İbrahim Güray AYTEKİN ÖZEL HABER –ARAŞTIRMA

MECLİS-İ MEBUSAN

II. Abdülmecid 31 Ağustos 1876 tarihinde Osmanlı Devletinin 34. padişahı olarak tahta çıktı. 33 yıl boyunca tahta kalan sultan Abdülmecid, birçok reform yaptı. Bu reformlardan en önemlisi Mebusan Meclisini açmak oldu. 23 Aralık 1876 tarihli Anayasa'ya (Kânûn-ı Esâsî) göre kurulmuş ve Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmış çift meclisli yasama organıdır. Seçilmiş parlamenterlerden oluşmakta ve padişah tarafından atanan (daha az sayıdaki) üst kamara üyelerinin oluşturduğu Seçkinler Meclisi (Meclis-i Âyan) ile birlikte, Genel Parlamentoyu (Meclis-i Umûmî) oluşturmaktaydı. Osmanlı daha 1908 seçimlerinde çok partiye geçmiş ve "müntehipler, mebusları mensup oldukları daire-i vilayet ahalisinden intihap etmeye mecburdur" kaidesini koymuştur. Yani mebuslar seçildiği vilayetin insanı olmalıdırlar.

Meclis-i Ayan 

18 Mart 1877'de çalışmalarına başlayan meclisin üyeleri, vilâyet, liva ve kazaların idare meclisleri üyeleri arasından seçildi Osmanlı Devleti'nin Meşrutiyet sistemi içinde bir Senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olup, Meclis-i Mebûsan (seçilmiş milletvekilleri) ile birlikte Meclis-i Umumî'yi (Genel Meclis) meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî'ye (Anayasa) göre kurulmuş yasama organıdır.

Âyan (toplumun önde gelenleri) Meclisi üyelerini Padişah seçerdi ve sayıları mebusların (Milletvekili) üçte birini geçmezdi. Âyanın başkan ve üyeleri güvenilir, itibarlı ve 40 yaşını geçmiş kimseler olurdu. Ayrıca Kanunu Esasinin 62. maddesine göre, nazır (bakan), vali, ordu kumandanı, kazasker, elçi, patrikhahambaşı, kara ve deniz ferikleri, gereken şartlara sahip iseler âyan üyesi olabilirlerdi.

Bu heyet, 1908 Kanunu Esasi değişikliği ile her yıl kasım ayı başında toplanmaya, padişah iradesiyle açılmaya ve dört ay süren çalışmasından sonra aynı şekilde kapanmaya başladı. Âyan meclisinin açılması, Mebusan meclisinden sonra olurdu. Olağanüstü hâllerde ya padişahın isteği veya mebusların çoğunun yazılı müracaatı ile Meclis-i Umûmî daha erken açılarak toplantı süresini uzatabilirdi.

Nazırlar ile birlikte her iki heyetin üyeleri toplanır ve padişahın bir önceki yıl içinde yapılan ve bir sonraki yıl içinde yapılacak olan işler hakkındaki nutku okunurdu. Âyan üyeleri aynı gün başkanlarının yanında, padişaha, vatana, Kanunu Esasi hükümlerine ve vazifelerine sadık kalacaklarına dair ant içerlerdi.

Mebusan heyetinin kabul ettiği kanun ve bütçe tasarıları âyan heyetine gelir ve burada dinî, ahlâkî, iktisadî, sosyal, askerî vb. açılardan incelenir, gerekiyorsa değiştirilir veya düzeltilmesi için Mebusan heyetine geri giderdi. Âyan heyetinin kanun yapmak veya değiştirmek hakları da vardı.

Meclis i Mebusan çalışma programı program şu şekilde düzenlenmiştir:

*Saat beşte Mebusan kulübünde toplanılacak. Evvela kura çekilerek sıraları belirlenmiş olan vekiller ikişer ikişer arabalara binecekler ve Harbiye dairesine ardından aynı düzenle Mebusan dairesine gideceklerdir. Her üye sağ taraftan başlayarak yerlerine oturacaktır.

