Tarihî Kültürel ve Sosyal Yapısı ile KAHRAMANMARAŞ’TA CERİDOĞULLARI
Bir şehre ruh veren,  o şehirde yaşayan ulu kişilerdir. Şehrin ruhsuz kalmaması için o ulu kişilerin hâtırâlarının canlı tutulması, yeni nesillere tanıtılması ve mânen yaşatılması gerekir. Yaşadığı şehri seven kültür ehli insanlar bu alanda çalışırlar. 
Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği seçkin kültür adamlarından Serdar Yakar, sorumluluğunu müdrik bir münevver olarak, dostu Ömer Kaya ile birlikte, Kahramanmaraş’ta Ceridoğulları isimli kitabı hazırlayıp yayınlamış. 
Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren UKDE YAYINLARI’nın 31. Kitabı olan eser; 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde, 208 sayfadır. 2003 yılında Selçuk Ofset Matbaası’nda basılmıştır. 
Ceridoğulları; batılıların ‘Orta Asya’ dedikleri, bizim ise ‘Türkistan’ olarak anmamız gereken ‘Atavatan’ topraklarından Anadolu içlerine göç eden Türkmen Oymağı’dır.   Türkmen oymaklarının en büyüğüdür. Değişik tarihlerde gelerek; başta Maraş olmak üzere,  Adana, Ankara, Aydın, Çorum, Diyarbekir, Kayseri,  Kütahya, Malatya, Mersin, Niğde, Sivas ve Yozgat şehirlerine ve çevre bölgelere yerleştirilmişlerdir. Selçuklulardan itibâren Türk yönetimlerinde, hangi oymağa mensup olursa olsun insanların bu şekilde dağınık bölgelere yerleştirilmelerinin sebebi; birleşerek devlete topluca isyan etmelerine imkân vermemek içindi.
İki bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Ceridler Oymağının yerleşim bölgeleri, Cerid boylarında ve Türkmen oymaklarında örf, âdet ve gelenekler ele alınıyor, şiirlerinde, deyişlerinden, türkülerinden örnekler veriliyor, okuyucu Ceridlilerin eğitim-öğrenim durumları hakkında bilgilendiriliyor. Bu bölüm, aynı zamanda Pazarcık ve havalisindeki Kuşçu Ceridlerine tahsis edilmiştir. 
İkinci bölümde Elbistan-Pazarcık arasındaki sarp-dağlık bölgeye dağınık olarak yerleştirilen Çağlayan Ceridleri hakkında bilgi veriliyor. Kitabın bütünündeki;  konuları kuyumcu işlemeciliğindeki titizlikle inceleme hassasiyeti, bu bölümde kendisini daha belirgin olarak hissettiriyor. 100 sayfa boyunca Çağlayancerit insanlarının tarihçesi, köy ve mezralar, kabileler, demografik yapı, meslekler, isim yapmış şahsiyetler, şekavet olayları, halk edebiyatı, yemek kültürü, oyun ve eğlenceler, savaşa katılanlar-gazi ve şehit olanlar, su kaynakları, yaylalar, yollar, taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve sağlık konuları mercek altına alınıyor. 
Halk kültürü araştırmacısı titizliğiyle çalışan yazarlar, derledikleri bilgileri, resim ve belgelere de dayandırıyorlar. 

Kitabın yazarları, bu eseri meydana getirmelerindeki maksatlarını şöyle açıklıyorlar: 
Anadolu’daki Türkmen boylarının en büyüklerinden biri olan Ceridoğulları, bir buçuk asır öncesine kadar göçebe hayatını devam ettirmiş, Anadolu’nun hangi köşesi hangi mevsimde hoşuna gitmişse orayı mesken tutmuş dolayısıyla da bütün Anadolu’ya yayılmış, hatta Suriye ve İran topraklarını yurt edinmiş durumdadır. Genelde Çukurova bölgesinde varlık göstermiş olan Ceridoğulları, Dulkadirli Beyliği’ni oluşturan ana unsurlardan birisidir. Oğuzların Bozok koluna bağlı Bayat boyu içerisinde yer alan ve Dulkadırlı’yla yaşayan Ceridoğulları’nın bir kısmı da Bozuluş içerisinde yer almıştır. 
Günümüzde Ceridoğulları Anadolu’nun dört bir köşesine yayılmış bulunduklarından konu araştırmacılarını bekleye dursun biz bu çalışmada Cerid boyunun tarihteki hayat hikâyesinin yanısıra Kahramanmaraş bölgesinde ve özellikle de Çağlayancerit’te yaşayan Ceridoğulları ile ilgili bilgileri sunmaya çalışacağız.  
