ANKARA - AYM'nin yeni üyesi Basri Bağcı'nın yemin törenine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım katıldı. Oturma düzeninin sosyal mesafe kurallarına göre ayarlandığı salonda, her davetli arasında ikişer koltuk boş bırakıldı, salon girişinde el hijyeni için dezenfektan konuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, salgın nedeniyle birbirlerini gönül selamıyla selamladı.

'SALGIN TEMEL HAKLARIN DEĞERİNİ GÖSTERDİ'

Törende konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan, mevcut salgının kendilerine en az iki gerçeği hatırlattığını, bunlardan birincisinin ulusal ve uluslararası düzeyde yardımlaşmanın önemi, diğerinin ise temel hak ve özgürlüklerin vazgeçilmezliği olduğunu söyledi. Bilhassa Batı'da hastalıklı bir 'öteki' tasavvurundan kaynaklanan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'nin temel hak ve özgürlükleri ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Arslan, "Bu kavramlar ölümcüldür. Burada 'öteki' olanı yok etmeye, postmodernist düşünür Lyotard'ın anlatımıyla ona kaderi yakılmak olan 'çöp muamelesi' yapmaya yönelik bir ruh halinden bahsediyoruz. Bu nedenle ırkçılık ve yabancı düşmanlığı insanlığın geleceği açısından mevcut salgından çok daha tehlikelidir. Sınırlarına dayanan mültecileri ülkeye almamak için gerektiğinde öldüren, hatta onları koronavirüsün sebebi olarak gösterip, şeytanlaştıran bir anlayışla erdemli topluma ulaşılamaz. Aynı şekilde renginden ya da inancından dolayı bir insana nefes alma hakkı tanımayan bir yaklaşımla da erdemli evrensel toplum inşa edilemez" dedi.

'HUKUKSUZ KALAN DEVLET YAŞAM DESTEK ÜNİTESİNE BAĞLI GİBİDİR'

Erdemli bir toplum ve devletin temelinin adalet olduğunu kaydeden Arslan, bir elinde terazi, diğerinde kılıç olan gözleri kapalı adalet figürünün adaletin üç unsuru olan tarafsız yargı, hakkaniyete uygun yargılama ve yargı kararlarının uygulanmasını sembolize ettiğini söyledi. Arslan, şunları kaydetti:

"Gerçekten de adil yargılama uygulamasıyla hukuk, toplum ve devlet hayatı bakımından bir rahmettir. Bu yüzden hukuksuz kalan devlet, yaşam destek ünitesine bağlı bir hasta gibidir. AYM kararlarında vurgulandığı üzere, mahkemeye erişim hakkının en önemli unsurlarından biri yargı kararlarının etkili bir şekilde yerine getirilmesidir. Zira aksi durumda mahkemeye erişilmiş ve yargılama yapılmış olması anlamsız hale gelir. Netice olarak adalet, bağımsız ve tarafsız yargı tarafından verilen hakkaniyete uygun kararların hakkıyla icrasını gerektirmektedir. Bir ülkede yargıya yönelik toplumsal güvenin sağlanması ve sürdürülmesi adaletin bu üç unsurunun hayata geçirilmesine bağlıdır. Gerçekten de bu üç unsur hayata geçirildiğinde adil yargılanma hakkı ile ilgili birçok sorun da ortadan kalkacaktır. Bu önemlidir. Çünkü AYM’nin verdiği ihlal kararlarının yarıdan fazlası adil yargılanma hakkına ilişkindir. Yüzde 52,1 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Bu da adil yargılanmayla ilgili önemli bir mesele olduğunu ve bu meselenin çözülmesi gerektiğini bizlere söylüyor."

'BİREYSEL BAŞVURULARI KARŞILAMA ORANI YÜZDE 93'

AYM'nin temel görevinin günümüzde adaletin ete ve kemiğe bürünmüş hallerinden biri olan temel hak ve özgürlükleri korumak olduğunu hatırlatan Arslan, mahkemenin salgın sürecinde de gerekli tedbirleri almak suretiyle uygun yöntemlerle çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Bireysel başvuruyla ilgili bazı verileri paylaşan Arslan, "Bireysel başvuruyu başarıyla uygulayan hiçbir ülkede bizde olduğu kadar başvuru yapılmamaktadır. Mahkememize sadece 2019 yılında 43 bin civarında başvuru yapılmıştır. Bununla birlikte geçen yıl 40 bin kadar başvuru sonuçlandırılmıştır. Dolayısıyla yapılan başvuruları karşılama oranı son 2 yılda yüzde 93 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu performansın iyi olduğunu, ama yeterli olmadığını biliyoruz. Hedefimiz en azından yıl içerisinde gelen başvuru sayısı kadar başvuruyu karara bağlamaktır" ifadelerini kullandı.

'AYM TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN İLKELERİ BELİRLİYOR'

Başkan Arslan, bireysel başvuru sonucunda verilen kararlar ışığında uygulamanın değişmesinin, adaletin tesisi ve tecellisi bakımından son derece önemli olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

"AYM 8 yıldır bireysel başvuruda kararlar veriyor ve bu kararlarla memnuniyetle ifade edilebilir ki temel hak ve özgürlükler konusunda temel standartları, ilkeleri belirliyor. Bugün itibarıyla bireysel başvuru kapsamındaki bütün haklar ile ilgili yaşam hakkından örgütlenme özgürlüğüne kadar kişi özgürlüğü ve güvenliğinden ifade özgürlüğüne kadar hemen her alanda AİHM'nin de içtihatlarını dikkate alarak mahkememiz temel kriterleri belirlemiş, standartları oluşturmuştur. Dolayısıyla bundan sonra Türk yargı sisteminden ve idari yapıdan beklenen bu standartları, ilkeleri, kriterleri dikkate alarak bunların uygulamaya geçmesini sağlamaktır."

BAĞCI'YA KİSVESİNİ GİYDİRDİ

Bireysel başvurunun bütün hak ihlallerini karşılayıp, giderecek bir yol olmadığının altını çizen Arslan, "Bireysel başvuru o anlamda hukuk sisteminin veya idari sistemin ihlal üreten yapısal sorunlarını öncelikle ele alan ve bunların yeniden ihlal üretmesine engelleyen bir yoldur. Buna bireysel başvurunun objektif etkisi deniliyor. Özellikle idari ve yapısal mercilerin aynı konuda AYM bir karar verdiyse yeniden bir başvuru yapılmasını beklemeden mahkemenin belirlediği ilkeleri, kriterleri dikkate alarak önündeki meseleyi çözüme kavuşturması gerekiyor. Aksi takdirde biz her yıl değil 40 bin, 80 bin karar da versek temel bazı meselelerimizi çözmemiz mümkün olmayacaktır" mesajını verdi. Arslan, konuşmasının sonunda emekli olan Başkanvekili Recep Kömürcü'ye de katkıları için teşekkür etti.

Daha sonra yeni üye Basri Bağcı ant içerken, salondaki davetliler de ayağa kalktı. Arslan, ant içerek yeni görevine başlayan Bağcı'ya kisve giydirdi.