Mehmet Dağıstanlı’nın belgesel romanına isim olan Yanık Dere, Erzurum’un doğusunda Aziziye Tabyaları’nın batısında, Tabya ile şehir arasında Palandöken Dağları’ndan süzülerek akan suyu şehre getiren ince bir deredir. Mehmet Dağıstanlı, derenin adının neden Yanık Dere olduğunu, ilkokul sıralarında öğretmeninden dinliyorsa da bir şey anlayamıyor. Sonraki yıllarda, Ninesi O’na; kardeşinin Ermeni askerlerince sandıkta süngülenişi anlatır. Daha sonra duydukları ve okudukları ile hayalinde olaylar, renge ve şekle bürünür, anlam kazanır. Ermeniler on bir kişiyi katletmişler, Gürcükapısı’nda Seyidov ve Belediye Başkanını hunharca öldürmüşler, evlere, odalara, ahırlara doldurdukları insanları yakmışlar, işkencelerle hayatlarına son vermişlerdir. Bütün bunları öğrenince, tekrar Yanık Dere’ye gitme ihtiyacını hisseder. Ermeni askerlerin türlü bahanelerle şehirden topladıkları Erzurumluları bu dereye götürüp kurşunladıklarını, kimilerini sırt sırta bağlayıp kurşunla veya süngüyle öldürdüklerini, bununla da yetinmeyip üzerlerine gaz dökerek yaktıklarını, dereden günlerce su yerine kanın aktığını görür gibi olur. Çocukluğunda anlatılan olaylar, hâfızasının derinliklerinde canlanmış Yanık Dere’nin Erzurum için ne kadar önemli olduğunu kavramıştır. İşte o an, Yanık Dere Erzurum’u yazmaya karar verir.
Karar sonucunda ortaya çıkan eser, Bilgeoğuz Yayınları arasında 2012 yılında 13,5 X 21 santim ölçülerinde 704 sayfalık bir kitap hâlinde okuyucuya sunuldu.
Emekli Edebiyat öğretmeni olan Mehmet Dağıstanlı, bu eserini üç senelik bir çalışmanın sonunda hazırlamış. Çalışmalarının önemli bir kısmı arşivlerde belge inceleyerek tamamlanmış. Yanık Dere, masa başı-hayal ürünü bir kitap değil. Belgesel bir romandır.
Kitapta anlatılan olaylar, Temmuz 1914’te, Sekizinci Ermeni Kurultayı ile başlatılıyor. Kurultay’da Ermenilerin çıkacak savaşta Osmanlılarla değil, Ruslarla birlikte hareket edecekleri kararlıştırılmıştır. Öyle de yapılır ve Erzurum, 16 Şubat 1916 tarihinde Ruslar tarafından işgal edilir. Çarlık ordusu, Erzurum ve çevresini çelik pençelerine alır. Ermenilerin bu tarihte başlıyan cinâyetleri ile binlerce Müslüman Türk’ü öldürülmüş, yüzlerce ev, içindeki insanlarla ve ahırlarıyla büyük-küçükbaş havanlarıyla birlikte yakılmıştır. Erzurum, 12 Mart 1918’de Kâzım Karabekir komutasındaki 15. Osmanlı Kolordusu tarafından, düşman işgalinden kurtarıldı. Karabekir Paşa ve askerleri ile Erzurum halkının yok olma pahâsına kahramanca hücumu gerçekleşmeseydi, serhad şehri, mert ve kahraman Dadaşlar diyarı; Ahıska, Batum, Tiflis ve Revan’ın kaderini paylaşacaktı. Daha hazini Erzurum bu gün; Üsküp ve Dedeağaç’ta, Selânik’te yaşayan öz soydaşlarımız gibi, Türklük ve Müslümanlıklarını ancak izin verildiği ölçüler içerisinde yaşayabileceklerdi. Osmanlı Kolordusunun Refahiye’den yola çıkıp, Erzurum’a gelirken her durakta karşılaştığı vahşet; Ermeni’nin devlet kurma iştahını yansıttığı kadar, Ermenileri kullanarak Kafkasya’ya yerleşmeye çalışan Emperyalist batının da emellerine ulaşma yolundaki uzaktan kumandalı kan içiciliğini de gözler önüne ap-açık sermekte idi.