*Padişahın gelişiyle birlikte tüm mebuslar ayağa kalkacak ve kendisini selamlayacaklardır.

*Padişahın açılış konuşmasının ardından temenna ile resm-i selam icra edeceklerdir.

*Sadrazam huzurunda yemin töreni yapılacak ve her üyenin ismi okundukça yemin mahalline gelerek yemin ettikten sonra yerlerine oturacaklardır.

*Yemin töreni bittikten sonra geçici başkan ve kâtipler yerlerine geçeceklerdir.

*Meclisin geçici başkanı daha önceden hazırlanmış olan bir konuşma yapacaktır. Bu nutuk meclisin açılışı ve müzakereye başlanacağı ve devam edileceğini bildirmekten ibarettir.

*Reisin nutku biter bitmez yerine oturduktan sonra mebusların isimleri okunarak mazbataları kendisine teslim olunacak sonra kura çekilmeye mahsus alet getirilecek ve kura ile şubeler teşkil edilecek ve zaptı yapılarak reis ve kâtiplerce imza edilecektir.

* Her komisyona dâhil olan üyenin isimleri okunduktan sonra o günlük dağılacaklardır.

Meclis- i Âyan II. Abdülhamit'in Dolmabahçe Sarayı'nda Meclis-i Umûmî'yi açtığı sırada 27 üyesi ile Server Paşa başkanlığında işe başladı.  II. Abdülhamit Meclis-i Mebusan'ı dağıtınca çalışmaları durdu. Bu heyet, II. Meşrutiyet'in ilanıyla yeniden görev aldı. Bu görev de ancak Mütareke devrine ve İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesine kadar devam etti (16 Mart 1920). Ayan heyeti de varlığını koruyamadı dağıldı (4 Kasım 1922). Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulunca tamamen hükümsüz oldu.

II. Meşrutiyet Âyanı, sağ kalan eski üç üye ile kırkbir yeni üyenin birleşmesinden oluşmuş ve görev yapmıştır. Mebusan buna pek taraftar olmadığından Âyan sayısı 1909’da 44, 1910'da 48, 1911’de 58, 1914’te 48 olarak kalmıştır

Seçilmek için 25 yaş esas alınması, ayrıca seçilebilmek için, az çok emlâk sahibi olmak şartı konmuştu. Seçimlerin sonucunda, her vilâyet belirtilen sayıdaki mebus seçerek İstanbul'a gönderemedi. Tunus, Mısır, Romanya, Sırbistan ve Karadağ mebus göndermedi. İç işlerinde serbest olan bu vilayetler mebus göndermeye kendilerini mecbur hissetmedi. 69 üyesi Müslüman, 46 üyesi gayrimüslim olmak üzere 115 üyeden oluşan ilk Meclis-i Mebusan'ın başlıca özelliği, imparatorluk içine yayılmış çeşitli etnik gruplardan (Türk, Arap, Kürt, Laz, Ulah, Arnavut, Boşnak, Rum, Ermeni, Bulgar, Yahudi vb.) oluşmasıydı. Meclis 28 Haziran 1877'de dağıldı.

Mebusan Marşı

Osmanlılar bu gün oldu muzaffer,

Fethetti yeniden vatanı asker,

Açtı mebûslara yolu süngüler,

Yaşasın Niyâzi, yaşasın Enver!

Gökyüzünde şühedânın hayâli,

Alkışlıyor sanki ruhi Kemali

Ah, ölmeden görmeliydi bu hali,

Kıymetli, muhterem vatanperver

Al bayraklar bulutları sarıyor,

Şenliğimiz asumana varıyor,

Mazlumlara, zalimler yalvarıyor,

Hey Allah'ım bu nasıl ruzi mahşer?

Uyan Midhat, uyan geldi zamanın,

Tutsun dünyâları şöhret ve şânın,

Sen bulun önünde şu Mebusân'ın,

Artık yaşa evlâdınla beraber.

Marşta Meşrutiyete verilen büyük değer,  ilan edilmesinde askerlerin, Mithat Paşa, Enver Paşa ve Niyazi Bey'lerin katkısı açıkça ifade edilmektedir.

