Onlarca insanın hayatına mal olması bir yana, siyasi açıdan Adevviye Meydanı’na yapılan askeri müdahaleyle, Mısır’daki krizi iyice ‘kör düğüm’ haline gelmiştir...
Bu, baskı ve öldürmeyle bitecek bir siyasi kriz değil. Ortadoğu’da İslamcı hareketlerin bu darbeye bakarak aldığı sonuç. Batı bu zamana kadar bu hareketlere sırtını dönmesi ise anlaşılır değil. Onca insan katledilirken Mısır’ın kendi halkına yaptığı müdahaleyle sanki düşman halka yapılırken, İsrail’in Filistin’e yaptığı kan dondurucu saldırıyı hatırlatıyor.
Mısır’da katliamı yapan asker ve polis, psikoz ruh durumuna girmiş, çektikleri silahtaki kan gölünde eğlenen, askeri darbe ile insani hisler bitmiş durumdadır.
Mısır’daki, ordu dış güçler tarafından beslendikleri için kendi halkına kıymaktadır. Aslında; Mısır’daki bu durum, “Arap Baharının” kaderinin aynısıdır.!
Tarihe kötü bir leke olarak geçeceği çok belli... Mısır’daki katliamın geniş bir coğrafyaya yayılacağı da apaçık ortadır. Artık uçurumun ucuna gelmiş durumdadır. Bunun için acilen dünya ülkelerinin barışçıl çözümler araması gerekmekte...
Mısır’da, demokrasi uygulanmamakta ve askeri darbe kadın çocuk gözetmeden kendi halkını yok saymakta, canice saldırıda olduğu halde insan hakları çiğnenmektedir. Bir aydır nerdeyse darbe karşıtında Müslüman kardeşlerimizin demokratik haklarına ulaşmasını dileyen Türkiye ve halkı, savaş çığlıkları içinde Mısır ülke insanı için üzüntü içindedir.
Sessizliğini korumaya çalışan ABD başkanı Obama ise gayet rahat şekilde tatilini yapmakta ve golf oyunlarına devam etmektedir. Olabildiğince cılız bir tepki göstermektedir. Diğer batı güçlerde aynı sessizlikte kalmaktadır.
Ulusal medya ise objektif olmayıp yanlı haber yapmakta. Ülkemizdeki olayları dünya basınında bangır bangır abartılı yayınlarken, Mısır’daki katliamı nerdeyse yok denecek şekilde, göz ardı etmektedir.
Ülkemize sığınmaya çalışan nice mağdur Mısır halkına gösterilen konukseverlik, ne acı ki Körfez ve Arap Birliği ülkelerinden gösterilmemekte. İnsani duyguların bir daha menfaatlere değiştiğini göstermektedir.
Mısır’daki katliamda demokrasinin ses yükseltilmesine, askeri darbe gelirken asıl hedef insani duygular üzerine hedef alınmıştır.
Dünya ülkelerinde demokrasi olan rejimler ne olursa olsun hakkıyla yürütülmemekte!... Ve; dünya ulusu barış ve huzuru kaybetme durumuyla yüz yüzedir. Demokrasinin yürütülmediği rejimlerde ulusal medyanın doğru haber yapmasını, katliamların olmamasını beklemek sadece hayal kurmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Dünya barış örgütünün acilen toplanıp, biz insanlığa kaybettiğimiz değer imkanlarını sağlamasını ve terör, savaş ve katliamlara barışçıl çözümleri getirmesini umuyorum...
Barış dolu yarınlara...