Yanık Dere, işte böyle bir facianın, muhteşem bir şahlanışın belgelere dayalı destanıdır.
Bu destan; zengin bütçeli, kalabalık kadrolu muhteşem filmlere konu olacak kadar önemli ve ilgi çekicidir. Ancak bunlar yapılmamıştır. Yazılanlar, dergi ve sayfalarında sıkışıp kalmış veya internet sitelerinde gizlenmiştir. Bir başka ifâde ile dünya kamuoyuna duyurulamamıştır. Duyurulamadığı içindir ki Ermeniler, sözde soykırım iddialarını gerçekmiş gibi bütün dünyaya kabul ettirmişler, olmayan soykırımın olmadığını ileri sürenleri mahkûm ettirecek kanunlar çıkartılmasını sağlayabilmişlerdir.
İlk baskısı 7 ayda satıldığından ikinci baskısı yapılan Yanık Dere Erzurum, geç kalınmış olmakla birlikte; İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça başta olmak üzere batı dillerine ve hatta Ermenice’ye çevrilip bastırıldıktan sonra bütün dünyada parasız olarak dağıtılması, filme alınması gereken bir kitaptır.
BİLGEOĞUZ YAYINLARI: Alemdar Mahallesi Molla Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul.
Telefon: 0.212-527 33 65 Belgegeçer: 0.212-527 33 64 e-posta: [email protected] www.bilgeoguz.com.tr
MEHMET DAĞISTANLI
1953 yılında Erzurum’da doğdu. Kâzım Karabekir Öğretmen Okulu’nu bitirip Diyarbakır’da öğretmenliğe başladı. Askerlik görevini Doğubeyazıt’ta tamamladı. İstanbul-Üsküdar Örnek Lisesine tâyin olundu. Kandilli Kız Lisesi’nde öğretmenliğe devam ederken, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Kadıköy Kız Lisesi’nde çalıştı, bir süre yöneticilik yaptı ve emekli oldu. Katıldığı sosyal etkinliklerden dolayı teşekkür ödülüne layık görüldü, ‘Yılın Öğretmeni’ seçilerek maaşla mükâfatlandırıldı. Teftişler neticesinde teşekkür aldı. Özel okullarda çalıştı. ‘Anadolu Liselerine Hazırlık’, ‘Okullarda Anma ve Kutlama Günleri’, ‘Masalistan’, ‘Masal Bahçesi’, ‘İz Bırakan Hikâyeler’, ‘Öykü Demeti’, ‘Yaşamdan Öyküler’, ‘Şiirle Yolculuk’ isimli kitapları ve ‘Yanık Dere-Erzurum’ isimli romanı yayınlandı. ‘Bir Hizmetçi Aranıyor’, ‘Büyük Ana’ ve ‘Sessiz Haykırış’ isimli tiyatro oyunları çeşitli sahnelerde oynandı. Bestelenen ve ödül alan şiirleri vardır. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nce hazırlanan Fethin 550. Yılında ‘İstanbul Yazıları ve Şiirleri Antolojisi’nde şiirlerine yer verildi. Öğretmenler arasında yapılan bir hâtıra yarışmasında ödül aldı. Yayınlanan kitaplarının bütün resimlerini kendisi yaptı. Yurt içinde muhtelif karma resim sergilerine ve milletlerarası ‘Atatürk Portresi Yarışması’na katıldı. Kaşgarlı Mahmut’un eseri ‘Divanü Lügati’t-Türk’ adlı kitabının yazılışının ve tesadüfen bulunuşunun senaryosunu yazdı.
