İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, her şeyden önce Suriye'de kan dökülmesinin durdurulması gerektiğini söyledi.
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in daveti üzerine geldiği Stockholm'de temaslarını sürdüren İhsanoğlu, devlet başkanlarına uygulanan protokolle karşılanıyor.
İsveç Kralı 16. Gustav ile İsveç Sarayı'nda bir araya gelen İhsanoğlu, görüşmenin ardından İsveç'teki Türk basın mensuplarına ziyaretleri konusunda bilgi verdi.
İhsanoğlu, İsveç Kralı tarafından sarayda kabul edildiğini, görüşme sırasında İslam ülkeleri ile Suriye ve Mısır'da yaşanan gelişmeleri ele aldıklarını, ayrıca İsveç ile İslam dünyası arasındaki ilişkilerin nasıl daha ileri götürülebileceği konularını irdelediklerini söyledi. İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, İsveç Kralı 16. Gustav'ın sorunları yakından takip ettiğini gördüğünü de söyledi.
Bu konuların dışında medeniyetlerarası temas konularının da görüşüldüğünü bildiren İhsanoğlu, Kral 16. Gustav'ın büyükannesinin, 1876'lı yıllarda Mısır'da bulunduğu sırada çektiği fotoğrafların sarayda sergilendiğini, kendisinin de bu sergiyi gezmesini istediğini söyledi.
Geç saat olduğu için serginin kapandığını öğrendiğini ancak kralın verdiği emir ile serginin kapılarının açıldığını kaydeden İhsanoğlu, bu sayede sergiyi gezme fırsatı bulduğunu ve çok ilgi çeken fotoğraflar gördüğünü belirtti.
İsveç'in eskiden beri farklı dinlere karşı hoşgörülü olduğunu ifade eden İhsanoğlu, cuma günleri Fittja'daki caminin minaresinden ezan okunmasıyla ilgili kararın da vatandaşların dini haklarına saygının ifadesi olduğunu söyledi.
Kralla görüşmesinde bu konunun da gündeme geldiğini anlatan İhsanoğlu, ''Bir tarafta minareleri yasaklayan örnekleri görüp, bir tarafta da ezanın okunmasını teşvik eden bir anlayışın olması takdire şayandır. Zaten İsveç'te eskiden beri farklı dinlere karşı hoşgörü vardır. Kral ile görüşmemizde bu mesele üzerinde de durduk. Tabii ki memnuniyetlerimizi ifade ettik'' dedi.
Basın mensuplarının Suriye'deki olaylarla ilgili görüşlerini sorması üzerine İhsanoğlu, Birleşmiş Milletler'in verdiği son rakamları açıklayarak, ''Ölenlerin sayısı 70 bin olarak bildiriliyor. Bir milyon insan Suriye dışındadır. İçerde ise birkaç milyon insan evinden uzakta. Bir ülke yavaş yavaş, tarihi ve altyapısıyla çöküyor, yıkılıyor. Bunun kimseye hayrı yok. Hiçbir tarafa bunun hayrı yok. Bunun vebalı çok büyüktür. Burada her şeyden önce ateşkesi sağlamak lazım ve siyasi çözümün başlaması lazım. Kan dökülmesini durdurmak lazım'' diye konuştu.
Siyasi çözümün başlaması gerektiğini de vurgulayan İhsanoğlu, şöyle devam etti:
''Siyasi çözüm nasıl başlar, müzakerelerle başlar. Bir masanın etrafında, çatışan tarafların temsilcileri oturur müzakereye başlar ve kurulacak yeni düzen masanın üzerinde olur. Geçen sene Cenevre'de bir geçici hükümetin kurulması üzerine anlaşmaya varıldı ama bu anlaşmaya hayatiyet verilmedi. Buna hayatiyet vermek lazım. Şimdi askeri çözüm hiçbir zaman kesin bir netice getirmiyor. İki seneden bu yana bir çatışma var. Bir ileri bir geri. Ne muhalefet hükümeti düşürebiliyor ne de hükümet muhalefet güçlerini etkisiz hale getirebiliyor. Muazzam kan akıyor. Baştan beri uluslararası camia nelerin yapılmaması konusunda anlaşmış gibi. Nelerin yapılması gerektiği konusunda ise anlaşmamış gibi bir tavır içindeler. Şimdi bunda anlaşmak lazım. Kan dökülmesini durdurmak lazım. Bu nasıl olacak? İki tarafın da masanın etrafında oturmasını sağlamak lazım.''