Meclis i Mebusan azaları yemin metni: (Kanun-u Esasi ahkamına riayete yemin etmiş olan zat-ı hazret-i padişahi Kanun-u Esasi'ye riayet buyurdukça sadakatten ayrılmayacağıma ve Kanun-u Esasi ahkamına ve vazifeme ve uhdeme tevdi edilen vazifeye sadakat ve riayetle hilafından mücanebet edeceğime vallahi ve billahi) şeklindedir.

1864 Vilâyet Nizamnâmesi ile sancak halinde teşkilâtlandırılan ve Diyarbekir Vilâyeti’ne tâbi olan Mamuratülaziz Sancağı; 1867’de Mamuratülaziz Merkez, Arapgir, Ergani Madeni, Malatya, Hısnımansûr (Adıyaman) ve Palu Kazalarından oluşuyordu. 1871’de yönetiminde çıkan bazı aksaklıklar sebebiyle Mamuratülaziz, Diyarbekir Vilâyeti’nden ayrılarak müstakil bir sancak haline getirildi. 1877 yılında ise vilayet olan Mamuratülaziz’e,1892’de Malatya ve Dersim’de katıldı. Birinci Meşrutiyetin ilanı sonrası, 1876 yılının sonaylarında başlayan Birinci Dönem Meclis-i Mebusan’ın seçimleri sırasında Mamuratülaziz,seçim bölgesi Diyarbekir Vilayetine bağlı olarak Mamuretülaziz ve Ergani Madeni seçim bölgesi olarak, İkinci Dönem seçimlerinde ise Mamuratülaziz Vilayeti seçim bölgesi olarak kayıtlara geçti.

Meclis-i Mebusan Azalarına Mahsus Nişan, Osmanlı sultanı t zamanında bastırılan Osmanlı devlet nişanlarından biridir. Osmanlı Mebusan Meclisi'ne mebus seçilmekten kaynaklanır. II. Abdülhamit, bu nişanı bütün Mebuslara taktırdı. Bu nişan onların mebus olduklarının bir göstergesiydi. Yalınızca 1. dönemde görev yapan 125 kişiye bu nişan verildi. 

 Abdulhamit’in Meclis-i Mebusan açılış konuşması ( NUTKU HÜMAYUN )özetle;

"Meclisimizin huzurumda açılışından ve sizleri burada gördüğümden dolayı fevkalade memnun oldum. Meclis'in devamı ve hüsn-i muvaffakiyetini Cenab-ı Allah'tan niyaz eylerim Cenab-ı Hak muvaffaki bi'l-hayr eylesin." Şeklindeydi.

Hey’et-i Meb‘ûsan olarak da adlandırılan Meclis-i Mebûsan) 7 dönemde faaliyet göstermiştir:

31 Mart 1877’de çalışmalarına başlayan 1. Meclis-i Mebûsan üyeleri, geçici bir talimatla il, liva ve kazaların yönetim meclisi üyeleri arasından seçilmiş, İstanbul için ayrı bir seçim yapılmıştı. Bu parlamentoda 115 parlamenter vardı. 28 Haziran 1877’de çalışmalarını tamamlayarak dağıldı.

Aynı seçim yöntemiyle oluşturulan 2. Meclis-i Mebûsan ilk kez 13 Aralık 1877’de toplandı. 93 Harbi'nin getirdiği sorunlar nedeniyle 14 Şubat 1878’de kapatıldı.

II. Abdülhamid döneminin sonunda, 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla aynı yılın Kasım ve Aralık aylarında parlamenter seçimi yapıldı. Ahrar Fırkası (Özgürlükçüler Partisi) ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (Birlik ve İlerleme Partisi)’nin katıldığı seçimlerde, İttihat ve Terakki Cemiyeti çoğunluğu sağladı ve 4 Aralık 1908’de 3. Meclis-i Mebûsan açıldı. Bu parlamento, 31 Mart Vakası ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi sonrasında Mayıs 1909’da Anayasa üzerinde değişiklikler yaparak padişahın ve Seçkinler Meclisi'nin yetkilerini daralttı, kendi yetkilerini arttırdı. 1911’de tek bir parlamenteri ilgilendiren, ancak politik yankıları yüksek olan bir ara seçim gerçekleştirildi.

