İnsanlık tarihi başladığından beri iletişim kurmakla ilgili adımlar atılıyor. Duvar resimleri, çivi yazıları, hiyeroglifler ise bu adımların aslında en basit ama en çok çığır açan ve gelişime neden olan halleri olarak biliniyor. Emojiler ise 1999 yılında ortaya çıkmalarına rağmen son 5 yıl içerisinde yoğun bir popülerliğe sahip olan yeni bir iletişim dili olarak dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar emoji kullanımının büyük bir oranda arttığını ifade ederken uzmanlar emojiler üzerinden lehçe ve dil oluşumunun meydana gelebileceğini ön görüyor. Özellikle klavye kullanımı zor olan Çin gibi ülkelerde daha çok rağbet gören emojiler Latin alfabesi kullanan ülkelerde de oldukça yaygın.

Yetişkinler de Kullanıyor

Yapılan araştırmalar yetişkinlerin de emoji kullanımı konusunda oldukça yenilikçi olduğunu gösteriyor. Zaman zaman genç nüfusun kullanım oranları ile yarışan yetişkinlerin bu yeniliğe çabuk ayak uydurması da emojilerin ne kadar güçlü ve önemli olduğunu kanıtlıyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre yetişkinlerin %80’i emoji kullanıyor. Emoji kullanan yetişkinlerin %40’ı ise sadece emoji kullanarak mesajlaşması tercih ediyor. Emojilerin her şekilde iletişim kurmak için tek başına yeterli olduğunu kanıtlamak için hazırlanan kitaplar bile var. Ünlü roman Moby Dick’in emoji versiyonu olan Emoji Dick bu alanda farkındalık yaratıyor.

Duygusallaşmanın Yolu

Emojiler duyguların sembolize etmesi için yaratıldı ve yazı dilinde oldukça büyük önem taşıyor. Psikolojiden yola çıkıldığında emojilerin değerini anlamak daha kolay. Ünlü psikolog Albert Mehrebian’ın %7, %38 ve %55 kuralı göz önünde bulundurulduğunda emojilerin neden ön planda olduğunu daha rahat anlayabiliriz. İletişimde insanların birbirini anlamasında beden dilinin %5, ses tonunun %38 ve kelimelerin %7’lik bir değeri olduğunu söyleyen kural yazışarak anlaşmanın zorluğunu da ortaya çıkarmaktadır. İnsanların iletişiminde mimiklerin, ses tonunun, jestlerin önemi kelimelerin kat kat önüne geçmektedir. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte insanlar yazılı iletişime her geçen gün biraz mecbur kalmaktadır. Bu durumda insanların daha sağlıklı bir iletişim kurabilmesi için Emojiler gündeme geliyor. Kurulan bir cümleyi hem gülümseyen emoji ile hem de gülümseyen emojisiz değerlendirdiğinizde aradaki farkı daha iyi hissedebilirsiniz. Karşınızdaki insan size bir şey anlatıyor ya da sizden bir şey istiyor olabilir. Aranızda geçen konuşmada hiç emoji kullanımı olmazsa acaba bir sorun mu var? diye düşünebilirsiniz. Emoji kullanımı mesajların biraz daha profesyonel gözükmesini sağlıyor olsa da daha samimi ve etkili bir iletişim için zorunluluk olarak da karşımıza çıkıyor.

Raporlar Duyguları Destekliyor

2015 yılında emojiler üzerine yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlar kişilerin olumlu mesajlar veren emojileri daha çok kullandığını gösteriyor. Kızgın ve agresif ifadeler daha az kullanılırken olumlu ifadelerin oranları dikkat çekiyor. Gülümseme, göz kırpma, öpücük gibi olumlu ifadeler %45 oranında tercih edilirken üzgün ve kızgın ifadeler ise %15 oranında kullanılıyor. Kalp emojileri ise tek başına zafer kazanırken %12.5’luk kullanım oranı ile dikkat çekiyor. Onay ve zafer işareti gibi pozitif anlama sahip olan emojiler de oldukça ilgi görüyor. Emojilerle ilgili en önemli sorunun her kişinin duyguyu farklı yorumlaması olarak ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar farklı insanların bir emojinin etkisini farklı olarak algıladıklarını söylüyor. Emojinin ifade ettiği şey %25 oranında farklı anlaşılabiliyor.