SERDAR YAKAR
 Ceridler’i tarihi, kültürel ve sosyal yapısı ile araştırmak gerekiyordu. Çok geç kalınmıştı. Belki bir gün günümüzdeki kaynaklar da yok olup gidecekti. İşte zamanın elinden derleyebildiklerimizi ‘Kahramanmaraş’ta Ceridoğulları’ adlı eserde toplamaya çalıştık.
‘Şehirler de insanlar gibidir. Bir insanı sevmek için onu tanımak gerekir. Fakat gerçek anlamıyla, bir insanı tanımak ne kadar güçse birçok insanları göğsünde barındıran bir şehri tanımak da o kadar güçtür.’ Gerçek şu ki, bu soylu insanları hakkıyla tanıdığımızı söyleyemeyiz.
Çağlayancerit’i sevenler için; ancak bu sizin ruh üstünlüğünüzün bir belgesi olabilir, denilir. Artık Çağlayanceritliler bu sevginin bir veya birkaç nişanesini cisimleşmiş olarak görmek istiyor. Çağlayancerit’e olan sevginin nişanesi Çağlayancerit’te herkesin gözleri önünde birer anıt gibi yükselsin.
ÖMER KAYA
SERDAR YAKAR
1965 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Cerit Türkmen aşiretindendir. İlk ve orta öğrenimini memleketinde, Yüksek tahsilini İstanbul’da Marmara Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. 
Yazı hayatı öğrencilik yıllarında başladı. Dergi ve gazetelerde kültür sanat sayfaları hazırladı, yazı işleri müdürlüğü yaptı, yazılar yazdı. Timaş Yayınlarında Editör olarak çalıştı. 
1992 yılında memleketine dönerek Kahramanmaraş Belediyesinde memur olarak göreve başladı. Hâlen aynı belediyede Kültür Müdürü olarak hizmet vermektedir. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde Yüksek Lisans programını ‘Yerel Yönetimlerde Alternatif Hizmet Sunma Yöntemleri: Kahramanmaraş Belediyesi Örneği’ adlı çalışması ile tamamlayarak Yerel Yönetimler Bilim Uzmanı unvanını kazandı. 
Kahramanmaraş’ta dergi ve kitap yayıncılığı , televizyon programcılığı yaptı. 
Yayınlanmış eserleri: 1- Yerel Yönetimlerde Alternatif Hizmet Sunma Yöntemleri, 2- Memleketime Dair, 3- Necip Fazıl ve Mücadelesi, 4- Kurtuluşa Dair Üç Eser, 5- Gönül Dostu, 6-Hayatı ve Mücadelesi ile Hafız Ali Efendi, 7- Kahramanmaraş’ta Ceridoğulları, 8- Kahramanmaraş Millî Mücâdelesi’nde Bayrak Olayı ve Aşıklıoğlu Hüseyin, 9- Kahramanmaraş Millî Mücâdelesi’nde Şeyh Ali Sezai Efendi. 
ÖMER KAYA:
1943 yılında Elbistan’da doğdu. Yedi çocuklu bir ailenin ikinci evladıdır. İlk ve ortaokulu Elbistan’da, liseyi Kahramanmaraş’ta okudu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni 1968 yılında bitirdi. Denizli’nin Çivril İlçesi’nde, Acıpayam’da, Elbistanve Kahramanmaraş’ta değişik seviyedeki okullarda görev yaptı. 1996 yılında emekli oldu. 
Basılmış Eserleri: 1- Acıpayam’ın Tatlı Verimi (1. Cilt), 2- Bilgehan, 3- Elbistan Bilmeceleri, 4- Bahçeci Hoca, 5- Yüz Yaşın Sırrı, 6- Mahallî Kelimeler Sözlüğü ve Tarihî - Kültürel ve Sosyal Yapısı ile Kahramanmaraş’ta Ceridoğulları.  
Yazarın; Karacaoğlan, Acıpayam’ın tatlı Verimi  2. Cilt), Göblüceli Delibekirli Soyu, Güblüceli Delibekirli Soyu Şairleri ve Şiirleri, Elbistanlı Şairler Antolojisi, Elbistan-Mara Hanları ve Yol Güzergâhları (2 cilt), Elbistan’da Meslekler, Tarihte Elbistan (Müşterek çalışma / 2 Cilt), Bir Garip Sadâ (Şiirler), Korkuyorum (Piiyes), Yöremizin Ulu Ağaçları (10 Cilt), Elbistanlı Şeyh Hacı Mustafa Efendi, Kırklar Köyü ve Türk Soykırımı, Damlalar (Şiirler), Yol Yazıları isimli basıma hazır 15 adet eseri bulunmaktadır.  
3 evlat babası olan yazar, Kahramanmaraş ve çevresinde yayınlanmakta olan çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmaya devam etmektedir. 
KİTAP EN İYİ DOSTTUR!