KUŞBAKIŞI
MEHMET DAĞISTANLI
1953 yılında Erzurum’da doğdu. Kâzım Karabekir Öğretmen Okulu’nu bitirip Diyarbakır’da öğretmenliğe başladı. Askerlik görevini Doğubeyazıt’ta tamamladı. İstanbul-Üsküdar Örnek Lisesine tâyin olundu. Kandilli Kız Lisesi’nde öğretmenliğe devam ederken, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Kadıköy Kız Lisesi’nde çalıştı, bir süre yöneticilik yaptı ve emekli oldu. Katıldığı sosyal etkinliklerden dolayı teşekkür ödülüne layık görüldü, ‘Yılın Öğretmeni’ seçilerek maaşla mükâfatlandırıldı. Teftişler neticesinde teşekkür aldı. Özel okullarda çalıştı. ‘Anadolu Liselerine Hazırlık’, ‘Okullarda Anma ve Kutlama Günleri’, ‘Masalistan’, ‘Masal Bahçesi’, ‘İz Bırakan Hikâyeler’, ‘Öykü Demeti’, ‘Yaşamdan Öyküler’, ‘Şiirle Yolculuk’ isimli kitapları ve ‘Yanık Dere-Erzurum’ isimli romanı yayınlandı. ‘Bir Hizmetçi Aranıyor’, ‘Büyük Ana’ ve ‘Sessiz Haykırış’ isimli tiyatro oyunları çeşitli sahnelerde oynandı. Bestelenen ve ödül alan şiirleri vardır. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nce hazırlanan Fethin 550. Yılında ‘İstanbul Yazıları ve Şiirleri Antolojisi’nde şiirlerine yer verildi. Öğretmenler arasında yapılan bir hâtıra yarışmasında ödül aldı. Yayınlanan kitaplarının bütün resimlerini kendisi yaptı. Yurt içinde muhtelif karma resim sergilerine ve milletlerarası ‘Atatürk Portresi Yarışması’na katıldı. Kaşgarlı Mahmut’un eseri ‘Divanü Lügati’t-Türk’ adlı kitabının yazılışının ve tesadüfen bulunuşunun senaryosunu yazdı.
KUŞBAKIŞI
VURUN OSMANLI’YA
Vakt-i zamanında bir mebus ‘Osmanlı’dan kalan ne varsa silinsin.’ Diye bir kanun tasarısı hazırlamış, kürsüde kabul edilmesi için milletvekillerini baskı yapıyordu. TBMM İkinci Dönem Rize mebusu Ekrem Rize, gayretli çalışmaları sonucu 1927’de kabul edilen 1057 sayılı ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Dâhilinde Bulunan Bilumum Mebânî-i Resmiye ve Millîye Üzerinde Tuğra ve Medhiyelerin Kaldırılması’ başlıklı bu kanun hâlen yürürlükte. Rize’nin kurulan yeni devletin sınırları içinde, 700 yıllık Cihan Devleti’nin sanat mirasının küçücük izlerine dahi tahammül edemeyen bir yabancılaşmayla yürüttüğü çalışmalar sonucu tuttuğunu koparması güç olmamış.
Kanun gereğince Osmanlı’dan miras millî ve resmî binalardaki tuğra ve kitâbeler ağır tahribata mâruz kalmış. Babıâli, Sirkeci tren garı, Harbiye Nezareti, Darülaceze, Bağdat Köşkü Karakolu … Nerede Osmanlı’dan kalan ne varsa, hoyratça yok edilmeye çalışılmış bütün tuğralar yerinden sökülmüş.
Bugün bu yapıların önüne gelip başımızı kaldırdığımızda zarif hat yazılı tuğra ve kitâbelerin yerinde yeller estiğine şâhit oluyoruz. 85 yıllık utanç verici bu gerçeği bize hatırlatan Osman Öndeş, eserinde bu kanunun tarihî serüvenini ve binaların alnından söküp aldığı eserlerin bugünkü hazin manzarasını fotoğraflar ve belgeler eşliğinde sunuyor. Övgüyle andığımız tarihimize yönelik benzeri en ilkel milletlerde bile görülmemiş bu talanın izlerinden yürümek, kuruluş dönemiyle ilgili pek çok bilinmezi aydınlatan ipuçlarını ortaya koyuyor. Derin bir nefes alıp etkisi bugünün üzerine de karanlık bir gölge gibi çullanan bu kanunun seyrini tâkip edebilirsiniz. 320 sayfalık kitap, 2012 yılında basıldı.
TİMAŞ YAYINLARI: Alayköşkü Caddesi Nu: 11 Cağaloğlu, İstanbul.
