Mutlaka bir fırsat yaratıp Sultanahmet Medresesi'nde sergilenen "Mukaddes Miras"ı ziyaret ediniz. Hac ibadeti kadar olmasa bile, bu ziyaretinizin de bir ibadet sayılacağına yürekten inanıyoruz. İnanıyoruz, çünkü Diyanet İşleri Başkanının da ifade ettiği gibi, bu mukaddes emanetler, bu eşsiz ve benzersiz Kur'an-ı Kerim'ler mahzun ve hüzünlü.
 Ziyaretiniz, Allah kelamının aksettiği bu nadide mushafları memnun edecektir. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in dediği gibi, "Kur'an-ı Kerimler sizinle konuşacaklardır."
Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın himayelerinde İslam Kültür ve Sanat Platformu öncülüğünde ve Yıldız Holding sponsorluğunda hazırlanan bir manevi şölen sergisi olan "Mukaddes Miras", Kadir Gecesi arefesinde düzenlenen bir  törenle açıldı.  Ramazan ayı başında açılmasını arzuladığımız ve her müminin ziyaretinin bir ibadet sayılacağına inandığımız bu muhteşem serginin düzenlenmesine katkı sağlayan herkese teşekkür etmemiz gerekir; hem dinimiz hem de insanlık adına...
9. Yüzyıldan 18. Yüzyıla uzanan bin yıllık bir bir süreçte, İslam coğrafyasının çeşitli köşelerinde çeşitli hattatlar tarafından yazılmış  99 el yazması eşsiz, benzersiz Kur'an-ı Kerim'in sergilendiği "Mukadddes Miras", Sultanahmet Medresesi'nde 2 Eylül'e kadar ziyeretinize açık olacak. 99'un İslam inanışında özel bir anlamı vardır; Allah'ın 99 ismi Esmaül Hüsna olarak anılır.
Mutlaka bir fırsat yaratıp Sultanahmet Medresesi'nde sergilenen "Mukaddes Miras"ı ziyaret ediniz. Hac ibadeti kadar olmasa bile, bu ziyaretinizin de bir ibadet sayılacağına yürekten inanıyoruz. İnanıyoruz, çünkü Diyanet İşleri Başkanının da ifade ettiği gibi, bu mukaddes emanetler, bu eşsiz ve benzersiz Kur'an-ı Kerim'ler mahzun ve hüzünlü. Çünkü, bu sergide gördüğünüz  İslamiyet'in doğuşundan bugüne kadar yüzlerce yılı kapsayan bir süreçte çeşitli sanatkalar tarafından yazılan eşsiz, benzersiz Kur'an-ı Kerimlerin benzerleri, insanlığın kültür mirası olan binlerce el yazması nadide eser, Bağdat'ın işgali sırasında hunharca yağmalandı, yakıldı! Ve insanlık, insanlığın bu eşsiz mirasının yağmalanmasına ve yakılmasına  sessiz kaldı, kalabildi! Ziyaretiniz, Allah kelamının aksettiği bu nadide mushafları memnun edecektir.
Şüphehiz Kur'an-ı Kerim Yüce Rabbimizin koruması altındadır. Bağdat Kütüphanesi'ndeki elyazması mushafları yakan saygısızlar, insanlığın çok değerli mirasını yok etmenin utancı içinde yaşamaya mahkum oldular; ebediyen bu kara lekeyi alınlarında taşıyacaklardır. Kur'an-ı Kerim sonsuza kadar insanlığı aydınlatmaya devam edecektir.

BAĞDAT DÜNYANIN EN ÖNEMLİ KÜLTÜR MERKEZLERİNDEN BİRİYDİ
Abbasiler döneminde Bağdat, yalnıca Ortadoğu'nun değil, dünyanın önemli kültür merkezlerinden biriydi. Tarihi İpek Yolu üzerinden Ortadoğuya akan Uzakdoğu ve Türkistan coğrafyasının kültürel zenginlikleri Bağdat potasında harmanlanıyordu. Evet, Arap harflerinin gelişmesinde vezir ve hattat olan İbn Mukle, İbnü'l Bevvap gibi Arap hattatların payı inkar edilemez, ama kamışın ucunu 45 derece eğik keserek Arap harflerine estetik ölçüler kazanmasını sağlayan Yakut-i Mustasimi (Yakut bin Abdullah el-Mustasimi) Amasya'dan Bağdat'a göçen bir Yakut Türkü'ydü. Osmanlı döneminde Kur'an yazısının estetiğini zirvelere taşıyan "hattatların kutbu" Şeyh Hamdullah da Yakut-i Mustasimi gibi Amasyalı'ydı.
