HABER: M. KEMAL SALLI

Yirminci asırda; çile, katliam ve gözyaşıyla dolu Türkmen tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen, “7 Ekim Türkmen Milli Bayramı” dolayısıyla Yerli Düşünce Derneği tarafından bir program düzenlendi. 

Programa, Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı Metin Gündoğdu, Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, Söz Ustası ve Edebiyatçı Cumhur Kerküklü, Iraklı Türkmenlerin Sesi Şair Nesrin Erbil, davetliler ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Burada bir konuşma yapan Yalçın Topçu, 12 Eylül 1980 askerî darbesinden önce yapılan yargılama sonunda idam cezasına çarptırılmış Mustafa Pehlivanoğlu’nun ölüm yıl dönümü vesilesiyle kendisini anarak, “1980 yılında, 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece, ‘Ülkücü Fikir Okulu’nun şanlı kahramanı, mazlumu ve masumu Mustafa Pehlivanoğlu, ‘Onların Çocukları’ tarafından, 12 Eylül’ün sözde mahkemelerince hukuksuz ve ‘dikte’ edilmiş alçak bir karar neticesinde idam edilerek şehit edilmesinin yıl dönümü. Bu vesileyle başta Mustafa Pehlivanoğlu olmak üzere; vatan, millet, devlet uğruna, mübarek ezanlarımız susmasın, şanlı bayrağımız inmesin inancıyla hayatlarını feda etmiş olan ülküdaşlarımızla birlikte Türk-İslam beldelerinin bütün aziz şehitlerini rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkmenler, meşru yöntemler ile mücadele etmektedir

Türkmen Millî Bayramı’nın önemine değinen Topçu, “Bugün, 7 Ekim Türkmen Millî Bayramı vesilesiyle bir aradayız. 7 Ekim, bu yüzyılda zulme ve katliamlara maruz kalan Irak-Türkmeneli bölgesinin kadim halkı ve Irak’ın en büyük üçüncü etnik grubu Türkmenlerin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türkmenler, Irak’ta ve Türkmeneli bölgesinin hemen her beldesinde dönem dönem zulme, haksızlık ve katliama uğramış olmalarına rağmen hiçbir zaman diğer grupların yaptığı gibi teröre ve isyana kalkışmamış; eğitimli, aydın ve elit bir halktır.

Türkmenler, Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmakta ve bundan taviz vermeden Irak’ın birliği, dirliği, siyasi ve yasal haklarını elde etmek için hukuk içinde meşru yöntemler ile mücadele etmektedir. Üç gün sonra yani 10 Ekim’de Irak’ta seçim var. Bu seçimlere ilk kez Irak-Türkmen partileri tek listeyle katılıyor. İnşallah Irak’ın kadim halkı olan Türkmenler,  bu seçimlere yüksek oranda katılarak hem sandıklara hem de adaylarına sahip çıkıp, Irak siyasetinde ve yönetiminde hakları olan temsil yetkisini kazanacaklardır. Bu seçimlerin komşumuz Irak’ın ve kardeşimiz halkının; refahına, huzuruna, birliğine ve dirliğine vesile olmasını dileriz.” açıklamalarında bulundu.

Tüm etnik gruplar birbirine sahip çıkmalı

Irak’ın istikrarı, refahı ve toprak bütünlüğünün Türkiye için hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Topçu, “Türk milletinin, Türkmeneli bölgesinde yaşayan Türkmenler için dönem dönem yapılan zulüm ve katliamlara yürekleri ne kadar yandıysa; Kürt kardeşlerine yapılan Enfal ve Halepçe katliamlarında da, ABD’nin Felluce’de ve diğer yerlerde Arap kardeşlerine yaptığı katliamlarda da aynı şekilde yürekleri yandı. 

Irak’taki Kürt, Arap ve Türkmen; Şii, Sünni yani bütün Müslümanlara buradan kardeşleri olarak sesleniyoruz; sizleri yönetenler gaflet içinde olsalar bile sizler, birbirinizin hakkına ve hukukuna sahip çıkmalı ve kardeşler olarak birbirinizi korumalısınız. Kültürel ve tarihsel bağlarımızın olduğu soydaş, dindaş ve akrabalarımızın vatanı sınır komşumuz Irak’ın istikrarı, refahı ve toprak bütünlüğü Türkiye için hayati öneme sahiptir. Türkmensiz Bağdat, Türkmensiz Erbil, Türkmensiz Kerkük isteyenler ve Türkmen’i sahipsiz sananlar bilsinler ki Irak; Arapsız ve Kürtsüz olamayacağı gibi Türkmensiz de asla olamaz. Ve bilsinler ki, Irak’ın kadim ve barışçıl medeni halkı olan asil Türkmenlerin üzerinde Allah, yanlarında da Türk milleti vardır.” ifadelerinde bulundu.

Programda konuşan Söz Ustası ve Edebiyatçı Cumhur Kerküklü ise, Türklüklerini dünya var oldukça koruyacaklarının altını çizerek, “14 Temmuz 1958 yılında Kraliyet bittikten sonra Cumhuriyet kuruldu. O tarihe kadar resmî belgelerde, yazışmalarda Irak Türkleri olarak geçerdik. Ama bir İngiliz politikası, bir Avrupa politikası sonrasında Türkleri dışlamak amacıyla Irak tarafından bir karar çıkartıldı ve 1958’den sonra bizler Türkmenler olarak adlandırıldık. İsim değişse de bizler Türk olarak kaldık. Dilimiz, ırkımız, kanımız hep Türklükle fışkırır. İnşallah bağlarımız hep devam eder. Eminim ki Anadolu Türkleri gibi Kerkük Türk’ü, Erbil Türk’ü, Musul Türk’ü ve Irak’ın herhangi bir yerindeki Türkler bu bayrağa sahip çıkacaktır. Bizim hoyratımızda güzel bir şekilde ifade edilmiş bir söz var, ‘Ay yıldızı, gölgeler ay yıldızı, o bayrak bayrak değil, olmazsa ay yıldızı’. Bayrağımızı süsleyen Ay yıldızımız, inşallah dünya var oldukça var olacak. Cenab-ı Allah bu bayrağa, bu millete, bu dile zeval vermesin.” şeklinde konuştu.

Erbilli Türkmen Şairi Nesrin Erbil ise, Türkiye’nin koruması altında daha güçlü olduklarını ifade ederek, “Bildiğiniz gibi bugün Türkmen Millî Bayramı günüdür. Bugün tüm Türkmenler için kutsal bir gündür. Bizim bu kutsal günümüzü önemseyip bize katılmanız, bizim için çok değerli bir anlam taşımaktadır. Her zaman yüce Türkiye’nin koruması altında kendimizi daha dinç, daha verimli, daha ölümsüz hissedeceğiz.” dedi.