Telefon: 0.212-511 24 24 Belgegeçer: 0.212-512 40 00 www.timas.com.tr e-posta: [email protected]
Telefon: 0.212-511 24 24 Belgegeçer: 0.212-512 40 00 www.timas.com.tr e-posta: [email protected]
ALPARSLAN
Tarihçi yazar Enver Behnan Şapolyo, ‘Alparslan’ isimli tarihî romanında, Anadolu fâtihinin geleceği planlayışını anlatıyor:
Alparslan:
- Benden sonra Selçuk tahtına oğlum Melikşah geçecektir! Dedi. Bütün azalar, and içerek söz verdiler. Bundan sonra Alparslan Horasan illerinden topladığı askerlerle Harzem ülkesine yürüdü. Bunların hükümet merkezlerini zapta muvaffak oldu. Harzem ülkesine oğlu Melikşah’ı vâli tâyin ederek ordularıyla Rey şehrine döndü. Bir ay kadar hazırlıktan sonra 1064 tarihinde büyük bir ordu ile Horasan taraflarından Azerbaycan’a hareket etti. Burada Türkmen beylerinin kuvvetleriyle birleşti. Bütün beyleri yanına toplayarak, parmağını Anadolu’ya uzattı.
- Bu işaret ettiğim kıt’a Anadolu’dur. Ya ben bu kıt’ayı fethedeceğim, ya ölüm beni alacaktır. Bu kıt’a bulunduğumuz topraktan bin kat güzeldir. Burası kâfirlere lâyık bir ülke değildir. Burası Türk’ün öz yurdu olacaktır. Anadolu Türk’ün mefkûresidir. Bu kıt’anın fethi için feda-yı can etmeğe huzurumda and içiniz!...’
2012 yılında basılan kitap, 12 X 19,5 santim ölçülerinde ve 275 sayfadır.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50 www.atuken.com.tr e-posta: [email protected]
MEZHEPLER TARİHİ:
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e salat ve selam olsun. Ayrıca O’nun, hidâyet önderleri olan, yaşayışlarıyla doğru yolu gösteren ve izlerinden gidilen ashabına salat ve selam olsun. O ashab ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) haklarında şöyle buyurmuştur: ‘Benim ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz.’ İslam mezhepleri hakkında bir kitap yazması için pek çok talep aldığını ifâde eden yazar, anlaşılması güç bazı meselelerin kolaylıkla anlaşılmasını sağlayan, bazı hususları aydınlığa kavuşturan, kültürlü kesimin anlatmakta zorluk çekmeyeceği ve İslam mezheplerinin fikrî önemini ortaya koyan bir kitap hazırlamış. İslam mezhepleri, değişik yönelişleri olan bazı türlere ayrılmışrır. Bu türleri, kabaca üç grupta toplayabiliriz.
İtikadi mezhepler, siyasi mezhepler ve fıkhi mezheplerdir.
Muhammed Ebu Zehra’nın, Çelik Yayınevi tarafından yayınlanan kitabı, konu ile ilgilenenler için faydalı bir eserdir.
ÇELİK YAYINEVİ: Ticarethâne Sokağı Nu: 19/A Sultanahmet, Fatih 34110 İstanbul.
Telefon: 0.212-511 28 11 Belgegeçer: 0.212-511 28 12 e-posta: [email protected] www.celikyayinlari.com
Telefon: 0.212-511 28 11 Belgegeçer: 0.212-511 28 12 e-posta: [email protected] www.celikyayinlari.com
YERYÜZÜNE DAĞILAN
Okur Kitaplığı etiketiyle yayınlanan ‘Yeryüzüne Dağılan’ isimli eseri, Ali Emre’nin dördüncü şiir kitabıdır. Daha önce ‘Kıyamet Mevsimleri’, ‘Milyon Sesli Mızıka’ ve ‘Onarılmış Yas Bitiği’ adlı şiir kitapları bulunan şair, hâlen çeşitli dergilerde ve sitelerde şiirlerini, yazılarını yayımlamaya devam ediyor.
