BAĞIMLILIK PARADİGMALARI VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ      
Bağımlılığın özünde kendine olan güvensizlik, yetersizlik ile başkalarına duyulan hayranlık duygusu vardır. Bağımlılık paradigması kendi kendine yeterlilik şuurunun kaybedilmesiyle başlar. Hâkim iken mahkûm, güçlü iken güçsüz hale gelen toplumlar varlıklarını yeni şartlar altında da sürdürebilmek için güçlüyü taklit ve uygulamalarını da tatbik ederler. Zaman içinde taklit eden ile taklit edilenin zihnî formları da davranışlarına uygun hale gelir. Bu uyum sürecinde kaybeden, gerileyen tarafta olmak bütün taleplerden vazgeçmeyi de mecburî kılar. Toplumlar bunu fark ettiklerinde eğer direniş gösterecek gücü kendilerinde bulamıyorlarsa geriye tek bir yol kalıyor, o da düşmanın ihtiyaçlarına uygun yeni bir yapılanmaya gitmek.
Milliyetçilik özgünlüktür. Özgünlük ise özgür insanlara özgüdür Milliyetçilik bu mânâda kendi gerçekleri üzerinden kendi kafasıyla düşünmek, kendi aidiyetinin farkına varmak ve kendi millî çıkarlarını önceleyen paradigmalarla hareket etmeyi gerektirir. Aidiyet duyulan milleti, siyasî rüşt sâhibi olarak görmek milliyetçi paradigmalarla hareket etmenin kaçınılmaz sonucudur. Milliyetçi bilinç, batılı paradigmalardan kurtulmayı veya bu paradigmaları kendi millî çıkarları için kullanmayı mecburî kılar.
Türk milliyetçiliğinin önde gelen fikir adamlarından Prof. Dr. Özcan Yeniçeri bu kitabında Türkiye’nin ve Türkiye’yi ilgilendiren bütün mahallî ve küresel meselelerin tahlilini Türk milliyetçiliği açısından derin ve özlü bir şekilde yapıyor. 
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milliyetçiliğinin ağır bir politik-psikolojik saldırı altında olduğu içinden geçtiğimiz dönemde Özcan Yeniçeri, bu eserde Türk milliyetçiliğinin bu saldırılara cevabını da vermektedir.
Yazarın, kitabı okuyacak veya irdeleyecek olanlardan aşağıdaki değerlendirmelerin akılda tutulmasının, çalışmanın anlaşılmasını kolaylaştıracağını belirtiyor: 
*Fesi takmak için de çıkarmak için de baş kesilmesi gereken bir ülkede başın değeri yoktur. Tehlikeli olan başı bağlamak değil baştan bir yerlere bağlanmış olmaktır.
*Demokrasi ve insan hakları -öncelikli olarak- kanun ve yönetim problemi değil, kültür problemidir.
*Egemen toplumlarla sömürgeler arasında dinî, ahlakî veya demokratik prensipler yoktur. Sömürme ve sömürülme ilkeleri vardır.
*Özgürleşme, demokratikleşme veya ilerleme taklit veya ithal edilemez, ancak üretilir.
*Cinsin cinse meyilli olduğunu tabiat da söyler.                                                                 
*Mihverini kendi özünün, gerçeğinin ve değerinin üzerine oturtmayan hiçbir sistemin başarı şansı yoktur.
*Özgün olmanın ilk şartı özgür olmaktır. İhtiyaçlarını denetleyemeyen toplumlar bu anlamda hür değildir. Bu yüzden ekonomik bağımsızlık öncelikli bir hürriyet meselesidir.
*Hür olmayan bir milletin bireyleri de hür değildir. Şahsî hürriyetlerin önünü ancak sosyal hüriyetler açar. Konfor üreten bağımlılık, bağımsızlık değil, kölelik oluşturur.!
*Yabancıya benzemek, yabancının tahakkümünden kurtulmak için yeterli değildir.
*Batılı ve modern görüntü vermek güçsüz toplumları hedef olmaktan çıkarmaz.
*Mensubiyet her şeyden daha çok insan olmakla ilgilidir.
*Medenî ve reşit toplumun niteliğini yabancı ölçütleri kaldırıp yerine kendisininkini koyma yeteneği belirler.
*Toplumlar, jeopolitikleri, dilleri, hafızaları, tarihleri ve imanları üzerinden yükselir ya da düşerler.
*İnsanlık tarihi, bir manada insanlıkla ilgili büyük düşünürlerin ortaya koyduğu görüşleri tekzip etmenin de tarihidir.
*Bugün; geleceğe ilişkin düşünceler içerdiğinden daha çok, geçmiş içerir. Yıllar değişirken yollar da değişir, ancak bu var olan envanterle birlikte mümkün olur.
*Asıl olan oyunu kurallarına uygun olarak oynamak değil oyunun kurallarını koymaktır.
*Çıkar dengesi ancak eşit ilişkiler sonucu kurulabilir. İkili ilişkilerinde sürekli olarak aşağıdan alanlar aşağıda kalmaya mahkûmdur.
*Bir halkın onuru ayak altına düşmüşse o halkın ayaklanarak başkaldırması tabiîdir.
MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri tarafından kaleme alınan; 13,5 X 21 santim ölçülerinde 400 sayfalık kitabın birinci baskısı 2011, ikinci baskısı 2014 yılında yapıldı. 
KRİPTO KİTAPLAR: Kültür Mahallesi, Ziya Gökalp Caddesi, İçel Sokağı Nu: 6/4 Kızılay, Çankaya, Ankara. 
Telefon: 0.312-432 19 23 
Belgegeçer: 0.312-432 1933 
www.kiriptokitaplar.com  
e-posta: [email protected]  

