Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Burada Mart ayında yapılacak desteklerin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Alan bazlı desteklerde 2 milyar lira, buzağı desteklerinde 730 milyon lira, diğer hayvancılık desteklerinde 198 milyon lira, yem bitkileri desteklerinde 80 milyon lira olmak üzere toplam 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız.

Tarım yapılan alanlarımızı koruma altına almak için sit alanı olarak ilan ediyoruz Aksi halde yazık olur. Bu topraklar rastgele kullanılmak için değil. Tarım ise tarım için kullanmamız gerekiyor. Aksi takdirde bu millete ihanet ederiz. Hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine ne de tüketicimizi sofrasına göz dikmesine izin vermeyeceğiz.

Tarım sektöründeki spekülatörleri tıpkı sınırlarımıza dayanan teröristler gibi bir milli güvenlik sorunu olarak görüyor ve ona göre de muamele ediyoruz.

Silvan Barajı'nda da sona yaklaşıyoruz. Barajın en önemli tünellerinden birinin temelini atıyoruz. Böylece barajımız su tutmaya bşaladığında tüneller ve sulama tesisleri de tamamlanmış olacaktır. GAP'ın katkısı 2,2 milyar dolar. Enerji katkısı, 4 milyar dolar; içme suyu katkısı da 500 milyon dolardır. Tüm etapları hizmete girdiğinde 1 milyon 58 bin hektar alanı sulamaya açmış olacağız.

Hayvancılık konusun çok uğraşmamıza trağmen malesef hala vatandaşlarımıza istediğmiiz seviyede fiyatlardan et sunamadığımızı itiraf etmem gerekiyor. Hayvancılıkta durumumuz daha iyiye gidiyor. Hayvancılığın önemli göstergesi olan süt üretimimize gelince 8,4 milyon tondan 22,1 milyona çıktık. 

Gerileme yok, hep yükseliyoruz. Daha da yükseleceğiz. Ülkede kişi başın yıllık süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Kırmızı et tüketimi 6,1 kiloda 15 kiloya çıkmıştır.

Tarla birikiminde gübre konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Her iki madde bakımından dışa bağımlılık söz konusu olmuştur. Gerekli çalışmalar yapılmalı, Türkiye bu konularda ihracatçı olmalıdır. Milli Birlik Projemizin hedeflerinden biri de budur. Planlı üretime geçerek ithalatı azaltmayı amaçlıyoruz.

Havza bazlı üretim için 21 ürün 945 yer belirledik. Buğday ve yem bitkilerini her yerde diğer ürünleri de belirlenen alanlarda destekleyerek tarım sektörümüzü inşallah şaha kaldıracağız. Damızlık üretimini teşvikle işe başladık. İnşallah Türkiye büyüdükçe bundan çiftçilerimiz ve üreticilerimiz nasiplerine düşeni alacaklardır.

Geçtiğimiz 17 yılda ülkemizi 3,5 kat büyüttük. Dünyaın en büyük 10 ekonomisine girebilmemiz için önümüzdeki dönemde en az 2 kat bir büyüme daha gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu söylediklerimi futbol takımı tutar gibi değil; siyaset gözlüğünün ötesinde bir sağ duyuyla değerlendirmenizi istiyorum. Bunu yaptığınızda hakikatleri daha iyi göreceğinize inanıyorum.

Karşımıza bir takım engeller çıkarılıyor, birtakım senaryolar yazılıyor. IMF'e 23,5 milyar dolar borcumu vardı, Mayıs 2013'te IMF'e borcumuzu sıfırladık. İşimiz bitti, o defteri kapattık. Merkez bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi ise 100 milyar dolara gelmiş durumda. Daha da çıkacağız, güçleneceğiz. Hep beraber bunu yapacağız.

AK Parti gibi Türkiye'nin orman varlığını 20,8 milon hektardan 22,6 milyon hektara çıkarmış bir partiye en son suçlamayla Gezi Parkı olaylarında ortalığı birbirine kattılar. Bu oyunun gerçek yüzü ortaya çıkınca sokakları terörize eden o güruh sessizce çekilip gitti. Bütün bu badireleri atlattık.