Kitap, insanın en iyi ve en büyük, en sâdık dostu ve rehberidir. 
İnsan; tabiatı gereği, her zaman öğrenme ihtiyacı içindedir. Bunu gidermenin en etkili yolu da kitap okumaktır. Kitaplar bilgi ve kültürümüzü geliştirir, ufkumuzu açar. Bize hayatı, yaşamayı ve başarılı olmanın yollarını öğretir. Kitap iyi bir arkadaştır. Bir düşünür şöyle diyor: ‘Bana kitap dolusu bir ev, kitap dolusu bir bahçe verin. Dünyalık olarak bana yeter.’ İnsanın fikir ve düşüncelerinin gelişmesini sağlayan kitap, başarılı olmanın yollarını açar. İnsanlar ne kadar çok okursa, o insanlardan oluşan millet ve devlet de o kadar ileri ve güçlü olur. Kitapsız medeniyet olmaz. Dinimizin esaslarını öğrenmenin, uygulamanın ve mesut olmanın yolu okumaktan ve öğrenmekten geçer. Allah Teâlâ’nın ilk emri ‘Oku’ olmuştur. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in isimlerinden birisi de ‘el-Kitap’tır. Okunması gereken kitap; Kurandır, kâinattır ve de insandır. İslam toplumu, özü itibarıyla bir kitap toplumudur. Kitabın önemini iyi kavramış olan ecdadımız, kitaba gereken değeri vermiş, kitaba saygıyı nimete saygıyla eşdeğer tutmuştur. Günümüzde milletlerin gelişmişlik düzeyleri ve kültür seviyeleri, okudukları kitap oranlarıyla ölçülmektedir. 
KUŞBAKIŞI:
BENİM ÖĞRETTİKLERİM: 
Kitabın yazarı Jacques Lacan, kolay anlaşılmayan bir psikologtur. Yazılarında dolambaçlı söz oyunları, anlaşılması ve yorumlanması okuru zorlayıcı göndermeler vardır. Bu sebeple dikkatli okunması gerekir. Kitap öğretimimin yeri kökeni ve hedefi gibi konuları işleyen konuşmaların bant çözümlerinden oluşuyor.  
Lacan’ın alaycı, kavgacı, bir üslubu var. Yine de okunmaya değer bir kitap.
MONOKL YAYINLARI: Kuloğlu Mahallesi, Erol Dernek Sokağı Nu. 14 Daire: 2 Beyoğlu, İstanbul.
Telefon: 212-230 09 62
Belgegeçer: 0.212-216 42 92
e-posta: bilgi@monoklyayinlari  //  www.monoklyayinlari      
GÖÇEBE:  
Dünyamız görünmeyen bir düşman tarafından istila edilmişti. İnsanların bedenleri, bu istilacılar için sahiplik yaparken bedenler bir değişikliğe uğramamış gibi görünse de, zihinleri ele geçiriliyordu. r. Göçebe, Melanie’nin düşüncelerinin derinlerine inerek geri kalan insanların nerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Ama Melanie’nin zihninde tek görebildiği, sevdiği adamın, hâlâ saklanan bir insan olan Jared’ın hayalidir. Bedeninin arzularına direnemeyen Göçebe, yakalamak zorunda olduğu bu adama karşı özlem duymaya başlar. Dış güçler, Göçebe ve Melanie’yi, aslında istemeseler de, ortak bir hedefte birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli olmayan bir macera için yola koyulurlar. 
Stephenie Meyer, aşkın direnci ve insan olmanın asıl anlamını anlatıyor. Okurken, yalnızca heyecan arayanlar okuyabilirler.
EPSİLON YAYINEVİ: Merkez: Gürsel Mahallesi, Nurtaç Cadddesi, İcabet Sokağı Nu:3 Kağıthane, İstanbul.
Telefon: 0.212.294 46 00
Belgegeçer: 0.212-294 49 46
www.epsilonyayinevi.com  
e-posta: [email protected] 
 
TÜRKİYAT
Necdet Sevinç’in Türk Dünyası Tarih Dergisi ve Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bazı makale ve incelemelerinden oluşan bu kitap, Türk gençlerini bugün meşgul den yarın da meşgul edeceği kuvvetle tahmin edilen konuları ele almaktadır.  
Kitapta “Atatürk’ün Ataları, Güneydoğu Türkmenleri, Selahattin Eyyûbî Türk’tür, Eyyûbî  Devleti Türk Devletidir, Fatih’in Annesi Rum mu?, Ömer Seyfettin Türk’tür, Şeyh Sait Ayaklanması ve İngiliz Gizli Servisi, Biz Arapları Koruduk, Araplar Bizi Vurdular, Kaddafi’nin Bilmediği, Roger Garodi Denen Frenk, İslamcı Yazarın Onurlu Şairi, Baltacı ve Katherina, Türkçe ve Abdülhamit, Türkiye’nin Türklükle İlgisi Kesiliyor” başlıklı makaleler bulunuyor. 
