İSTANBUL - Mehmet Eymür, Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin davanın görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan ara celsede tanık olarak dinlenildi.

Kimlik tespitinden sonra ifadesi alınan tanık Eymür, içinde yazdığı yazılar ve ayrıntılı bilgilerin olduğunu ifade ettiği flash belleği mahkemeye sundu.

Görev yaptığı dönemde yanında çalışan özel kuvvetlere mensup subay ve astsubaylarla diyalogları bulunduğunu belirten Eymür, şu bilgileri verdi: ''Bildiğim kadarıyla bu yapı, 3 ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlar, sivil unsur Beyaz Kuvvetler, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ve ana unsur Bordo Bereliler'den oluşan Siyah Kuvvetler'dir. Beyaz Kuvvetler, bölgelere göre oluşturulmuş, harp vukunda cephe arkası çalışmaları yapması düşünülen ve yapması gereken kısımdır. Son derece disiplinlilerdir ve ağızları sıkıdır.

Beyaz Kuvvetler, bildiğim kadarıyla 50'li yıllarda Seferberlik Tetkik Kurulu kapsamında faaliyete başladı, daha sonra Özel Harp Dairesi'nde ve Özel Kuvvetler bünyesinde çalışmalarına devam etti. Ayrıca bunlarla ilgili özellikle Kıbrıs'ta yayın yapan internet siteleri vardır ve buralara girildiğinde ayrıntılı bilgiler verilmektedir''

Hücrelerden oluşan bir yapı

Mehmet Eymür, bildiği kadarıyla ''Beyaz Kuvvetler''in, bölgelerdeki Seferberlik Tetkik Kurulları bünyesinde hücrelerden oluşan bir yapı olduğunu öne sürerek, ''Hücrelerde görev alan kişilerin takma isimleri vardır. Bölge başkanları Seferberlik Tetkik Kurulu'na, yani Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlıdır. Eğitimleri de Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda verilir'' dedi.

Kozinoğlu, Bozlak'a suikast emri vermişti

Sivil olmayan askeri unsurlar ''Siyah Kuvvetler'' hakkında da bilgi veren Eymür, şöyle devam etti: ''Günümüzde bu yapı, Bordo Bereliler olarak bilinmektedir. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın terörle mücadelede çok emek ve başarı sağladığını belirtmek isterim. Ancak devlet içinde denetimsiz, gizlici faaliyet olmaz. Bu kişiler çok disiplinli yetişmişlerdir. Hem iyi asker hem de iyi istihbaratçılardır. Zaman zaman, münferit, bir takım rutin dışına çıktıklarını biliyorum.

Örneğin, Kaşif Kozinoğlu, zamanında yanımda çalışmaya başlamıştı. Biz geldikten bir iki ay sonra alt birimlerine Murat Bozlak ile ilgili suikast emri vermişti. Ben bunu haber aldığımda kendisine soruşturma açtım, disiplin cezası uyguladım. Uzaklaştırmayı düşündüm ancak uzaklaştıramadım. O sırada bu kişi, teşkilatım içinden dahi himaye gördü. Bu hususta İstanbul 13. Ağır Ceza  Mahkemesi'ne ayrıntılı beyanda bulunmuştum. Bildiğim kadarıyla Özel Kuvvetler Komutanı Genelkurmay 2. Başkanlığı'na bağlı. Özel Kuvvetler Komutanı'nın altında da rütbe esasına dayalı birlikler vardır.''