Haber: Mert Osman Erman
Maldivler'in başkenti Male'nin dar sokaklarında bulunan kafelerde ve restoranlarda, üç Maldivli junior bakanın Hindistan Başbakanı Narendra Modi'ye yönelik "aşağılayıcı" yorumları nedeniyle Hindistan turistlerinin boykotuyla karşı karşıya kalma riski konuşuluyor. Hindistanlılar, geçen yıl Maldivleri ziyaret eden en büyük turist grubunu oluşturuyordu. Turizm, ülkenin ekonomisinin neredeyse üçte birini oluşturuyor.
Sosyal medyada Hindistan Başbakanı Modi'ye yönelik "palyaço", "terörist" ve "İsrail'in kuklası" olarak nitelendirilen açıklamalar büyük tepki çekti ve Hindistan sosyal medyasında Maldivlere yönelik boykot çağrılarına neden oldu. Tartışmalı gönderiler, olayın ardından silindi ve Maldiv Dışişleri Bakanlığı, bakanların yaptığı açıklamaların kişisel olduğunu ve hükümetin görüşlerini temsil etmediğini belirten bir açıklama yaptı.
Maldivler, Hint Okyanusu'nun ortasında bulunan yaklaşık 1,200 mercan adası ve atolü içerir. Takım adaların nüfusu yaklaşık 520,000'dir, bu da Hindistan'ın 1.4 milyarına kıyasla oldukça küçüktür. Küçük bir ada ülkesi olarak, ülke büyük komşusu Hindistan'a çoğunlukla gıda, altyapı inşaatı ve teknolojik ilerleme konularında bağımlıdır.
Male'deki birçok sakin, diplomatik çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilere zarar verebileceinden endişe duyduklarını belirtiyor. Maldivli Ulusal Üniversitesi öğrencisi Mariyam Eem Shafeeg, "Hindistan'dan gelen boykot çağrıları bizi hayal kırıklığına uğrattı. Ancak daha çok hükümetimizden hayal kırıklığına uğradık. Yetkililerimizin iyi bir değerlendirme eksikliği vardı" dedi.
Diğerleri, Maldivler'in Hindistan ile güçlü kültürel bağlara sahip olduğunu, orada yaşayan insanların Bollywood filmlerini ve dizilerini izleyerek büyüdüğünü belirtiyor. Shafeeg, "Ayrıca gıda, eğitim ve sağlık hizmetleri için Hindistan'a bağımlıyız" dedi. Maldivian Democratic Party destekçisi Shafeeg'e göre, Maldivian Democratic Party'nin "öncelikle Hindistan" politikası vardır ve Delhi ile yakın ilişkilere sahiptir.
Üç Maldivli yetkili, Modi'nin (eskiden Twitter) postasına yanıt olarak yaptığı yorumlarda, Hindistan'ın Lakshadweep adalarını tanıtan fotoğrafları içeren, Modi'yi "palyaço", "terörist" ve "İsrail'in kuklası" olarak nitelendirdi. Olayın ardından, birçok Hintli sosyal medyada Maldivleri ziyaret etme planlarını iptal ettiklerini söyledi. Kısa bir süre sonra, Hindistan'ın EaseMyTrip adlı bilet rezervasyon sitesi CEO'su, şirketinin ülkeye olan tüm uçuş rezervasyonlarını askıya aldığını açıkladı.
Maldiv Seyahat Acenteleri ve Tur Operatörleri Birliği başkanı Abdulla Ghiyas, tatil köyleri ve otellerde çok fazla iptal olmadığını belirtti, ancak "rezervasyonlarda bir tür yavaşlama yaşadık" dedi. Bu tüm polemiğin, Maldiv Devlet Başkanı Mohamed Muizzu'nun Pekin'e bir devlet ziyaretine çıkmasının ardında patlak verdiği bir döneme denk geliyor. Pro-Çin politikasıyla tanınan Muizzu, Pekin'den daha fazla turist göndermesini istedi. Çinli turistler, Covid-19 pandemisi öncesinde Maldivler'deki turist varışlarını domine ediyordu, ancak Pekin, Male'ye doğrudan uçuşları henüz yeniden başlatmadı, bu da ülkeden gelen turizmde büyük bir düşüşe neden oldu.
"Çin, Covid öncesi pazarımızdı ve Çin'in bu pozisyonunu yeniden kazanması için çabalarımızı yoğunlaştırmamızı istediğim bir taleptir" diyen Muizzu, ziyareti sırasında söyledi. Ancak birçok Maldivli, Muizzu'yu, üç milletvekilinin kontroverzi yaratan açıklamalarına karşı daha güçlü bir eylem almamakla eleştirdi. Aik Ahmed Easa, muhalefete bağlı bir avukat, "Bakanlar hemen kovulmalıydı. Şimdi Hindistan'ın tepkisinden endişe duyuyoruz çünkü gıda maddelerimizin çoğuna bağımlıyız" dedi.
Hindistan'ın en büyük ticaret kuruluşlarından biri olan Confederation of All India Traders, Maldivler yetkilileri özür dilemedikçe ülkede iş yapmamaları konusunda üyelerine çağrı yaptı. Bununla birlikte, bir boykot çağrısının aynı zamanda Maldivler'de yaşayan Hintlileri de etkileyebileceğini belirtenler var. Ülkedeki inş
aat, konaklama ve perakende sektörlerinde çalışan yaklaşık 33,000 Hintlinin bulunduğu tahmin ediliyor. Ghiyas, "Maldivler turizm sektöründe önemli sayıda Hintlinin, birçoğu yönetici ve ön büro personeli olarak çalıştığını" söyledi.
Zaten, Muizzu'nun geçen yıl kasım ayında iktidara gelmesinin ardından, Hindistan'a ait 77 askeri personelin ülkeyi terk etmelerini istemesi nedeniyle Hindistan ile ada ülkesi arasında bir gerilim vardı. Hindistan, güvenlik görevlilerinin, ülkeye bağışladığı üç deniz kurtarma ve gözetleme uçağını sürdürmek amacıyla adada bulunduğunu iddia ediyor. Hint Okyanusu takım adaları uzun süredir Hindistan'ın etki alanında bulunuyor ve analistlere göre Muizzu bunu değiştirmek istiyor. Seçim kampanyası, Hindistan'a yönelik "Hindistan dışarı" politikasına odaklandı ve Hint askerlerini eve gönderme ve Delhi'nin etkisini azaltma sözü verdi.
Maldivler'deki birçok kişi, Hindistan ve Modi hakkındaki "saygısız" yorumları reddettiklerini söyleseler de, aynı zamanda Delhi'nin olası zorlayıcı diplomatik eyleminin de ters tepebileceği bir argüman var. Azim Zahir, bir Maldiv politik analisti, "Bu, Muizzu'yu daha da fazla Çin'e veya bölgedeki başka bir güce itebilir" dedi. Eski bir üst düzey Hint diplomatı olan Nirupama Menon Rao, Delhi'nin sosyal medyada ekonomik boykot çağrıları yapılırken Male'ye güvence vermesi gerektiğini söyledi. "İşte Hint hükümeti sözcülerinin, daha büyük ve kritik güvenlik ve stratejik çıkarları göz önünde bulundurarak düzeltme yapmaları gerekiyor. Maldivler, Küba'mız DEĞİL" diye yazdı.