Binlerce evladımızı bu terör vasıtasıyla öldürmek suretiyle bu ülkede ölmeye getirdiler. Durup dururken güvenlik güçlerimizi devreye sokmadık. Benim sanayicim yatırımcım niye Güney Doğu'ya gidip yatırım yapmasın? Niye yapamıyor? Güvenliği olmadığı müddetçe nasıl yapsın? Güvenliğin, istikrarın olması lazım. Bunlar olmadna hiçbir yerde yatırım yapılmaz. Bu yatırımlar olmuş olsa oralarda binlerce on binlerce insan kendisine iş imkanı bulacka. İşte bunları tersine çeviriyoruz, çok kısa sürede bunlar da yerine oturacak.

Baktılar bunlar olmuyor bu sefer FETÖ vasıtasıyla kanlı bir darbe yapmaya teşebbüs etti. Milletimiz bu darbe girişimini de yıkıma uğrattı. Ülkemize yönelik en önemli tehdit olan suriye konusunda, İdlib'de geliştirdiğimiz insiyatif, Münbiç 'teki kararlılığımızla olayların akışını değiştirdik. Ana muhalefet çıkmış, ne için bize saldırsın diyor... Saldırdı, benim askerimin şehit olmasına sebep onlar.

Geçtiğimiz Ağustos ayında ekonomi islahını çektiler. Türkiye'nin yönetimini istikrarsız hale getirmeye çalıştılar. Bu oyunun da farkına vardık. Güçlü ekonomi programıyla kontrolü yeniden ele aldık. Son bir umutla 31 Mart'ı bekliyorlar. Hemen ardından tüm cephelerden ülkemize yeni saldırılar düzenlemeyi planlıyorlar. Çiftçilerimize söz veriyorum; bunlara asla fırsat tanımayacağız. Milletimizle yine kol kola, gönül gönüle vererek bu oyunu bozacağız.

Ülkemizin tüm bu sürecinde en büyük talihsizliği, yüreğim acıyarak CHP'nin durumu demek mecburiyetindeyim.Yurt dışından ülkemize yönelik tehditlerde hiçbir zaman ülkemizin yanında yer almamıştır. Avrupa'ya gidiyor, almanya'da terör örgütünün temsilcileriyle ellerinde paçavraları yan yana fotoğraf çektiriyor. Hale bak. Sen bu ülkenin muhalefet partisinin liderisin. Alman parlamentosunda YPG'nin paçavrasıyla poz veren bir teröristle nasıl olur da yan yana poz verirsin?

Biz İHA yapıyoruz. Silahlı İHA yapıyoruz. Adma bundan rahatsız. Göreve geldiğimizde savunma sanayinin yüzde 20'si yerliydi. Şimdi yüzde 65'i yerli. Yani Amerikan kongresine, polisimize bin 500 adet tabanca alacağız oradan, kongre müsaade etmedi dediler. O bin 500 tabancayı dahi Amerika vermedi. Ne oldu? Bu komşular, malum komşular, bizi ev sahibi yaptı. E biz bunları üretiyoruz. En olumlu yaklaştıkları an oğul Bush'un olduğu dönemdi. Ne oldu? Bu iş böyle yürümeyecek, biz bunu kendimiz üretelim dedik. Özel sektör bunu başardı. Ama yetmez, daha ileri gideceğiz.

Son olarak bu parti tuttu, Türkiye Uzay Ajansı'nın kuruluşuyla ilgili cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptal için Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. İlk defa bugün burada bunu seslendiriyorum. Türkiye'nin uzay yarışı içinde yer almasından bu CHP niçin rahatsız? Tüm bu çalışmaları daha ileri taşıyacak Türkiye Uzay Ajansı'nın faaliyetine engel olmanın ülke ve milletinin çıkarlarına nasıl bir faydası olacağını tüm çiftçi kardeşlerimin kararına sunuyorum.

Kendileri tuğla üstüne tuğla koymazlar, yapanları engellemek için de Anayasa Mahkemesi'nin önünde nöbet tutarlar. Biz Allahın izni ve milletimizin desteğiyle terör örgütlerinin de onları destekleyen güçlerin de üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Ama şöyle bir sorunumuz var; hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmazmış. Hançer içeriden vurulduğunda yapacak çok başka bir şeyimiz kalmadı. Her zaman olduğu gibi çözümü milli iradede, dmeokraside arıyoruz.