Yazıma bir başlık ekledim, başlık soru şeklinde ve bu sorunun her muhatabı yazıyı okuyan sizlersiniz. Soruya doğru ve isabetli, samimi cevap vermeniz de aşağıda ki kadın ve erkeğin günlüklerine yazdıkları metini okuduktan sonra vereceğiniz cevaba bağlı. Genelleme yapmayı sevmem, genelleme yapanların da samimiyetinden şüphe duyarım. Hayat; yüz kişinin ekseriyetinin yaptıklarından ibaret değil ki. Hayatın güzellikleri ya da aksilik yaratan negatif halleri binler içinde biri görüp, fark edebilmekte, bir gram safran bitkisinin bir ton pirinç pilavına renk, koku, lezzet verebildiğini bilebilmekte.

..

Bir karı-kocanın aynı gün günlüğe yazdıkları !!!

*Kadının Günlüğüne yazdıkları:

Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı, anlayışlı, sevecen, her şey var. Bugün Cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan pastırmalı Kuru fasulye ile pilav yapıyorum, pişti, demleniyor. Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız, eve geldi
sonunda. Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne
yaptığını sordum, ağzında bir şeyler Geveledi. Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş. Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor. Benden genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın? Şöminenin karşısında şarabımı! zı yudumlarken, artık dayanamadım 'neyin var?' diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. 'Yok bir şeyim' diye geçiştirdi. O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile. Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan,
yalan.
Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti... Bittti... Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.

*Kocanın Günlüğüne yazdıkları :
Sevgili günlük, Türkiye yine ispanyaya yenildi ama kuru fasulye güzeldi.

..

Kendi doğrularımız, meziyetlerimiz, hasletlerimiz, karakterimize ek yaptığımız kişiliğimizi oluşturan ilkelerimiz. Toplumsal çoğunluğa kaçı, kaç tanesi uyumlu, kaçı kaç tanesi ters ve aykırı. Bazı karakteristik oluşumlar, genetik olarak ailemizden mi alıntı, yaşadığımız coğrafya, şehir ya da mahallenin yansımaları mı? Hayır, bende böylesi bir bilgi yok, bildiğim kadarıyla bilimsel kurum ya da kurulların ortaya koydukları net bir açıklama ya da tarifte yok. Kendi irademizle ve bakış açımızla soruyu kendimize sorup kendimiz cevaplayacağız. Genelleme halinden sıyrılmak adına çokça empati yapıp, birinci derecede sevdiklerimizden başlayıp, tam ve eksiksiz anlayacağız. Karakter yapılanmamız doğuştan bize iliştirilmiş ise tamamıyla sıyrılmak, uzaklaşmak elbette zor, imkânsız. Ömür süremizce ezber ve tekrarlardan ne kadar sıyrılır, arınırsak o kadar iyi, değil mi? 

Mir Murat Demir