Ankara?nın puslu havasından fırsat bulup sizlerle yazışabilmek inanın güzel. Kısa bir süredir yazılarıma sağlık nedenlerimden dolayı ara vermiştim. Hayır, öyle ağır bir şeyim yok. Sadece iki ayaklarımdan da küçük birer operasyon geçirdim. Şimdi çok şükür iyiyim. Bundan sonra sizlerle hafta içi aktüalite ile hafta sonları da küçük öykülerimle bir arada olacağız. Tabi sizlerden ricam yazılara aktif olarak yorum atmanız. Okuyucu yorumları yazarı harekete geçiren en önemli unsurdur. Sizlerin duyarlılığına şahit olmak yazarın en mutlu olduğu olaydır. Bu mutluluktan bizi mahrum etmeyin. Gündeme ilişkin yazı ve yorumlarınızı hem buradan, hem de blogumdan mail atabilirisiniz. SİYASETE YENİ AKTÖRLER (Mİ?) ÇIKARTILACAK! Geçtiğimiz haftanın en önemli olaylarından birisi Büyükanıt olayının gölgesinde kaldı. Evet, Büyükanıt olayı da ebette önemliydi. Bir Savcı?nın KKK hakkında soruşturma davasında bahsetmesi değil, olayın TSK?daki muhtemel sonuçları bakımından. Şemdinli?de bir ay içinde 16 patlama oluyor ve sonuncusunda yanan bir dizi karmaşık ilişkiler bahane edilerek Ağustos?ta Genel Kurmay Başkanı olması kesin bir Paşa?nın adı soruşturmaya karıştırılıyor?Bunlar önemli olaylardır.. Ancak geçtiğimiz hafta yaşanan bir olay daha var ki, Türk siyasetinin yeniden şekillenmesinde önemli bir adım olacağa benziyor. Nedir bu olay? Biliyorsunuz 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra siyasette yaşanan sandık tasfiyesinin ardından adı yolsuzluklara karıştığı bahanesiyle eski iktidar partisi mensupları hakkında Yüce Divan?da davalar açıldı ve yaklaşık 2 yıldır Türk kamuoyu bu davaları yakından takip ediyor. Kamuoyunun ?yolsuzluklar? konusundaki hassasiyet çizgisini iyi okuyan mevcut iktidar bu davalarla, ?yolsuzlukların üzerine gidiyorum? mesajı verirken bir de karşısına tekrar çıkabilecek siyasi rakiplerinin de sonunu getirmiş oldu. Tansu Çiller zaten kendisi istifa etmişti, Devlet Bahçeli?nin MHP?si bu haliyle zor toparlanırdı. Parti içindeki kaynamalar partinin dinamizm kazanmasını ertelerdi. ANAP?ın başından Mesut Yılmaz ayrılmıştı, ama tekrar döneceği söyleniyordu. Mumcu buna bu saatten sonra izin vermez. Ama yılmaz Yüce Divan?a gidince asıl rahatlayan da Mumcu olmamış mıydı? Çünkü biliniyordu ki Mumcu bir gün ANAP?ın başına gelecekti. Genç Parti zaten eritildi, SP?nin Genel Başkan sorunu var? Şimdi gelinen noktaya bakalım? Mesut Yılmaz, Güneş Taner, Koray Aydın, Yaşar Topçu Yüce Divan?da yargılanıyor. Ancak mahkemeden henüz bir sonuç çıkmadı. Diğer partilerin dağınıklığı ve ortaya bir türlü çıkartılamayan alternatif bazı çevreleri harekete geçirmiş olacak ki geçtiğimiz hafta çarpıcı bir gelişme yaşandı. Herkesin , ?artık siyasi hayatları bitti? dediği Yılmaz ve Topçu ile ilgili Başsavcı Ok, ?zamanaşımı? gerekçesiyle davanın düşürülmesini istedi. Başsavcı Ok?un bu talebi herkesi şaşırttı ama en çok davalıları şaşırttı. Çünkü onlar da siyasi olarak ömürlerini tamamladıklarını düşünüyorlardı. Elbette bu dava düşerse bu isimlerin yeniden ?aklanmış? olarak siyaset sahnesine çıkartılacaklarını siyasetle uğraşan herkes bilir. Yeni alternatif çalışmaları da bu saatten sonra farklı bir yola girecektir. Önümüzdeki günlerde siyasete yeni aktörler girecek gibi görülüyor. Bu aktörler alternatifsizliği ortadan kaldırır mı? Onu da zaman gösterecek. BLOG ADRESİM http://www.blogcu.com/fatihbayhan/ Blog sistemi günlük yazı yazanlar için çok güzel bir fırsat veriyor. Burada hem günlüklerimi hem de gazete yazılarımı yayınlıyorum. Ayrıca bugüne kadar yayınlanmış birçok yazımı burada yayınlama fırsatı bulduğum için hepsini yayına verdim. Tabi yayın dışında tuttuklarım daha fazla, onları da zaman buldukça sizlerle paylaşmaya çalışacağım.