Prof. Dr. ÖZCAN YENİÇERİ
1954 yılında Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane’de, yüksek tahsilini Ankara’da, yüksek lisansını 1987 yılında Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. 1991 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yönetim Organizasyon dalında ‘Örgütlerde Çatışma ve Yabancılaşmanın Önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü’ adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı. 
1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu. 
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Niğde Üniversitesi’nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 1999 yılında Kazakistan’daki Ahmet Yesevî Üniversitesi’nde görev aldı. Bu üniversitede Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevî Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. Burada iki yıl çalıştı.  Niğde Üniversitesi’ndeki öğretim üyesi görevinden, milletvekili adaylığı sebebiyle ayrıldı. 
Yayınlanmış eserlerinden bâzıları: Yeniden Türkleşmek, Örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küreselleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar, Ölüler Nefes Almaz (Roman), Örgütlerde Çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi.
Prof. Dr. Yeniçeri, 2003 yılında, Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından  ‘Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları Armağanı’na layık görülmüştür. Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi’nde köşe yazarlığına devam etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekilidir.  

KUŞBAKIŞI
ALLAH VAR PROBLEM YOK!  
Ferudun Özdemir’in yazıp AZ KİTAP tarafından 2014 yılında yayınlanan eser 13,5 X 21 santim ölçülerinde ve 416 sayfadır. 
Hepimiz, yeryüzüne misafir olup bu inişli çıkışlı hayat yoluna koyulduk… Bazen sevindik, bazen üzüldük, bazen tökezledik… En yalnız, en çaresiz kaldığımız zamanlar oldu; belki de çaldığımız tüm kapılar yüzümüze kapandı…
Bazen oldu ki, en dar zamanda ve belki de hayattan ümidimizi kestiğimiz anda yetişti bir imdat eli, elimize… ‘Kul sıkıştı ve Hızır yetişti…’ diyerek tökezlediğimiz yerden doğrularak ayağa kalktık belki…
En mahzun, en çâresiz zamanda kapımıza Hızır’ı kim yolladı peki? ‘O’na ruhumdan üfledim,’ diyerek, kendisinden bir cüz ihsan edip değer verdiği insan, bütün bu yakarışlarına icâbet eden Dost’tan ne zaman ayrı kaldı ki? Bu, öylesine yüce bir Dost ki, insana ‘şah damarından’ daha yakın…
Böyle yakın bir Dost’u varken insan âciz kalır mı, çâresiz kalır mı? Şu kâinatta her şey geçici; her şey sanal… Bir rüya gibidir hepsi; gelir ve geçer… Bâki olan sadece ve sadece Yüce Allah (c.c.)’tır. Dolayısıyla her şey boştur, geçicidir. Sadece O vardır.
Allah var! O halde neden hâlâ sıkıntılarının içerisinde bocalayıp duruyorsun? O, senin duana icâbet etmek, sana derman olmak için her daim vardı ve şimdi de var. 
Bil ki, Allah var; problem yok! 
AZ KİTAP – A’DAN Z’YE KİTAP / AZ YAYINCILIK HİZMETLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, Heskop Sanayi ve Ticaret Merkezi M-5 Blok Nu: 79/1
İkitelli / Başakşehir / İstanbul
Telefon: 0 212 512 86 64 
e-posta: [email protected] // www.azkitap.com


