FİLİZ BAHÇIVAN

İş yerinde psikolojik taciz. Yani Mobbing. Bu kavramı son yıllarda sıkça duymaya başladık. 

Mobbing, yıldırma, ezme, küçük düşürme başta olmak üzere çalışanlar üzerinde büyük makamların küçük yöneticileri bu yolla sadist duygularını tatmin etmektedirler.  

Mobbing hiç de öyle yabana atılacak türden bir psikolojik işkence değil. Ve neticesinde süreç majör depresyon gibi bir sonuçla atlatılmışsa kendinizi şanslı bile sayabilirsiniz.  

Öyle ki aç kalmakla onurundan ve haysiyetinden taviz vermek arasında karar vermeye zorlananlar arasında intihar etmeyi yeğleyen birçok insan var.  



 

Peki Türkiye'de çalışanların ne kadarı Mobbinge uğruyor? Mobbing nasıl ispatlanır, mobbinge karşı neler yapılmalı?  

Mobbing hakkında merak edilen soruları Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman'a sorduk.  

--Merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 

Merhaba ben İlhan İşman Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanıyım. Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF İşletme bölümü mezunuyum. Sırasıyla TRT’de prodüktor, Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürü, DHMİ Genel Müdür Müşaviri, SGK da Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Kurumsal İletişim Daire Başkanı ve farklı 4 daire başkanlığı daha yaptım. Halen SGK’da Sosyal Güvenlik Uzmanı olarak görev yapıyorum. Derneğimizi 2010 yılında kurduk. Daha önce dernekte İletişim Genel Koordinatörlüğü yaptım. ALO 170’in kurucusuyum. Kurucu Genel Başkanımız Hüseyin Gün’ün vefatından sonra 2 dönemdir genel başkan olarak görev yapıyorum. 

--Mobbing nedir? Açıklar mısınız? 

İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından, diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde tekrarlanan, yıldırma, karşısındakini pasifize etme, işten soğutma, iş yaptırmama veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar toplamıdır. 

--Başlıca Mobbing davranışları nelerdir? 

Çalışma alanıyla ilgili konularda amirine yaptığı tüm önerilerin reddedilmesi, yanıtsız bırakılması, hiç yapılmamış gibi davranılması, 

Toplantılardan ve sosyal faaliyetlerden haberdar edilmemesi, dışlanması, dışarıda bırakılması, yok sayılması, 

Ötekileştirilmesi, 

Oturacağı oda, kullanacağı alet ve teçhizat, laboratuvar, atölye verilmemesi, 

Yeteneklerinin altında işler verilerek küçümsenmesi, 

Gerçekleştirilmesi imkânsız işleri yapması istenmesi, 

Verilen görevlerin abartılı bir şekilde kontrol edilmesi, 

Performansı etkileyecek bilgilerin saklanması, 

Yeşilçam'ın Altın Çocuğu: GÖKSEL ARSOY Yeşilçam'ın Altın Çocuğu: GÖKSEL ARSOY

Akademik ilerleme ve görevde yükseltilmesinin engellenmesi, 

Cinsiyet ayrımı yapılması, 

Siyasî ve dinî görüşü ile etnik kimliğinden dolayı psikolojik baskı yapılması, 

Sürekli azarlanması, tehdit edilmesi 

Hakaret ve alaylara maruz bırakılması, 

Kişinin iş performansının haksız olarak yerilmesi, 

İşten atılmayla tehdit edilmesi, 

Hakkında dedikodu çıkarılması 

Mağdur kişi hakkında olmamış bir olayın olmuş gibi gösterilerek Şaiya yayılması 

Bilgisiz, beceriksiz, işe yaramaz, psikopat v.b. sıfatlarla damgalanması 

Mesleği ile ilgili uygulama alanlarına alınmaması (örneğin atölye, laboratuvar, klinik ya da ameliyatlara alınmaması) 

Meslektaşları ya da üçüncü kişilerle görüşmesinin engellenmesi ve benzeri davranışlar 

