DEVLET
Türk kültür tarihinin en eski yazılı metinlerinden biri olan Kutadgu Bilig isimli eseri yazan, 1017-1077 yılları arasında yaşayan Yusuf Has Hacib diyor ki: ‘Memleketler kılıç ile alınır, kalem ile hükmedilmesi sâyesinde elde tutulabilir.’ 
Kalem; bilgidir, ilimdir, görgüdür, kültürdür, adalettir, inançtır. Ve de vatan sevgisidir, millet sevgisidir. 
Târih boyunca kılıçla ülke fethedenler Türkler, yalnızca kaba kuvvete dayalı birer kahraman değildi. Kahramanlıkla birlikte, ilim sâhibi olmayı da ibâdet kadar mukaddes bilen alperenlerdi. İlimle meşgul olmak farz, cehâlet günah ve haram idi. 
Günümüz alperenleri vatanımızı kültürel saldırılardan korumak ve güçlendirmek görevini üstlenmişlerdir. Yetişmekte olan nesilleri tarihimiz hakkında bilgilendirmek, varlığımızı tehdit eden tehlikeleri sezmeyi ve görmeyi öğretmek de onların görevleri arasındadır. 
O alperenlerden biri olan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Erzurumlu, görev sorumluluğunun gereği olarak ‘Devlet’ isimli, 13,5 X 20,5 santim ölçülerinde, 325 sayfalık okunması ve anlaşılması kolay eserini yazdı. Kitap; adından da anlaşılacağı üzere millî devlet kavramını ele almakta ve millî yapımızı yıpratan faaliyetlere dikkat çekmekte ve olumsuz gidişi durduracak teklifler sunmaktadır. 
Kenan Erzurumlu’nun kitabında; geleceğimizi şekillendirmekte bize rehber olacak uzak ve yakın tarihimizin az bilinen ve bilinmeyen olayları, Türk kimliği, Türk milliyetçiliğinin günümüzdeki meseleleri, ilim çevrelerinde yozlaşmanın kökenleri, örnekler desteğinde okuyucuya sunuluyor. Bu bilgilerle, millî şuurun oluşması ve geliştirilmesi hedefleniyor. 
Eserde; İnönü, Demokrat Parti, 12 Mayıs, 12 Eylül ve sonraki dönemler objektif görüşle tahlil edilerek millî devlet kavramının nasıl aşındırıldığı örneklerle ve inandırıcı bir dille ortaya konuluyor.  Özellikle günümüzde kabul ettirilmeye çalışılan ‘Türkiyeli’ kavramının doğuşu anlatılıp, tehlikesine dikkat çekiliyor. 
Biz ki; gövdesi Orta Asya bozkırlarında tabiatla yoğrularak oluşan, çağlar boyunca gelişen, Müslüman olunca da ruhunu İslamiyet’le anlamlandıran ve zenginleşen; ‘Devlet ebed müddet’ kavramını insanlığa armağan eden bir milletiz. Arsız kemirgenler öylesine tahripkâr çalıştılar ki; üzerinde anlaştığımız hiçbir kavram kalmadı. Cahiliyye döneminin karanlıklarında kalmış sesler, Türk milliyetçiliğini, ırkçılıkla ilişkilendiriyor. ‘Türk’ kavramını unutturmaya çalışanlar, oturmakta oldukları dala balta salladıklarının, hızar sürttüklerinin farkında değiller. 
Prof. Dr. Kenan Erzurumlu Hoca’nın ‘Devlet’ isimli eseri, şuursuzluğun karanlığından çıkmamızı sağlayacak bir ışık huzmesi olarak gönüllere doluyor. 
Yazar, yalnızca tespitlerde bulunmakla yetinmiyor. ‘Millî Devlet’ kavramının aşınmasını önleyecek fikirler de üretiyor. 
Kitabın önemli bölümlerinden birinde yazar; ‘Hangi demokrasi?’ Diye soruyor. En uygun demokrasi târifini verenlerin, uygulamada kendi târiflerine uymadıklarını diplomat nezâket ve zerâfeti ile belirtiyor. Batılıların demokrasiyi; ‘azınlıkların dil, din ve kültürel özelliklerinin uygulanması…’ şeklindeki târifin Türkiye’ye dayatıldığına dikkat çekiyor ve böyle bir demokrasinin ülkemizi parçalanmış bir yapıla yönlendireceği katı gerçeğini yerli malı 
batıcıların âdetâ suratlarına çarpıyor. O batıcılar ki, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Borosso’nun TBMM Genel Kurulu’na hitâben yaptığı konuşmada; ‘Türkiye’nin reforma odaklanması gerekir. Müzâkere sürecinde en iyi garantiyi bu yolla alacaktır.’ Şeklindeki cümlelerinin gerisindeki tehlikeyi göremeyip alkışlamışlardır. 