 Bağdat Kütüphanesi'nde yakılan el yazmaları dini değerlerinin yanı sıra, grafik sanatının gelişimi konusunda da eşsiz, benzersiz insanlığın mirası olan çok nadide eserlerdi. Bu insanlık mirasının hesabını soran yazılarımıza, birkaç meslekdaşımız dışında maalesef destek veren olmadı. O nedenle, Sultanahmet Medresesi'nde açılan "Mukaddes Miras" sergisinde sergilenen ve İslamiyetin doğuşundan bu güne İslam coğrafyasının değişik köşelerinde değişik hat ustaları tarafından yazılan bu mushafları birarada görebilmek, kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Bağdat Kütüphanesi'nin yağmalanmasından sonra bu konudaki örnekleri birarada görebilmek artık imkansız gibidir.

"MUKADDES MİRAS" SULTANAHMET MEDRESESİ'NDE
"Mukaddes Miras" sergisinin açılışı öncesinde, Sultanahmet Meydanı'nda hazırlanmış bir platformda düzenlenen tören'e Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Yıldız Holding Başkan Yarmcısı Ali Ülker, Filistin'den gelen din adamları başta olmak üzere çok sayıda din bilginleri, bilim adamları, politikacılar, sanatkarlar ve kalabalık bir halk topluluğu katıldı.
Mukaddes Miras"ın açılış töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, serginin Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı  Kadir Gecesi arefesine denk gelmesinin mutlu bir rastlantı olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Biz inanıyoruz ki Kur'an-ı Allah indirdi. Peygamberi Muhammed (SAV) aracılığıyla bütün insanlara gönderdi. Sadece Müslümanlara değil, bütün insanlara gönderilen bir kitaptır Kur'an-ı Kerim. Müslümanlar, buna inananlardan müteşekkildir. Kur'an'ın muhafızı da Cenab-ı Allah'tır. Kur'an nazil olduğu günden bugüne Kur'an'ı muhafaza etmek, gelecek nesillere aktarmak için büyük bir gayret olduğunu görüyoruz. Bu gayreti başta Peygamber efendimizde, Kur'an'ın vahyi sırasında, onu muhafaza etmek için ortaya koyduğu gayrette görüyoruz. Daha sonra hafızların ezberleyerek onu hafızalarına kaydederek geleceğe intikallerinde görüyoruz. Daha sonra onu yazıya dökerek yazılı bir şekilde geleceğe intikal ettirme çabalarındaki ihlas ve samimiyeti görüyoruz. Onun için Kur'an yazıyla muhafaza edildiği gibi, Kur'an kalplerde ve zihinlerde muhafaza edildiği gibi, Cenab-ı Allah tarafından muhafaza edilmektedir. O nedenle tarih içerisinde İslam dünyasında ve Müslümanlar arasında nice olumsuzluklar yaşanmış olmasına rağmen Kur'an varlığını sürdürmüştür. Kıyamete kadar da sürdürecektir."

ALİ ÜLKER. "ANLAMAK LAZIM, ANLAYARAK GEZMEK LAZIM"
Serginin sponsorları adına Yıldız HoldingYönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker bugüne kadar pek çok sergiyi desteklediklerini belirterek, gelecek yıllarda da geleneksel sanatların yeni nesillere tanıtılması konusunda hazır olacaklarını ifade etti:
"Devrin nadide eserleri yani 10. yüzyıldan başlayarak günümüzün yakın tarihe kadar yazılmış Kur'an-ı Kerimler sergileniyor. Manevi olduğu kadar el emeği göz nuru olarak da herkese hitap edecek bir sergi. Anlamak lazım, anlayarak gezmek lazım. Bir katalog edinmek faydalı olur, internette araştırmak da bence iyi olur. Çok kıymetli eserler, kolay kolay sergilenen eserler değil. Özel koleksiyonlardan toparlanan eserler. Her zaman halka açık değil. Biz Yıldız Holding olarak zaman zaman eserleri topluyoruz ama daha çok işyerlerimizde sergiliyoruz. Sadece geleneksel sanatlarımızı değil daha önce gerçekleştirdiğimiz 1400. yılında Kur'an-ı Kerim sergimiz vardı, Hilye-i Şerife vardı. Bu sefer sponsor olarak geleneksel sanatlarımızın yanındayız. Ama günümüzün çağdaş sanatını da çağdaş sanatçısını da geleceğe taşımak için onların yanındayız, onları da desktekliyoruz aynı zamanda."
İslam Kültür ve Sanat Platformu adına Hüdai Yılmaz, sergide Batı Afrika'dan Hindistan'a, Balkanlar'dan Çin'e, Kırım'dan Bağdat'a tüm İslam coğrafyasından son bin yılın farklı periyotlarında yazılmış en güzel Kur'an-ı Kerim musafları örneklerini bir araya getirdiklerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından serginin açılış kurdelesi, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve Filistin'den gelen konuk heyetin de katılımıyla kesildi.