Yıpratma amaçlı olarak mesnetsiz bir biçimde ilgili/ilgisiz makamlara şikâyet edilmesi 

Hiyerarşik sistem içerisinde bir veya birkaç kişinin bir kişiyi dışlayarak sözlü veya fiziksel tacizde bulunmaları

Hiyerarşik sistem içerisinde alt görevde yer alan bir kişi veya grubun diğer çalışanlar üzerinde sözlü veya fiili baskı oluşturarak yöneticiye karşı çalışanları itaatsizliğe zorlamaları ve benzeri davranışları mobbing davranışları olarak sıralayabiliriz. 

--Bir işletme ya da kurumda mobbing olup olmadığını genel olarak nasıl anlayabiliriz? 

Genelde görev, yetki ve sorumlulukların açık olarak belirtilmediği, kurumsal bir kültürün oluşmadığı işyerlerinde, mobbingin yaygın olduğunu görüyoruz. Katı hiyerarşi, despot bir yönetim tarzı en çok karşılaşılan durumlar. Zor işler hep aynı kişiye mi veriliyor, işgücü devir hızı yüksek mi? Yapamadıklarınız her seferinde yaptıklarınızın önüne mi geçiyor? İnsan ilişkileri kural dışı bir rekabete mi dayanıyor? Dedikodu, şayia yaygın mı? Yöneticiler donanımlı mı? Yeterli bilgi, birikimi ve liyakate sahip mi? Çatışma yönetimi konusunda tecrübeleri var mı? Kriz yönetimi konusunda deneyimleri var mı? Empatik düşünmeye, sosyal zekaya sahipler mi? Onurlu çalışma hakkı gözetiliyor mu? Hak, hukuk, adalet ve hakkaniyetli davranılıyor mu?Ayrımcılık yapılıyor mu?Tüm bu sorular o işyerinde mobbing var mı? Yok mu yu ortaya çıkaran önemli göstergeler. 

--Bir işletme ya da kurumda mobbing niçin yapılır? Gerekçeleri var mıdır? 

En önemli nedeni özellikle özel sektörde, çalışanı yıldırarak kaçırtmak istifaya zorlamaktır. Ayrıca çalışanları baskı altında tutarak izin kullanmalarını zorlaştırmak, fazla mesai ödemesi yapmamak da mobbing uygulama nedenleri arasındadır. İşveren genelde bu davranışlarla çalışanı kendi rızası ile istifa etmeye zorlayarak, kıdem ve ihbar tazminatından kurtulmak istemektedir. Çalışanın başka bir çalışana mobbing uygulamasının arkasındaki neden de çoğu kez yöneticilere daha yakın olabilmek ve varsa performansa dayalı ödemelerden daha fazla pay alabilmektir. 

-- Mobbinge maruz kalanlar, haklarını nasıl savunmalıdır? Ne yapmaları gerekmektedir? 

Sakinliğinizi koruyarak, temkinli ve ölçülü bir biçimde size mobbing yapan kişiyi uyarın. Mobbingin bir insan hakları ihlali olduğunu belirtin ve durdurulmasını talep edin. Olumlu cevap alamıyorsanız, silsile yoluyla yöneticilerinize başvurun. Öncelikle bir mobbing ajandası tutarak çatışma hangi konuda ne zaman başladı. Hangi tarihte kiminle başladı. Aşama aşama gün gün nasıl devam etti. Nasıl gelişti, bu olaylara kimler şahit oldu gün gün mobbing ajandası tutun. Bu olaylar kimlerin gözü önünde gerçekleşti, kimler duydu? Ne sıklıkla devam etti? Günlükte ayrıntılı olarak belirtin. Varsa yazışmalar, mesajlar, e-posta mesajlarını saklayın. ALO 170’i arayarak, işyerinde psikolojik taciz konusunda uzman psikologlardan destek alın. Şikayetin resmi olarak kayda girmesini sağlayın. Mobbing sürecinde anti deprasan ilaç kullanıyorsanız reçetelerini biriktirin. Bu süreçte nükseden psikosomatik hastalıklar nedeniyle mümkün ise hekim raporu alın. Mağdur iseniz varsa üyesi olduğunuz sendikadan destek alın. Mahkemeye gitmeden önce mevzuat çerçevesinde CİMER’e, Kamu Görevlileri Etik Kuruluna, Kamu Denetçiliği Kurumuna, tarafınıza dini, siyasi ya da mezhebiniz nedeniyle ayrımcılık yapılıyorsa Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvuruda bulunabilirsiniz. Her aşamada www.mobbing.org.tr web adresimizden derneğimizden de destek alabilirsiniz. 