ASYA’DA BEŞ TÜRK 
Adil Hikmet Bey’in yazdığı, Dr. Yusuf Gedikli’nin Türkçe’ye tercüme ettiği kitap 1998 yılında basılmıştır, 575 sayfadır.   
Yayınevi bu kitabı; ‘Doğu Türkistan’ denilen büyük Türk-İslam yurdunun esaret altında bulunması sebebiyle yayınladığını açıklıyor. Şöyle diyor: ‘Biz daha önce Sovyet esareti altında bulunan Türk ve Müslümanlar için hiç bir şey yapmadığımızı ve Sovyetlerin yıkılmasına hazırlıksız yakalandığımızı göz önünde bulundurarak, hiç olmazsa Çin esaretinde bulunanan Türkler için aynı hatayı tekrar etmememiz lazım geldiğine inanıyoruz.’
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul. 
Telefon: 0.212-251 03 50 
Belgegeçer: 0 212 251 00 12 
www.otuken.com.tr 


AİLE GÜNLÜĞÜ
Nâzım Hikmet’in halasının oğlu Celalettin Ezine doğduğunda, babası Memduh Bey bir günlük tutmaya başlar. 15 Kasım 1899’da başlayan ve 2 Aralık 1937’de son bulan bu günlükte aile hayatı ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi, o döneme ait sosyal hayatın önemli olayları da yer almaktadır. 
‘“Çok şükür Cenab-ı Hakk’a, aileye bir vücud daha karıştı. Yengen Celile Hanım vaz-ı haml etti. Dayı beyin Hikmet’in bir oğlu dünyaya geldi. Kendisi Mehmet Nâzım diye çağrıldı. Gerek vaz-ı haml esnasında ve gerekse yedi yatağı kalkıncaya kadar bir müddet zarfında orada, başlarında bulunmak ve muavenet etmek üzere Hikmet’in evine gitmiştik. Sen sonradan oraya götürülmüş idin ki dayı beyin sokak kapısından girmekliğini müteakip Nâzım doğuyordu. Bunu senin ayağının uğru saydık ve müteyemmen addettik. Cümle ile beraber Cenab-ı Hakk bu Nâzım kulunu da muammer ve hayırlı kılsın.’ 4 Kânunusani 1317 (17 Ocak 1902)
Memduh Ezine’nin yazdığı 16,5 X 24 santim ölçülerinde 240 sayfalık kitabı, Ziver Öktem yayına hazırlamış, Kasım 2011’de Yapı Kredi Kültür Yayınları tarafından okuyucuya sunulmuş. 
YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK: İstiklal Caddesi Nu: 161-161/A Beyoğlu 34433 İstanbul. 
Telefon: 0.212-252 47 00 
Belgegeçer: 0.212-293 07 23 
www.ykykultur.com  
e-posta: [email protected]  


AYDINLARA DÜŞEN VAZİFE (Birkaç Hitâbe ve Makale): 
Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin öncülerinden ve Kemalist Devrim’in ideologlarındandır.
Hayatını Türk toplumlarının ilerlemesi, yükselmesi, çağdaşlaşması dâvâsına adayan Akçura, bunun için, Türk milliyetçiliğinin halkçı, antifeodal, antiemperyalist ve birleştirici olmak mecburiyetinde olduğunu belirtmiştir. Bütün millet ve kavimlerle eşitlik ve barış içinde yaşamak, O’nun savunduğu Türk milliyetçiliğinin temel özelliklerindendir.
AYDINLARA DÜŞEN VAZİFE (Birkaç hitâbe ve Makale) isimli eserinde Akçura’nın, Türk toplumu için; halkçı, bağımsız ve çağdaş bir Türk devletinin mecburiyetini ve bu konuda Türk aydınına düşen görevleri işlediği makaleleri bir araya getirilmiştir. Makaleler, 1921-1925 yılları arasında yayımlanmış yazı ve konferanslarından seçilmiştir.
14 X 20 santim ölçülerinde, 112 sayfa hacimli kitap, 2013 yılında yayınlandı. 
KAYNAK YAYINLARI: Meşrutiyet Caddesi Kardeşler Han Nu: 6 Kat:3-4 Galatasaray 34430 Beyoğlu – İstanbul  
Telefon: 0 212 252 21 56 
Belgegeçer: 0.212-252 21 99 
e-posta: [email protected] // 
www.kaynakyayinlari.com