Yazarın belirlemesine göre; Türkiye’nin sağlam temellerine saldıran arsız kemirgenler vardır. Onlar ABD vatandaşı, Macar Yahudisi George Soros’un çocuklarıdır.    
Soros’un çocukları, Müslüman Türkleri; ellerinde ‘Hepimiz Ermeniyiz’ yazan pankartlarla sokaklarda yürütebiliyor. Herkes yalnız kendi adına konuşsa, ‘Ben Ermeniyim’ Dese, ne mal olduğunu ifâde edenlere hoşgörülü ve merhametli davranacak, olgunluk gösterecek asâletimiz vardır. Asâletimizi de kemirmekle yetinmiyorlar, bizim de Ermeni olduğumuzu iddia ederek bize hakaret ediyorlar, sesimiz çıkmıyor.  
Müslüman’ız fakat aramızda keşişler kol geziyor. Bölücüler azgın, vatanı sâhiplenmesi gerekenler sessiz. Korkaklıktan mı? Hayır! Milyar kere, katrilyon kere hayır!... Şuur noksanlığından… Yaklaşmakta olan tehlikeyi görememekten… Hain eller üzerimize ölü toprağı atmış sanki.  
Çığırtkan azınlık, sessiz çoğunluğa üstün geliyor. Durup seyrediyoruz…
Bu şuursuzluğun sebebi kesinlikle halkımızın cehâheti değil. Aydınlarımızın yetersizliğidir. Yöneticilerimizin aymazlığıdır. 
*   *   *   
İnançlı insanların ümitsiz olmaya hakkı yoktur. Kuru bir kayanın üzerine düşen tohumu yeşerten ilahî güç, elbette gönüllerimizdeki dillerimizdeki duaların yüzü suyu hürmetine bizi kurtuluşa erdirecektir. İlahî, mutlak ve tek güç biliyor: ‘Bu son ordusudur İslam’ın…’ 
Hep birlikte dualarımıza ekleyelim: ‘Devlet’ benzeri yeni eserler; ellerimizden, evlerimizden eksik olmasın. Kenan Erzurumlu benzeri şuurlu insanlarımızın sayısı artırsın. Onlar ve eserleri yolumuzu aydınlatsın, millî şuurumuzu güçlendirsin… Güç bundadır. Huzur bundadır. Kurtuluşumuz bundadır. 
Kitabı yayınlayan: BİLGEOĞUZ YAYINLARI: Alemdar Mahallesi Molla Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul. 
Telefon: 0.212-527 33 65 
Belgegeçer: 0.212-527 33 64  
e-posta: [email protected]  www.bilgeoguz.com.tr  
Prof. Dr. KENAN ERZURUMLU
Amasya İli’nin Suluova İlçesi’nde 1952 yılında doğdu. 1962 yılında Merzifon’da Cumhuriyet İlkokulu’ndan, 1968 yılında Merzifon Lisesi’nden, 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden diploma aldı. 1981 yılında Genel Cerrahi Uzmanı, 1991 yılında Doçent, 1996 yılında Profesör oldu. 
1976’dan 1981 yılına kadar ABD’de Genel Cerrahi alanında çalıştı. Tokat’ın Turhal İlçesi Devlet Hastahânesi’nde Başhekim olarak tâyin edildi. 1991 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Genel Cerahi Uzmanı olarak göreve başladı. 1996 yılında aynı üniversitenin 
Uygulama Hastahânesi Baştabi oldu. 2011 yılından itibâren Cerrahi Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır. 
Prof. Erzurumlu, Evli, 2 evlat babasıdır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.    
Web Sitesi: http://www.kenanerzurumlu.com  //  
E-posta: [email protected]  
AHLAK HAKİKAT VE KİMLİK
Dr. Mehmet Evkuran’ın kaleme aldığı eserde; İslam toplumlarına hâkim olan ahlak sistem/ler/inin çalışıp-çalışmadığı sorgulanmakta ve ahlak modellerinin bireye ve topluma gereği gibi rehberlik yapamayışının sebepleri tartışılmaktadır.
Bir toplumun ahlakî gelişimi, hayatını ilgilendiren olay ve olguları açık ve dürüst etik değerlendirmeden geçirmesine bağlıdır. Bu, entelektüel gelişmenin de zeminidir. Değerlendirme, ‘değer atfetme’dir. Değerlerin, tarihî, sosyal, gündelik hayat üzerinde uygulanmasıdır. Zamandan, mekândan, bedenden ve bedelden uzak biçimde doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin tanımlamaları yapmak kolay ve hatta keyif vericidir. Ancak kimliğimizin, inancımızın ve değerlerimizin parçası olan olayları, kişileri ve durumları değerlendirirken zorlanırız. Oysa ahlakî bilinç bu yüzleşmeden doğar gelişir.
