TATLI DÜŞMANLA BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

İnsanlığa sağlıklı bir dünya için altın değerinde tavsiyeler ihtiva eden kitaplar sunan Ali Polat, bu defa, bütün hastalıkların anası olan şeker hastalığını tanıtıyor, korunmanın yollarını anlatıyor.

2020 yılında yayınlanan kitap 17 X 24 santim ölçülerinde, sert kapaklı cilt içerisinde 90 gram parlak kuşe kâğıda tamamı renkli olarak basılı, 293 sayfadır.  Dr. Yakup Kasımoğlu’nun katkılarıyla hazırlanan eserde ele alınan konu başlıkları:

*Vücudumuz Nasıl Çalışır?    *Glikoz (Şeker), *Glikozun Sindirimi, *Karaciğer, Pankreas, İnsülin Üçlüsü, *İnsülin, *İnsülin Direnci, *İnsülin ve Diyabet İlişkisi, *Diyabet Teşhisinde Yapılacak Testler, *Diyabet Belirtileri, *Diyabet Türleri, *Tip 1 Diyabet, *Tip 2 Diyabet (İnsülinden Bağımsız Diyabet), *Gebelik Diyabeti, *Gizli Diyabet (Pre-Diyabet), *Özel Diyabet, *Kan Şekeri Oranı, *Hiperglisemi (Yüksek Kan Şekeri), *Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri), *Kan Şekeri ve Glisemik İndeks İlişkisi *Diyabet Komplikasyonları, *Diyabetin Kardiyovasküler Komplikasyonları, *Diyabet ve Tansiyon (Kan Basıncı) İlişkisi, *Hipertansiyon (Yüksek Kan Basıncı), *Kan Basıncını (Tansiyonu) Düşürmeye Yardımcı Bitkiler, *Periferik Sinir Komplikasyonları, *Diyabetik Nöropati Çeşitleri, *Diyabetin Ayaklarda Meydana Getirdiği Komplikasyonlar, *Ayaklarda Anormal Şekil Değişiklikleri, *Diyabette Ayak Sağlığı ve Önemi,  *Diyabetin Sindirim Komplikasyonları, *Diyabetin Nefropatik (Böbrek) Komplikasyonlar, *Diyabetin Solunum Komplikasyonları, *Diyabet ve Kolesterol İlişkisi, *Diyabetin Karaciğer Komplikasyonları, *Kan Kolesterolünü Etkileyen Faktörler, *Diyabetin Genitoüriner (Genital) Komplikasyonları, *Diyabetin Cinsel Komplikasyonları, *Diyabetin Göz Komplikasyonları, *Diyabetin Cilt Komplikasyonları, *Diyabetin Ağız, Diş ve Diş Eti Komplikasyonları, *Diyabet ve Obezite, *İnsülin ve Diyabet, *İnsülin Türleri, *Diyabetin Kontrolü ve Tedâvi Yöntemleri, *Modern Tıp Tedâvisi (İlaç Tedâvisi), *Oral Diyabetik İlaçlar, *Beslenme Tıbbı Tedâvisi (Gıda Tedâvisi), *Lifli Gıda Tüketiminin Önemi, *Beslenme Programı, *Besinlerin İçeriği, *Karbonhidratlar (Şekerli - Nişastalı), *Proteinler, *Yağlar, *Vitaminler, *Mineraller, *Besin Piramidi, *Diyabet Hastaları İçin Yararlı Olan Besinler, *Diyabet Hastaları İçin Zararlı Olan Besinler, *Doğal Çaylar (Bitki Çayları), *Siyah Çayın Diyabetle İlişkisi, *Su İçmeyi Alışkanlık Hâline Getirin, *Soğuk Suyun Diyabet İle İlişkisi, *Kahvaltıyı İhmal Etmeyin, *Diyabet Hastalarının Uyması Gereken Beslenme Alışkanlıkları, *Yemek Yeme Kuralları, *Koruyucu ve Geleneksel Tıpta Tedâvi Yöntemi (Mizaçlar, Kan Grupları), *Kişilerin Mizaçları *Mizaçlar ve Özellikleri, *Safravi Mizaç, *Demevi Mizaç, *Sevdavi Mizaç, *Balgami Mizaç, *Hıltların (Sıvıların) Oluşmasını ve Değişmesini Etkileyen Faktörler , *Sıcak ve Soğuk Mizaçlı Besinler, *Diyabet ve Mizaç İlişkisi, *Soğuk (Sinirsel) Mizaçlarda Diyabet   , *Çocuklarda Diyabet, *Gebelik Diyabeti, *Sıcak Mizaçlarda Diyabet, *Mizaçlar Teorisine Göre Şifalı Bitkiler ve Hastalıkların Tedâvisi, *Mizaçlar Esasına Göre Bitki Çayları, *Hareket Tıbbı Yöntemi (Egzersiz Terapisi), *Kısa Süreli Sporun Etkileri, *Uzun Süreli Sporun Etkileri, *Ayak İçin Uygun Sporlar, *Fiziksel Aktivitelere Bir Alternatif: Yöresel Halk Oyunları ve Danslar, *Psikolojik Tıp Tedâvisi (Psikoterapi *Diyabet Tedâvisinde Psikolojik ve Sosyal Engeller, *Depresyon  , *Stres ve Negatif Duyguların Yönetimi, *Gülümseyin, *Diyabeti Önleme ve Kontrol Altına Almada Önemli Rol Oynayan Diğer Faktörler, *Uykunun Diyabet Üzerindeki Etkisi, *Diyabet ve Araba Kullanma, *Diyabet İle İlgili Önemli Tavsiyeler, *Diyabet Hastalığı İle İlgili Farkındalığınızı Artırın.