Mobbing yapıldığını ispat için tanık beyanları, kamera kayıtları, ses kayıtları, e-mailler, doktor raporu, kullanılan ilaç faturaları, yapılan işlemlerle ilgili belgeleri delil olarak sunabilirsiniz. Yargıya intikal eden davalarda delil Mahkemede etkin bir yargılama ve kanaat oluşturmak için önemlidir. Her ne kadar ses ve görüntü kaydı delil olarak sayılmasa da mahkemede kanaat oluşmasına sebep olduğundan, başka şekilde ispatı mümkün olmayan durumlarda ve ani gelişen olaylarda önceden plan yapılmaksızın, sadece cep telefonu ile olay anında ses ve görüntü kaydı alabilirsiniz. 

-- Mağdurun en büyük kaygısı kendisine yapılan psikolojik tacizi nasıl ispatlarım endişesidir. Daha önce kazanılmış mobbing davalarından yola çıkarsak, mağdurun dava sürecinde karşılaşabileceği engeller nelerdir? 

Mobbing davalarında ispat yükü mağdurda değil, mobbingi yapan kişidedir. Diğer bir deyişle zorba mobbing yapmadığını ispat etmek zorundadır. Burada özellikle yargıtayın verdiği karara dikkatinizi çekmek istiyorum. Yargıtay; Mobbingin varlığının kabulü için kişilik haklarının “ağır şekilde ihlali”ne gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında ‘’şüpheden uzak kesin deliller’’ aranmayacağını belirtmiştir. İşçinin kendisine mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri sürmesinin yeterli olduğu, mobbingin gerçekleşmediğini ispat yükünün işverene düştüğünü belirtmiştir. Önceki yıllarda Yargıtay mobbing için “kuvvetli emarelerin varlığını” ararken, bu kararı ile birlikte, mobbingin ispatı zor bir modern dönem çalışma hayatı olgusu olmasından hareketle, makul şüpheyi uyandıracak delillerin olmasını mobbingin varlığını ispat açısından yeterli saymıştır. Hakim; yaşanan mobbing olayında karar verirken hayatın olağan akışı ve emare hukukundan yola çıkarak hüküm vermektedir. 

-- Özellikle son yıllarda, mobbing mağduru birçok insanın, bu nedenle hayatlarına son verdiğini biliyoruz. Tam da bu noktada sormak istiyorum. Mobbing sonuçları neler, nasıl zararlar veriyor? 