Kitap; ‘Aralık Kapılar’, ‘İyilik Yorar’ ve ‘Bin Yıldır Üşüyen Evde’ adlarını taşıyan üç bölüme ay¬rılmış. Adıyla uyumlu bir içeriğe sahip olduğu belirlenen kitapta, zaman zaman şahsî duygu ve açıklamalarına yer verilse de acının, öfkenin, direnişin ve umudun sesiyle örtüşen şiirler daha fazla öne çıkıyor. Yaşadığımız ülkedeki çeşitli insanlık hâllerinin, Ortadoğu coğrafyasındaki gelişmelerin de bu şiirlere doğal bir zemin oluşturduğu görülüyor. Ağaçları ve kuşları bile maviye boyayan kapak tasarımı da şairin özgürleşme çağrısı ve savaşımıyla bütünleşmiş görünüyor.
OKUR KİTAPLIĞI: Süleymaniye Mahallesi, Siyavuş Paşa Sokağı Nu: 8 Şirin İş Merkezi Kat: 3 Süleymaniye, Fatih, İstanbul.
Telefon ve Belgegeçer: 0.212-522 45 05 e-posta: [email protected] www.okurkitapligi.com
EVLİYA ÇELEBİ / HAC YOLU
Kuveyt Türk; sergi, kitap ve belgesel film olarak hazırladığı ‘Evliya Çelebi / Hac Yolu’ projesi ile kültür ve sanat dünyasına çok önemli bir eser kazandırdı. Evliya Çelebinin Seyahatnamesinin 9. cildinde yer alan Mukaddes Hac Yolculuğu, Kuveyt Türk tarafından bir belgesel proje olarak hayata geçirildi. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, hazırladıkları belgesel ve kitabi: ‘Proje, Evliya Çelebi Hac Yolu Belgeseli ve Mukaddes topraklara bir yolculuk olmaktan öte, 400 yıllık bir tarihin görüntülü dokümanı niteliğini de taşıyor. Bugün çok az sayıda kalan yüzlerce eserin izlerini taşıyan ve kayda geçecek parçaları birleştiren eser, bir kültür ve medeniyet mirasının; sergi, kitap ve film yolu ile tüm insanlar tarafından görülmesi, okunması ve izlenmesine imkân sağlıyor..’ cümleleriyle tanıtıyor.
KUVEYT TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. Mecidiyeköy Mahallesi, Şehit Ertuğrul Kabataş Caddesi (Esentepe Caddesi) Nu: 1 Şişli, İstanbul.
Telefon: 0.212-354 11 11 e-posta: [email protected] www.kuveytturk.com.tr
KISA KISA / KISA KISA…
1- ANLAMSIZLIĞIN ANLAMI / POSTMODERNİZM: Bedia Koçakoğlu. Hece Yayınları. Konur Sokağı Nu: 39/1 Kızılay, Ankara. Posta Kutusu: 79 Yenişehir, Ankara.
Telefon: 0.312-419 69 13 Belgegeçer: 0.312-419 69 14 e-posta: [email protected] internet: www.hece.com.tr
2- TÜRKİYE’NİN ETNİK YAPISI: Ali Tayyar Önder. Önderler Yayıncılık. Telefon: 0.212-430 37 13
3- KISIK VÂDİSİ: Kâmil Aydoğan. Kaynak Yayınları. Bulgurlu Mahallesi Bağcılar Caddesi No:1 Üsküdar/İstanbul
Telefon: 0.216 522 11 44 Belgegeçer: 0.216-650 94 42 e-posta: [email protected] www.kulturyayinlari.com
4- KARATAY MUTFAĞI: Canan Efendigil Karatay. Hayy Kitap. Telefon: 0.212-352 00 50 [email protected]
5- KAYIP TARİHİMİZ-2: Cezni Eraslan, Taha Akyol, Prof. Dr. İlber Ortaylı, M. Şükrü Hanioğlu, Prof. Dr. İskender Pala, Prıf. Dr. İskender Pala ve Ayşe Hür’ün görüşleri. Yakın Plan Yayınları: Divanyolu Caddesi Nu: 15/412 Sultanahmet Fatih, İstanbul.
Telefon: 0.212-521 56 40 e-posta: [email protected] www.yakinplan.com.tr