Kıymetli okurlarım...

Alemleri yaratan Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi ve mağfireti kutlu yolu dert edinen muvahhidlerin üzerine olsun.

Rabbim bir an evvel korona illetinden milletleri kurtarsın. Allah bu ve benzeri musibetlerden ibret almayı bizlere nasip etsin.

Bu girizgâhtan sonra yazımın esas konusuna geleyim.

Sizleri bu hususta bir kıssa ile başbaşa bırakıyorum. Meramımı izaha yeter. Anlaşılması dileğiyle...

Msırlı Alim Muhammed Şa’ravi şöyle demekte; Ben, San Francisco’dayken bir Müsteşrik, bana şöyle bir sual sordu;

-Sizin Kur’an’ınız da bulunan şeylerin tamamı doğru mu?

-“Kesinlikle evet!” diye cevap verdim.

“O halde…” dedi Müsteşrik. "Allah, niçin kâfirlerin müminlere galip gelmesine imkân veriyor? "

-Hâlbuki Kuran diyor ki: “Allah kâfirlerin müminlere galip gelmesine asla imkân vermez.” (Nisa 141)

Ona dedim ki;

-Çünkü bizler, Müslümanız; Mümin değiliz de ondan…

-“Müminlerle Müslümanlar arasındaki fark nedir?” diye sordu.

Müsteşrik’e şöyle cevap verdim;

-“Günümüzde Müslümanlar namaz, zekât, hac ve oruç gibi İslam’ın ibadet cinsinden bütün sembollerini yerine getiriyorlar, fakat onlar, tam bir sıkıntı ve yokluk içindedirler! İlmi, iktisadi, sosyal, askeri sıkıntılar vs.”

Müsteşrik;

-“Bu yokluk ve sıkıntıların sebebi nedir?” diye sordu.

Dedim ki; 

-"Kuran’da geçen bir ayette şöyle denilir;

-Göçebe Araplar, ‘Biz İman ettik!’ diyorlar. Onlara de ki: Siz iman etmediniz. Fakat ‘Müslüman olduk!” deyin. Çünkü İman, henüz kalplerinize girmedi.” (Hucurat 14)

“O halde, onlar niçin sıkıntı ve yokluk içindedirler?” diye sordu Müsteşrik.

Dedim ki; “Bunu Kur’an açıklıyor. Çünkü Müslümanlar, Müminler merhalesine yükselemediler. Şunları iyi düşünmelisiniz. Onlar, gerçek mümin olsalardı, Yüce Allah, onlara mutlaka yardım ederdi. Bunun delili Allah’ın şu ayetidir;

-Biz; Müminlere yardım etmeyi, üzerimize borç kıldık” (Rum 47). 

Eğer onlar, Mümin olsalardı diğer ümmetler ve halklar arasında daha önemli ve saygın bir konumda olurlardı. 

Bunun delili, Yüce Allah’ın şu ayetidir; -‘Gevşemeyin, yılgınlık göstermeyin ve üzüntüye kapılmayın. Eğer (gerçekten) inanıyorsanız üstün gelecek olan sizsiniz.” 

Eğer Mümin olsalardı, Yüce Allah; diğer milletlerin, onların üzerinde herhangi bir hakimiyet kurmalarına izin vermezdi. Bunun delili Allah’ın şu ayetidir;

-‘Allah; Kâfirlerin, Müminlere galip gelmesine asla imkân vermez.” (Nisa 141) 

Eğer Mümin olsalardı; Yüce Allah, onları bu hor ve hakir durumda bırakmazdı. 

Bunun delili, Allah’ın şu ayetidir;

-Allah müminleri içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir.” (Âli İmran 189)

Eğer Mümin olsalardı, Allah, her durumda onlarla beraber olurdu. Bunun delili Allah’ın şu ayetidir; -‘Muhakkak ki Allah, Müminlerle beraberdir.” (Enfal 19)

Fakat onlar, Müslümanlık aşamasında kaldılar; Müminlik aşamasına yükselemediler. Allah buyuruyor ki;

-Onların çoğu Mümin değildirler.”

Müsteşrik; “O halde, Müminler kimlerdir?” diye sordu.

Buna da şöyle cevap verdim;

-“Onlar, günahlarından uzaklaşan tövbekârlar, ibadetlerine devam eden âbidler, Allah’a hamd edenler, lezzetlerden uzaklaşarak oruç tutan zahitler, rükû ve secdeleriyle Rablerine boyun eğenler, iyiliği emredip, kötülüğü engelleyenler ve Allah’ın belirlediği sınırları aşmayanlardır.” (Tevbe 112) 

-Yani Allah, zaferi, galibiyeti, hâkimiyeti ve yüksek bir durumda bulunmayı, Müminlere vaat etmiştir, Müslümanlara değil!

Son bir ayet...

-"EY İMAN EDENLER, İMAN EDİNİZ!"

(Nisa Suresi)