Ülkemizin her köşesinde her gün bombalar patlatılıyor. Bu patlamalar büyük şehirler ve özellikle batı bölgelerimize kaymaya başladı.

Bunun hedefi bellidir. Turizmimize ağır bir darbe indiriliyor. Ekonominin çökmesi demek, ülkemizin yeniden kaos ortamına sürüklenmesi demektir.

Bunu bilen sözde dostlar hâlâ bizi uyarıyorlar!? Ülke içinde terörle mücadele edebilirsiniz(!) ama insan haklarına uymak kaydı ile(!?)

Teröristler masum insanları bombalarken hangi insan haklarına uyuyorlar acaba?

Bu dost (!?) tabir edilen ülkenin önerilerini duyunca, biz hâlâ kimlerin peşine takılıp gidiyoruz diye, binlerce kez kendimizi sorgulamamız gerekiyor.

Ladin, Afganistan'da saklanıyor gerekçesiyle, koskoca bir ülke işgale uğratıldı ABD tarafından.

İşgal kuvvetlerinin bekçiliğinin başına da maalesef bizi nöbetçi dikiyorlar!?

Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan terör saldırılarında, teröristlerin ülkesi belli değildir. Lojistik desteği nerden alıyorlar bilinmiyor!?

Ama ülkemizin yaşadığı terör olayında, bataklık ve kaynak bellidir.

Kimden icazet bekliyoruz? Teröristlerin izleri bellidir.

Ne ABD, ne Irak'ın itirazları, bizim teröre müsamaha göstermemizi gerektirmez.

Bataklık ve lojistik destek kaynağı bellidir. Sadece Türkiye'nin biraz cesur olması gerekiyor.

İran bir ay kadar önce Kuzey Irak'a, PKK teröristlerine yönelik gerekli girişimi başlattı ve hainleri inlerinde vurmaktan çekinmedi!?

İran kadar cesaret göstermiyorsak bize yuh olsun.

O İran ki, ABD'nin hedefi durumundadır. ABD, İran'ın ayağını yan basmasını bekliyor. Ama İran buna rağmen, ülkesinin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapabiliyor.

Biz hâlâ neyi bekliyoruz?

Ekonomimizi, vatandaşımızın can güvenliğini, ülkemizin haysiyet ve şerefini bir parça düşünebiliyorsak, PKK'nın inlerine gerekli darbe indirilmelidir.

Gerçek dost, felâket sırasında belli olur.

Çiçeron