Biz dernek olarak yaşanan intiharların objektif bir biçimde hiç kimseyi kollamadan ve kayırmadan, kök nedenlerine inilmesi ve aydınlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Kanaatimiz odur ki bu araştırmalar hakkaniyetle yapıldığında %70’inin mobbing kaynaklı olduğu görülecektir. Mobbingin birey üzerinde olduğu kadar kurum üzerinde de tahrip edici sonuçları vardır. Bir işveren ya da yönetici, mobbingin işyerine vereceği zararların ne denli ağır olacağını bilmeli, bu süreçle mücadele etmek ve buna son vermek için süratle elinden geleni yapmalıdır. Bilerek ya da bilmeyerek yapılan psikolojik taciz davranışı, makro düzeyde ülkemizin beşeri ve sosyal sermayesini yok ederken; mikro düzeyde ise çalışanların itibarını ve onurunu zedelemektedir. Çalışma barışını engelliyor, verimliliği düşürüyor, deneyimli, birikimli kalifiye insan kaynağımızı tüketiyor. Çok ciddi ekonomik kayıplara neden oluyor. İnsanımızın sağlığını kaybetmesine neden olarak, çalışma hayatını olumsuz etkiliyor. Unutmayalım Mobbing bir insan hakları ihlalidir. Mobbingin sonu Allah korusun İntihar ya da cinayettir. Geçmişe doğru baktığımızda yaşanan bir çok vakanın, işyeri cinayetleri ve intiharları olduğunu görüyoruz. Beşeri sermayemiz olan deneyimli birikimli insan kaynağımız yok olup gidiyor. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen kadim bir toplum, günden güne erimektedir. 

--Dernek olarak mobbing mağdurlarına ne gibi yardımlarda bulunuyorsunuz? 

Deneyimli birikimli insan kaynağımızla mağdurlara mentörlük yapıyor, eğitimler veriyor, hukuki ve psikolojik destek sağlıyoruz. 

-- Son olarak bu konu hakkında ne söylemek istersiniz? 

Ülkemizde Müstakil bir Mobbing ile mücadele kanununun olmaması, zorbaların yeterince bedel ödememesi zorbaların iştahını kabartmaktadır. Bu alanda ihtisas mahkemelerinin olmaması, davaların uzun sürmesi, haksız zenginleşme bahanesiyle mağdurların zararlarının yeterince karşılanmaması, ispatın zor olacağı konusundaki endişeler ülkemizde bu alanda yaşanan sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak son dönemde Anayasa Mahkemesinin Mobbing konusunda aldığı kararlar bizleri cesaretlendiriyor. Örneğin bir kararda Anyasa Mahkemesi Kamusal makamların sorumluluklarını dile getirmiştir. 

“KAMUSAL MAKAMLAR; psikolojik taciz oluşturan durumları tespitle yetinmemeli, bu tür davranışların oluşmaması yada telafi edilmesi amacıyla etkili önlemleri hızla almalıdır. Kamusal makamların psikolojik taciz iddiaları karşısında hızlı davranarak gerçeği ortaya çıkarması, psikolojik tacizi ortadan kaldıracak, tekrarlanmasını önleyecek tedbirleri alması ve mağdurun zararının giderilmesini sağlamasının bir yandan kamusal hizmetin etkin bir şekilde yürümesine hizmet edeceği, diğer yandan kişinin maddi ve manevi varlığının korunması, bağlamındaki pozitif yükümlülüğün gereği olduğu söylenebilir.” demektedir. 

Her fırsatta söylediğimiz gibi ülkemizde acil olarak müstakil bir mobbing ile mücadele yasası çıkarılmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü İLO 2019 yılında Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesini çıkarmış ülkelerin imzasına açmıştır. Bu güne kadar 20 ülkenin imzaladığı bu sözleşmeye Türkiye henüz imza atmamıştır. Biz dernek olarak ülkemizin de bu sözleşmeyi imzalaması için açık çağrımızı dile getiriyoruz. Her yıl Şubat ayının ilk haftasını, Türkiye genelindeki 14 il temsilciliğimizle birlikte, çeşitli kurum, kuruluş, STK ve üniversitelerimizle işbirliği içerisinde Mobbing ile Mücadele Haftası olarak kutluyoruz. Amacımız toplumda mobbing farkındalığını artırmak, çalışma barışını sağlamak, onurlu çalışma hakkını korumak, insanların keyifle işyerine gideceği, birlikte çalışmaktan haz alacağı, pozitif işyerleri oluşturmaktır. 

Bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyor; “Yalnız Değilsiniz” diyoruz. 

İlhan İŞMAN 

Mobbing ile Mücadele Derneği 

Genel Başkanı