Övgülere değer, hayatı paylaştığımız, yarımız, yarınımız, yârimiz kadınlar, annemiz, kızımız, istiyoruz ki olsunlar anlayanımız. Yok, değil, uyarı değil, hatırlatma diyelim, bu kadar saçma salak, olan biten var iken, taciz, tecavüz, vahşet zirve yapmışken, halen ezberlere sığınan kadınlar için sitemden ziyade bir hatırlatma sadece. Dünyayı ve insanlığı, hayatı paylaştığımız, akıl sahibi insanın iki cinsiyetinden biri, erkek olan değil, dişisi, var eden, çoğaltan, yaşatan tarafı, kadın.

Kadınlar için neler söylenmiş, neler hafızalarımız da yer etmiş;

Araplar: Kadınlar Hizmetkârdır

Papa: Kadınlar Cadıdır.

Budistler: Kadınlar Cennete Giremez.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK: Dünyada her şey kadının eseridir.

Ekseriyetle kadınların bu sinmiş, pusmuş, sessiz kalmış hali, tavrı, erkekler tarafından çok iyi kullanılıyor. Erkekler istedikleri zaman yok sayıp istedikleri zaman da kendi istedikleri eyleme, seçime, tercihe yönlendiriyorlar. Oysa hayatlarımız her şeylerin aleni, bilginin en kolay en rahat ulaşa bilirlik halinde. Kadınlarımız, belki genelleme çok saçma ama halen ülkemiz için milyonlarcası, dünyamız için yüz milyonlarcası erkek egemenliğine razı olmuş haliyle, hayatına rıza göstermiş haliyle yaşamlarına devam ediyorlar.

Samimi ve içten düşüncemi belirtmeliyim ki; kadınlarımızın, dünyada ki ve ülkemizde ki, yirmi birinci yüzyıl koşullarıyla sinmişlik halini ve halen hayatlarından memnun bir mesaj sunmalarını kabul etmemde, hoşgörü içinde görmemde mümkün değil. “Ağlamayan çocuğa meme yok” mantalitesi elbette çokça taraf bulur, kabulleniş görür, karşı cins erkekler tarafından. Evet, kadın, evini çocuklarını hayat arkadaşını, geniş aileden fertleri, koruyup kolladığı, yedirip, içirip, temiz olmalarını sağladığı gibi, devasal firma ve şirketlerin yönetiminden, dernek, vakıf, örgüt, devlet yönetimlerine kadar da önemli sorumluluklar alıp akabinde ayakta alkışlanacak başarılar sergiledikleri malumumuz. Konumuz, istediğim, neden tüm kadınlarımızı kapsamıyor, neden kadınlarımızda ki çekimserlik, kabul edilmiş, ettirilmiş çaresizlik nizamı halen devam ediyor.

..

Tarihimizden günümüze ismi öne çıkan kadınlarımız;

1.Tomris Hatun (İlk Kadın hükümdar)

2.Gül Esin (İlk seçilen kadın muhtar

3.Nene Hatun (93 harbindeki Erzurumlu kadın kahraman)

4.Refet Angın (İlk kadın öğretmenlerden)

5.Süreyya Ağaoğlu (İlk kadın avukat)

6.Sabiha Gökçen (Dünyanın ilk kadın savaş pilotu)

7.Onbaşı Nezahat (Milli mücadelenin istiklal madalyalı kahramanlarından)

8.Lale Aytaman (İlk kadın vali)

9.Safiye Ali (İlk kadın tıp doktoru)

10.Lale Orta ( Futbolcu, Avrupa'nın ilk FIFA kokartlı kadın hakemi)

11.Tansu Çiller (İlk kadın başbakan)

12.Kılavuz Hatice (Çukorova bölgesi Milli mücadele kahramanlarından)

13.Feriha Sanerk (İlk kadın emniyet müdürü)

14.Özlem Bozkurt (İlk kadın kaymakam)

15.Türkan Akyol (İlk kadın bakan)

16.Fazıla Şevket Giz (İlk kadın profesör)

17.Şerife Bacı (Kastamonulu milli mücadele kahramanı)

18.Samiye Cahid Morkaya (İlk kadın otomobil yarışçısı)

19.Güler Karakülah (İlk kadın milli eğitim müdürü)

20.Kara Fatma (İstiklal madalyalı milli mücadele kahramanı)

21.Nurcan Taylan (İlk olimpiyat şampiyonu kadın halterci)

22.Afife Jale (İlk Müslüman kadın tiyatro sanatçısı)

23.Keriman Halis (Türkiye’nin ilk dünya güzeli, piyanist)

24.Filiz Dinçmen (İlk kadın büyükelçi)

25.Halide Edip Adıvar (Yazar, siyasetçi, akademisyen, milli mücadele kahramanı)

..

Evet, kadınlarımız için ilk olmak, bahis konusu görev ve yetki silsilesi için bitti. Oysa hayat devam ediyor ve bu sıralamada bahsi geçmeyen binlerce uğraş var. Peki, asıl mesele ilk olmak mı? Hayır, asıl mesele insanlığın, insanımızın daha mutlu daha müreffeh bir hayat yaşamasına sebep olacak binlerce dal, branş var. En iyisi olmak ve sadece kronoloji sıralamasın da değil, bilimsel olarak kanıtlı, insanımızın, dünya insanının dimağında ve yüreklerinde yer almak.

Farkındayım ki; kadınımız, Türk kadını dünyamızın bazı ilkel milletlerine göre çok daha iyi durumda ve kendilerini duruşları ve tarzları ile en iyi haliyle ifade edebilmekteler. Farkındayım ki; kötü, geri kalmış, benliğini sahiplenmekten ve ifade etmekten aciz örnekler ölçü alındığında iyi bir gelişme ve sonuç kabul edilebilir. Olması gereken ise en iyisi, en muazzamı olma yolundan, yolculuğundan hiç kopmamak, uzak durmamaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü tekrar yazalım;

"Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar."

..

Kadın olmanın cinsiyet farklılığı dışında ne eksiği ne de fazlalığı vardır. Kadın, kadınlarımız, önündeki tüm engelleri aşmaya, ezberleri bozmaya, hükmünü yitirmiş adet, anane, gelenek, görenek, töre dediğimiz her dogmatik yapılanmayı yok etmeye muktedirdir, başaracaktır. İlk adım kendini tanıma, yapabileceklerini sıralama, planlı ve disiplinli olarak hayata geçirme şeklidir.

Mir Murat Demir