Necdet Sevinç, tarihimize çok tartışılan Baltacı ve Katherina ilişkisini kesin dille delillerle yalanlıyor.
Türkçe ve Abdülhamit başlıklı yazıda Sultan Abdülhamit’in devletin resmî dilinin Türkçe olduğuna dair hükmü anayasaya soktuğu, okullarda Türkçeye önem verilmesini istediği, Azerbaycan okullarında Türkçe tedrisatın da yapılması için Şah’tan ricada bulunduğu anlatılıyor. 
BİLGEOĞUZ YAYINLARI: Alemdar Mahallesi Molla Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul.
Telefon: 0.212-527 33 65
Belgegeçer: 0.212-527 33 64  
e-posta: [email protected]
www.bilgeoguz.com.tr  
TAŞA KAZINAN İHANET / Ermeni İhânetinin Paris’teki Belgesi
Bu eserde, yazarı Cemal Aydın’ın Fransa’da Ermeni propagandasıyla beyinleri yıkanmış Fransızlarla yaptığı heyecanlı tartışmayı okuyacaksınız. Ayrıca Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın da yattığı Paris’in Peder Lasez (Père Lachaise) mezarlığındaki Ermeni Anıtı’nda tasa kazınmış ihanet belgesiyle karşılaşacak ve gözlerinize inanamayacaksınız. İnsanlık tarihinde ilk defa bütün din ve ırklara hor bakmadan kucak açan ve 600 sene cihana hükümran olan Osmanlı’yı bu eseri okuyunca bir kat daha sevecek ve takdir edeceksiniz. Cihan Devletimizin krallara taç giydirip, kralları tahtından indirdiği güçlü dönemlerinde niçin soykırım yapmadığını tarihimizle yüzleşmemizi isteyenlere soracaksınız.
TÜRK EDEBİYATI VAKFI: . 0.212-527 30 52  
[email protected]    


YAZILAMAMIŞ DESTANLAR:
Mehmed Niyazi bu eserinde, hikâye üslubu ile Balkan faciasının ardından bir diriliş hamlesi gibi neşet eden ve Garbî Trakya Hükümetinin kuruluşuna kadar giden hadiseler silsilesini anlatmaktadır. Yazar, küllerinden yeniden doğmaya çalışan yorgun cihan devletimizin bağrından çıkan gönüllülerin kuruluş mücadelelerini kültürümüze mal eder. Yazılmamış Destanlar, Mehmed Niyazi’nin tarihî romancılığının başlangıcı ve bilahare yazacağı eşsiz romanların habercisidir. 
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50  
Belgegeçer: 0.212-251 00 12
www.otuken.com.tr  
e-posta: [email protected]  
KISA KISA / KISA KISA…
1- DUKAN DİYETİ: Dr. Pierre Dukan. Çeviren: Zeynep Kumruluoğlu. 320 sayfa. Basım Yılı. 2012. Pegasus Yayınları.
Telefon: 0.212-244 23 50  e-posta: [email protected]  

2- FIRTINANIN OĞLU:
Pakize Başaran Boğaziçi Yayınları: Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan Caddesi, Nu: 12 Ortaklar Han Kat: 1 Cağaloğlu, İstanbul
Telefon: 0.212-520 70 76
Belgegeçer: 0.212-526 09 77
www.bogaziciyayinlari.com.tr
e-posta: [email protected]  

3- SON KUŞLAR ve Sait Faik Abasıyanık’ın bütün hikâyeleri:
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları: 
İstiklal Caddesi Meşelik Sokağı Nu: 2 Kat:4 Beyoğlu, İstanbul (T. İş Bankası Parmakkapı Şubesi üzeri) 
Telefon: 0-212 252 39 91
Belgegeçer: 0.212-252 39 95
www.iskultur.com.tr
e-posta: [email protected]  

4- ANNE VE BABALARIN EL KİTABI:
Boyut Yayıncılık. Koza Plaza A 26  Tekstilkent Esenler 34235 İstanbul.
Telefon: 0.212-413 33 33
Belgegeçer: 0.212-413 33 34
www.boyut.com.tr
e-posta: [email protected] 
5- DİNİ DÜNYA İŞLERİNE KARIŞTIRMANIN FAYDALARI: Mustafa Akyol. Etkileşim Yayınları. Etkileşim Yayınları. Sanayi Caddesi, Bilge Sokağı N2: 2 Yenibosna, İstanbul.
Telefon: 0.212-551 32 25
Belgegeçer: 0.212-551 26 59  
www.etkilesimyayinlari.com
e-mail: [email protected]