Ali Polat Beyefendi’nin hazırladığı bütün kitaplarda ana maksat; sağlıklı, huzurlu, iyiye, doğruya ve güzele yönelmiş insanlardan meydana gelen bir toplum oluşturmaktır. Ruh sağlığının ve doğru düşünmenin, beden sağlığı ile bağlantılı olduğu belirtilmektedir. Doğru teşhis ön plandadır. Problemlerin doğuş ve gelişme sebepleri de ihmal edilmemektedir. Sebepler ortadan kaldırılırsa tedâvi için ilk müspet adımlar atılmış demektir.

Sayın Polat’ın üzerinde önemle durduğu bir başka husus da klâsik tıbbın, beslenme alışkanlıkları ile desteklenmesi ve mizaca göre tercih edilecek gıdalardan faydalanılmasıdır. Kitaplarında, muhtemel olumsuz gelişmelere dikkat çekilmektedir. Basit gibi göründüğü için kimileri tarafından önemsenmeyen tavsiyelerde bulunulmaktadır.

Bunları şöylece özetlemek mümkündür:

*Diyabet hastalarının kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski 2-3 kat daha fazladır. *Diyabet hastalarının diğerlerine göre beyin felci geçirme riskleri 5 kat daha fazladır. *Kan şekerini kontrol altında tutabilenler daha sağlıklı ve daha uzun bir hayat yaşayabilirler. *Hastalıkların tedâvisine ilk belirtilerle başlanmalı. *Diyabetliler ayak sağlığını ihmal etmemeliler. Diyabet hastalarının, gece uykusundan önce boşaltım yapmaları tavsiye edilir. *Kolestrol için faydalı gıdalar. *Diyabetliler, hangi kontrolleri ne zaman yaptırmalı? *Hangi gıdalarda hangi vitaminler var? *Su içmeyi alışkanlık hâline getirin! *Doymadan önce yemek masasından kalkınız.  *Gülmenin ve kahkahanın fizikî ve rûhî etkileri… *Genel sağlık dengemizin oranları:  %40 beslenme, %40 pozitif düşünme, % 20 spor ve fizikî egzersiz.

