Hocalar’a pek aldırış etmiyorum! 

Neden mi?

Cevabı basit:

Nasıl ki ben ticaret ehli bir insan olup, kumaş satıyorsam, onlar da din satıyorlar!

Ben kumaş, onlar ise din tüccarı!

Bundan dolayı da onlar Yüce Kur'an'a göre değil, maaş aldıkları yere göre konuşurlar, konuşuyorlar ve hangi hükümet başa gelirse gelsin, konuşacaktırdırlar da!

Siz bugüne kadar kaç tane Hoca gördünüz ki haksızlık karşısında kıyam etsin?

Göremezsiniz!

Çünkü böyle bir fiil işlediği vakit, işinden olurlar.

Onlar; Allah'ın yeryüzündeki tabir-i caiz ise halifesi değil, devleti yönetme mekanizmasının başındaki hangi parti olursa olsun göre fetva veren, din memurudurlar.

Onların işi, Allah'ın indirdiğine ve haklının hakkına göre konuşmak değil, güçlünün menfaati doğrultusunda konuşmaktır.

Yüce Kur'an'ı mezarlık başında para karşılığı satan adamdan ve adamlardan, Kur'an'a göre konuşmasını bekleyebilir misiniz?

Tabii ki hayır.

Tabii buradaki suç Hocalar ile de sınırlı kalmamaktadır.

Onu mezar başına getirip, sözde “Allah rızası için" Kur'an okutup, karşılığında bir bedel biçerek, Hoca'nın cebine birkaç kuruş indirenlerde de suç vardır.

Neden mi böyle olmuş?

Gelenekleri dinleştirmiş, dini de putlaştırmışız da ondan!

Cenab-ı Allah, Bakara Suresi 170. Ayet-i Kerime’sinden ata dini mukallitliği yapanlara şu şekilde seslenmektedir:

“Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?”

"Neden mezar başında Kur'an okuyorsun" dediğimiz vakit, bize cevaben İslam'dan değil, atadan-babadan gördüklerini delil olarak sunmaktadırlar.

Nasıl ki bir kişi, diğer bir kişi için iman edemez ise hiç kimse de hiç kimse için, Yüce Kur'an’ı okuyamaz!

Kimse hayat Rehberi’ni, mezarlık rehberine çevirme hadsizliğine kalkışmasın!

Yüce Kur'an'ın Hayat Rehberi olduğuna dâir, Cenab-ı Allah bizlere şu Ayetler’inden seslenmektedir:

“Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. (İBRAHİM/52)”

“Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. (İBRAHİM/1)”

“Onu dosdoğru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları) uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin. (KEHF/2)”

“(Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur'ân'ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi. (NAHL/102)”

“(Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. (NAHL/64)”

“(Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. (MERYEM/97)”

“(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. (YASİN/70)”

“Bu (Kur'ân) insanlar için bir açıklama, Allah'dan gereğince korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür. (AL-İ İMRAN/138)”

“O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür . (HAKKA/48) 

Allah'tan korkan kimse için bir öğüt olarak (indirdik.) (TAHA/3)”

“Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar. (SAD/29)”

“Size Kitab'ı (Kur'ân'ı) açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma. (EN'AM/114)”

“Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir. (CASİYE/20)”

Velhasıl-ı kelâm; Hoca vaaz edecek “paylaşın” diye, lâkin hiç utanmadan, kendisi Yüce Kur'an'ın Ayetler'ini dahi, bir ücret karşılığı paylaşacak-satacak!

Bu gibi durumlar için de Cenab-ı Allah Tevbe Suresi Ayet 34'ten Haham ve Rahipler için şöyle seslenmektedir.

Seslenmektedir, seslenmesine de bugün bu Ayet'in muhattapları maalesef ki Müslüman din adamları olmuş bulunmaktadır:

"Ey iman sahipleri! Şu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu halkın mallarını uydurma yollarla tıkabasa yerler ve Allah'ın yolundan geri çevirirler. Altını ve gümüşü depolayıp da onları Allah yolunda harcamayanlara korkunç bir azap muştula."

Bundan dolayı da bir Mürşit, yani Hoca veyahut da bir yol gösteren arayan var ise Müminler'in mürşidi Yüce Kur'an'a başvurmaları, ziyadesi ile yetecektir!

İslam taraftarlarının mücadele etmesi elzem olan en baş grup, Müslüman örtüsüne bürünmüş olan müşriklerdir!

Selâm, sevgi ve muhabbet ile...