Hani bir hikâye anlatılır, aslan, kurt, tilki ortak olmuşlar, bir geyik, bir koyun, bir tavşan avlamışlar. Sıra bölüşmeye gelmiş; aslan demiş ki; kurt kardeş şunları bir bölüştür bakalım. Kurt; geyik sizin, koyun benim, tavşan tilkinindir demiş: Aslan kükremiş bre hadsiz adaletin bu mudur? Bu ne cürettir, bir pençe atmış kurt cansız yere serilmiş. Paylaştırma sırası tilkiye gelmiş: Tilki demiş ki; tavşan sabah kahvaltınız, geyik öğlen yemeğiniz, koyun da akşam yemeğiniz olur. Bu dağıtım aslanın hoşuna gitmiş, memnun bir sima ile tilki kardeş bu güzel paylaşımı/bu adaletli paylaşımı(!) kimden öğrendin? Demiş: Tilki demiş ki; şu yerde yatan kurdun halinden…

Saddam’ın başına gelenler belli, nükleer silah arama bahanesiyle Irak’ın altını üstüne getirdiler. Olur ki elinde tehlikeli bir silah vardır diyerek Irak’ı santim santim aradılar. Taradılar. Gönderdikleri silah denetçilerinin hepsinin casus olduğu sonradan ortaya çıktı. Elinde hiçbir silahın olmadığına kanaat getirdikten sonra (lahana değil mahna diyerek) Irak’ı yerle yeksan ettiler. Aynı şeyi Libya’da da yaptılar. Acaba Saddam ve Kaddafi’nin elinde nükleer silahlar olsa; bunları onların tepesine atma kapasitesine haiz bulunsalardı, aynı şeyi yapabilecekler miydi? Trablus’a ve Bağdat’a bomba yağdırabilecekler miydi?

ABD’nin Irak’ı vurmak için yalan söylediği, bütün insanlığı propaganda ile aldattığı ortaya çıktı. Biri çıksın desin ki; o zamanki ABD yöneticileri yargılansın, ABD tazminat ödesin, bu haksızlık izale edilsin! Mümkün mü? ABD halen Irak’da, Suriye’de camileri bombalıyor, masum halkı vuruyor yanlışlıkla oldu diyor geçip gidiyor. Dikkat edelim: Yanlışlıkla dediğinizde 50 kişiyi öldürüyorsunuz: Bunlar insan, bunlar masum, bunlar sivil… İşte buna küresel eşkıyalık diyoruz.
Hukuku yok, adaleti yok, kanunu yok, cezası yok, şikâyet edecek makamı yok… Batının tek yanlı silah üstünlüğü küresel eşkıyalığı ve küresel adaletsizliği körüklüyor. Bunun dengelenmesi lazımdır. İslam ülkeleri de nefsi müdafaa yapacak kadar mukabele gücüne sahip olmalıdır. BM’de temsil ve irade gösterecek misyona sahip olmalıdır. Batılı güçler nükleer gücü istismar ederek küresel hâkimiyetlerini sürdürüyorlar, okyanuslarda, uzayda ve hemen hemen yer yerde üslenerek hiç kimsenin sisteme itiraz etmesine fırsat vermiyorlar. ABD kendi gücünü adaletsiz bir şekilde istismar ederek elindeki nükleer kapasiteyi küresel sopa olarak kullanıyor. Bu gücü adaletsizce kullanıyor. Hatta zalimce kullanıyor.

ABD’nin önderliğindeki dünya düzeninin sonuna gelinmiştir. Bu düzen ve üstünlük Uzakdoğu’daki bir kıvılcımla mı son bulacak? Ortadoğu’da çevirdikleri ali- cengiz oyunlarının çökmesi neticesinde mi olacak onu şimdilik bilemiyoruz. Tek bildiğimiz doğru şu ki: adaletsizliği, ilkesizliği, oportinizmi, felsefesizliği ilke edinmiş, yalanla dolanla cambazlık yaparak ayakta kalan ve aldatan bütün düzenler çökmüştür. Bu sistemde çökecektir. Bu zulümün sonuna gelinmiştir. Küresel terörizmi finanse eden örgütleyen bütün fesat hareketlerinin altında CİA ve batılı istihbarat örgütleri çıkmaktadır.

Amerikan yüzyılı, yenidünya düzeni, milenyum çağı, bin yıllık hâkimiyet teorilerinin hepsi iflas etmenin eşiğine gelmiştir. 1990’da tek kutuplu dünya düzenine geçerek Amerika’nın rakipsiz güç olduğu tezi bu gün bir fantezi gibi görülmektedir. Ölmeden önce Zbigniew Brzezinski;
ABD’nin tek başına küresel sisteme yön veremeyeceğini, giderek gücünü kaybettiğini itiraf etmiştir. Bunun açık delili K. Kore’nin kontrolden çıkmasıdır.
Devam edeceğiz