 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan'ın sanat danışmanlığında açılan sergide, nadir el yazmaları bulunuyor. Yıldız Holding'in düzenlediği sergide 9'uncu yüzyıldan 18'inci yüzyıla kadar Abbasilerden Emevilere, Çin'den Moğolistan'a bütün İslam coğrafyasında kaleme alınan eserler bir araya getirilmiş.
Sergide, İslam hat sanatında ekol olarak kabul edilen Hafız Osman, Mehmet Emin Üsküdari, Mahmud Sivasi, Hafız Yusuf ve Derviş Mehmed gibi İslam sanatında önemli yere sahip olan hattatların yazdığı 99 adet el yazması Kur'an-ı Kerim yer alıyor. Ayrıca Şeyh Hamdullah, Sami Efendi, Mahmud Celaleddin, Yesarizade Mustafa İzzet, Ömer Vasfi Efendi gibi önemli sanatçıların hüsn-i hat çalışmaları da sergileniyor.

SERGİNİN ARKASINDAKİ KAHRAMANLAR: BİLAL SÜTÇÜ ve HÜDAİ YILMAZ
Sanat danışmanlığını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan'ın yaptığı sergi, işadamı Bilal Sütçü ve İslam Kültür Sanat Platformu Başkanı Hüdai Yılmaz'ın koleksiyonundan yararlanılarak hazırlandı.
"Mukaddes Miras" 2 Eylül'e kadar ziyarete açık olacak. Bir fırsat yaratıp bu muhteşem sergiyi mutlaka ziyaret edin; sevap hanenize yazılacaktır.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ: "KUR'AN-I KERİMLER SİZİNLE KONUŞACAKTIR"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez serginin açılışında yaptığı duygusal konuşmada, Ramazan ayının son günlerinde her müminin yüreğinde birbirinden farklı iki duygu olan hüzün ve sevincin birlikte yaşandığını belirterek şunları söyledi:
"Hüzünlüyüz çünkü her yıl ilahi bir armağan gibi gelen ramazana veda ediyoruz. Daha da üzücü olanı hiçbirimiz tekrar ona kavuşacağımızı bilmiyoruz. Sevinçliyiz çünkü bir ömre bedel, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi'ne kavuşmayı hepimize nasip eyledi. Bu vesileyle şimdiden kandiliniz mübarek olsun, Kadir Gecesi İslam ümmetinin kadrinin yeniden yücelmesine vesile olsun. Nasıl ki 14 asır önce, Kur'an-ı Kerim geldi nazil oldu, bir Kadir Gecesi'nde; şimdi de Kadir Gecesi yüreklerimizin semasına Kur'an'ın yeniden inmesine vesile olsun. Bin aydan hayırlı, bir ömre bedel manevi gelişmeler yaşatmayı bizlere nasip eylesin. Kadir Gecesi'nde yeryüzüne barış ve esenlik getiren meleklerin rahmeti, bizlerin, milletimizin, alem-i İslam'ın üzerinden hiç eksik olmasın."
"Mukaddes Miras" sergisinde İslamiyet'in doğuşundan bugüne, göz nuru mushaf-ı şeriflerin görülme imkanı bulunacağını kaydeden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biraz sonra hepimiz, bin yıl önce, 900 yıl önce, 800 yıl önce hattatlar tarafından yazılmış mushaf-ı şerifleri görme imkanına sahip olacağız. O musaflar size hitap edecek. O musafların mahzun olduğunu göreceksiniz. Onlar, lisanı hal ile size iki konudan dolayı çok üzgün olduklarını, çok mahzun olduklarını söyleyecekler. Kur'an-ı Kerim konuşur mu? Konuşur. Nazil olduğu andan kıyamet sabahına kadar Kur'an-ı Kerim konuşmaya devam ediyor. Çünkü o, hayat veren bir kitap. O hayat veren kitap, bize diyecek ki lisanı hal ile, 'Ben çok üzgünüm, çok mahzunum. Çünkü ben bir Kadir Gecesi'nde sizin kadrinizi yüceltmek için geldim, ama siz benim kadrimi bilmediniz. İkinci hüzün sebebi ise; 'Benim arkadaşlarım, benim dostlarım, bu çağda, Bağdat'ta hepsi tahrip edildi, ama hiçbirinizin haberi olmadı. Hatta benim şahsımda bin yıllık, bin 400 yıllık yazma eserler talan edildi Bağdat'ta, hiçbirinizin kılı bile kıpırdamadı' diyecektir. Kur'an-ı Kerim lisanı hal ile mahsun olduğunu ifade edecektir. 'Marifet benim nazm-ı celilime bakmak değildir' diyecektir. 'Marifet kalplerinizin semasına Kur'an'ı yeniden indirmektir' diyecektir. Hepinizi sizinle konuşacak olan Kur'an-ı Kerim'leri görmeye davet ediyorum."