Kadın olmak zor mesele cancağızım...

Öyle, kolay değil kadın olmak!

Kadın olmak bütünlük ister…  

Öyle sadece kimliğin pembesiyle kadın olunmaz, halcağızım!

Eğer renklerle kadın olunsaydı,  gökkuşağından nice in cin kadınlar çıkardı.

Ama kadın olmak; kimliğin renginde değil, aklın rengindedir, görcağızım!

Ve kadın olmak; geçtiği her yerde kendini toplamaktır heybesine…

Ve ardından bir ayak izi bırakmaktır, kadın olmak!

Ve kadın olmak, roman doğmaktır zorcağızım…

Kadın olmak; kendi romanının kahramanı doğmaktır, bizcağızım!

Ve kadın olmak; kendisine saygının ne demek olduğunu,

İffetinin ancak kendisinin olduğunu,

Anneyse, anneliğin ne demek olduğunu bilmektir, yolcağızım.

Ve kadın olmak;  zırhları giyinmek, kalkanları kuşanmak, onur tabelasını üstünde taşımak ve yeri geldiğinde erkekten daha erkek olmaktır, hoşcağızım!

Kadın erkek terazisinde denge ise, kadın ikisi de olmaktır, çokcağızım…

Kadın olmak; sadece öğretmen değil, koskoca bir tolum olmaktır, hepcağızım!

Ve kadın olmak okyanusta damla değil, damlada okyanus olmaktır bilcağızım.

KADIN DEDİĞİN

Kadın dediğin, üzümdür salkımında;

Sevgiyi verirsen pekmez, nefreti verirsen sirkedir!

Bazen aşktan mey olur, bazen nefretten!

Ama kadın dediğin şişede durduğu gibi değildir, azizim…

Üzümde salkımında durduğu gibi değildir ya hani, hah işte öyle!

Dedim ya küpte sirke, şişede şarap, kabında pekmezdir kadın!

Kadın dediğin, hem arı gibidir, hem yılan;

Sevgiyi verirsen arıdan bal olur, nefreti verirsen yılandan zehir!

Kadın dediğin; arıyı görse balını, yılanı görse zehrini saçar...

Ama kadın dediğin;

Su içene dokunmayacak kadar sessiz de değildir ha, bilcağızım...

Ha tabi kendisine verilmişse zarar durumunda!

Bazen durağan göl gibidir, aldanma sakın ha;

Dalgası kendi içindedir, yutuldu mu illaki yutacaktır da!

Allah kadının zehrinden ve dahi durgun gölünden korusun!

Kadına “İyidir”de demeyeceksin, “Kötüdür”de;

Kadın dediğin, sen ne isen, oda odur aslında!

Tüm kadınların kadınlar günü kutlu olsun. 

Sevgilerimle