Leyl-i den Kays’a!!.. Rumi’den Şems’e!!.. Ya da Helen’e
Helen ve ya Truvalı Helen, Menelaos'un karısı.
Yunan mitolojisine göre Truva savaşına neden olan dünyanın en güzel kadınıdır. Tanrı Zeus'un fani bir kadından olan tek kızıdır.
On sene kadar süren mutlu bir evlilikten sonra Helen, Truva prensi Paris ile kaçar. Bunun üzerine kocası Menelaus diğer damat adaylarını, onlara (Helene talip olduklarında evlenemeseler bile kiminle evlenirse evlensin; helenein mutluluğunu yani evliliğini korumaya yenin ederler) yeminlerini hatırlatarak bir araya toplar ve tarihteki en büyük Yunan ordusu, Agamemnon komutasında efsanelere konu olacak savaş için Truva'ya gider.
Zeus (Helen'in gerçek babası) ölen Heleni tanrıların katına çıkardı ve onu yıldız yaptı
Helene birçok ülkede tapıldı. Ağzından çıkan son kelimelerin Paris, Baba (Baba olarak Zeus) olduğu rivayetedilir. Yunanlar için bir güzellik örneğiydi.
Altın sarısı saçlara zümrüt yeşili gözler endamı dünyalara bedel..
Aslen Spartalı olmasına rağmen o hep Truvalı Helen olarak anılmak istemiştir. Ve bugün Truvalı Helen olarak bilinir.
İlk üç saniye!! Evet sadece ilk üç saniye de her şey olur ve biter.. Tabiri caizse aşk damdan düşer gibi gelir…
Aşkın öylesi böylesi yada ne bileyim halet-i ruhaniyesi aranmaz.. Hoş aransa da bulunmaz.. 
aşk mantığı arka plana atmaktır…
Sorgulanmaz..
Yargılanmaz.
Yarı Tanrı olan Helen’den fani Paris’e ve önce yuva sonra ülke yıkımına..
Leyl-i den Kays’a ve Kays’ta yürek yangınlarına beşerin gördüğü ağızdan çıkan alevlere.
Rum-i’den Şems’e ve oradan Yüce Yaratıcıya İlah-i Aşka…
AŞIK!!..
Yaz ve kış………. Her gece kar yağıyor üşüyorum
To kalokaırı kaı to xeımona…Tha xıonızeı ol oto vradi… krıyono