18 Ocak 1912’de padişah parlamentoyu dağıttı ve yapılan seçimlerden sonra, 18 Nisan 1912’de 4. Meclis-i Mebûsan toplandı. Bu parlamento, 5 Ağustos 1912’de Ahmed Muhtar Paşa’nın önerisi ile feshedildi. Birinci Balkan Savaşı nedeniyle seçime gidilemedi ve sıkıyönetim ilan edildi. İttihat ve Terakki, 23 Ocak 1913’teki Bâb-ı Âli Baskını ile iktidarı ele geçirdi.

Bu şartlarda tek parti düzeninde 1914’te seçime gidildi ve 5. Meclis-i Mebûsan üyeliklerinin tamamını İttihat ve Terakki elde etti. Bu parlamento I. Dünya Savaşı boyunca bu haliyle faaliyetlerde bulundu.

Mondros Mütarekesi sonrasında Son Sultan Vahdettin tarafından, yeni seçimler yapılmak üzere parlamento feshedildi. Yapılan seçimler sonunda Son Meclis-i Mebûsan ilk toplantısını 12 Ocak 1920’de yaptı. İstanbul'un İşgali üzerine, parlamento, işgal güçlerinin baskısıyla anayasaya aykırı olarak 11 Nisan 1920'de resmen kapatıldı. Meclis-i Mebûsan'ın kapatılması üzerine 23 Nisan 1920’de Ankara'da Büyük Millet Meclisi faaliyetlerine başladı ve fiilen ülkeyi yönetti.

II. Meclis-i Mebusan Osmanlı Meclis-ı Umumisi'nin alt kanadı olan Meclis-i Mebusan'ın II. dönemidir. Meclis, 13 Aralık 1877 - 14 Şubat 1878 tarihleri arasında görev yaptı.. Bu dönem mebusları da aynen birincide olduğu gibi seçilerek gelmişlerdir. Mebuslar 56'sı müslim, 40'ı gayrimüslim olmak üzere 96 kişidir. Başkanlığa İstanbul mebusu Hasan Fehmi Efendi getirildi. Çalışmaları, 1877-1878 tarihleri arasında yaşanan Türk-Rus savaşı, 93 Harbi'ne rastlayan Meclis, yasa tasarılarını bir yana bırakarak hükûmet icraatını ve savaşın yönetimini görüşmeye başladı. 

Sonunda eleştirilerin kendisine kadar uzamasından tedirgin olan II. Abdülhamit, 14 Şubat 1878 tarihinde Meclis-i Mebusan’ı anayasanın 7. maddesinde kendisine tanınan yetkiye dayanarak ve Ayan Meclisi aldığı karar ile süresiz olarak tatil etmiştir. 30 yıl süren tatil sonunda hayatta kalan iki Âyan üyesi 1908'de toplanan meclise dahil edilmiştir. Hatta bu dönemin tatil dönemi olduğu, çıkarılan kanunlara "kanuniyeti sonradan teklif olunmak üzere" kaydıyla "kanun-u muvakkat" ibaresinin ilave olunmasından da anlaşılmaktadır.

Bu mecliste faaliyet gösteren siyasi grupların başında İttihat ve Terakki Partisi geliyordu. Felah-ı Vatan Grubu ve Osmanlı Ahrar Fırkasının da yer aldı. Mebusan Meclisi, 30 yıl boyunca süren istibdat dönemi boyunca defalarca kapatılmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri, ülkede yaşanan iç karışıklıklar ve isyanlardı. İttihat ve Terakki' Partisinin 1913 yılında gerçekleştirdiği Bab-ı Ali baskını da meclisin kapatılmasında ve uzun süre boyunca faaliyet göstermemesinde etkili oldu. 

1920 tarihinde İstanbul'un işgali ardından Mebusan Meclisi tamamen kapatıldı. 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu ve 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyet ilan edildi.