Eskiler derler ki: ‘Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri, bir asker orduyu, ordu ise vatanı ve devleti kurtarır.’

Koruyucu ve Geleneksel Tıpta, Tatlı Düşmanla Başa Çıkmanın Yolları / Oku, Öğren, Değiş’ isimli kitaptaki her bir tavsiye, at nalındaki bir çivi gibidir.

MEDENİYETLER EVİ:

Şehit Muhtar Caddesi Nu: 2 Mede Apartmanı Kat: 5, Daire: 7 Taksim, İstanbul. Telefon: 0.212-609 70 20 Belgegeçer: 0.212-237 88 27  e-posta. [email protected]  www.hazer.gen.tr 

                                     

ALİ POLAT:

     1944 yılında Tebriz şehrinde doğdu. Azerbaycan kökenli bir ailenin mensubudur. 1964 yılında önce Bakü’ye geçti, daha sonra da Türkiye’ye yerleşti. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Ziraat Yüksek Mühendisliği Ekonomi bölümünden mezun oldu. Ülkemizde faaliyet gösteren büyük bir sanayi kuruluşunun sâhibidir.

     Küçük yaşlardan itibâren babasından dinî ve sosyal eğitim aldı. Çalışarak okudu ve ticâret yaptı. Çeşitli milletlerden binlerce düşünce ve ilim adamının özdeyişlerini kendi özdeyişleriyle birlikte ‘Üç bin Yıllık Birikim’ adlı kitabında topladı. Eserini bütün mahkûmlara ulaştırmak için özel bir gayret gösterdi. Eserleri Azerbaycan'da Azerbaycan Türkçesi, İran’da Farsça ve Türkçe ile yayımlandı.

     Diğer eserlerinden bâzıları: *Ya Ali / Hz. Ali'nin Hayatı, Felsefesi 1555 Hikmetli Sözü (2003), *…Ve Biz (2004), *Ömer Hayyam ve Rubaileri (Kitap ve CD 2008), Bir Damla Su 1. Cilt: Su ve İnsan Sağlığı (2010), Bir Damla Su 2. Cilt: Su ve Hayat (2011), *Bir Damla Su 3. Cilt: Su ve Toplum (2012), *Bir damla Su 4. Cilt: Ab-ı Hayat (2013), *Medeniyetlerin Buluştuğu Tebriz ve Çevresi (2014), *Tebrizli Bayatılar (2015), *Gençlerin Yaşam Enerjisi: Su (2017). *Sağlıklı Yaşamak ve Yaş Almak için Bedenimizi Tanıyalım (2017), *Geleneksel ve Koruyucu Tıpta Sağlığın 8 Önemli Faktörü için 8 Kitap (2019) (Son 2 eser, yurt genelindeki Ceza ve İnfaz Kurumları’nın, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuruluşlarının, Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin, Kadın Misâfirhânelerinin, Üniversitelerin, Polis Akademilerinin, Belediyelerin, Dînî Kuruluşların Kütüphanelerine ve yazılı olarak istekte bulunanlara bedelsiz olarak dağıtılacaktır.

     Ali Polat’ın kitap çalışmaları, genel çerçevede, insanlara fayda sağlayacak şekilde, ağırlıklı olarak sosyal meselelerle alâkalıdır. Çalışma mevzuları, içerdiği bilgiler ve öğretiler açısından, her bireyin kendi hayatında uygulayarak müsbet sonuçlarını görebileceği, aynı zamanda oluşturduğu farkındalıkla, insanın hem kendine hem de çevresine daha faydalı olmasına yardımcı olacak şekilde seçilmiş ve işlenmiştir

     Yazarın, bu çalışmaları, gerçekleştirmesindeki temel sebep, fertten başlayarak, toplumu daha bilgili, daha hoşgörülü ve anlayışlı bir noktada görme arzusudur

     Ali Polat, 2001 yılında ilk derlemesi olan ‘Üç Bin Yıllık Birikim’ kitabı ile yazarlık hayatına başlamış ve 2020 yılı itibariyle, 50’ye yakın eseri yayımlanmıştır. Çalışmaları, ticârî maksat gütmeksizin sosyal sorumluluk bilinciyle hazırlanmıştır. 

