Kovit19'un hangi faydasından bahsedeyim şaştım doğrusu...

Güzelliklerinden birkaç tanesini siz değerli okurlarım için sıraladık...

Hani akşam eline geçen 50 lirayı gidip kahvede yada lokalde kumara verip eve eli boş gidenler vardı ya Kovit19 onları vurdu.

Hani sabah akşam işi gücü yokken sadece otobüs ve minibüste sürtüşmek için kalabalık yapanlar vardı ya Kovit19 onları vurdu.

Eskort diye kendini pazarlayanlar vardı ya şimdi ekmek bulamıyorlar!

Kovit19 onları vurdu...

Haftada, bir iki akşam bara, pavyona gidip, tabiri caizse birini düşürüp yolan ve etrafına da namus abidesi gibi görünenler vardı, Kovit19 onları vurdu...

Kendini Biseks, Gay, Lez diye adlandırıp günlük 3-5 kişiye temas etmeden durmayanlar vardı, Kovit19 onları vurdu...

Gül gibi kocasının başının etini yiyip, ben gider bulaşık yıkar yine sana katlanmam diyen egosu tavan kadınlar vardı, Kovit19 onları vurdu...

Kafe kafe gezip her gün yeni avlar peşinde koşan, orda burda selfi yapıp platformlarda paylaşanlar vardı, Kovit19 onları vurdu.

Pazara gidince, sırf tanımadığı birileriyle akraba olmak için kalabalık saati bekleyenler vardı, Kovit19 onları vurdu.

Otobanda yollarda otostop çeken kadınlar vardı, Kovit19 onları vurdu.

Önemli sayıda Avukat var.

İki satır yazıya desteyle para isteyen, bişey danışmak istenince bile adeta Kral gibi konuşan, makamına ve çantalar dolusu parasına güvenenleri de vurdu! İşleri kesat...

Evet camiler kapandı, evet kâbe kapılarını kapattı...

Hiç düşündünüz mü o cemaatin kaçının kredi borcu vardı?

Hatta namaza niyet ederken bile cebinde kredi kartı, aklında faiz işlemleri...

Şimdi ne alaka demeyin lütfen!

Kredi ve kredi kartı sonuçta bir faiz aracı...

(Kart doğru kullanılırsa nispeten mahsum)

Kabeye gidenlerin ne kadarı faize bulaşmamıştı peki?

Cumaya gidenlerin %50'si kredi kullanmıştır desem inanır mısınız?

%60'ının cebinde kredi kartı...

Belki önemli bir sayının da düzenli zina ettiğini söylesem abartmış olmam sanırım...

Allah'ın men ettiği en büyük suçları işleyip işleyip, Allah'ın evine gidip huzura çıkıp huzur arıyorduk ya...

Kovit günah çıkarma seanslarımızı da vurdu!

Camii çıkışında kapıda bekleyen fakire yada camiye yardım kutusuna da cebimizdeki bozuk paraları verdik mi herşey tastamam oluyordu.

Kendimizi Rezzak gibi hissediyorduk değil mi?

Bu muydu müslüman olmak?

Bu muydu inancımızı yaşamak.

Hani herşeyi yaratan, herşeye gücü yeter dediğimiz Rabbimizden dileyecektik?

Ama bizler nefsimize uyuyor, fani zevk ve egolarımız söz konusu olunca Allah'ı şöyle bir kenarda tutuyoruz değil mi?

Hadi şimdi sorarım biz hangi yüzle ve sıfatla Allah'a el açıp bu musibeti kaldır başımızdan diyeceğiz?

Neyin hatrına?

Umulur ki kimi için alışkanlık, kimi için özgürlük, kimi için de yaşam tarzı haline dönen bu hastalıkların Korona tarafından tedavisi gerçekleşir.

Bunları düşünürken acaba bu Kovit19 bir yıl daha sürse diye dua edesim geliyor, ne dersiniz?

Abuzer Bulgur'un kelamından...