Kötü ahlak sistemi söz konusu edildiğinde, yüksek ahlak ideallerinin ve iyi olanın kaybedilmiş olması anlaşılmamalıdır. Aksine bunlar hâlâ canlıdır ve bilinmektedir. Ne var ki bunlarla gerçek hayat arasında bir bağlantı kalmamıştır. Topluma ve bireylere yön verememekte, hayatta ve davranışlara anlam kazandıramamaktadır. Bireyler kimliklerini oluşturan bu ahlak sistemine saygı duyarlar ve onu korumaya çalışırlar. Ancak realite ile bağlantısı kopan bu yapı, giderek bir dogmaya dönüşecek ve gündelik hayatı doğrudan etkileyen diğer güncel sistemlerle çatışacaktır.
ARAŞTIRMA YAYINLARI: İstanbul Caddesi Nu: 48 İstanbul Çarşısı Nu: 81 İskitler, Ankara. 
Telefon: 0.312-341 06 90 
Belgegeçer: 0.312-341 06 90 
e-posta: [email protected]  //  www.arkadasyayinlari.com  
ÖFKENİN KONTROLÜ
Mehtap Kayaoğlu ‘Baldan tatlı’ olduğu söylense de, herkese ancak acı tattıran bir duyguyu inceliyor. Öfkenin yaydığı acı sonuçlardan ne öfkeli kişinin iç dünyası uzak kalır, ne de onun öfkelendiği kişiler. Kişi için, aile için, toplum için öfkenin sonuçları, hep olumsuzdur.
Durum bu olduğu halde, öfke, hayatın bir gerçeği... Sonuçları ne olursa olsun, insanlar öfkeleniyor ve hatta bütünüyle bir hayat, o andan itibaren öfkenin güdümüne giriyor.
Peki, öfkeli olmak veya öfkeli kalmak, insan için bir alınyazısı mıdır? Öfke tarafından yönetilmemek mümkün müdür? Dahası, öfke denilen bu sert ve güçlü duyguyu yönetmenin yolu ve imkânı var mıdır?
Öfke Kontrolü isimli kitap, öfkenizi tüm yönleriyle tanıyabilmeniz, altında yatan sebeplerin keşfini yapabilmeniz ve bu sebeplerden yola çıkarak öfkenizi kontrol altına alabilmeniz için hazırlanmış.
Örnek vakalardan ve profesyonel öfke kontrolü eğitimlerinden esinlenerek hazırlanan bu kitabı okuduğunuzda, öfkenin olumsuz sonuçlarından ve sizi tırmalayan yanlarından uzaklaşabilmenin hafifliğini ve huzurunu yaşayacaksınız.
NESİL YAYINLARI: Merkez: Sanayi Caddesi, Bilge Sokağı Nu: 2 Yenibosna, Bahçelievler, İstanbul. 
Telefon: 0.212-551 32 25 
Belgegeçer: 0.212-551 26 59 
Şube: Nur-u Osmaniye Caddesi Nu:10 Cağaloğlu, İstanbul 
Telefon: 0.212-520 70 72  
www.nesilyayinlari.com  
SULTANLARIN GÖNÜL SULTANLARI
Bir cihan devletini yöneten yöneten Osmanlı padişahlarının liderlik sırlarının başında, şehzadelik dönemlerinde aldıkları yetkin eğitim geliyordu. Bir şehzadenin hayatı boyunca birden çok hocası olmuş ve farklı sahalara ait bilgilerle donatılmıştı. Padişah hocalarının öğretmen yönlerinin dışında bir de danışman kimlikleri vardı. Sultanlara hocalık etmiş birçok âlim, edindikleri güç ve nüfuzun da katkısıyla, belki de farkında olmadan, kendilerini çok önemli sosyal ve siyasî olayların içinde bulmuşlardı. Bâzıları sadece bilim adamı olarak görev yaparken, diğerleri siyasî gidişata müdâhale edebilecek bir pozisyonda idi. Sultanlara danışmanlık yapmaları sebebiyle bâzen son derece hayatî kararların altında onların imzası okunuyordu. Sultanların gönüllerine taht kuran bu gönül sultanlarının tamamının olmasa da en çok tanınanlarının hayat hikâyelerine ibretlik fıkralar eşliğinde yer veren 231 sayfalık bu kitap, Erdal Sarıçam tarafından hazırlandı, 2013 yılında yayınlandı. 
