Zifiri karanlıkla kavgamdan sonra üşengeç bedenime, yeni başlayan düğünün davulcusunun tokmağını ilk davula vuruşundaki davulun tenindeki titreşim gibi bedenim direnerek  kavgasını sonlandırır. 

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.

Zifiri karanlık her gece aslında bizi sorguya çeker. Günümüzün hesabını ister bizden. Sermayemiz ne olacak? Bakiyemiz  nedir?  Artımız nedir?

Bizlerin sakladığı üç heybemiz vardır. Akıl heybemiz. Yürek heybemiz. Sabır heybemiz. 

Bu üç heybemiz bizim her akşam vicdan denen var olma salonumuzda toplanıp yaşadıklarımızın kritiğini yapar.

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden

Akıl heybemiz bizim en çok çalıştığını düşündüğümüz oysa bizi en çok yanıltan bizdeki kontrol temsil eden bir mekanizma algoritmamıza sahiptir.

Yürek heybemiz ise bizim cesaretimiz denen kırmızıya çalan bir ıslık gibi damarlarımızda sürekli sevişip duran hırçın askeri temsil eden bir duygu bütünüdür. Bıraksan her şeyi un ufak eden bir güce sahip. Başladığı zaman bitişi nokta yerine değirmen taşı gibi bir hayali cümleye gömen bir potansiyele sahip olduğu için ismini cesaret koymuşlar.

Sabır heybesi en büyük ağabeydir. iki kardeşin kavgasını ancak büyük ağabey olan sabır çözer. İki kardeş akıl ve cesaret her zaman kavgalı olsalarda aralarına sabır ağabeylerini  alıp her zaman gezmek isterler.

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.

Bir kişideki bu üç kardeşin gezme isteği onun yaşama sevincini, üç kardeşler heybelerinin deneyimle dolu olması onun yaşama süresini ve sabahları “baki olmayanları” silkeleme gücü ve süresini gösterir.

Baki olmayanlar yaşam denen boş bidonlardan oluşmuş sütunlara sahip bir gösterişe mahkûm, bir görüş açısına sahip görme alanımız maalesef. Bundan dolayı ertesini görmemiz gerekir. Yoksa biz bakar körüzdür, motoru olmayan otomobilde yolculuk yapan hız merakı şoför gibi.

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.

Yanı başınızda sadece uyuyan bir kediniz bir de sevdiğiniz olsun . Gerçekte neyiniz kaldığın bir tek o bilsin. 

Eğer yalnızda uzanmışsanız boylu boyunca , meşe ağacı gölgesinin sinenizde gezinmesine izin verin aklınız ve cesaretiniz sabır eşliğinde geleceğinize mutlu birer tebessüme gebe bir gamze ekip süzülecekler.

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.  

Çıplak olmak sizi rahatlatacaktır kimseye verilmeyecek hesabınız yok olması ve artık sizi var eden değerlere sıkı sıkıya sarılmanız ve ne zaman ölseniz mahşere hazır sevgi yumağı olmuş bedeninizle sarılırsınız sevdiklerinize.

Artık sizin için hiçbir şeyin değeri para ile değil , giden sevgi ,gelen sevgi değeri ile ölçülür.

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.

Farz edin ki ihtimal dahilindedir. Küçük bir deprem oldu. Sonrası o sizin gözünüzde büyütüp bütün yaşam enerjinizi verdiğiniz ve ömrünüz gömdüğünüz betonlara sadece seyirci göz yaşlarınız. 

Şimdi neye yanacaksınız gömdüğünüz ömüre mi ? yoksa yıktığınız sevdalarınıza mı? 

Her sabah “baki olmayanları “ soyup atın benliğinizden.

İlk işiniz tutkunuzu sarılmak olsun; birinci si sevda ikincisi cesaret üçüncüsü adalet ve bunların üstünü merhamet ile örtün..

Saygıyla