Yunan kökenli olan fes bugün Yunanistan’da bazı dini törenlerde ve Yunan ordusunda hala kullanılmaktadır. “Yunan İstiklâli’nin yüzüncü senesi münasebetiyle Yunanistan’da hususi bir takım pullar çıkarılmıştır. Bu pullar üzerinde Yunan İstiklâli’ne hizmet edenlerin Yunan Milli kıyafetiyle resimleri vardır. Bunlardan bir Mavromihalisi Yunan Milli serpuşu (başlığı) olan fes ve püskülle gösteriyor. Ne garip ki bu fes ve püskülleri Türk serpuşu (başlığı) diye asırlarca başımızda taşımışız!”

Atatürk yüzlerce yıldır var olan yanlış bir anlayışı yıkmak ve “Kıyafet değiştirmenin din ve iman değiştirmek anlamına gelmeyeceğini” bizzat kendisi göstermek istedi… Ve bu amaçla şapka giyerek halkın önüne çıktı… O zamana kadar “Semssiperli Serpuş” ve “Medeni Serpuş” vb. gibi adlandırılan çeşitli tuhaf isimleri bir yana bırakan Atatürk; “Bunun adına “Şapka” derler” diyerek Türk halkının çağdaş ve modern bir dış görünüme kavuşabilmesini sağlayacak olan kıyafet devrimini başlattı..

 “Efendiler, Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkı uygardır. Tarihte uygardır, gerçekte uygardır. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi uygarım diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle düşüncesiyle uygar olduğunu kanıtlamak ve açıklamak mecburiyetindedir. Uygarım diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı aile hayatıyla, yaşayış tarzıyla uygar olduğunu göstermek zorundadır. Kısaca uygarım diyen Türkiye’nin gerçekten uygar olan halkı baştan aşağıya, dış görünüşüyle de uygar ve olgun insanlar olduğunu doğrudan göstermeye mecburdurlar.” 

Değerli okurlarım tüm ülkemiz de dünya da  yenileşerek bu günlere gelmiştir. genelde dünya'nın her yerinde kullanılan giysiler çeket pantolon gömlek kazak palto pardesü ayakkabı vsr aynıdır.Ülkeler arasında bu ürünlerde belki bazan nüans farklılıkları moda farklılıkları olabilir. Ancak şunu unutmamakta büyük yarar var Yaklaşık 1 asır boyunca Bizans Yunan FES ini islamın bir simgesiymiş gibi Müslüman halkımıza giydirmişlerdir...

Yüce Türk ULUSU Büyük önder ATATÜRK'ÜN  KIYAFET DEVRİMİ ile dünyadaki  uygar milletlerin en başında hakettiği yeri almıştır.