KUŞBAKIŞI

AMA SİZDEN DEĞİLİM

Nihan Kaya, 13,5 X 21 santim ölçülerindeki 112 sayfalık eserinde; aynı sokakta yaşayan insanların hikâyelerini anlatıyor. Çiçekleri sevmeyen fakat bir petunya için yaşayan yaşlı bir adam, kocasının ölümünden sonra hayata yeniden başlayan yaşı geçkin bir bayan, onlara yoldaşlık eden kediler ve köpekler… ve de kadınlar, kızlar… Hepsinin hikâyesinde bir ‘ama’ var. Çünkü hepsi kendisini diğerlerinden ayrı görüyor.

Hikâyeler birbirine bağlı. Bir hikâyede komşusunu şikâyet eden kahramanı, bir diğerinde o komşunun ifâdeleriyle tanıyoruz.

Hikâyeler hüzünlü ise de eğlenceli…

EKSİK PARÇA YAYINEVİ:

Gülbahar Mahallesi, Elif Sokağı Nu: 4/A Şişli, İstanbul. Telefon: 0.212-272 45 46

Belgegeçer: 0.272 45 55  e-posta: [email protected]  //  www.ikiayayayincilik.com.tr  

GEÇEN YÜZYILIN ORTASINDA ÇOCUKLUK NESNELERİ

Serhan Ada, kitabının arka kapak yazısında eserini, Walter Benjamin’in “Bin Dokuz Yüzlerin Başında Berlin’de Çocukluk” isimli eserini okurken yazmaya karar verdiğini açıklıyor.

Yayınevinin ‘Deneme’ dizisinden çıkan eser, 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde, 196 sayfa olarak 2019’da yayımlandı.

Kitapta bir yüz yıl önce çocukların alâkasını çeken; radyolar, doğru cevabı bulunca ışığı yanan öğretici oyuncaklar, demirden çiçeklikler, kalın ciltli ansiklopediler, kataloglar, kocaman teypler, dört ortalı kareli harita metot defteri ve daha niceleri…

Çocukların ilgisini çektiği gibi, yaşlılara da çocukluk günlerini yaşatıyor.

EVEREST YAYINLARI:

Ticarethane Sokağı Nu: 53 Cağaloğlu 34410 İstanbul. Telefon: 0.212-513 34 20

Belgegeçer: 0.212-512 33 76  www.everestyayinlari.com  eposta: [email protected]   

EN MEŞHUR TÜRK PEHLİVANLARI

Güreş, beden gücü ve zekâ ile başarıya ulaşılabilecek millî sporumuzdur. Milattan önce 2000 yılına tarihlenen Mısır duvar resimlerinde güreş figürleri tespit edilmiştir. Grekler ve Romalılar güreş sporunu biliyordu. İslâmiyet’ten önce câhiliye döneminde güreş yapılıyordu. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in savaşa hazırlık mâhiyetinde güreşe önem verdiği ve hatta bizzat güreştiği kayıtlara geçmiştir. İslâmiyet döneminin meşhur ve büyük güreşçisi Hz. Hamza’dır. (569-625)

Türklerde de güreş, savaşa hazırlık maksadıyla başlamıştı. Târihi bilinmeyen zamanlardan beri bayram ve düğün şenliklerinde güreş müsâbakaları yapılmaya başlandı. Türk kızlarının da kendi aralarında güreştikleri bilinmektedir.