BAB-I ÂLİ KÜLTÜR YAYINCILIĞI: 29 Ekim Caddesi Nu: 23/1  Yenibosna 34530 İstanbul 
Telefon: 0.212-454 21 65 
Belgegeçer: 0.212-454 21 71 
www.bky.com.tr  
e-posta: [email protected]  
SOHBETLER
Tasavvuf, insanın çevresiyle kurduğu ilişkikiyi Allah’la irtibat olarak algılaması ve buna göre yaşamasıdır. Bu noktada, kişiyi her an Allah’la irtibatta olduğu gerçeğiyle buluşturacak ve ona kulluk zevkini hatırlatacak bir rehbere ihtiyaç vardır. Bu da ancak tasavvufu hâl etmiş, onu yaşayan bîr insan olabilir.
Tasavvuf, Kur’an ve sünnetten ayrı bir hayat tarzı değildir. Tasavvuf ilmi ise, bu iki kaynaktan beslenen İslâmî bir ilimdir. İnsanı bu dünya ve ötesinde cennete ileten yegâne yol İslâm tasavvufudur.
Cemâinur Sargut’la tasavvuf sohbeti niteliğindeki bu kitap, tasavvuf ilminin kaynağı, doğuşu, konusu ve yöntemi ile ilgili en çok merak edilen sorulara cevap vermektedir. Bu yönüyle, okurlar hem tasavvufî kavramların Kur’an ve sünnetteki kökenlerini öğrenmiş olacak hem de tasavvufun günlük hayata nasıl uygulanabileceğinin ipuçlarını almş olacaklardır.
Bu eserde; sûfî kimdir, Allah’a giden Muhammedî yolda seyr ü sülük nasıl yapılr, mürşit, mürit ve derviş kimdir, zikrin, sohbetin hakikati nedir, Peygamber ahlâkı bu devirde nasıl yaşanılır gibi sorularınızın cevaplarını almakla kalmayacak, ruhunuzun da huzur bulduğunu fark edeceksiniz.
11 X 18 santim ölçülerinde, 214 sayfalık kitap, Cemalnur Sargut Hanımefendi’nin değişik mekânlardaki konferanslarından Eylül Yalçınkaya tarafından derlenip, Mart 2013’te basıldı. 
NEFES YAYINLARI: Bağdat Caddesi, Güzel Sokağı Nu: 11 A Blok Daire: 2 Selamiçeşme, Kadıköy-İstanbul. 
Telefon: 0.216-359 10 20 
Belgegeçer: 0.216-359 40 92
e-posta: [email protected] / www.nefesyayinevi.com   
ORDU VE SİYASET
Ahmet Turan Alkan’ın Ötüken Neşriyat’ın Tarih Dizisi serisinden Şubat 2013’te yayınlanan İkinci Meşrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset isimli kitabı, Meşrutiyet ile başlayan süreçte,  Türkiye’de yaşanan olayların bilinmeyen yönlerini anlatıyor. Özellikle 1908 ve sonrasına dair kayıtlar, Türkiye’nin derin hafızasında hâlâ sızlayan yaraların kayda geçirildiği kapanmamış bir defterde tutulur. Tarihçiler, bu defterin tamamını hiç görmedi... 
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.  
Telefon: 0.212-251 03 50  
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 
www.atuken.com.tr  
e-posta: [email protected]  
KISA KISA... KISA KISA...
1- MUHTEŞEM SÜLEYMAN / TARİH-İ EBUL FÂRUK: (Osmanlıca ve Türkçe Bir arada) Akçağ Yayınları. 
Telefon: 0.312-432 17 98 e-posta: [email protected]
2- SULTANI ÖLDÜRMEK: Ahmet Ümit. Everest Yayıncılık.
Telefon: 0.212-513 34 20 Belgegeçer: 0.212-512 33 76  www.everestyayinlari.com  e-posta: [email protected]    
3- KÜRT MUSA BEY OLAYI: Musa Şaşmaz. Kitabevi Yayınları / Mehmet Varış: Alemdar Mahallesi Çatalçeşme Sokağı No: 46/A Cağaloğlu – İstanbul 
Telefon: 0 212-511 21 43 Belgegeçer: 0.212-513 77 26 e-posta: [email protected] / www.kitaevi.com.tr 
4- ORHUN ÂBİDELERİ: (37. Baskı) Prof. Dr. Muharrem Ergin. Boğaziçi Yayınları: Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan Caddesi, Nu: 12 Ortaklar Han Kat: 1 Cağaloğlu, İstanbul
Telefon: 0.212-520 70 76 Belgegeçer: 0.212-526 09 77 www.bogaziciyayinlari.com.tr  e-posta: [email protected]  
5- ELİMİ İLK TUTAN EL: Maggie O’Farrel. Tercüme eden: Dilek Şendil. 343 sayfa. Turkuvaz Kitapçılık:  Barbaros Bulvarı Nu:153 Balmumcu, Beşiktaş 34349 İstanbul. 
Telefon: 0.212-354 30 00  Belgegeçer: 0.212-288 50 67 e-posta: i[email protected]  //  www.turtuvazkitap.com.tr