Ülkemiz bir yanda seçim arifesinin curcunalı günlerini yaşarken, bir yandan da, açıklanan sınav sonuçları ve gelecek adına umut taşıyan çocuklarımızın yapacakları okul tercihleri ile yerleşme ya da yerleşememe telaşesi yurt genelinde bir çok insanı sarmış durumda. Özellikle OKS sınavında 27 bin öğrencinin sıfır çektiği vahim durum, içimizi derinden sızlatsa da ve üniversite sınavındaki durumun ondan arta kalır yanı olmasa da, her yıl yinelenen tablo ile görünen o ki, ne sınav kaygısı ne sonuç endişesi ne de gelecek korkusu, sınavlarla geçen hayatımızı git gide çıkmazlara sokan yönetimlerde olduğu gibi yönetme gayretine girmiş olanların da tek korkusu kendilerinin bir yerlere yerleşip yerleşememe durumu. Gerisi, burası Türkiye alışkanlıklarının alışılagelmiş hikâyesi… Evet, ülkemizde ki birçok alanda olduğu gibi, en önemlilerinden sayılan ama en önemsizmişçesine bir tutum içerisinde, adeta yapbozlarla her yıl yeni denemeler ilave edilerek rayına oturtulmamış bir eğitim sistemi ile bir türlü eğitilemeyen bir topluma eğitimsiz yeni bireyler yetiştirmekteyiz. Neredeyse son on yıldır daha da hızlanarak hemen her yıl değiştirilen eğitim sistemi ile görünen o ki bu alanda da yükselişler değil, çöküşler daha hızlı. Oysa geçmişe bir göz atacak olursak, bizlerin ya da daha öncekilerin almış olduğu eğitim ile devlet okullarımız harikalar yaratmaktaydı. Şu andaki sınav sonuçlarına göre en başarısız illerden olan Kars bile bir zamanlar üniversiteye öğrenci yerleştirmede en başarılı illerimizden biriydi. Sadece devlet okullarından ibaret olan okullarımızda son derece eğitimli, disiplinli ve gerçekten öğrenci yetiştirme adına bana ne lazımcılık yerine sorumluluk sahibi öğretmenlerimizle hakkıyla eğitim verilmekteydi. Atamalar çocuk oyuncağı değildi. Çok nadirdi bir öğretmenin ilk beş yılı bitirtmeden tayin olması. Bu nedenledir bizlerin ilkokul öğretmenlerimizi asla unutmayışımız. Şimdiki çocuklar hele doğuda hele köylerde ise unutamayacakları bir öğretmen onlar için bulunmaz Hint kumaşı çünkü her yıl bir yenisi ile eğitime başlamak oların değişmeyen kaderi. Öncelikle eğitimde eşitlik hakkı ellerinden alınmış bir çocukluk geçiren yavrularımızın sınavlarda sıfır çekmesi onların mı yoksa bu hakkını ellerinden alanların mı ayıbı bir düşünmek lazım. Sıfır alan 27 bin öğrenci, 27 bin ayıbın bedeli iken şenlik havasına bürünen sokaklarda laik bir ülke isteyen insanların layık bir eğitim görme hakkına sahip olmak isteyen çocukları eğitimde eşitlik istiyor. Benim köyümde olduğu gibi birçok köyümüzde üç dört sınıf bir arada, temeli bozuk bir eğitimle eğitilemeyen çocuklar sınavlarda ilk kez karşılaştığı sorularla bocalarken, umutları yarım bırakan yenilgiyle ve giremedikleri okulların özlemiyle bağırlarına taş basıp, taa başından elenmiş bir şekilde, bir zamanların adı büyük devlet okullarının adını küçülten bir anlayışın yeni kurbanları olmakta. Ya da “orayı okuyacağına okuma daha iyi” düşüncesinin bedelini asla istemediği bir hayatı yaşamaya mahkûm edilerek ödemekteyken, iktidar peşinde koşmakta olan hangi siyasetçinin umurunda ki bu?. Oysa verilmemiş bir eğitimin sonucunu sorgulamak için önce vicdanlara dönmek gerek. Yurdun neresinde olursa olsun en ücra köşesine kadar sadece seçimden seçime giren insanlar vahim durumları görüp giderken, bir dahaki seçime kadar uğramadıkları yerlerden kendileri gibi şöyle bir uğrayıp geçen eğitime de omuz silkmekteler. İş sınava gelince de ne yazık ki özel okullarda özel bir şekilde eğitim alan çocuklarla aynı kefede hesap görmeye çalışılmaları ve ardından elenip hayata yenik düşürülmeleri vicdansızların bir yerlerde kaybettikleri vicdanlarıyla beraber tükenmiş bir eğitimin eseri. Bu ülke çok hükümetler gördü. İktidarlar ya da muhalefetlerin sürekli itişip kalkıştığı bir yönetimle halkımız uyutuldu ve bu nedenle de en önemli değerlerimiz unutuldu. Çok şeylere yazık oldu olmakta da hâlâ. Kime inanıp kime güveneceğimiz konusunda afalladık. Çünkü her gelen arattı gideni. Şimdi yeni gelecek olanda odaklanacak tüm umutlar. İte kalka sürüklene, yuvarlana toparladığımız umut kalıntılarını Ankara yollarına uğurlayacağımız insanlar ile göndererek yeniden dileyeceğiz; önce eğitimde fırsat eşitliği adına çabalar harcanıp böylece yarınlar kurtulsun diye… [email protected]