Abbasiler döneminde (750-1258) başarılı pehlivanlar saray hizmetine alınarak maaşa bağlanırdı. Selçuklular döneminde (1040-1308) güreş iyice yaygınlaştı. Osmanlıların ikinci Bey’i Orhan Bey zamanında güreşçiler için ilk tekke açıldı. Tekkeler, Osmanlı Cihan Devleti’nin varlığı sona erinceye kadar faaliyetteydi. Sultan Abdülaziz Han (1830-1876) namlı bir güreşçi idi. Târihî Kırkpınar güreşlerinin başlangıcı 1300’lü yıllardır. 

Güreş, cumhuriyet döneminde de Türklerin en gözde sporu oldu. Türkiye Güreş Federasyonu 1923 yılında kuruldu. Yakın zamanlara kadar Türk güreşçiler, dünya şampiyonalarında dâima birincilik kazandılar. Yaşar Doğu, Celal Atik, Mustafa Dağıstanlı, Gazanfer Bilge cumhuriyet döneminin tanınmış güreşçileridir.

Tabîi ki evveliyatı da vardır: Nihal Atsız’ın adını takdirde andığı M. Sâmi Karayel, 16,5 X 23,5 santim ölçülerindeki 752 sayfalık En Meşhur Türk Pehlivanları isimli eserinde, meşhur güreşçilerden 16’sının hayat hikâyelerini ve müsabakalarını anlatıyor.

***

Sâmi Karayel 1890 yılında İstanbul’da doğdu. Millî Mücâdele yıllarında Kurtuluş Savaşı’na katılarak Teşkilât-ı Mahsusa bünyesinde, İstanbul’dan Anadolu’ya silah kaçırılması faaliyetlerine mühim hizmetler gördü. Cumhuriyet’in ilânından sonra devlet kademelerinde vazifelendirildi. Liselerde beden eğitimi öğretmenliği, Maarif Müdürlüğü, emekli olduktan sonra Bozkurt Dergisi’nin yazı işleri müdürlüğünü ve Necip Fâzıl’ın Büyük Doğu mecmûasında neşriyat müdürlüğü yaptı. Gazetelerde neşredilen tefrikalarında millî duyguları kuvvetlendirici konuları dile getirdi. 1946 yılında vefat etti.

***

1980’lı yıllara kadar gazetelerde pehlivan tefrikaları vardı. Murat Sertoğlu (1911-1989) ile tefrikalar da güreş minderleri de öksüz kaldı. Pek çok okuyucu, sırf bu tefrikalar için gazete alırdı. Güreş minderlerinde sırtı mindere gelen güreşçilerimiz çoğaldıkça insanlarınızın güreşe ilgisi azaldı.

En Meşhur Türk pehlivanları isimli kitap, gazetelerdeki pehlivan tefrikası okuyucularının ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede bir eserdir. Güreşe meraklı olanlar ve Türk güreş sporunun eski parlak günlerini yeniden yaşatmak isteyenler için de bir başucu eseridir.

Akıcı ve dikkati çekecek ölçüde düzgün Türkçe ile okuyucuya sunulan kitaptaki pehlivanlar: Kel Aliço, Koca Yusuf, Çolak Molla, Akkoyunlu Kazıkçı Kara Bekir, Hergeleci İbrâhim, Sultan Aziz’in pehlivanlıkları, Yozgatlı Kel Hasan, Yörük Ali, Arnavudoğlu, Kavasoğlu Koca İbrâhim, Şamdancıbaşı Kara İbo, Civan Heplivanı Kara Ahmet, Kurtdereli Mehmet, Makarnacı Hüseyin, Adalı Halil, Kızılcıklı Mahmut…

Hacimli kitaba sığdırabilenler bu kadar, diğerleri Sâmi Karayel’in gazete sayfalarında kalan tefrikalarında…

Oğuzhan Murat Öztürk tarafından yayına hazırlanan kitap, Eylül 2020’de güreşseverlerin istifâdesine sunuldu.

ÖTÜKEN NEŞRİYAT A. Ş.

İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: 0.212* 251 03 50

Belgegeçer: 0.212*251 00 12 e*Posta: [email protected]  www.otuken.com.tr 

KISA KISA… KISA KISA…

1-HAFAZAANALLAH – NASİHATNÂME 2: Alev alatlı / Turkuaz Kitap.

2-AVCILIKTAN GURMELİĞE YEMEĞİN KÜLTÜREL TÂRİHİ: Priscilla Mary Işın / Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık.

3-99 ESMÂ: Veli Tâhir Erdoğan / Bilgeoğuz Yayınları

4-MUTLULUĞUN BAŞLADIĞI YER: Eva Eland-Sibel Çelik / Pegasus Yayınları.

5-AİLE MEZARI: Herkül Milas / Doğan Kitap.

DERKENAR:

DİLİMİZDE HASTALIKLI NÂHİYELER

NECİP FÂZIL KISAKÜREK

Dilimizde, bilgisizlik, zevksizlik ve soysuzluk türedilerinin yaraladığı ve ufunete boğduğu başlıca hastalık nâhiyesi, Türkçenin cemi kâideleri bünyesidir.

Dilimizin cemi kâideleri bünyesi, bize yüzde yüz zıt yabancı dil tesirleri altında ve beyinsiz züppelerin kundakçılığı sâyesinde can çekişiyor.

Mutlak dil kanunumuz: ‘Kırlangıçlar döndüler, şairler birbirine düştüler, başmuharrirler uyku hastalığına tutuldular) Türkçe değildir. (Döndü, düştü, tutuldu) demek lâzımdır. Ancak cümlenin uzun olduğu ve fâillerin fiile uzak bulunduğunda; ‘Alman kumandanları istilâ üslerini gezip dolaştıktan, ordu birliklerini teker teker teftiş ettikten ve karargâhlarına çekilip uzun münakaşalara koyulduktan sonra, İngiltere’ye bir istilâ hareketi yapılamayacağına hükmettiler.’ denilir.

İkinci kanun: (Birçok adamlar, sürü sürü kazlar, yığın yığın buğdaylar, küme küme tayyareler) yanlıştır. Bu hatâyı işleyen, birçok adam, sürü sürü beyinsiz, yığın yığın züppe ve küme küme câhildir.

Dilimizde üçüncü hastalık nâhiyesi, nefy edatlarının gayesini kavrayamamak rezâletidir.

Meselâ ekseriyetle kullanılmakta tereddüde düşülmediği gibi: ‘Ne Mehmet, ne Ahmet gelmedi’ demek, hem Ahmed’in, hem Mehmed’in geldiğini gösterir. Zira iki menfiden bir müsbet çıkar. ‘Ne Mehmet, ne Ahmet geldi’ veya ‘Ne Mehmet geldi, ne Ahmet’ demek lâzımdır.

Dilimizde bir başka hastalık nâhiyesi, fiillere yapıştırılan çifte masdar illetidir: ‘Gitmeklik, gelmeklik, almaklık, susmaklık...’ Aman ne iğrenç!.. Sâdece (gitme, gelme, alma, susma) denilmesi gerekir.

Hele ecnebi kelimeleri, pasaportsuz, ameliyatsız ve aşısız dilimize sokmak gayreti insanı kalb sektesinden götürebilir.

Bakın Anadolu Ajansının marifetine: ‘Meteoroloji istasyonlarından gelen haberlere göre Manş denizinde oraj başlamıştır.’

Dilin ceza kanununda bu suçun karşılığı, temyizsiz ve tasdiksiz idam sehpası olmak lâzım.

Ben dilden daha büyük, dilden daha aziz, dilden daha gerçek, dilden daha müdafaalı vatan tanımıyorum. Dil vatanımız kurtuluş savaşını bekliyor.

Dil ve Edebiyat: Necip Fâzıl Kısakürek. Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 2016. s: 29-31