MUHTEŞEM KAOS
Ethan Wate, küçük Güney kasabası Gatlin’de meydan gelen acayip ve imkânsız şeylere alıştığını düşünmeye başlamıştır. Ancak Lena ve Ethan eve döndüklerinde, acayip ve imkânsız kelimeleri yepyeni bir anlam kazanır.
Ethan ve Lena, Lena’nın belirlenmesinin etkilerini anlamaya çalışırken, çekirge istilası, rekor derecede yüksek sıcaklıklar ve Gatlin’i mahveden fırtınalar ortaya çıkar. Hatta Lena’nın ailesinin doğaüstü güçleri bile etkilenir yetenekleri tehlikeli bir biçimde teklemeye başlar. Zamanla tek bir soru öne çıkar: Ne -veya kim- Gatlin’in kurtulması için kurban edilecektir?
Ethan için bu kaos korkutucu olsa da bir şekilde ilgi dağıtıcı olduğu için memnundur. Rüyalarında bir defa daha kovalanmaktadır. Ancak bu defa Lena değildir. Bu kişi her kimse O’nu rüyalarının dışında, günlük hayatında da izlemektedir. Daha kötüsü ise Ethan’ın yavaş yavaş benliğinin parçalarını kaybetmesidir. İsimleri, telefon numaralarını hatta hâtırâlarını unutmaktadır. Sebebini bir türlü çözemez ve pek çok gün bunu sorgulamaktan çekinir. Bazen sadece bir cevap veya seçenek yoktur. Bazen geri dönüş olmaz. Ve bu defa mutlu son olmayacak.
Kami Garcia ve Margaret Stohl’un yazdığı, Özgür Burçak Aydınalp’in Türkçeye çevirdiği roman, 13,5 X 21 santim ölçülerinde 464 sayfadır.  
EPSİLON YAYINEVİ: Merkez: Gürsel Mahallesi, Nurtaç Cadddesi, İcabet Sokağı Nu:3 Kağıthane, İstanbul.
Telefon: 0 212 294 46 00 
Belgegeçer: 0 212 294 49 46 
www.epsilonyayinevi.com  
Taksim Ofis: Osmanlı Sokağı Nu: 18 Osmanlı İş Merkezi, Kat: 4 Beyoğlu, İstanbul. 
Telefon: 0 212 252 63 97 
Belgegeçer: 0 212 252 63 98



KISA KISA… / KISA KISA…
1- YUNUS EMRE DİVANI: Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş. . Kapı Yayınları: Ticarethâne Sokağı Nu: 53 Cağaloğlu, İstanbul. 
Telefon: 0 212 511 53 03 
e-posta: www.kapiyayinlari.com      
bilgi@kapiyayınlari.com    
2- KIRMIZI BEYAZ ÇİÇEKLER: Kurtuluş Altunbaş. Bilgeoğuz Yayınları. 
Telefon: 0 212 527 33 65 
3- DÜNYAYI GÜZELLEŞTİRMEK / TURGUT CANSEVER’LE KONUŞMALAR: Beşir Ayvazoğlu.   
Timaş Yayınları: Alayköşkü Caddesi Nu: 11 Cağaloğlu, İstanbul. 
Telefon: 0.212-511 24 24 
Belgegeçer: 0.212-512 40 00 
www.timas.com.tr 
e-posta: [email protected]  
4-BİR SAHTE DERVİŞİN ORTA ASYA GEZİSİ: Arminus Cambery. Tercüme: Abdurrahman Samipaşazâde Abdülhalim. Kitabevi Yayınları / Mehmet Varış: Alemdar Mahallesi Çatalçeşme Sokağı Nu: 46/A Cağaloğlu – İstanbul 
Telefon: 0 212 511 21 43 
Belgegeçer: 0 212 513 77 26 
/ www.kitaevi.com.tr 
3- KUR’AN’DA Hz. İSA VE MERYEM: Dr. Hamdi Kalyoncu. 
Çatalçeşme Sokağı Nu: 44 Kat: 3 Cağaloğlu, İstanbul 
Telefon: 0 212 520 70 76 
Belgegeçer: 0 212 526 09 77 
www.bogaziciyayinlari.com.tr  
e-posta: [email protected]