MELİHCAN DURMAZ/MANİSA - Manisa’da Ak Parti, Saadet Partisi ve Memur Sen’li üyelerinde aralarında bulunduğu vatandaşlar Manolya Meydanı’nda Mısır’da yaşanan askeri darbeyi protesto etti. 
Mısır’daki askeri darbe sonucu yönetim değişti. Halk sokaklarda eylem yaparken Türkiye’de de yaşananlar protesto edildi. Manisa Manolya Meydanı’nda toplanan bir gurup Mısır’daki askeri darbeyi protesto etti. Ak Parti, Saadet Partisi ve Memur Sen’in başını çektiği gurup Manolya Meydanı’nda sloganlar atarak darba sonucu tutuklanarak cezaevine gönderilen Mısır eski Cumhurbaşkanı Mursi’ye destek mesajları verdi.  
Kalabalık adına basın açıklaması yapan Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu şu açıklamayı yaptı:   
“Bugün buraya Mısır halkının yanında olduğumuzu ifade etmeye, darbeye karşı olduğumuzu ilan etmeye, darbecileri kınamaya ve lanetlemeye geldik. Mısır’da darbe yapılarak, Mısır halkının iradesi yok sayılmış, darbeciler eliyle iktidar hırsızlığı yapılmıştır. Cuntacılar ve darbeciler, milletin verdiği iktidarı silah zoruyla alıp milletin onay vermediği güçlere teslim etmişlerdir. İktidar, darbeyle çoğunluktan alınmış, azınlığa verilmiştir. Demokrasi ile birlikte anayasa ve özgürlükler de askıya alınmıştır.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, cuntacıları, darbecileri kınıyoruz. Mısır halkının, bahar devrimini kışa çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğine, şiddete başvurmadan iradesine sahip çıkacağına inanıyoruz. Mısır’da darbenin görünürdeki hedefi, Mursi ve halkın iktidarıdır. Darbenin ve cuntacıların asıl amacı ve hedefi, Müslüman dünyasında ve İslam coğrafyasında halkların ekonomik olarak da siyasi olarak özgür kalmasını ve kendi ayaklarının üzerinde durmasını engellemektir. İslam ülkelerinin gelişmiş ekonomiler arasında yer almasının ve küresel rekabetin paydaşı olmasının önüne geçmektir. Darbe, ordu eliyle yapılmıştır. Darbeyi yaptıran irade ise darbe karşısında sessiz kalan ve halkın iradesinin hiçe sayılmasına destek veren bildik küresel merkezlerdir.
Mısır’daki darbeyle, Filistin davası arasında yüzde yüz bağ ve ilişki vardır.  Mısır’da sivil ve demokratik yönetimin hayata geçirdiği ve bir yıldır uyguladığı politikayla Filistin ve Filistinliler nefes almıştır. Filistin dünyaya açılmış, dünya Filistin’le buluşmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, İsrail ve kuklası ABD’yi rahatsız etmiştir. İsrail ve ABD, Filistine açılan kapılar kapanmadıkça rahat etmeyecektir. Bu darbe, Filistine açılan kapıları kapatacak sürecin başlangıcı yapılmak istenecektir. Müslümanın, müslümana yapılan eziyeti seyretmesi için baskı yapılacaktır. Mısır halkı, bu ceberrut davranışlara, uygulamalara asla izin vermemelidir. Filistin halkının yanında olmaya devam etmeli, uluslararası oyunlara boyun eğmemelidir. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, Mısır halkını, hem uluslar arası ekonomik güç odaklarına hem de Filistin davasına karşı oluşturulan lobilere karşı direnmeye çağırıyoruz.
Ağızlarını her açtıklarında demokrasiden ve demokratik standartlardan bahseden ülkelerin  sadece kendi ülkeleri ve kendi medeniyetleri için demokrasi, özgürlük ve insan onuru istediğini artık bütün dünya görüyor ve biliyor. Demokrasi vaadiyle İslam coğrafyasına ve müslüman toplumlara iç savaş ve kan transfer eden bu bildik küresel şebekenin kayığına binenleri, ne insanlık ne de tarih affedecektir.
Ortadoğu coğrafyasında, Arap Yarımadasında, medeniyet merkezinde oynanan küresel oyun mutlaka bozulacak. Kadim ve kutlu mesajın sadık mensuplarına uygulanan zulme tetikçilik yapanlar, küresel patronlarıyla birlikte mutlaka tarihin çöp sepetine atılacak.
Mısırda yaşanan darbe sürecinde başta BM, AB ve ABD olmak üzere Batılı ülkeler, demokrasi dersinden bir kez daha sınıfta kalmıştır. Cuntanın zulümlerine, Mısır halkının iradesinin çalınmasına seyirci kalmış, hatta demokratik yollarla iş başına gelen iktidarı suçlayarak cuntacılara psikolojik destek vermişlerdir. Yetmemiş. Cuntacılara destek verme kervanına ne hazindir ki; bazı İslam ülkeleri de katılmış hatta ilk tebriki onlar yapmıştır. Mısır halkına ve dünyadaki tüm demokrasi severlere buradan çağrımız, Batı ve gelişmiş ülkelerin çifte standartlı demokrasi anlayışlarına karşı uyanık olmalarıdır. Mısır halkı ve mazlumların yanında yer alan vicdanlı insanlar darbenin arkasındaki, Mısır üzerinde bir takım hesaplar yapan güçlerin, bir takım çıkar çevrelerinin oyununu bozmalıdır. Mısır’daki kavga küresel güçlerin paylaşım savaşıdır. Ancak dünyanın ve insanlığın vicdanı, firavunlar ve işbirlikçilerinin emdikleri kanların hesabını elbette soracaktır. Türkiye, bölge ülkelerinin ve milletlerinin kendisine yönelik ilgi ve desteğini alarak girişimlere başlamalıdır.
Yetkisiz bir şekilde gasp edilen iktidar, derhal halka iade edilmelidir. Dünyadaki bütün demokratik kurum ve kişiler, içinde insan hakları ihlali potansiyeli barındıran böylesi girişimlere karşı açıkça tavır almalıdır. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, doğrudan doğruya Mısır halkının iradesine karşı yapılan, demokrasi ve anayasayı askıya alan bu darbeyi meşru kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çerçevede, Mısır halkının iradesine balyoz indiren cuntacıları ve darbecileri bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz.”
Sloganlar atan grup mısır halkı için toplu dua etti. Manolya meydanından geçen bazı vatandaşlar da duaya eşlik etti. Polisin de güvenlik önlemi aldığı grup olaysız bir şekilde dağıldı.